Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/270 E. 2023/205 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/270 Esas
KARAR NO : 2023/205

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2016 yılında müvekkilinin …’in de dahil olduğu bir müzik grubuyla …etkinliğine Santur çalarak katıldığını, etkinliğe “…” şarkısının yolladığını ve kabul edildiğini, … tarafından etkinliğe gönderilen kaydın tek gitar ve vokalden oluşan amatör bir kayıt olduğunu, müvekkilinin yoğun emek ve çaba harcayarak bu amatör kayıt üzerine çalmış olduğu santur ile kendi ürettiği ezgileri de ekleyerek davalı …’e yolladığını, bu şekliyle müvekkilinin de etkinliğe davet edildiğini ve teklifi kabul ettiğini, müvekkilinin etkinlik öncesinde stüdyoda yapılan provada bu şarkının aranje düzenlemesini de yaptığını, etkinlikten sonra davalı …’in müvekkili ile stüdyoda kayıt yapmak ve kayıtta da şarkının etkinlikte çalınan son halini çalmak istediğini, müvekkilinin kaydın neden tekrar çalındığını sorduğunda davalılar tarafından geçiştirildiğini, şarkının etkinlik performansında 11 milyon kişi tarafından izlendiği için albüme de aynı şekilde
konulduğunu, albümleştirildikten sonra davalı … tarafından “…” dizisinin bazı bölümlerinde ve birçok dizide çalındığını, şarkıya cover yapıldığını, maddi gelir elde edildiğini, davalı …’in çıkardığı “…” albümüne dahil edilmesinde ve bu hususta şarkının ezgilerini yazan, santur çalan ve aranje-düzenlemesini yapan müvekkilinden izin alınmamasının, kendisine telif oranında maddi gelir sağlanmamasının FSEK çerçevesinde korunan maddi ve manevi hakların ihlali niteliğinde olduğunu, davalı … tarafından ticari amaçlarla kullanılan eserde çoğaltma, yayma, umuma iletim hakkının da ihlal edildiğini, davacının eser üzerinden hiçbir maddi hak alamadığını, … 3. Noterliği … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebellüğ edildiğini ancak olumlu yanıt alınamadığını, müvekkilinin şarkıda esere katkısının yanı sıra icracı sanatçı olarak da yer aldığını, davacının esere katkı payını ve icrasını gösterir hiçbir ibarenin bulunmadığını, isminin belirtilmemesi ile manevi haklarının da ihlal edildiğini, davalı Zoom Kurumsal yetkililerinin de albüm kayıtları sırasında özellikle Sofar’da çalındığının aynısını istediklerini, şarkı piyasaya sürülürken müvekkilden herhangi bir onay alınmadığını, temsil hakkı ve eserde değişiklik yapılmasını men etme hakkı gözetilmeksizin hareket edilip edilmediğinin meçhul olduğunu, müvekkilinin işleme hakkının da ihlal edildiğini, satış rakamları veya gelirle alakalı hiçbir bilgi verilmediğini, davalılar tarafından elde edilen gelirlerden müvekkilinin esere katkı payı oranında ödeme yapılmasının istenmesinde zaruret hasıl olduğunu belirterek; tecavüz konusu müzik eserinin online ortamda erişiminin engellenmesine, müvekkilinin uğradığı net zararın FSEK m. 66 ve m. 70 arasında düzenlenmiş olan her bir hüküm gereği ayrı ayrı tespitine, müvekkile ait telif hakkının ihlali nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla FSEK m. 68 uyarınca üç katı tutarında ref tazminatının ve FSEK m. 70 gereğince maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, FSEK ve TBK’dan doğan manevi hakların ihlali sebebiyle 20.000 TL manevi tazminatın hasız fiil tarihinden itibaren işleyecek bankaların uyguladığı en yüksek faiz ile birlikte davalılardan tahsiline, davalı … Filmcilik’in tecavüzünden kaynaklı müvekkilinin zararının tespiti ve tazminini, müvekkilin isminin yer aldığı her mecrada eser katkı payı olarak müvekkilinin adının yer almasını, bu mümkün değilse ilgili yayınların durdurulması ya da toplanmasını, haksız rekabetin tespitini, haksız rekabetin men’ine ve ref’ine karar verilmesini, davalıların şarkının yer aldığı müzik platformlarından elde ettikleri gelirin eser katkı payı oranında kendisine ödenmesini, devam eden tecavüzün ref’ine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonucunda hükmün FSEK m. 78 ve TMK m. 24 uyarınca Türkiye’de yayınlanan üç büyük gazetede masrafları davalılara ait olmak üzere yayınlanmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu eserin söz, müzik ve düzenlemesinin müvekkili …’e ait olduğunu, davacının hiçbir şekilde ilgili parçada hak sahipliğinin bulunmadığını, hiçbir şekilde kabul etmemek kaydıyla davacının huzurdaki davayı yıllar sonra ikame etmesi sebebiyle TMK md. 2 nezdinde kötü niyetli sayılması gerektiğini, söz konusu etkinlik performansının 28 mayıs 2016 yılında , “…” parçasının orijinal ve bandrollü halinin ise 26 Mart 2018’de youtube platformlarında yayınlandığını, davanın 24 Şubat 2021 tarihinde ikame edildiği gözetildiğinde dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığının çok açık olduğunu, davacı tarafın, dava dilekçesi kapsamında gecikmenin haklı bir nedene dayandığına dair herhangi bir somut delil ibraz etmediğini ve açıklama yapmadığını, davacı vekilinin, müvekkilinin o dönemdeki müzik piyasası hakkında teknik ve hukuki bilgisinin bulunmadığını, bu nedenle susmak durumunda
kaldığını beyan etmesinin ise bir haklı neden teşkil etmediğini, davacı tarafın ilgili etkinlikte müvekkilinin talebi doğrultusunda bir çalgı aleti çaldığını, albüm kredisinde “…” ibaresinin yer almakta olduğunu, davalı müvekkilinin şarkısının youtube’da 125 milyon izleyiciye ulaşmasından sonra dava yoluyla öne sürmesinin manidar olduğunu, bahsi geçen etkinlikte etkinlikte yalnızca davacı tarafından santur çalınmadığını, müvekkilinin söz ve bestesi kendisine ait olan şarkıda basçı, baterist ve santur çalan müzisyenlerle birlikte çalıştığını, davacının iddiasının aksine ise kendisinin şarkıyı baştan sona aranje etmesini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkili tarafından seslendirilen eserde yalnızca müvekkili tarafından belirtilen ezgiler ile santur çalan davacının “…” isimli eserde herhangi bir hak iddia etmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek, davanın ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddini, maddi ve manevi tazminat ile haksız rekabete dair taleplerinin öncelikle zamanaşımından reddini, davacının yersiz ve mesnetsiz davasının reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı …’in 2018 yılından itibaren birlikte çalışmaya başladığını, dava konusu ilgili eserin ise … tarafından 2009 yılında ortaya çıkarıldığını, davacının hiçbir şekilde ilgili parçada hak sahipliğinin bulunmadığını, dava konusu şarkının söz, müzik ve düzenlemesinin … tarafından yapıldığını, davacının söz konusu etkinlikte diğer davalı …’in talebi doğrultusunda bir çalgı aleti çaldığını, dava konusu eserin icra edildiği tarihte davalı şirket ile davacı arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, herhangi bir hak iddia edilecekse dahi bunun muhattabının müvekkili şirket değil diğer Davalı … olduğunu belirterek; davalı şirket ile davacı arasında herhangi bir ilişki bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddine, maddi ve manevi tazminat ile haksız rekabete dair taleplerin zamanaşımından reddine, davacının yersiz ve mesnetsiz davasının reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı
tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin huzurdaki davanın tarafı olmadığını, uyuşmazlığa konu dizinin “…” olduğunu, dizinin yapımcısının … A.Ş. olduğunu, asla kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkili şirkete husumet yöneltileceği düşünülse bile; müvekkili şirketin eserin dizide kullanılması için ruhsat yetkisini eser sahiplerinden aldığını, “…” adlı eserin söz ve bestesinin diğer davalı …’e ait olduğunu, eserin yapım ve yorum haklarının ise … Ltd. Şti.’ye ait olduğunu, müvekkili şirketin de usulüne uygun olarak “…” adlı dizide diğer davalıların her birinden ayrı ayrı ilgili şarkının dizinin 8. ve 46. bölümünde kullanılması için muvafakatlerini aldığını, davalı…’in … (…) üye olduğunu, dava konusu şarkıyı tescil ettirdiğini, albümünde bu şarkıyı kullandığını belirterek; müvekkili şirket bakımından davanın husumetten reddini yargılama gider ve vekâlet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememize sunulan 12/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; dava konusu “…” adlı esere dair gerek objektif unsur gerekse sübjektif unsur olan “sahibinin hususiyetini taşıma unsuru” açısından söz konusu esere “yaratıcı katkıyı” sağlayan, “yenilik” unsurunu ihtiva ettiren eser sahibinin davalı … olduğu, davacının hak sahipliğinin dayanağı olan santur melodisinin davacının hiçbir şekilde dâhil olmadığı, …performansından önceki, davalı …’e ait kayıtlarda yer alan eserin beste ve akor yapısında bağlı olarak piyano notasından hareketle geliştiği tespit edildiği, davacının sadece dava konusu esere eşlik ettiği, eserin aranjesine ve tertibine verdiği katkıya ilişkin hiçbir delil olmadığı, davacının intro melodisinin davacının hususiyetini taşıyan bir işleme ve derleme niteliğinde değil eşlik niteliğinde olduğunun sabit olduğu, bu bağlamda FSEK m. 6/ f. 1 kapsamında bir musiki aranjman ve tertibinden söz edilemeyeceği ve davacının “işleyen
veya derleyen” olarak dava konusu esere ilişkin hak sahibi olamayacağı, davacının kendisinin olmayan bir eseri, eserin sahibi tarafından yaratılmış bir şekilde fakat kendi sanatçı becerisiyle özgün bir şekilde icra eden müzisyen olarak FSEK m. 4/ f. 1/ b uyarınca “icracı sanatçı” olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
5846 sayılı FSEK’nun 1/B maddesinde “a) Eser: Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini,b) Eser sahibi: Eseri meydana getiren kişiyi,” aynı kanunun 3.maddesinde “Musiki eserleri, her nevi sözlü ve sözsüz bestelerdir.” aynı kanunun 6.maddesinde “Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilipte bu esere nispetle müstakil olmıyan ve aşağıda başlıcaları yazılı fikir ve sanat mahsulleri işlenmedir:” aynı kanunun 80/1 maddesinde “Eser sahibinin hakları ile bağlantılı haklar şunlardır:1. Eser sahibinin haklarına komşu haklar: Eser sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek kaydıyla ve eser sahibinin izniyle bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçıların, bir icra ürünü olan veya sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram yapımcıları ile radyo-televizyon kuruluşlarının aşağıda belirtilen komşu hakları vardır.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde 2016 yılında davalı … tarafından davaya konu … isimli şarkının telefon üzerinden davacıya kaydının gönderilerek, şarkıda santur isimli müzik aletini çalmasını istediğinin, telefondan gönderilen kaydın tek gitar ve vokalden oluştuğunun, davacının kendi yazıp ürettiği ezgilerle birlikte santurla çalıp kaydı davalı …’e gönderdiğinin, şarkının son halindeki ezgilerin davacı tarafından oluşturulduğunun, yazıldığının, santurla çalındığının ve şarkının aranje, düzenlemesinin davacı tarafından yapıldığının, davacının izni, rızası olmadan ve herhangi bir bedel ödenmeden, şarkının son halinin yapımcısı davalı … Ltd. Şti. Olan …isimli albümde yer aldığının, şarkının son halinin davalı …Anonim Şirketinin yapımcısı olduğu … isimli dizinin bölümlerinde çalındığının, davalıların eylemlerinin FSEK’nunda düzenlenen haklarına tecavüz oluşturduğunun beyan edilerek tecavüzün ve haksız rekabetin meni, refi ve tazminat talepli bu davanın açıldığı, davalılardan …Anonim Şirketi tarafından sunulan cevap dilekçesinde … isimli dizinin yapımcısının davalı olmadığı, dava dışı … A.Ş. Olduğu beyan edilerek husumet itirazında bulunulmuş ise de cevap dilekçesinin ekinde sunulan vergi levhalarından davalı şirket ile dava dışı şirketin adreslerinin aynı olduğunun görüldüğü, yine davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde husumet itirazı ile çelişki oluşturacak şekilde müvekkili olan davalının diğer davalılardan muvafakat ve ruhsat yetkisi aldığı beyan edilerek dilekçe ekinde bu belgelerin sunulması birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile dava dışı … A.Ş.arasında organik bağ olduğu ve davalının … isimli dizinin yapımcısı olduğu yönünde değerlendirme yapılması gerektiği, tarafların tanıklarının dinlenildiği, müzekkere cevaplarının dosyamız içerisine alındığı, bilirkişi heyetinden rapor alındığı, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu … isimli şarkının söz ve bestesinin davalı …’e ait olduğu, bu şarkının davalı … tarafından icra edilen … isimli albümde yer aldığı, albümün yapımcısının davalı davalı … Hizmetleri Ltd. Şti.olduğu, şarkının … isimli dizinin bölümlerinde çalındığı ve kullanıldığı, şarkının söz ve bestesinin …’e ait olduğu, eser sahipliği yönünden davaya konu şarkının söz ve bestesinin davacı tarafça dava dilekçesinde beyan edilen 2016 yılından önce davalı … tarafından oluşturulduğu, buna ilişkin kaydın bilirkişi raporunda tespit edilen … isimli internet sitesinde bulunduğu, davaya konu müzik eserinin davalı …’in hususiyetini taşıdığı, davacının davaya konu müzik eserine santur isimli müzik aletiyle eşlik ettiği, davaya konu eserin davacının hususiyetini taşımadığı, davaya konu eser yönünden eser sahibinin davalı … olduğu, davalı …’in eser sahibi olduğu davaya konu şarkının davalı … tarafından icrasında davacının santur isimli müzik aletiyle eşlik ettiği, hususiyetini taşımaması nedeniyle davacının eser sahipliğinin veya davalıyla birlikte eser sahipliğinin bulunmadığı, yine yukarıda açıklanan nedenler doğrultusunda davacının 5846 sayılı FSEK’nun 6.maddesinde düzenlenen işleyen ve derleyen olarak hak sahipliğinin de bulunmadığı, icracı sanatçı değerlendirmesi yönünden yapılan değerlendirmede ise yukarıda açıklandığı üzere davacının, eser sahibi davalı …’in icrasının dışında bağımsız, özgün, ayrı bir icrasının bulunmadığı, davalı …’in eser sahibi olduğu davaya konu şarkının davalı … tarafından icrasında davacının santur isimli müzik aletiyle eşlik ettiği, yine dinlenen tanıkların da davacının santur isimli müzik aletiyle eşlik ettiği icrasına ilişkin ücretini aldığını beyan ettikleri, davaya konu eser yönünden davalılar tarafından tecavüz edilen FSEK kapmasında korunan hak sahipliği bulunduğu iddiasının davacı tarafça somut ve yeterli delille ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL başvuru harcı ve 269,85 TL peşin harç olmak üzere toplamda 329,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen tecavüzün meni, refi, haksız rekabetin tespiti, meni ve refi talepleri yönünden davalılar vekili yararına taktir olunan 25,500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına taktir olunan 20.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Davalılar … Ltd. Şti. tarafından yapılan: 100,00 TL, Davalı … tarafından yapılan 53,35 TL ve Davalı Gold Filmcilik tarafından yapılan 62,00 TL olmak üzere toplam 215,35 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak masrafı ödeyen ilgili davalıya verilmesine,
6-Dosyada Adli Yardım talebi kabul edildiğinden, Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 5.250,00 TL bilirkişi ücreti, 263,00 TL tebligat / posta masrafları olmak üzere 5.513,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Dava şartı zorunlu arabuluculuğa gidilmesi nedeni ile yapılan 1.360,00 TL Arabuluculuk masrafının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair davalılar vekillerinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.02/11/2023

Katip
e-imza

Hakim
e-imza