Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/276 E. 2023/176 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/276 Esas
KARAR NO : 2023/176

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Kaldırılması, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Kaldırılması, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı Talepli Asıl ve Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü talepli birleşen davasının açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava dosyasında; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … başvuru nolu tescilli tasarımına davalı tarafından birebir benzerinin üretilip satılmak suretiyle tecavüz fiilin gerçekleştiğini, davalı tarafın kötü niyetli ve kusurlu olduğunu, müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını belirterek, müvekkilinin endüstriyel tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve kaldırılması ile 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL itibar ve 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının üzerinde tasarım hakkını iddia ettiği ürünün yıllardan beri birçok marka tarafından kullanıldığını, koruma kapsamında olduğunun iddia edilemeyeceğini, davacının koruma talep ettiği, tasarımın bir başka tasarımcıya ait olduğu, tasarımcı tarafından tescil tarihinden önce kamuya sunulduğunu, tasarımın mevzuatta belirtilen şartları taşımadığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Birleşen dava dosyasında; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket, abiye sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, orijinal bir ürün olduğu iddiasıyla … başvuru no.lu tasarım hakkında tescil başvurusunda bulunduğunu, davalının üzerinde tasarım hakkını iddia etmek suretiyle tescil ettirdiği ürün, yıllardan beri birçok marka tarafından üretilmekte olduğunu, özel hukuki korumadan yararlanması hukuka aykırı olduğunu, yeni olduğu iddia edilen ürünün yıllardan beri üretimi süregelen harcıâlem bir ürün olduğunu, tescil edilen tasarımın bir başka tasarımcıya ait olduğunu, tasarımcı tarafından tescil tarihinden önce kamuya sunulduğunun aşikâr olduğu, tasarımın tescili için kanunda aranan “kamuya sunulmuş olma” şartının yerine getirilmediğinin kuşkusuz bir gerçek olduğunu, davalının başka bir tasarımcıya ait olan bir tasarımı kendi adına tescil etmesi ve bu tescile dayanarak hukuki koruma talep etmesi alenen kötü niyetli olduğunu, davanın kabulünü, davalının … başvuru no.lu tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin tasarımının tescil başvurusundan önce kamuya sunulduğunu, müvekkilinin tasarımının iddia edilen tasarım karşısında ayırt edici niteliğine haiz olduğunu, kötü niyet iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dava dosyasında taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 07/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; … Tescil numaralı tasarım yönünden hükümsüzlük ve sicilden terkin talebi ile ilgili yapılan incelemede dava konusu tasarımın yenilik şartlarını taşımadığı anlaşıldığından SMK fıkralarında belirtilen hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, SMK madde 56/4 gereğince davalı taraf adına tescilli … tescil numaralı elbise tasarımının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması şartını sağlayamadığı, bu nedenle davalı adına tescilli n yenilik niteliğinin olmadığı anlaşıldığından hükümsüzlük şartlarının oluştuğu görülmekle, SMK hükümleri gereğince tasarım hakkına tecavüz oluşmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 08/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda kök rapordaki görüş ve kanaatler yönünden sonuç ve kanaatlerde bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, asıl dava bakımından davalı kullanımlarının davacıya ait tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığın tespiti, tespit edilmesi halinde bunun durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile birlikte maddi, manevi ve itibar tazminatı istemine, birleşen dava bakımından ise davalı adına TPMK nezdinde tescilli … numaralı tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde davacı adına kayıtlı … numara ile tescilli elbise tasarımının başvuru ve tescil tarihinin 29/02/2020 olduğu ve davacı adına koruma süresinin halen devam ettiği görülmüştür.
… 2. FSHHM’nin … Değişik İş sayılı dosyasında davalı birleşen davacıya ait …adresinde yapılan tespit sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda aleyhine tespit İstenen işletme sahibi tarafından “…” etiketi ile … antetli fatura ile dosyaya sunulan siyah renkli elbise üzerinde yapılan incelemede, elbisenin tescilli…tescil nolu elbise ile karıştırılmaya sebebiyet verecek nitelikte benzer olduğu, aleyhine tespit İstenen işletme sahibi tarafından yerinde inceleme esnasında bilirkişi heyetine beyan edilen “…” markalı elbise fotoğrafındaki elbise, tespit talep eden elbisesi ile benzer bulunduğundan, … tarafından … tescil nolu tasarımın başvuru 29.02.2020 tarihinden önce üretilip üretilmesi konusunun incelenmesi gerektiği, yapılan incelemede,… instagram hesabında 18 Ocak 2020 / 22 Kasım 2019 / 08 Mayıs 2019, tarihlerinde tespit konusu elbisenin fotoğraf ve detaylarının yayınlanmış olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı birleşen davacı tarafından birleşen mahkememizin 2021/306 Esas sayılı dosyasında dava konusu davacıya ait … tescil numaralı elbise tasarımının yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olmadığı iddiası ile hükümsüzlük talebinde bulunulmuş olduğu görülmekle öncelikle bu incelemenin yapılması gerekmiştir.
Birleşen Mahkememizin 2021/306 Esas sayılı dosyasındaki Hükümsüzlük İddiaları Bakımından Yapılan İnceleme
6769 Sayılı SMK 55. Maddesi “Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Ürün, bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj gibi nesneleri, birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri ifade eder. Birleşik ürün, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçalarda: oluşan üründür. Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması hâlinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye ‘de kamuya sunulmuş olması hâlinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.” demektedir.
SMK 56. Maddesi “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgi derecesi dikkate alınır.”
SMK 57. maddesi “Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.”
SMK 58. maddesi “Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu özellikleri.
SMK 77/. Maddesi, “Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir:
a) 55 inci maddenin birinci ve ikinci fikralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58 inci maddenin dördüncü fikrası ve 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse.
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse.” hükümlerini içermektedir.
Somut olaya dönüldüğünde, hükümsüzlük iddialarının araştırılması bakımından teknik bilirkişiler tarafından internet sitesinde yapılan aramalarda, …“ adresinde faaliyet gösteren … adlı moda kuruluşunun davalı tasarıma ayniyet derecesinde benzeyen, birebir aynı tasarımı birçok renk ile satışa sunduğu yine internet üzerinde yapılan arama sonucunda … markasının da dava konusu modelin birebir aynısının tasarlayıp, birçok renk ile üretip satışa sunduğu, yapılan başka aramalarda; …,limited’e ait … adlı moda evinin davalı modelin birebir aynısını sınırsız renkte siparişe göre üretimini yaptığı tespit edilmiştir.
Tespit edilen tasarımlar ile davacıya ait tescilli tasarımların bilirkişi raporunda görsel olarak karşılaştırılmasının yapıldığı rapor içeriğinden anlaşılmakla, tasarım uzmanı bilirkişi tarafından yapılan incelemede iki tasarımın da maksi boyda olduğu, elbiselerin belden yukarı büst kısmının “sarı renk ok işaretli”straples (askısız) kesim çalışıldığı, bedeni korse gibi sardığı ve bu üst beden parçasının enine drapeler kullanılarak çizgi derinlikleri oluşturulduğu, alt etek kısımlarının yine birbirine benzer şekilde baseni saran formda yine sağ kalça üzerinde “mavi renk ok işaretli “drapeler ile çizgi derinliği verilmiş olduğu, yanda ise aynı noktadan aşağıya derin bir yırtmaç ve üzerinde verev kesim bir kuyruk parçanın drape ile toplanarak ilave edildiği, bu nedenle iki elbiseninde ayniyet derecesinde benzer olduğu tasarımlar bir bütün olarak ele alındığında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde sayısız seçenek özgürlüğü içerisinde taraf tasarımlarının temel hatlarının (genel intiba) birbirleri ile benzer oluşu iltibasa neden olabileceği, bilgilenmiş kullanıcının, tasarımlar arasında tespit edilen benzerlik nedeniyle, ayırt edemeyecekleri hangi ürünün kime ait olduğu noktasında kafa karışıklığı yaşayacakları sonucuna varılmıştır.
Yenilik kavramı, tasarımın koruma şartlarından biridir. Mutlak ve nispi olarak ikiye ayrılmaktadır. Mutlak yenilik, tasarımın tasarımın dünyanın hiçbir yerinde daha önceden bilinmemesi anlamına gelmekte iken, nispi yenilik kavramından anlaşılması gereken başka bir bölge ya da ülkede tasarımın var olmasına rağmen tescili istenen ülke sınırları içerisinde tasarımın bilinmemesi anlamına gelmektedir. Madde 56 ile bir üst seviye olan mutlak yenilik kriteri benimsenmiştir. Bu yolla Kanunun amacına uygun olarak fikri çabaların teşvik edilmesi ile birlikte yenilikçilik ve yaratıcılığın en üst düzeyde geliştirilmesi hedeflenmiştir. Maddenin 4. Fıkrasındaki düzenleme ile bilinen bir tasarımdan esinlenerek ortaya çıkarılan bir tasarımın korumadan yararlanması noktasında koruma şartıyla özgünlük eşiği yükseltilmiştir.” (Sınai Mülkiyet Kanunu 2018 —Gerekçeli,Karşılaştırmalı,İçtihatlı Sayfa 140’da (Yasemin Şahinler BAYKARA, Levent YAVUZ, Türkay ALICA)
Yukarıdaki yapılan karşılaştırma değerlendirmesi göz önüne alındığında, davalı taraf adına tescilli … başvuru tarihli … tescil numaralı elbise tasarımı ile internet üzerinde görsel tarama sonucunda tespit edilen elbise tasarımları arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin benzerlikler bulunduğu, bu sebep ile tasarımların benzer olarak algılandıkları, davalının tasarım tescilinden daha önce dava konusu ürünün kamuya sunulduğu, bu kapsamda davalı adına tescilli ürünün yenilik niteliğinin olmadığı anlaşıldığından hükümsüzlük talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Asıl Dava Yönünden Tecavüz İddialarının Değerlendirmesi
6769 sayılı SMK 81/1-a maddesi “Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır:
a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir. Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak” demektedir.
SMK 149/1 maddesi “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Filin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini” hükümlerini içermektedir.
Kıyaslanan tasarımların birbirleriyle benzer yanlarının bulunması yanında farklılıkları da içermesi mümkündür. Bu konuda tecavüzün tespitinde ölçü olarak genel görünümlerin kıyaslanması suretiyle sonuca varılması gerekmektedir. Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile diğer tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı izlenim arasında belirgin farklılık yoksa tasarım tecavüzü veya tasarım ihlali vardır. Bu tespit yapılırken farklılıklardan çok ortak özellikler esas alınır. Bir tasarımda tasarımcının tasarımı geliştirme özgürlüğü ne kadar genişse o tasarımı koruma kapsamı da o kadar geniştir.
Somut olayda; SMK madde 56/4 gereğince davalı taraf adına tescilli … tescil numaralı elbise tasarımının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması şartını sağlayamadığı, bu nedenle davalı adına tescilli ürünün yenilik niteliğinin olmadığı anlaşıldığından hükümsüzlük şartlarının oluştuğu görülmekle, SMK 81/1-a maddesi gereğince tasarım hakkına tecavüz unsurlarının somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları bir arada değerlendirildiğinde, birleşen dava yönünden, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşımadığı anlaşıldığından SMK md 77/1 uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, asıl dava yönünden ise birleşen dava yönünden yapılan tespitler sonucunda SMK madde 56/4 gereğince davalı taraf adına tescilli …tescil numaralı elbise tasarımının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması şartını sağlayamadığı, bu nedenle SMK md. 81/1-a maddesi uyarınca tasarım hakkına tecavüz oluşmadığına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen davanın KABULÜ İLE, davalı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-Asıl dava yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 68,31 TL’nin mahsubu ile kalan 111,59 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Asıl dava yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen tecavüz talepler yönünden 15.000,00 TL, reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden 1.000,00 TL, reddedilen itibar tazminatı yönünden 1.000,00 TL ve reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden 2.000,00 TL olmak üzere davacı vekili yararına hesap olunan toplam 19.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Birleşen dava yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Birleşen dava yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen hükümsüzlük davası yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Asıl ve birleşen dava dosyasında ; Davalı birleşen davacı tarafından yapılan: 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 76,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.826,00 TL ve 118,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.944,60 TL yargılama giderinin davacı birleşen davalıdan alınarak davalı birleşen davacıya verilmesine,
8-Davacı birleşen Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza