Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/281 E. 2021/53 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/281 Esas
KARAR NO : 2021/53

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … tescil numaralı “…” ibareli … Sınıfta tescilli markadan kaynaklı haklara, davalı yanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu madde 29 ve madde 149/1 vd. uyarınca marka hakkına tecavüzünün ve Türk Ticaret Kanunu madde 55 ve madde 56 uyarınca Haksız Rekabet teşkil eden fiillerinin tespitini, önlenmesini ve durdurulmasını teşkil eden fiillerin oluştuğunu, tecavüzü oluşturan veya her türlü fikri ve sınai hakkı müvekkili firma’ya ait bulunan ve müvekkil firma ortağı olduğunu, giderleri müvekkili tarafından karşılandığını, tescil işlemlerinin yürütülmesi talimatı da müvekkili firma tarafından kendisine verildiğini, işlemleri muhatap … tarafından yürütüldüğünü, bundan dolayı kötü niyetle kendi adına tescil edildiğini, …, …, …, …, …, …, …, … domain adreslerinin, işlemlerin müvekkili firma nam ve hesabına yapıldığının tespitini, müvekkil firma adına devir ve kayıt edilmesini,
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu madde 149/l-g ve 149/1ll uyarınca hükmün masrafı davalıdan alınarak ilgililere tebliğ edilmesini, kamuya ilan yoluyla duyurulmasını, tirajı yüksek gazetelerden birinde yayınlanmasını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davaya ilişkin taleplerinin hepsinin dayanağı …başvuru numaralı markaya ilişkin olup, ilgili markanın henüz tescil edilmemiş olmasısın, fiiliyatta “…” ünvanlı bir marka olmaması sebebi ile işbu sebeplerin hepsinin reddi ile esası incelemeye girmeksizin huzurdaki davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, arabuluculuk başvuru şartına uyulmadığını, davacı yan, dava dilekçesinde tazminat talepleri olduğunu, arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadığını, bu itibarla davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, dava dilekçesinde yer alan tüm domain name’ ler müvekkile ait olduğunu, müvekkili tarafından davacı şirket kurulmamışken satın alındığını, ödemesi yapıldığını, tüm web sayfaları müvekkil tarafından hazırlandığını, ve tanınırlığı sağlandığını, pandemi döneminden önce şirket kasasında TL ve döviz mevduatı toplam 4.500.000 TL para varken, müvekkilinin belirtmiş olduğu davaları açması üzerine bu paralar ortadan kaybolduğunu, müvekkili o dönemde şirket ortağına duyduğu güven ile bu paranın muhasebesel kaydını incelemediğini, sonrasında bu bedellerin muhasebe sistemine sokulmadığını fark ettiğini, pandemi döneminden önce Kuşadası bölgesinde 23.000.000 TL bedelindeki bir oteli satın almak için araştırma yapılırken ve şirketin bu denli cirosu varken, şimdilerde davalı yanca şirket batmak üzere olan bir şirket gibi gösterilmekte, algı yönetimi yapılmakta olduğunu, müvekkili ilgili davaları açmasından sonra, şirket kilitlerin değiştirildiğini, müvekkili şirkete girişi engellenmeye çalışıldığını, yukarıda izah edilen somut olayda işbu nedenlerin hiçbiri bulunmamakta olduğunu, müvekkil tarafından hiçbir ticari amaç güdülmeden sadece ortağı olduğunu, şirketin büyümesi ve gelişmesi adına internet üzerinde çalışmalar yapıldığını, davanın reddini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının tespiti, durudurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinin incelenmesinde davacının, dava konusu uyuşmazlık bakımından … tescil numaralı markasını davaya konu ettiği görülmektedir.
Mahkememizce davaya konu marka kayıtlarının celbi yönünden TPMK’ya müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabında dava konsuu …tescil numaralı … ibareli markanın müddet olduğu bilgisi verilmiştir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde de, markanın tescil edilmemiş olması nedeni ile işbu markaya dayalı taleplerin dinlenilemeyeceği, davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesine dair itirazda bulunmuş olduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK m.331/1 “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” hükmünü haizdir.
Dava konusu uyuşmazlığın marka hakkına tecavüz iddiasına dayalı olduğu, davacının marka tescil sürecinin tamamlanmadığı, markanın müddet olduğu dolayısı ile davacının konusu olmayan davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu gözetilerek, konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Konusuz kalan dava bakımından, KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 21,40 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.687,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 65,00 TL posta gideri 118,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 183,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama masrafı yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸