Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/315 E. 2022/36 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/315 Esas
KARAR NO : 2022/36

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İncelem ve Değerlendirme Kurulu’nun … tarihli… sayılı taraflarına 29.11.2019 günü tebliğ edilen kararın iptalini talep ettiklerini, bunun mümkün olmaması halinde … sayılı marka gerekçe gösterilerek 6769 sayılı SMK 5/1-ç maddesine göre başvurunun mutlak red sebebine dayalı kısmen reddedildiği kararına yönelik YİDK Kararının İptaliyle birlikte 2.nci dava olarak … sayılı markanın kullanmamaya dayalı iptalini, davalı şirkete ait … sayılı markanın üçüncü kişilere devrinin yargılama kesinleşinceye kadar önlenmesi amacıyla sicil kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, verilecek tedbir kararına açılan dava ile birlikte TPE nezdindeki sicile şer edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davanın haksız olduğunu, müvekkil şirket lehine olan … sayılı tescil davacı şirketin iştigal alanıyla ilgisi olmayan müvekkilin tekstil alanında uzun yıllardır kullandığı markasına ilişkin olduğunu, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddinin gerektiğini talep etmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
İş bu dava 6769 sayılı SMK hükümleri kapsamında açılmış kullanmamaya dayalı marka iptali talebine ilişkindir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK)’nın 9/1.maddesinde yer alan “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir 2-Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fikra anlamında markayı kullanma kabul edilir: a)Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması. b)Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması. 3-Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.” şeklindeki düzenleme ile kanun koyucunun Markalar Sicilini kullanılmayan markalardan arındırma amacını güttüğü anlaşılmaktadır.
Aynı şekilde SMK m.26/I-a) hükmü de SMK m.9/I’de belirtilen hallerin bir iptal sebebi olduğunu ortaya koymaktadır.
Marka üzerindeki hakkın kazanılması için sicile tescil edilmesi yeterli olsa da kanun koyucu tescil edilmiş marka ile marka hakkı sahibine sağlanan korumanın devam edebilmesini bazı şartlara bağlamıştır. Bunun arkasında; tescil edilen bir markanın haksız yere sahibinin tekelinde kalmasının engellenmesi, marka sicilinin kullanılmayan markalarla dolu bir ‘çöplük’ haline gelmesini önlemek veya kullanılmayan bir markadan onu kullanmak ve bir değer yaratmak isteyen bir başka kişinin yararlanmasının önünü açmak gibi pek çok ekonomik ve toplumsal nedenler yatmaktadır. Zira marka hakkı sahibine inhisari bir yetki veren ve herkese karşı ileri sürülebilir nitelikte olduğundan kanun koyucu, bu geniş hakkın yanı sıra marka sahibine hakkaniyet ölçüsünde birtakım sorumluluklar da yüklemiştir. Markanın usulünce kullanılması zorunluluğu da bunlardan bir tanesidir.
SMK madde 9’da marka kullanılmama sebebiyle iptali edilebilmesi için haklı bir sebep olmaksızın tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından tescil tarihinden itibaren 5 yıl boyunca Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmamış veya kullanımına beş yıl ara verilmiş olması gerektiği düzenlenmiştir. Ciddi biçimde kullanımdan bahsedebilmek için en öncelikli kriter markanın kullanım yoğunluğu ve markadan elde edilen ekonomik yarardır. Markanın sadece birkaç defa ambalajlara basılması veya az sayıda bastırılan broşürlerde kullanılması gibi kullanım süresi ve etkisi sınırlı, hatta göstermelik denebilecek kullanımlar SMK md.9 anlamında ciddi kullanım teşkil etmez. Markanın ciddi kullanımı belirlenirken markanın kullanım şekli, kapsamı, süresi gibi objektif kriterlerden hareket edilmelidir. Marka sahibi markasını aynı mal veya hizmeti üreten teşebbüslerin oluşturduğu piyasada farklı bir yer edinmek veya yeni bir mal veya hizmet piyasası oluşturmak biçimde kullanmışsa ciddi bir kullanımdan söz edilebilir.
Davalıya ait … numaralı marka kayıtlarının incelenmesinde, mezkur markanın …,… ve … Sınıflarda davalı adına tescilli olduğu, halen koruma süresi içerisinde olduğu görülmüştür,
Davacı vekilinin dava dilekçesinin talep sonucunda dava konusu … sayılı markanın kullanılmadığı sınıflarda iptali istemine ilişkin talepte bulunduğu görülmüş, HMK md. 31 uyarınca talebinin tüm sınıflar yönünden mi yoksa belirli mal ve hizmet sınıfları yönünden mi olduğuna dair açıklama yapması istenilmiş,, davacı vekili tarafından sunulan 14/03/2022 tarihli dilekçede tüm mal ve hizmet sınıfları bakımından markanın iptali isteminde bulunulduğu görülmüştür.
Markanın kullanılmadığı gerekçesiyle açılan iptal davalarında ispat yükü davalı üzerindedir. Bu kapsamda davalının markasını ciddi biçimde kullandığına dair delil ibraz edemediği gibi herhangi bir beyanda da bulunmadığı görülmüştür. Her ne kadar davacı tarafça davalıya ait markanın tüm sınıflar yönünden iptaline karar verilmesine dair açıklamalarda bulunmuş ise de, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, markalar tamamen farklı veya farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olup, davalı markası tekstil alanında faaliyet göstermesine karşın, davacı markası porselen sektöründe bilinen ve tanınan bir marka olduğu, bu nedenle iptali istenen davalıya ait markanın yalnızca 35. Sınıfında “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi” hizmetleri bakımından davacı markası ile çakışabileceği, diğer mal ve hizmetler bakımından markaların faaliyet alanlarının birbirlerinden farklı oldukları gibi, birbiri yerine ikame edilebilme veya birinin diğerini tamamlama imkânının da bulunmadığı, dağıtım kanallarının ortak olmadığı, hedeflenen müşteri kesiminin de aynı olmadığı dikkate alındığında fazlaya dair kısımlar yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde, davalı tarafça ispat edilemeyen davanın yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı adına TPMK nezdinde tescilli … sayılı markanın ….sınıf bakımından kullanmama koşullarının oluştuğu anlaşılmakla SMK m.9 uyarınca kullanmama nedeniyle iptaline, fazlaya ilişkin kısmın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 26,30 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen talepler yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen talepler yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 116,50 TL’den dava kısmen kabul kısmen ret olduğundan takdiren %50’si 58,25 TL posta gideri, 118,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 176,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸