Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/274 E. 2023/48 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/274 Esas
KARAR NO : 2023/48

DAVA : Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat, Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 10/03/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat, Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi talepli asıl ve Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini birleşen davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 30 yıldır plastik sektöründe birçok ayırt edici niteliklere sahip olan ve yenilik arz eden nitelikte bulunan özgün tasarım yaratıp ve piyasaya sürdüğünü, bunlardan ikisinin … ve saksı tasarımlarının TP tarafından …, …, … (…) ve … (…) tescil numaraları ile koruma altına alındığını, koruma kapsamına alınmış olmasına rağmen şekerliklerin ve saksının piyasada taklitlerinin müvekkili tarafından fark edildiğini, davalı … tarafından üzerinde su damlası şeklinde desen bulunan … tasarımının birebir aynısının kopya edildiğini, 2012 yılında grafiksel tasarımının … tescil no ile fotoğraflı halinin ise… tescil nolu tasarımların birebir aynısını üretebilmek adına kalıplar ürettiğini, üretmiş olduğu taklit tasarımların altına müvekkilinin almış olduğu tasarım tescil koduna dahi yer verildiğini, tasarımlarından ikincisi olan … tescil numarası ile tescilli olan “…”in de davalı tarafından taklit edildiğini, müvekkiline ait … kod numarası ile tescilli saksı tasarımının da taklit edildiğini, taklit ürün ile orijinal ürünün üst kısımlarında yer alan desenler bakımından ufak farklılıklar içerse de bu farklılıkların ayırt edici nitelikle olmadığını, her iki ürünün desen kısmının alt bölümünde sola doğru eğilimli delikler bulunduğunu, taklit ürünün yüksekliği ve genişliğinin daha fazla olduğunu, müvekkili tarafından husumet konusu edilen taklit ürünler ile orijinal ürünler arasında bir karşılaştırma yapacak olunursa ciddi bir benzerlik olduğunu, bilgilendirilmiş kullanıcının dahi her iki ürün arasındaki farkı tespit edemeyeceğini, davalı tarafın “…” adresinden fatura karşılığında taklit ürünleri satın aldıklarını, davalı yanın saksı veşekerlik satışlarının arttığı bu dönemde yüksek miktarda taklit mal üretimine başladığını ve bu durumun müvekkilinin yaptığı araştırmalar neticesinde öğrenildiğini belirterek, davalıya ait adreslerde tespit yapılmasını ve ürünlerin tümüne ve üretilmesini sağlayan kalıpların tümüne tedbiren el konulmasını ve muhafaza altına alınmasını, müvekkilinin tasarımlarına karşı davalı yanca yapılan tecavüzün tespitine, men’ine, ref’ine, müvekkilinin aleyhine yaratılan haksız rekabet durumunun tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, yapılan tespitin usule aykırı olduğunu, müvekkilinin davacı adına tescilli olan dava konusu saksı tasarımlarından doğan haklarını ihlal ettiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı yana ait tasarım tescili konusu ürünler ile müvekkiline ait ürünlerin ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığını, tasarımlar arasında ayırt edici farklılıklar bulunduğunu, davacı yana ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmaması nedeniyle … 3. FSHHM’nin …esas sayılı dosyası ile hükümsüzlük davası açtıklarını ve mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyasında ; davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı adına Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescilli olan …, …, … sayılı … ve … sayılı saksı ibareli tasarımların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talepli dava açılmış ve mahkamamizin iş bu dosyası ile birleştirilmesi talep olunmuş dosyalar arasında hukuki bağlantı olması ve usul ekonomisi nazara alındığında, HMK’nın 166/1-4. maddesi gereğince, dosyaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
İşbu asıl dava Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat, Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi talepli ve birleşen davada Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan ilk yargılama sonucunda ; 2015/56 Esas, 2017/149 Karar ve 29/06/2017 tarihli karar ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile davacının TPE nezdinde tescilli … tescil tarihli …tescil nolu …, …tescil tarihli … tescil nolu saksı tasarımı, … tescil tarihli… tescil nolu … tasarımı, …tescil tarihli …tescil nolu … kapağının, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen karar istinaf edilmiş olup, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi 2018/1137 Esas, 2021/353 Karar ve 19/02/2021 Tarihli Kararı ile Mahkememiz kararını kaldırmış ve Kaldırma İlamında belirtilen hususlar yönünden yargılamaya devam olunmuştur.
Kaldırma ilamı gerekçesinde belirtilen hususlar uyarınca dosyanın bir endüstriyel tasarım uzmanı akademisyen, bir moda tasarım uzman akademisyen, bir züccaciye/seramik/porselen konularında uzman sektör bilirkişisine tevdi ile dosya kapsamında daha önce alınan bilirkişi raporuna ilişkin, davacı birleşen davalı yanın itirazlarının değerlendirilmesi suretiyle … başvuru numaralı çoklu tasarım belgesinin (1), (2), (3) … tasarımları, … numaralı … tasarımı, … numaralı … kapak tasarımı ile yenilik giderici olarak sunulan görsellerinin karşılaştırılmasına, benzerlik incelemesi yapılırken tasarımların benzerlikleri, farklılıkları üzerinde durulması hususunda rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, mahkememize sunulan 31/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; 56. maddenin yukarıda belirtilen bentleri çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda … Çoklu tasarım tescit belgesinde … no’lu ve … no’lu tasarım tescilinde kapak tasarımı olarak tescil almnış … ürününün, … adına 2010 yılında …. no ile alınmış tasarım tescil belgesindeki … “tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” ve “kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir” ilkeleri gereğince yeni ve ayırt edici olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dava konusu … numaralı tasarımın … ve.. numaralı … tasarımları bakımından yapılan incelemede, bilişim uzmanı bilirkişisi tarafından yapılan tespite göre 12,01,2009 tarihinde çekilen fotoğrafın yer aldığı www. … adresindeki mor … tasarımının … çoklu tasarım tescili … ve … numaralı … tasarımlarını yenilik yönünden hükümsüz kıldığı zira Renk pasta internet sitesinde yer alan ürün fotoğrafı ile 2012 tarihinde tescil alınan 1 ve 2 numaralı … ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, … internet sitesinde yer alan ürün ile … ve … numaralı … tasarımlarının aynı şekilde form verilmiş, 12 dilimden oluştuğu, dilimleri bölen çizgilerde, kapağın ve gövdenin bitiş çizgilerinde her iki üründe de dikiş izi izlenimi veren noktalar bulunduğu, her iki ürünün kapaklarında bu noktaların çıkıntı şeklini aldığı, herhangi bir teknik gerekliliğin olmadığı halde plastik … tasarımında karşılaştırmaya konu ürünler arasındaki benzerliğin olağan dışı olduğu dolayısı ile … çoklu tasarım tescili 1 ve 2 numaralı … tasarımlarını yenilik ve ayırt edicilik yönünden hükümsüz kılınması gerekeceği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu … numaralı tasarımın… numaralı … tasarımı bakımından yapılan incelemede ise, dava konusu ürün ile … no’lu kapak tasarımı tescili ile korunan … ve …firmasına ait… no’lu tasarım tescilli … karşılaştırılmasında; her ikisinin de kapakta ve gövdede birbirini takip eden 10 bölümden oluştuğu, kapakta ve gövdede büyükten küçüğe doğru ilerleyen 3 adet yarım küre şeklinde kabartma olduğu, iki ürün arasındaki farkın … ve … adına tescilli ürünün gövdesindeki bölümlerin düz değil kıvrımlı olmasından kaynaklandığı, bu kıvrım nedeniyle gövdedeki dairelerin üst tarafta yer alanları tam daire yerine elips formuna yaklaştığı, her iki ürünün kapak tasarımında ayırt edici bir fark olmadığı ancak kapak ve gövde bir araya geldiğinde oluşan genel görünüm açısından ayrıntıda bir farktan söz edilebileceği değerlendirilmektedir. Ayrıntıdaki bu farkın söz konusu … no’lu Sınai Mülkiyet Kanunu’nun tarif ettiği şekilde aynı kullanıcı tarafından yeni ve ayırt edici olarak nitelendirilmesine yeterli olup olmadığı hususunda yapılan değerlendirmede;
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yenilik ve ayırt edicilik konusunu düzenleyen 56. Maddesine göre:
(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım içinitasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilehmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Dolayısı ile 56. maddenin yukarıda belirtilen bentleri çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda … Çoklu tasarım tescit belgesinde 3 no’lu ve … no’lu tasarım tescilinde kapak tasarımı olarak tescil almnış … ürününün, … adına 2010 yılında … no ile alınmış tasarım tescil belgesindeki … “tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” ve “kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir” ilkeleri gereğince yeni ve ayırt edici olmadığı sonucuna varılmıştır.
12/01/2023 tarihli duruşmada davacı vekili beyanında, müvekkilinin tasarımlarını yenilemediğini, bu nedenle karşı davanın konusuz kaldığını belirtmiş, mahkememizce de dava konusu tasarımların güncel tescil belgeleri istenilmiş, TPMK’dan gelen yazı cevabından da anlaşıldığı üzere, dava konusu tasarımların yenileme işlemlerinin yapılmadığı görülmüştür.
Yukarıda da ayrıntılı olarak ifade edildiği üzere, dava tarihi itibari ile davacı birleşen davalılar adına tescilli … …, …numaralı … ile ,… sayılı ve … numaralı saksı tasarımlarının yeni ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olmadıklarına ilişkin kaldırma kararı sonrası alınan uzman raporu dikkate alındığında asıl davanın reddine, birleşen dava bakımından ise, davalıya ait… …, …numaralı … ile ,… sayılı ve …numaralı saksı tasarımlarının yeni ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olmadıklarının tespitine karşın dava açıldıktan sonra tasarımlar yenilenmediğinden hükümsüzlük talepleri bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ancak tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığı ve davada birleşen davacının haklılığı haklılığı tespit edilmiş olduğundan birleşen dava bakımından da vekalet ücreti ve yargılama masraflarının birleşen davalıya yükletilmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen … 3. FSHHM’nin …esas sayılı davası yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin olarak yatırılan 256,17 TL’den, hesap olunan 179,90 TL’nin düşümü ile kalan 76,27 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen talepler yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan: 1.700,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Birleşen dava yönünden; dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı birleşen davacı davalı vekili yararına hesap olunan 7.500,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davalılarından alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı birleşen davacıya verilmesine,
10-Birleşen dava yönünden; Davalı birleşen davacı tarafından yapılan: 84,60 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) yargılama giderinin birleşen dosya davalılarından alınarak davalı birleşen davacıya verilmesine,
11-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne, davacı vekilinin yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza