Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/310 E. 2022/92 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/310 Esas
KARAR NO : 2022/92

DAVA : Fsek – Tecavüzün Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Fsek – Tecavüzün Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 06.01.2015 tarihinde akdedilen sözleşme ile özel tasarım içki standı yapılması için yapılan anlaşma çerçevesinde müvekkilince standın üretilerek davalıya teslim edildiğini, davalı şirketin müvekkilince tasarlanan özgün ve yeni tasarım standını başka üreticilere haksız olarak ürettirdiğini ve kullanmaya devam ettiğini, bu suretle müvekkilinin tasarım haklarının ihlal edildiğini, gönderilen ihtarnameye verilen cevapta tasarım hakkının satın alındığı, üretilen standın da kalitesiz ve ayıplı olduğunu, hak devrine ilişkin yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davalıya kesilen faturanın da stant üretimine dair kesildiğini tasarım devir bedeli gibi bir bedelin de tahsil edilmediğini,tasarımın hukuken koruma altında olduğunu ve haklarını ihlal ettiğini, davalının fiillerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ve müvekkilinin FSEK kapsamında korunan haklarını da ihlal ettiğini tecavüz nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zararının da oluştuğunu, davalının müvekkiline ait tasarımı hukuka aykırı şekilde çoğaltarak umuma arz ettiğini, bu nedenlerle tecavüzün ref’ine karar verilmesini TTK m. 59 kapsamında hükmün ilan edilmesini, zarar tespit edildiğinde ıslah edilmek üzere 5.000 TL’lik maddi tazminatın ve FSEK m. 68 gereğince tespit edilen zararın 3 katının ve ayrıca 10.000 TL manevi tazminatın kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davacının tüzel kişi olması nedeniyle FSEK kapsamında eser sahibi olamayacağını, eser sahibinin ancak bir gerçek kişi olabileceğini, davacının eser üzerindeki mali hakları veya bunları kullanma yetkisini devraldığına dair bir belge de sunmadığını, manevi hakların ise sahibinin rızası ile dahi devredilemeyeceğini, dolayısıyla davacı tüzel kişinin manevi haklara ilişkin bir talepte bulunamayacağını, stantların müvekkilleri firma tarafından verilen birebir ölçüler üzerine tasarlandığını, tasarımcıya herhangi bir serbesti veya özgünlük alanının bırakılmadığını, tüm alkollü içki stantlarının birbirine benzediğini, hususiyetin bulunmadığını, ürün üzerinde kullanılan marka, logo, desen vb. unsurların müvekkillerine ait olduğunu, bu unsurlar çıkarıldığında ürünün özgün, estetik ve yaratıcı herhangi bir yanı kalmayacağını, davacının ürünleri eser niteliğini haiz olmadığından, FSEK kapsamında korunamayacağını, davacının 554 sayılı KHK’ya dayanarak bir hak talebinde bulunamayacağını, KHK korumasından yararlanması için ortada tescilli bir tasarımın mevcut olması gerektiğini ancak davacının böyle bir tasarımının bulunmadığını, müvekkillerinin tasarım ve üretimler için ayrı ayrı ödeme yaptığını, ortada tescilli bir tasarım da mevcut olmadığından “yazılı devir” koşulunun aranmayacağını, davacının tasarım üzerindeki hakların geçerli bir şekilde devredilmediği yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından üretilen standın müvekkillerince istenen ölçü ve biçime uygun olarak yapılmadığını ve ayıplı olduğunu, müvekkilleri tarafından söz konusu eksikliklerin giderilmesi talep edilmişse de olumlu bir yanıt alınmadığını, asıl zarara uğrayanın müvekkilleri olduğunu, davacının tüm ücretinin ödendiğini, bu davanın ikame edilmesinin kötü niyetli olduğunu, yokluklarında …Havalimanı’nda yapılan keşfi kabul etmediklerini, yapılan bilirkişi incelemesinin yalnız davacı tarafından sunulan resimler çerçevesinde tesis edildiğini, eksik incelemede bulunulduğunu, ifade ederek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetince yapılan incelemede iki endüstriyel tasarım uzmanı ve bir tasarım hukukçusu tarafından hazırlanan müşterek raporda; davacı firma tarafından tasarlanmış ve davalı firmanın çizimler üzerinden onaylamış olduğu stant tasarımlarının, işlevsel, estetik ve anlatımsal niteliklere sahip olduğu ve KHK kapsamında tescil edilebilir bir “tasarım” olduğu, söz konusu tasarımların ürüne dönüştürülmüş halini gösteren fotoğraflar incelendiğinde, tasarımların bütününü gösteren fotoğrafların dosyada bulunmadığı için davacı firmanın stant üretimine yönelik değerlendirme yapılamadığı, davacıya ait stant tasarımlarının FSEK kapsamında ‘eser’ niteliğinde olmadığı, SMK’da yer alan tescilsiz tasarımların korunmasına ilişkin hükmün, somut olaydaki tecavüz iddiaları KHK döneminde gerçekleştiğinden, işbu davada uygulanmasının mümkün olmadığı, dava konusu stantlarınn iddia olunan fiillerin gerçekleştiği tarihte tasarım tescili yapılmadığından KHK’ya göre korumanın söz konusu olmayacağı, FSEK kapsamında tasarımların korunması için eser niteliğini haiz olmaları gerektiği, somut olaydaki ürünün işlevsel niteliğinin ön planda olduğu ve estetik niteliğinin eser seviyesine ulaşacak düzeyde olmadığı tespit edildiğinden olayda FSEK’e göre korunan bir eserin de söz konusu olmadığı, haksız rekabet iddiası bakımından dosya kapsamında değerlendirilebilecek tek haksız rekabet halinin başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma olduğu, davalının tasarımları üçüncü kişilere ürettirmesinin “yetkisiz” olarak değerlendirilemeyeceği, zira tasarımlar KHK’ya göre korunsa dahi tasarımlar için ayrı ücret ödenmiş olması neticesinde KHK m. 16 hükmü çerçevesinde davalı fiillerinin yetkisiz olduğu sonucuna ulaşılamayacağı, ürünlerin üçüncü kişilere ürettirilmesinin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği iddia edilse de, hem sözleşmeye aykırılığın KHK, FSEK ve haksız rekabet hükümleri dışında kalması hem de iddiaları ve özellikle sözleşmede ürünlerin üçüncü kişilere ürettirilebilmesini düzenleyen hükmü incelemeye yeterli delilin dosyada bulunmaması nedeniyle herhangi bir tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan ilk yargılamada mahkememizin 2016/186 Esas, 2018/40 Karar ve 06/03/2018 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf üzerine dosyayı inceleyen İstanbul Bam 16. Hukuk Dairesi 2018/2226 Esas, 2021/828 Karar ve 15/04/2021 Tarihli kaldırma kararı ile, yetersiz incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile hüküm kurulmasının hatalı olduğuna kanaat getirilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf Kaldırma Kararı üzerine yargılamaya devam olunmuş, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle ; dava konusu tasarımın / standın Fsek md. 1/b anlamında hususiyet taşıyan bir çalışma olmadığı, herhangi bir eser türü kapsamında değerlendirilemeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava 5846 sayılı Kanun kapsamında açılmış tecavüzün refi ve FSEK 68 ve 70. maddesi gereği talep olunan maddi ve manevi tazminat, 554 sayılı tasarım hakkının ihaline dayalı ref talepli dava ve TTK haksız rekabet hükümlerine dayalı men ve ref davasıdır.
İstinaf Kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere davacının stand tasarımının eser türlerinden birine girip girmediği, hususiyet içerip içermediği gerekçesi ile önceki karar kaldırılmış, mahkememizce bu hususla sınırlı olmak üzere içerisinde FSEK uzmanı bulunan yeni bir bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiş, yeniden rapor alınmıştır.
5846 sayılı FSEK m. 1/B-a maddesinde tanımlandığı şekliyle, eser ” Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri”dir. “Herçeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri” FSEK m.2/1 (3) de ilim ve edebiyat eserleri arasında; “ Mimarlık eserleri” FSEK m. 4/1 (3)’ de , El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları FSEK m.4/1 (4) de güzel sanat eserleri arasında sayılmıştır. FSEK m.4/2 de “Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez.” ifadesi yer almaktadır. Bir tasarım şartları varsa tasarım korumasından yararlanabileceği gibi bir tasarım yine eser vasfında ise eser korumasından da yararlanabilecektir. Burada kümülatif koruma söz konusu olabilmektedir.
Bir fikri çabayı diğerlerinden ayıran ve eser olarak korunur hale getiren en önemli unsur; sahibinin hususiyetini yansıtacak düzeyde şekillenmiş olmasıdır. Şüphesiz, “hususiyetin” daraltıcı anlamda yorumu suretiyle mutlaka üst düzeyde yaratıcılık ve orijinallik içermesi gerektiği düşüncesi benimsenemez. Ancak, “hususiyetin” geniş anlaşılması da eser olmayan ürünlere bu niteliğin tanınması aracı yapılmamalıdır (Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, Dördüncü Bası, S. 101).
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca, bir eser korumasından yararlanabilmek için ortaya çıkan eserin mutlaka Kanun’da sayılan eser türlerinden birine girmesi gerektiği gibi, ortaya çıkan eserlerde ise korunan unsur, eserin arkasındaki duygu ve düşünce olmayıp, o düşüncenin ifade ediliş şeklidir. Her hangi bir ifadenin eser kapsamında korunabilmesi için de eserin tümü ya da koruma talep edilen parçasının FSEK m. 1/B-a uyarınca, sahibinin hususiyetini taşıması gerekmektedir. (Yargıtay 11.HD ; 17.07.2017 T., E.2016/9284, K.2017/4126)
Mahkememizce hükme esas alınan 01/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, taraflara ait ürünlerin stand tasarımı olduğu, tasarımların genel geometrik biçimleri, oranları, yüzey özellikleri ile farklılaştığı ve ayırt edici nitelik kazandığı, bu bağlamda benzer teşhir amaç ve işlevini yerine getirmek üzere farklı biçim, oran ve özelliklerde tasarlanıp üretildiği, gerek işlevsel, gerekse biçimsel özellikleri sebebi ile eser olarak değil seri olarak ya da yerine özel ölçülerde üretilebilecek bir tasarım ürünü olarak tanımlanabileceğine dair yapılan değerlendirme kapsamında davacının stand tasarımının hususiyet içermediği ve eser vasfına sahip olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamını, usul ve yasaya uygun İstanbul Bam 16. Hukuk Dairesi 2018/2226 Esas, 2021/828 Karar sayılı kaldırma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu, FSEK ve 554 s.KHK birlikte değerlendirildiğinde dava konusu stand tasarımının “eser” olarak nitelendirmeyeceği bu nedenle sübut bulmayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin olarak yatırılan 256,17 TL’den hesap olunan 80,70 TL karar harcının düşülerek kalan 175,47 TL bakiye karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen tecavüz talebine ilişkin davalı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat talebine ilişkin davalı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat talebine ilişkin davalı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza