Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/393 E. 2023/95 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/393 Esas
KARAR NO : 2023/95

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …AŞ.’nin Türkiye’de ve dünyada müşterilerinin dijitalleşme yolculuklarına değer katma ve hayatlarını zenginleştirme misyonu ile hareket eden yaklaşık 33,7 milyon abonesi bulunan ve Türkiye’de hizmet veren operatörlerin abone sayısına göre Pazar payı +40,7 olan bir GSM operatörü olduğunu, müvekkili şirketin isim ve logosunun Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde marka olarak tescilli olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin markası “…” tanınmış marka statüsünde olduğunu, TÜRKPATENT nezdinde “… tescil numarası ile de koruma altında olduğunu, müvekkilinin … markasına ilişkin TÜRKPATENT nezdinde koruma altında bulunan … ve … tescil numaralı ve şekline ilişkin de …tescil numaralı marka tescillerinin bulunduğunu, markaların tanınmışlığı ve itibarının oldukça kuvvetli olduğunu, müvekkili şirketin tescilli markalarına art niyetli ve yetkisiz üçüncü kişiler tarafından kullanılmak suretiyle haksız şekilde tecavüz edildiğini ve müvekkilinin yıllar boyu oluşturmuş olduğu marka değeri ve ticari itibarından faydalanılarak bu yolla haksız kazanç elde edildiğini, davalı işyeri yetkilisi tarafından işletilen işletmede müvekkili şirketin tescilli markalarının yahut ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin mağaza tabela ve sair işyeri materyallerinde belirgin şekilde kullanıldığının tespit edildiğini, bu tespitin ardından söz konusu tecavüz eylemlerinin durdurulması amacıyla karşı tarafa … 21. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, karşı tarafça marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlere devam edildiğini, davalı aleyhine ihtiyati tedbir istemli delil tespiti davası açıldığını, dosyanın … 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasına tevzi olduğunu, alınana bilirkişi raporu ile aleyhine tespit istenen firmanın, tespit talep eden firmanın tescilli ve tek hak sahibi olduğu “…” markasını tescil kapsamında kalan hizmetlerde herhangi bir hak sahibi olunmaksızın yoğun olarak kullandığını, söz konusu kullanımın tespit talep edenin haklarını ihlal eder mahiyette olduğu kanaatine ulaşıldığını, davalının marka ihlaline son vermesi için keşide edilen ihtarnameyi tebliğ alması akabinde dahi mütecavizin eylemlere son vermediğini, ancak delil tespiti işlemini takiben aksiyon aldığı göz önünde bulundurulduğunda müvekkilinin tüm bu süreçte ihlal edilen marka hakkı sebebiyle uğradığı maddi ve manevi zararının tahsilini talep etmesinin gerekli ve zaruri olduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu markaların kullanılmasına hiçbir şekilde izin verilmediğini, bu kullanımların açıkça müvekkili adına tescilli markalara haksız tecavüz teşkil ettiğini ve bu durumun tüketiciler nezdinde müvekkili şirketin tescilli markasına olan güveni zedelediğini, huzurdaki davada davalının söz konusu fiillerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını ve müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini ile Mahkeme tarafından verilecek hükmün tirajı en yüksek 3 gazetede ve en az 3 gün süre ile yayımlanma suretiyle ilanına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …adresinde mukim işyerini tüm tabela ve süsleme vs.ile birlikte devralarak 01.01.2021 tarihinde işyeri açılışı yaptığını, müvekkilinin işyerinde teknik servis olarak hizmet verdiğini, müvekkilinin işyerini tabelada … yazısı ve cam ve iç dekorasyonda …da faaliyet gösteren 3 büyük firmanın logo ve amblemleri ile birlikte devraldığını, Türkiye’nin her yerinde telefon işi ile iştigal eden tüm işyerlerinde davacı ve muadili …, … şirketlerinin logo ve amblemlerinin bulunması nedeniyle müvekkilinin bu tabela, logo ve amblemlerin bulunmasının hukuka aykırı bir durum oluşturduğunu düşünmediğini ve herhangi bir işlem yapmadığını, davacı şirket çalışanı olduğunu söyleyen bir kişinin işyerine gelerek…tabelasını kaldırması gerektiğini ilettiğini, akabinde de dava dilekçesi ekinde bulunan … 21. Noterliğinin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin tabelayı kaldırdığını ve kaldırılmış halini fotoğraflayarak – ihtarnamede belirtilen ve görevli tarafından iletilen … mail adresine 06.03.2021 tarihinde iletildiğini, müvekkilinin gelen görevlinin sadece tabelanın kaldırılmasına ilişkin bilgilendirmesi nedeniyle talepleri yerine getirdiğini düşünürken, birkaç ay sonra işyerine yine … şirketi ile ilgili olarak bilirkişilerin geldiğini, bilirkişilerin tabela haricinde camda ve iç dekorasyonda da logo bulunduğuna yönelik tespitler yapıldığını, tespit akabinde camda ve iç dekorasyonda bulunan tüm … logo ve amblemlerini tamamen kaldırdığını, keza İcra Müdürlüğü tarafından icra için gelindiğinde de bu durumun tespit edildiğini, müvekkilinin, … ismini herhangi bir haksız kazanç elde etmek amacıyla bilinçli ve kusurlu şekilde kullanmasının söz konusu olmadığını, işbu logoların kullanımı nedeniyle müvekkili tarafından herhangi bir haksız kazanç elde edilmediği gibi davacı şirketin de herhangi bir zararı da doğmadığından maddi tazminata hükmetmenin mümkün olmadığını, müvekkilinin … bayisi gibi hareket ederek tüketiciler nezdinde bu yönde bir algı oluşturmasının söz konusu olmadığını, kusur, zarar ve illiyet bağı şartlarının bulunmadığını, manevi zarara hükmedebilmek için marka hakkının zedelenmesi sonucu uğranılan bir zarar olması gerektiğini, ancak davaya konu olayda marka hakkının toplum nezdinde güvenirliği ve saygınlığının herhangi bir şekilde zedelenmesi veya zarara uğramasının söz konusu olmadığını haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; … nolu tanınmış markanın, ayrıca… ve … tescil numaralı ve şekil markasına ilişkin de … tescil numaralı marka tescillerinin bulunan …A.Ş. ile davalı arasında herhangi bir lisans, bayilik sözleşmesi mevcut olmamasına rağmen, … 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitle, tespitle de sabit olduğu üzere, tespit talep eden firmanın tescilli ve tek hak sahibi olduğu “…” markasını, tescil kapsamında kalan hizmetlerde herhangi bir hak sahibi olunmaksızın yoğun olarak kullandığı, söz konusu kullanımın tespit talep edenin haklarını ihlal eder mahiyette olduğu, ortalama tüketici nezdinde gerek tabelaya bakıldığında gerekse tabela haricinde camda ve iç dekorasyonda da bulunan logo markanın ayrılmaz bir parçası olduğu, tüm bu sebeplerle daha önceki tespite dair rapora katıldığımızı beyanla, 6769 s.k. md.29 kapsamında marka tecavüzü teşkil ettiği ve ortalama tüketici nezdinde doğrudan şube izlenimi yaratılarak, basa sebebiyet vereceği, davacı vekilinin SMK 151/2-c Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli maddesi uyarınca maddi tazminat talep ettiği, 03 Kasım 2022 tarihli dilekçesinin ekinde ise emsal lisans sözleşmesi ve faturası sunduğu Dosyaya sunulan 02.09.2022 tarihli emsal fatura incelendiğinde; TOPLAM: 61.065,00-TL olarak faturalandırma yapıldığı görülmüştür. Davalı vekilinin 17.11.2022 tarihli dilekçe ekinde sunulan 2021 ve 2022 Gelir ve Gider tabloları incelenmiş olup, 2021 yılı Gelir Toplamının : 40.978,62-TL 2021 yılı Gider Toplamının : 48.353,93-TL 2022 yılı Mayıs Sonu Gelir Toplamının : 5.174,83-TL 2022 yılı Mayıs Sonu Gider Toplamının : 4.607,51-TL olduğu görülmüştür. Yapılan teknik inceleme neticesinde dava dosyasına sunulan faturada yer alan … ürünlerin serbest piyasada rahatlıkla temin edilebilecek ürünler olduğundan ve doğrudan marka ile ilişkili olmadığı ve marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini ispatlayan bir ürün olmadığından, davaya konu olayda bu iki ürün için için marka hakkının toplum nezdinde güvenirliği ve saygınlığının herhangi bir şekilde zedelenmesi veya zarara uğraması söz konusu olmadığı, Davacı tarafından SMK 151/2-c maddesi uyarınca talep edilebilecek maddi tazminat bedelinin 43.589,24-TL olabileceği
görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde davacıya ait … numaralı … markasının tanınmış marka olduğu görülmektedir.
Davalı kullanımlarına ilişkin olarak … 1. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyasında davalıya ait iş yerinde yapılan tespitler sonucunda davacıya ait markanın yoğun olarak kullanıldığı, söz konusu kullanımların tespit talep edenin haklarını ihlal eder mahiyette olduğu tespit edilmiştir.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Somut olaya dönüldüğünde, … 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tespitle de sabit olduğu üzere, tespit talep eden firmanın tescilli ve tek hak sahibi olduğu “…” markasını, tescil kapsamında kalan hizmetlerde herhangi bir hak sahibi olunmaksızın yoğun olarak kullandığı, söz konusu kullanımın tespit talep edenin haklarını ihlal eder mahiyette olduğu, ortalama tüketici nezdinde gerek tabelaya bakıldığında gerekse tabela haricinde camda ve iç dekorasyonda da bulunan logo markanın ayrılmaz bir parçası olduğu, tüm bu sebeplerle davalı kullanımlarının 6769 s.k. md.29 kapsamında marka tecavüzü teşkil ettiği ve ortalama tüketici nezdinde doğrudan şube izlenimi yaratılarak iltibasa sebebiyet vereceği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı vekilinin SMK 151/2-c Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli maddesi uyarınca maddi tazminat talep ettiği, 03 Kasım 2022 tarihli dilekçesinin ekinde ise emsal lisans sözleşmesi ve faturası sunduğu görülmektedir. Davalı vekilinin 17.11.2022 tarihli dilekçe ekinde sunulan 2021 ve 2022 Gelir ve Gider tabloları incelenmiş olup, tüm bu veriler ışığında mali bilirkişi tarafından davacının talep edebileceği tazminat bedelinin SMK 151/2-c maddesi uyarınca 43.589,24-TL olabileceği hesaplanmış, mahkememizce de yapılan hesaplama denetime elverişli bulunmuş, davacı vekilinin ıslah talebi doğrultusunda bu miktar üzerinden talebin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiştir. Manevi tazminat yönünden marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine keza manevi tazminatın, maddi bir zenginleşme talebinden çok manevi tatmine yönelik bir talep olması, dolayısıyla somut olaya göre davalının davacı markasına tecavüz teşkil edecek şekilde izinsiz olarak kullandığı ,dolayısıyla eyleminde kusurlu olduğu, 25.000- TL manevi tazminatın uygun olabileceği, fazlaya ilişkin kısmın sebepsiz zenginleşmeye neden olabileceği gerekçesi ile reddi kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, D.iş dosyası, alınan bilirkişi raporları bir arada değerlendirildiğinde davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bunun durdurulmasına, önlenmesine, 43.589,24 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tecavüz eylemi aynı fiil oluşturduğundan hükmün ilanına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bunun durdurulmasına, önlenmesine,
2-43.589,24 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Hüküm özetinin, karar kesinleştiğinde Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 4.685,33 TL karar harcından peşin yatırılan 2.025,21 TL’nin mahsubu ile kalan 2.660,12 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tespit talebinin kabulü nedeni ile davacı lehine hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat talebinin kısmen kabulü nedeni ile davacı lehine hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat talebinin kabulü nedeni ile davacı lehine hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminata ilişkin talebin kısmen reddi nedeni ile davalı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan: 2.084,51 TL bilirkişi ücreti, 93,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.177,51 TL ve 2.084,51 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 5.927,51 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre hesaplanan 3.428,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı (talep eden) tarafça İstanbul …FSHHM’nin …D.İş sayılı dosyasında yapılan 59,30 TL BH.+97,70 TL PH toplam 157,00 TL harç gideri ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 54,40 TL posta tebligat gideri 1.054,50 TL olmak üzere 1.211,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi nedeni ile kabul/red oranına göre hesaplanan 700,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip
¸

Hakim
¸