Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/338 E. 2022/109 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2022/109

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Marka Tescilinin İptali
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Marka Tescilinin İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin spor yayıncılığı alanı başta olmak üzere yayıncılık, dijital yayıncılık, platform işletmeciliği gibi bir çok medya alanında faaliyet gösteren ve büyük yatırımı olan bir şirketler grubu olduğunu, “…” markasının Türk Patent Enstitüsü nezdinde de 11.12.2014 yılından itibaren tescilli olduğunu ve markanın ayırıcı işaret de belirtilmek suretiyle 29.12.2016 tarihinde … ve … sınıflarında Türk Patent Enstitüsü nezdinde bir tescil başvurusu daha gerçekleştirildiğini, davalı tarafından 11.01.2017 tarihinde kötü niyetli ve haksız rekabet ve kazanç sağlama amacıyla Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı nezdinde “…” ifadesiyle marka tescil başvurusu gerçekleştirildiğini, başvurusu sonrasında bu başvuruyu Nic.Tr Yönetimi Başkanlığına sunmak suretiyle … alan adını kendi adına haksız ve hukuka aykırı olarak tescilini sağladığını, bu haksız eylemin önüne geçmek adına öncelikle … 2. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile … 30. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında infaz edilerek 03.02.2017 tarihli … alan adı kaydına tescil işleminin tedbiren durdurulduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; davalı taraf adına haksız ve hukuka aykırı olarak tescil edilmiş bulunan ve müvekkili şirketin marka hakkına doğrudan tecavüz teşkil eden www.beinsports.com.tr alan adı kaydının haksız ve hukuka aykırı olarak tescil işleminin iptaline ve müvekkili adına tesciline, davalı eyleminin haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dosyada bulunan cevap dilekçesinde özetle; … alan adını kendi adına kanunun vermiş olduğu hakları kullanarak tescil ettirdiğini, “ilk gelen ilk alır” prensibi gereği alan adını aldığını ve kullanarak davacının marka haklarına tecavüz oluşturacak hiçbir eyleme girmediğini, alan adını aktif hale getirmediğini, üçüncü kişilere yanıltıcı posta göndermediğini, alım-satım yapmadığını, mahkeme’nin görevsiz olduğunu, internet alan adının marka veya ticaret unvanı olarak sayılamayacağını, davacının aynı markalarında yaptığı gibi alan adını da tescil ettirmesi gerektiğini, ODTÜ Nic.tr’nin bir kamu kurum veya kuruluşu olmadığını, burada yayınlanan belgelerin tebliğ olarak sayılamayacağını ve delil niteliği taşımadığını, alan adı tescili için marka tesciline gerek olmadığını, davacının müvekkili ile aynı alanda faaliyet göstermediğini kabul ettiğini, buna rağmen haksız rekabet iddiasında bulunduğunu, ayrıca bu davayı açarak müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini iddia ederek; müvekkili adına tescil edilmiş … alan adı üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, davanın kamuya kapalı bir şekilde görülmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan ilk yargılama sonucunda, … 2. FSHHM …Esas, … Karar ve 07/05/2018 tarihli kararı ile davanın kabulü ile davalının adına tahsis edilen … alan adının, davacı şirket marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile alan adının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın istinafı üzerine dosyayı inceleyen İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi 2018/3275 Esas, 2021/1288 Karar ve 18/06/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararını kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamı uyarınca mahkememizce yeniden esas numarası alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
İstinaf öncesi yapılan ilk yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunda özetle ; her ne kadar davalı alan adına davacı markası ile aynı ibareyi tescil ettirmişse de, sitede henüz bir kullanım olmadığından, bir kullanım olduğunda bunun hangi mal ve hizmet bakımından gerçekleşeceğinin bilinemediğinden, diğer yandan davacının markasının tanınmış olduğu yönünde bir iddiasının bulunmamasından dolayı davalının alan adı tescilinin davacının tescilli markasından kaynaklanan haklarını ihlal etmediği ve bu yolla haksız rekabete sebep olan bir faaliyette bulunmadığı sonuç, görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
İşbu dosya 6769 saylı SMK hükümleri uyarınca açılmış, Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Marka Tescilinin İptali talepli davadır.
TPMK kayıtlarından davacı adına “…” ibareli 66 adet markanın tescilli olduğu, bunlardan … numaralı “…” ibareli markanın … nice sınıflarında 11.12.2014 tarihinden bu yana koruma altında olduğu tespit edilmiştir. Davalı adına tescilli herhangi bir markaya rastlanmamıştır. ODTÜ Nic.tr üzerinden yapılan araştırmada, beinsports.com.tr alan adının davalı … adına 11/01/2017 tarihinden bu yana tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Davacı markası … ibarelerinden oluşmaktadır. Davalı internet sitesi alan adı da aynı ibareleri içeren “…” şeklindedir.
6769 sayılı SMK gereğince tescilli bir markası olan kişi, markasının korunmasını talep edebilir. Ayrıca hak sahibi TTK’nın haksız rekabete ilişkin m.56 vd. hükümlerinden yararlanabilir.
SMK m.29 uyarınca marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, marka hakkına tecavüz sayılır. Kanunun 7. maddesine göre marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: Bu fiiller; tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması şeklindedir.
SMK m.7/III/d uyarınca işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması II. fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir.
Tescilli bir markanın, sahibinin izni olmadan, internette yer alan bir sitenin alan adı veya sitenin anahtar kelime veya diğer tanımlayıcı etiketleri içerisinde kullanılması da marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilebilmektedir. Ancak burada kullanımın 556 sayılı KHK’nın 9/a ve 9/c maddelerinde yazılı fiillere iştirak veya yardım veya bunları teşvik etmek veya hangi şekil ve şartlarda olursa olsun bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırması gerekmektedir.
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesi verilen kararda davalının, davacının birebir spor alanında tanınmış markasının aynısını kullanmamasına rağmen alan adı olarak aldığını, söz konusu Bein ibaresinin Türkçede hiçbir anlamı olmayan ve davalı tarafından tesdüfen bulunması mümkün olmayan bir ibare olduğu, davalının herhangi bir ticari işletmesinin olmadığını, kanunun kötü niyeti himaye etmeyeceğini, Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüst davranma başlıklı hüküm gereği, “ Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz”. davalının bu ibareyi bilmeden alan adı olarak adına tahsis ettirmesi mümkün olmayacağı, davacı markalarının spor alanında tanınmış olması nedeniyle bu alan adının davalı tarafından kötü niyetli olarak tescil edildiği, bu nedenle öncesinde marka başvurusu yapmak suretiyle zemin oluşturarak alan adı başvurusu yaptığı ve bu şekilde geçici tashihi sağladığı, fakat davacı yan itirazı ile marka başvurusunun reddedildiği, yargılama esnasında …a davacı itirazının kabul edildiği gerekçeleri ile davanın kabulü ile davalının adına tahsis edilen … alan adının, davacı şirket marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile alan adının iptaline dair karar verildiği görülmüştür.
Usul ve yasaya uygun İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi 2018/3275 Esas, 2021/1288 Karar ve 18/06/2021 tarihli ilamı uyarınca mahkememizce eksiklikler giderilmiş, TPMK’ya, ODTÜ Alan Adları Yönetimine ve RTÜK’e müzekkereler yazılmış, TPMK kayıtlarının incelenmesinde davalı adına kayıtlı … tescil numaralı markanın MÜDDET olduğu görülmüştür. Odtü’ye yazıln müzekkere cevabında da davaya konu “…” alan adına davacı tarafından itiraz edildiği, itirazın kurum tarafından kabul edildiği ve alan adı tahsisinin davacı adına yapıldığı bildirilmiştir. RTÜK’e yazılan müzekkere cevabında da doğrudan … logolu değilse de, …, …, …, … logolu kanalların bulunduğu bildirilmiştir. Hal böyle olunca eksik husular tamamlanmış, kaldırma öncesi verilen kararda işaret edildiği üzere davalının bu ibareyi bilmeden alan adı olarak adına tahsis ettirmesinin mümkün olmayacağı, davacı markalarının spor alanında tanınmış olması nedeniyle bu alan adının davalı tarafından kötü niyetli olarak tescil edildiği, bu nedenle öncesinde marka başvurusu yapmak suretiyle zemin oluşturarak alan adı başvurusu yapıldığı ve bu şekilde geçici tashihi sağlandığı, fakat davacı yan itirazı ile marka başvurusunun reddedildiği, yargılama esnasında ODTÜ nic.tr tarafından da davacı itirazının kabul edildiği gerekçeleri ile davanın kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE; davalının adına tahsis edilen … alan adının, davacı şirket marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile alan adının iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 49,30 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 277,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.077,25 TL ve 62,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.140,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza