Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/265 E. 2022/33 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/265 Esas
KARAR NO : 2022/33

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline alacağını temlik eden … Yetkilisi … tarafından 05/03/2014 tarihli hisse devir anlaşması uyarınca … tarafından devralındığını, …’in … tarafından … tarihinde meslek birliğinden atıldığını, … tarafından gerekli itirazların yapıldığını, kurumca yapılan değerlendirme sonucunda verilen kararın onandığını, … tarafından üyelikten çıkarılma kararının iptali yönünde dava açıldığını ve üyelikten çıkartılma kararının iptal edildiğini, … tarafından davalı tarafa gönderilen ihtarname üzerine davalı tarafından … hakkındaki disiplin soruşturmasının kapatılmasına karar verildiği, yani mahkeme kararına uyulacağının sinyalinin verildiğini, ancak davalı tarafından sonrasında …’in üyeliğinin devamı yönünde verilen kesinleşmiş mahkeme kararına direndiğini, … Kurulunca … tarihinde …’in yeniden üyeliğinin tesisine karar verildiğini, ancak davalı tarafından …’in … tarihinden itibaren üyelikten kaynaklanan hak ve alacaklarının tazminine ilişkin olarak herhangi bir girişimde bulunulmadığını, dava dışı …’ten alacağı devralan müvekkili tarafından noter aracılığı ile davalı şirkete alacağın temliği yönünden ihtarname keşide edilmiş ise de; davalı tarafından dava açılış tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı… Bünyesinde asil üyeliğinden kaynaklı olarak doğmuş ve doğacak alacak ve ferilerinin 2.100.000,00TL’ye kadar kısmını temlik eden … Şirketi’nin davalı birlik dahilindeki asil üyeliği sebebiyle 26/03/2014 tarihinden itibaren doğmuş ve doğacak olan tüm telif gelirleri, temettü, asil üye payı, hakediş, kar payı ve huzur hakkı gibi asil üyeliğe bağlı alacakları, ferileri ile maddi imtiyazları ve davalı …’a … Şirketince tayin edilen yetki belgesine istinaden …’ın … adına tahsil ettiği muaccel ve müeccel tüm telif ücreti alacaklarının ve işleyecek faiz ve ferileri için müvekkili lehine şimdilik 10.000,00 TL, toplanan deliller, alınacak olan bilirkişi raporundan sonra 2.100,00 TL’ye kadar toplam alacak ve ferileri aşmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkil …’nun aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, bu tespitin yapılabilmesi için Mahkememizin 2021/265(mahkememize devredilen … 2.FSHHM’nin …) esas sayılı dosyasından dava dışı … adına açılan davaya yapacakları aktif husumet itirazlarının değerlendirilmesinden sonra verilecek karara bağlı olduğunu, Mahkememizin 2021/265(mahkememize devredilen … 2.FSHHM’nin …) esas sayılı dosyasından verilecek kararı beklenmesi gerektiğini, her iki davada aynı döneme ilişkin maddi tazminat talebinde bulunulduğundan mükerrer tahsilat ve davacılar lehine sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemesi için her iki davanın birleştirilmesini talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Fikir ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) talebine ilişkindir.
… 4. FSHHM’nin HSK’nın ilgi tarih ve kararı ile müstakil mahkeme olmadan önce … 2. FSHHM’nde taraflar arasında görülen … Esas ve… Karar sayılı dosyaları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesi ile birleştirme kararı verildiği, mahkemenin 4. FSHHM olması ile birlikte dosyaların devredildiği, işbu davanın 2021/265 Esas numara ile yeni esas kaydı aldığı görülmüştür.
Birleşmeden önceki 2021/47 Esas sayılı dosyanın incelenmesinde, davacı / temlik veren …’in ,davalı meslek birliğinden, üyelikten çıkartıldığı 26.03.2014 tarihinden itibaren üyelikten çıkartılması sebebiyle davalı meslek birliği nezdindeki asıl üyelikten kaynaklanan, temettü, telif ödemeleri, asıl üye payı, hak ediş kar payı ve huzur hakkı gibi alacaklar ile davalı meslek birliği tarafından … adına tahsil edilen telif ücretlerinin işleyecek faiz ve ferileri ile bunlara ek olarak faiz ve alacak fer’ileri ile karşılanmayacağını iddia ettiği munzam zararları maddi tazminat olarak talep ettiği anlaşılmaktadır.
2021/48 Esas sayılı dava dosyasında da, davacı/ temlik alan … adına istenen alacak ve mahrum kalınan kara ilişkin tazminat taleplerinin dayanağı da aynı şekilde temlik veren dava dışı/ diğer dosya davacısı …’in davalı meslek birliği üyeliğinden çıkartıldığı … tarihinden mahkeme kararıyla tekrar üyelik kaydının yapıldığı … tarihine kadar olan dönemde temlik veren …’in davalı meslek birliği nezdindeki asıl üyelikten kaynaklanan temettü, telif ödemeleri, asıl üye payı, hak ediş kar payı ve huzur hakkı gibi alacaklar ile davalı meslek birliği tarafından … adına tahsil edilen telif ücretlerinin işleyecek faiz ve fer’ileri ile mahrum/yoksun kalınan karların maddi tazmini istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde, her iki davanın aynı konuya ilişkin olması nedeni ile derdestlik nedeni ile ayrıca da temlik işlemi sonrası …’in taraf sıfatı kalmadığından aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddinin talep edildiği görülmüştür.
… Şti. ile … arasında … 8. Noterliği’nde … yevmiye numarasıyla… tarihinde ve yine … 8. Noterliğinde … yevmiye numarasıyla … tarihinde düzenlenen alacak temlik sözleşmelerinin incelenmesinde, temlik veren … Yapım Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti., …nezdinde doğmuş ve doğacak alacakları ile tüm fer’ilerini, alacağın fer’ileri ile alacağa bağlı faiz, her türlü teminat mektubu, teminat senedi ve bunlarla sınırlı kalmamak kaydıyla Borçlar Kanununu kapsamında fer’isi niteliğinde sayılabilecek tüm alacakları ve dava açma haklarını kapsayacak şekilde, …’na gayri-kabili rücu olarak devir ve temlik etmiş, temlik konusu alacaklar ve bu alacaklara ilişkin dava açılması bakımından herhangi bir hakkının kalmadığını ve bütün hakların talep, tahsil ve ahzükabz yetkisinin temlik alan …’na geçtiğini beyan, kabul ve taahhüt etmiş, temlik alan … da temlik konusu tüm alacakları temlik ve devir aldığını beyan ve kabul ettiği görülmüştür.
Alacağın temliki müessesesi, Borçlar Kanununun 183 ila 194. maddelerinde düzenlenmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Ayrıca alacağın temlikini düzenleyen 183. maddede alacağın kaynağına yönelik bir sınırlama da getirilmemiştir. Borçlar Kanununun 184. maddesi hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasında yazılı olarak yapılabilir. Bir başka ifade ile yasa koyucu 184. maddede açıkça yazılı şekil şartı getirmiş, resmi şekil şartı aramamıştır. Ne var ki, alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına da engel değildir.
Alacağın temlik edilmesiyle, alacak hakkının sağladığı talep ve diğer yetkilerin de alacakla birlikte intikal eder. Bu hak ve yetkiler de artık sadece devralan tarafından kullanılabilir. İfayı talep etme, temlikten sonra gerçekleşen kusurlu imkansızlık ve kötü ifa durumlarında (Mülga) BK m.96 (Yeni Borçlar Kanunu m. 112) uyarınca tazminat isteme, temerrütte gecikme zararını isteme( munzam zarar ) ve ek süre sonunda ifadan vazgeçtiğini bildirip ifa etmemeden doğan zararını isteme (BK m.106 – Yeni Borçlar Kanunu m. 125) , sonradan şartları gerçekleşen sözleşme cezasını isteme, ayıba karşı tekeffül hükümlerine başvurulabilen durumlarda ayıp sebebiyle tazminat, ayıplı şeyin onarımını ( Mülga BK. M.360/f.3- Yeni Borçlar Kanunu m. 475) veya ayıpsız misliyle değiştirilmesini ( Mülga BK. M.203 – Yeni BK. M.227) isteme, mahkemeye ve icraya başvurma hak ve yetkileri temliki devralana geçer. (Prof. Dr. M. Kemal OĞUZMAN, Prof. Dr. M. Turgut ÖZ, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, sf. 938)
Temlik ile birlikte alacaklı taraf değişir ve alacak devralana geçer yani alacağı temlik eden artık borcun ifasını isteyemez, bu hak yeni alacaklıya geçer. Kural olarak alacak temliki, işlemi yapanın malvarlığını etkiler fakat bu durumda hak doğar doğmaz devralana ait olur yani bir an dahi olsa devreden o hakkın sahibi olamaz.( Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Turgut Uygur, Açıklamalı- İçtihatlı Borçlar Kanunu’nu Sorumluluk ve Tazminat Hukuku, 2003 )
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin E. 2016/13540, K. 2017/1715 sayılı kararına göre, “..alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen hakkı da devredilmiş olur. bu anlamda davada taraf olma sıfatı da temlik alanda olmaktadır. alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır.” denilmektedir.
Yargıtay İçtihatları ve doktrine göre, alacağın devri ile alacak hakkı bunu devralan üçüncü kişiye borçlunun rızası olmaksızın geçeceğinden, devralan, daha önce devredene (temlik eden) ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap edecek ve bunun üzerinde ” tasarruf etme” yetkisini kazanacaktır. Devir işlemi ile devreden, borç ilişkisinden çıkar ve onun yerine alacaklı sıfatıyla alacağı devralan üçüncü kişiye geçer. Bu meyanda dava dışı … ile … Yapım Dağ. San. Tic. Ltd. Şti. arasında gerçekleştirilen alacak temliki dolayısıyla dava açma hakları ve ilgili alacağa dair tüm haklar …’na geçtiğinden dava açma yetkisinin …’na ait olacağının kabulü ile birlikte … Yapım Dağıtım San. Tic. Ltd. Şirketi’ asıl dava bakımından taraf ehliyetinin kalmadığı hukuki kanaatine varılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 114. maddesi uyarınca, aktif husumet ehliyeti dava şartı olup, aynı Kanunun 115. maddesi uyarınca, dava şartı noksanlığını taraflar her zaman ileri sürebilecekleri gibi, mahkemelerin de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının mevcut olup olmadığını araştırması gereklidir.
Tüm bu nedenlerle yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, … Yapım Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. ile … arasında akdedilen alacağın temliki sözleşmesi mucibince davalı meslek birliği nezdindeki alacaklar ve bu alacaklara ilişkin dava açma yetkisinin …’na devredildiği, dolayısı ile … Yapım Dağıtım San. Tic. Ltd. Şirketi’nin aktif husumet ehliyetinin kalmadığı görülmekle davalı vekilinin aktif husumete ilişkin itirazının kabulü ile, asıl davanın HMK m.114/1-d uyarınca usulden reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememiz dosyası ile birleşen … 2.FSHHM’nin …Esas sayılı dosyasının işbu dosyadan tefrik edilerek, ayrı bir esasa kaydedilmesine, birleşen dosya bakımından ön inceleme duruşmasının yeni esas dosyası üzerinden görülmesine,
2-Asıl dava yönünden davalı vekilinin aktif husumete ilişkin itirazının kabulü ile, asıl davanın HMK m.114/1-d uyarınca USULDEN REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin olarak yatırılan 1.963,92 TL’den hesap olunan 80,70 TL karar harcının düşülerek kalan 1.883,22 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸