Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/401
KARAR NO : 2021/50
DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müvekkilinin tescilli markalarının, özellikle “….” ibaresinin 1997 yılından beri büyük emekler harcanarak yoğun ve yaygın kullanım ve tanıtım çalışmaları sonucu, eğitim ve öğretim hizmetleri ve ürünleri bakımından tanınmış marka haline geldiğini, müvekkilinin “…” markalarıyla gerçekleştirdiği eğitim ve öğretim hizmetinin 1997 yılında dershanecilik hizmeti sunumu ile başladığını daha sonra Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Fen Lisesi ve Kurs olarak devam ettiğini, markalarına tanınmış marka niteliği kazandırdığını, “…” markasıyla sunduğu eğitim ve öğretim hizmetlerinin kalitesi ve yarattığı fark nedeniyle birçok ödül aldığını, sosyal medya ortamındaki tanıtımları ve verdiği sponsorluklarla bilinirlik ve tanınırlığını sürekli biçimde arttırdığını, özellikle … ibareli tanıtım işareti kullanımının coğrafi olarak tüm Türkiye’ye yayılması (Türkiye genelinde 140 adet şubesi bulunmaktadır), kullanımın yoğun ve kesintisiz olması, çok eski yıllara dayanması, … ibaresinin eğitim ve öğretim hizmeti sunumunda kullanılan bir marka olarak algılanabilmesi için müvekkili tarafından yüksek miktarda yatırım yapıldığını, özellikle eğitim öğretim hizmeti sunumuna ilişkin meslek örgütlerinin ve benzeri diğer ticaret erbabı ile profesyonel şirketlerin müvekkilinin … markasıyla eğitim ve öğretim hizmeti sunan bir işletme olarak algılamaları, tanımaları ve kabul etmeleri karşısında, eğitim – öğretim hizmeti sunumu bakımından … ibaresinin müvekkillerine ait bir marka olarak algılandığını ve bu suretle ayırt edicilik kazandığını, Müvekkilinin “…” ibareli markanın gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu, Türk Patent nezdinde tescilli markalarının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve 6100 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca koruma altında olduğunu ,müvekkili şirket adına kayıtlı olan “…” markalarının benzer isimleriyle veya aynen … ve Türkiye çapında haksız olarak başkaları tarafından kullanıldığını, tüketici kitlesi olan öğrenci velilerinin kurumu şikayet ederlerken … olarak şikayet ettiklerini, Valilik tarafından … markasının sahibi olarak doğrudan davacı müvekkilinin muhatap alındığını, Davalı tarafın, müvekkili şirketin, 1997 yılından itibaren ve devam eden süreçte yoğun ve yaygın olarak kullandığı “…” + ŞEKİL ibareli tanıtım işareti, tescilli ticaret unvanı, işletme adı ve tescilli markalarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olan ibare ve biçimli tanıtım işaretlerini eğitim ve öğretim hizmetlerinin sunumunda kullanmaya başladığını, davalının bu ibare ve biçimli tanıtım işaretlerini işletmelerinde, fiziki ve dijital ortamlarda, iş ve tanıtım evrakında kullanması, müvekkilin markasına ait görseli içeren ibare ve biçimli marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığını, davalı kullanımları, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 7 ve 149. maddeleri uyarınca müvekkil marka haklarına tecavüz ve TTK. 52. ,55. vd. maddelerine göre haksız rekabet teşkil ettiğini , müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile de davalı tarafın haksız kullanımlarının tespit edildiğini ve davalının haksız kullanımlarının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ayrıca davalı aleyhine … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/319 E. Sayılı (Yeni: … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E.) dosyası ile tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve ref’i istemli esas dava açtıklarından bahisle, öncelikle işbu dosyanın, … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile taraflarının ve maddi vakıaların aynı olması nedeniyle birleştirilmesine, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, davalı yanın, davacının tescilli ve tescilsiz marka haklarına, tescilli ticaret unvanı ve işletme adına karşı gerçekleştirdiği vaki tecavüz nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, alacak belirsiz olduğundan şimdilik 5.000-TL maddi tazminat ve 10.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 15.000-TL tazminatın, 6769 Sayılı Kanunun 151/2-C maddesi ile Türk Ticaret Kanununun 56. Maddesi uyarınca hesap edilmek suretiyle tespiti ile ilk eylem tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2021/374 esas sayılı dosyasının incelenmesinde tarafların iş bu dava dosyası ile aynı olduğu dava konularının aynı markaya ilişkin olduğu, dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, mahkememiz dosyası ile yine Mahkememizin 2021/374 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varılarak davacı vekilinin de talebi doğrultusunda Mahkememizin iş bu dosyasının Mahkememizin 2021/374 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dosyamızda görülen dava ile Mahkememizin 2021/374 esas sayılı dosyasında görülen dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varıldığından işbu dosyanın Mahkememizin 2021/374 esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasımızın bu şekilde kapatılarak yargılamanın birleştirilen Mahkememizin 2021/374 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
4-Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren ESAS KARARLA BİRLİKTE 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.30/11/2021
Katip …
Hakim …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.