Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/313 E. 2023/105 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/313 Esas
KARAR NO : 2023/105

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil sanayinde tasarım faaliyetinde bulunmakta olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu’na … tarihinde … başvuru numarası ile tescil başvurusu yaptığını, müvekkilinin tescil başvurusunda bulunduğu … numaralı Endüstriyel Tasarım Tescil Başvuru Formundaki … numarası ile tescilli tasarımın taklitlerinin, davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından üretim ve satışı yapıldığını, Tasarım Hakkına Tecavüzün davalı şirketin ticari faaliyeti çerçevesinde yapılmakta olduğunu, diğer davalı gerçek kişi …’ün, davalı …’in müdürü olarak haksız fiili bizzat gerçekleştiren kişiler olduğundan davaya taraf yapıldığını, diğer davalı …’ün, davalı … tarafından üretim ve satışı yapılan taklit ürünlerin kendisine ait iş yerinde satışını gerçekleştirdiğini, ayrıca davalı …, davalı …’ün müdürlüğünü yaptığı davalı …’de üretim ve satışı gerçekleştirilen taklit ürünleri kendisine ait iş yerinde satışını gerçekleştirmekle birlikte yapmış olduğu taklit ürün satışlarına ilişkin faturayı ise davalı …’e kesildiğini, müvekkiline ait orijinal ürün örneği sunularak … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı delil tespit dosyasıyla davalı … ait iş yerinde ve davalı …’ün işletmeciliğini yaptığı … adlı iş yerinde keşif ve bilirkişi incelemesinin yapıldığını, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporu ile tasarım hakkına tecavüzün varlığının tespit edildiğini, tespit yapılan iş yerinde tespit isteyenin hak sahibi olduğunu iddia ettiğini, davacı firmanın …, … Ve … Sıra nolu tescilli tasarım ürünü 3 farklı renkte tespitte, tescilli … ve … nolu tasarımlar ayırt edilemeyecek derecede benzer biçimlerde kullanıldığını, karşılaştırılan tasarımları oluşturan bütün ögelerin benzer biçim, oran ve yerleşimde olduğunu, … ve …firmasının … sosyal medya hesabı ve satış linklerinin olduğunu, ürünlerin bu sayfada sergilendiğini ve satışa sunulduğunu, davalının haksız eyleminin müvekkilin tasarım hakkına tecavüz oluşturmadığı yönünde kanaate varılması halinde dahi davalının eylemi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkilin tasarımlarına tecavüz ile haksız rekabet sonucu aldığı siparişler iptal edildiğinden oldukça büyük zararının olduğunu, bu noktada davalının kaç adet üretim yaptığının belirlenmesi gerektiğini, taklit ürünlerin başta davalıların iş yerlerinde, diğer mağazalarında üretim ve satışının durdurulmasını, görüldüğü yerde toplatılmasını, ürünün satışını yapan internet sitelerinde satışının durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıların tasarım hakkına tecavüzün tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde talebimizi arttırmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 19.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde talebimizi arttırmak üzere şimdilik 100 TL İtibar Tazminatının delil tespitinin yapıldığı 19.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, 20.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 19.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, davalı aleyhine verilecek Mahkeme kararının masrafı davalılara ait olmak üzere kamuya duyurulması için ülke çapındaki tirajı yüksek olan gazetelerden birer tanesinde yayınlanmasını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ürünlerinin farklı olduğu savunmasına ilişkin müvekkil firmanın tasarladığı üründe, kollarda ekstradan tül bulunmasının direkt olarak göze çarpan bir unsur olduğunu, ancak davacının ürününde her iki kolda da tül bulunmadığını, davalı müvekkil firmanın ürününde kollarında boncuk bulunmasına rağmen davacıya ait üründe boncuk bulunmadığını, müvekkil firmanın ürününde boyun kısmından başlamak üzere en aşağıya bilek kısmına kadar, elbisenin üstünde bütün halinde tül şerit indiği ancak davacıya ait üründe boyundan başlayan bir tül şerit bulunmadığı davacıya ait ürünün omuz kısmında gül şeklinde dikilen bir tasarım olmasına rağmen, müvekkil firmada bunun bulunmadığını, ürünlerin birbirinin aynısı veya ayırt edilemeyecek derecede benzeri olduğu iddiasının hukuki temelden yoksun olduğunu, vasat tüketici gözü ile bakıldığında ilk andan itibaren ürünlerin farklı tasarımlar olduğunun kolaylıkla anlaşılabilecek müvekkil firmanın toptan ticaret yapan bir firma olduğunu, müvekkil firmanın tasarlamış olduğu ürünlerin numune olarak tasarlandığı, numune bazlı üretilen ürün müşterilere sunulduğunu, müşteriden gelen olumlu-olumsuz taleplere göre seri üretime geçilip geçilmeyeceğine karar verildiğini, ürünün tutulup tutulmayacağı daha belli değilken yüksek adetli üretim yapılmasının ilk başta ticaretin temel mantığına aykırılık teşkil ettiğini, modeller arasında iltibasın oluşup oluşmadığının tespiti için yalnızca vasat tüketici nazara alınarak değerlendirme yapmak hatalı olup ürünün özelliğine, alıcı grubuna ve hedef kitlenin kim olduğuna bakılmasının gerekeceğini, dava konusu ürünlerin tül, kol, boncuk, kesim, gül motifi gibi farklılıklarının sayıldığını, bu farklılıkların ürünün alıcısı bir kadın tarafından kolaylıkla anlaşılabileceğini, bu farklılıkları gören bir kadının net bir şekilde her iki ürünün birbirinden farklı olduğunu anlayabileceğini, bu nedenle hedef kitle nazarında özel olarak bir değerlendirme yapıldığında mevcut farklılıklardan dolayı her iki ürün arasında iltibas yaratacak derecede benzer olduğu sonucuna varılamayacağı belirtildiğini, …’un ticaret sicil kayıtlarında … Şubesi olarak görünmese de fiili olarak şubesi durumunda olduğunu, davacı tarafça …’un müdürü olduğu iddia edilen …, SGK kayıtlarında … Ltd. Şti.’nin sigortalı çalışanı olarak görünmekte olduğunu, bu durumun …’ün SGK kayıtlarından da kolaylıkla anlaşılabileceğini, …’ün kullanmış olduğu kartvizitin tamamen iş veren …’ün kendisine vermiş olduğu yetki dolayısıyla olduğu Modeller arasında iltibasın oluşup oluşmadığının tespiti için yalnızca vasat tüketici nazara alınarak değerlendirme yapmanın hatalı olduğunu, ürünün özelliğine, alıcı grubuna ve hedef kitlenin kim olduğuna bakılmasının gerekeceğini, kadın kullanımına yönelik tasarlanmış ürünlerde ufak bir detaydaki farklılığın dahi bazen ayırt ediciliği sağlayabileceğini, ürünlerin birbirinin aynısı olmadığı gibi ayırt edilemeyecek derecede benzer de olmadığını, hedef kitlesi kadınlar olan ürünlerin özel alıcı gözüyle rahatlıkla ayırt edileceği gibi vasat tüketici nazarıyla dahi ayırt edilebilecekler olduğu belirtildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 08/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; i)Moda Tasarımcısı tarafından yapılan değerlendirmede;
a. Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda Davacı … adına müracaatı yapılmış ve tescil edilmiş … numaraı çoklu tasarım dosyasına ait … nolu tasarım görseli ile davalı tarafa ait tasarım karşılaştırıldığında; bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, sonucuna Varılmıştır. b. Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda Davacı … adına müracaatı yapılmış ve tescil edilmiş … numaralı çoklu tasarım dosyasına ait … nolu tasarım görseli ile davalı tarafa ait tasarım karşılaştırıldığında; bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, sonucuna varılmıştır.
ii) Marka ve Patent Uzmanı tarafından yapılan değerlendirmede;
Dosya kapsamında mevcut D.İş dosyasında tespiti yapılan, davalı tarafın mağazasında satışa sunulan elbiselerin tasarımı ile davacıya ait tescilli elbise tasarımı karşılaştırıldığında yukarıda açıklandığı üzere tasarım uzmanı bilirkişi tarafından davacı taraf adına tescilli … ve … numaralı tas: ili ile davalı tarafın mağazasında satışa sunduğu elbise tasarımları arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile aynı olarak algılandıkları sonucuna varıldığı, davacı adına tescilli tasarımın aynısının tasarım sahibinin izni olmaksızın satışa sunulması nedeniyle SMK 81/1-A MADDESİ GEREĞİNCE TASARIM HAKKINA TECAVÜZ OLDUĞU,
iii)Mali Müşavir tarafından yapılan değerlendirmede; SMK 151/2-a maddesi kapsamında tazminat hesabı için dava konusu modelin, davalı kayıtlarından üretim miktarı tespit edilememiş olup, Sektörel bilgilere göre alternatif hesaplama tekniği kullanılmış olup, buna göre … ve … için seçenekler raporumuzun özet bölümünde arz edilmiş olup, davacının itibar ve manevi tazminat talepleri mevcut olup, bu husus hesaplama gerektirmediğinden Sayın Mahkemenin takdirinde olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalı kullanımlarının davacı adına TPMK nezdinde … tescil numaralı tasarımlardan … numaralı tasarım haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bunun önlenmesi, durdurulması ile birlikte maddi manevi ve itibar tazminatı taleplerine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacıya ait… numaralı çoklu tasarım başvurusunun …nolu tasarım başvurusunun 29.01.2020 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
Tasarım, SMK 55/1 maddesinde tanımlandığı üzere ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.Koruma ile elde edilen tasarım hakkı, sahibine izni olmaksızın başka kişilerce tasarımın ticari amaçla kullanımını engelleme yetkisi vermektedir.
SMK 81/1-a maddesinde “Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. ” fiilleri tasarım hakkına tecavüz olarak sayılmıştır.
Tescilli tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile diğer tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim arasında belirgin farklılık yoksa tecavüzün varlığına hükmedilmesi gerekmektedir.Kıyaslanan tasarımların birbirleriyle benzer yanlarının bulunması yanında farklılıkları da içermesi mümkündür. Bu konuda tecavüzün tespitinde ölçü olarak genel görünümlerin kıyaslanması suretiyle sonuca – varılması ” gerekmektedir. Karşılaştırılan tasarımların genel görünümü birbirinden farklıysa ve bu farklılıkların düzeyi ayrıntılardaki küçük farklılıklardan yüksek ise tasarıma tecavüz gerçekleşmemiş sayılacaktır.
… 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin… D.İş dosyasında tespiti yapılan, davalı tarafın mağazasında satışa sunulan elbiselerin tasarımı ile davacıya ait tescilli elbise tasarımı karşılaştırıldığında yukarıda açıklandığı üzere tasarım uzmanı bilirkişi tarafından davacı taraf adına tescilli … ve … numaralı tasarım tescili ile davalı tarafın mağazasında satışa sunduğu elbise tasarımları arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile aynı olarak algılandıkları sonucuna varıldığı, davacı adına tescilli tasarımın aynısının tasarım sahibinin izni olmaksızın satışa sunulması nedeniyle SMK 81/1-a maddesi gereğince tasarım hakkına tecavüz olduğu sonucuna varıldığı görülmektedir.
Mahkememizce davalı yanın itirazları gözetilerek dosya Moda Tasarım uzmanı, Tasarım Hukukçusu ve Mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede, davacıya ait … tescil numaralı çoklu tasarımın … numaralı tasarım görseli ile davalıya ait ürünlerin yenilik ve ayırt edicilik bakımından yapılan karşılaştırılmasında, tasarımların kadın elbise tasarımları olduğu, her iki tasarımın kesim yüzey özelliği itibariyle birbirine benzer olup ayırt edici niteliğe haiz olmadığı, davacı tarafa ait elbise tasarımının önden kesik hakim yaka davalıya ait tasarımın ise bisiklet yaka olduğu, iç beden bazlarının bedene oturan şekilde çalışıldığı üst kumaşlarının davacı ürününde şifon davalı ürününde ise hayal tül çalışıldığı, ham madde farklılığının ise tasarım yönünden bir ayırt edicilik katmadığı, ön bedende davacı ürününde üstte kullanılan şifon kumaş ile birbirine paralel pileler halinde davalı ürününde ise serbest drape şeklinde hayal tül ile çalışıldığı, bu farklılığında esasen ham madde nedeniyle görüntüde oluşan farklılık olduğu, tüketici nezdinde ayırtedilebilecek nitelikte olmadığı, seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda da, davacı adına tescilli… numaralı çoklu tasarım dosyasına ait … nolu tasarım görseli ile davalı tarafa ait tasarım karşılaştırıldığında; bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varılmıştır.
Davacıya ait … tescil numaralı çoklu tasarımın … numaralı tasarım görseli ile davalıya ait ürünlerin yenilik ve ayırt edicilik bakımından yapılan karşılaştırılmasında, tasarımların kadın elbise tasarımı olduğu, her iki tasarımın kesim yüzey özelliği itibariyle birbirine benzer olup ayırt edici niteliğe haiz olmadığı, her ne kadar davalı üründe Gül akseuarı bulunmakla birlikte bu akseuarın her elbisenin birbirinden farkılılaşmasına yetecek şekilde farklılık sağlamayacağı, davacı ve davalı tarafa ait elbise tasarımının aynı biçimde önden kesik hakim yaka şeklinde olduğu, iç beden bazlarının bedene oturan şekilde çalışıldığı üst kumaşlarının ise dökümlü şifon kumaşa benzer bir malzeme ile çalışıldığı, bedende davacı ve davalı ürününde üstte kullanılan şifon kumaş sağ omuzdan bel hattına doğru serbest pile çalışılarak bel hattında sabitlendiği, davacı ürününde sağ omuz üzerinde kendi kumaş renginde etrafında otriş (kuş tüyü) ile desteklenmiş bir gül aksesuar bulunduğu, davalı ürününde ise aksesuarın bulunmadığı, bununla beraber kullanılan akseuarın tasarımsal yönden tüketici nezdinde ayırt edicilik katmadığı, seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda da, davacı adına tescilli … numaralı çoklu tasarım dosyasına ait … nolu tasarım görseli ile davalı tarafa ait tasarım karşılaştırıldığında; bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varılmıştır.
Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan İnceleme
6769 sayılı SMK’nın “Tazminat” başlıklı 150. maddesinde de ” Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (2) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir. (3) Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Tasarım sahibi kanunun 151.maddesi gereğince yoksun kalınan kazancını talep edebilir. Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. (3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur. (4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında 2. Fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması halinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.
Davacı vekili tazminat taleplerini 6769 sayılı SMK’nın 151/2-a uyarınca hesaplanmasını talep etmiştir. Davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından mali bilirkişi tarafından farazi bir hesaplama yapılmıştır.
Davacı tarafından her ne kadar 500 adet üzerinden üretim miktarına göre talep arttırım dilekçesi sunulmuş ise de, dosya kapsamında anlaşıldığı üzere davalıların üretim yapmadığı dolayısı ile SMK md. 151/2-a kapsamında 200 adet ürün üzerinden hesaplama yapılmasının hakkaniyete uygun olacağı, fazlaya ilişkin miktarın sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı gözetilerek davacının yoksun kaldığı kazanç miktarının 50.990,00 TL olabileceğine dair yapılan hesaplama, mahkememizce olayın oluş şekline uygun görülmüş, fazlaya ilişkin kısım reddedilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. Maddesinin 1-ç bendinde ” Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini” belirtildiği üzere, tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibinin mahkemeden manevi zarar talep edebileceği hüküm altına alındığı, bu madde ve somut olay ele alındığında davacı tasarım hakkı sahibinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz edildiği, manevi tazminatın yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, eylemin ağırlığı tecavüze konu tasarım sayısı, paranın alım gücü, hak ve nesafet gözetilerek takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafa ait tescilli tasarımların, davalı ürünleri karıştırılmaya sebebiyet verecek derecede benzer olması, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermeleri, davalıların bunu bilmemelerinin mümkün olmaması kanaati ile 100,00 TL itibar tazminatın 19/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; davalı kullanımlarının davacıya ait … tescil numaralı tasarımın…numaralı tasarım haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bu tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, , maddi tazminat talebi yönünden 50.990,00 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 19/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat talebi yönünden 20.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 19/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, tecavüz eylemi aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiğinden hüküm özetinin Türkiye’de yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı kullanımlarının davacıya ait … tescil numaralı tasarımın … numaralı tasarım haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bu tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine,
2-50.990,00 TL maddi tazminatın 19/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-20.000,00 TL manevi tazminatın 19/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-100,00 TL itibar tazminatın 19/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm özetinin kararın kesinleşmesinden sonra Türkiye de yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus ilanına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.539,25 TL karar harcından peşin yatırılan 2.520,22 TL’nin mahsubu ile kalan 3.019,03 TL bakiye karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tespit talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat talebinin kısmen kabulü nedeni ile davacı lehine hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile davalılar lehine hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca itibar tazminat talebinin kabulü nedeni ile davacı lehine hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafından yapılan: 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 143,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.893,50 TL ve 2.579,52 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 6.473,02 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre hesaplanan 3.118,19 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
14-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip … Hakim …
E-İmzalıdır E-İmzalıdır