Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/263 E. 2022/116 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/263 Esas
KARAR NO : 2022/116

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı yanın müvekkiline ait … başvuru numaralı tasarım tescilinden kaynaklanan hakları ihlal eder mahiyette kullanımlar gerçekleştirdiği, davalı yanın ilgili kullanımlarının tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davalı yan adına tescil edilmiş olan … başvuru numaralı tasarımın müvekkiline ait tasarım tescilinin birebir aynısı olduğu, bu çerçevede ilgili tasarımın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu, davalının kullanımları müvekkile ait tasarım ve faydalı model hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalı kullanımlarının haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın müvekkile müvekkile ait tasarım ve faydalı model hakkına tecavüz ettiğini, davalının kullanımlarının haksız rekabet oluştuğunu, … başvuru numaralı tasarımın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı konulmasını, bu tasarımın hükümsüzlüğünü, davanın kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin iştigal alanının “…” üretimi ve satışı yaptığını, müvekkilinin tasarımı ile davacı yanın tasarımının birbirinden farklı tasarımlar olduğunu, üzerinde olduğunu, müvekkilinin sadece tasarımların bütün halde değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafın tasarımında marka ve 3 adet çıtçıt görselleri bulunmakta iken müvekkilinin tasarımında bu tarz görsellerin yer almadığını, müvekkilinin tasarımının en belirgin farklılığının bonenin bütünselliği olduğunu, müvekkilinin tasarımının boyunluk kısmının davacı tarafın tasarımına göre daha dar ve görsel olarak da çok farklı olduğunu, bildirilen gerekçeler ile davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması savunmuştur.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalı kullanımlarının davacıya ait tasarım ve faydalı model hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti, tespit halinde bunun men’i, ref’i ile davalı adına TPMK nezdinde … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacı adına … numara ile tescilli Başörtüsü için saten boyunluk ve başörtüsü tasarımlarının 14/01/2019 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve halen koruma süresi içerisinde olduğu görülmüştür. Hükümsüzlüğü talep edilen davalıya ait … tescil numaralı Bone Tasarımının ise 31/12/2019 tarihinde tescil edildiği ve halen koruma süresinin devam ettiği görülmüştür.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Madde 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
Madde 78- (1) Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan hâller dışında menfaati olanlar tarafından istenebilir.(2) Tasarımın hükümsüzlüğü, 77 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre sadece önceki hak sahibi; 70 inci ve 73 üncü maddelere göre ise ancak tasarım hakkına sahip kişiler tarafından ileri sürülebilir.(3) Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak koruma süresince veya tasarım hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava açılabilir.(4) Hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde tasarım sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Tasarım üzerinde sicilde hak sahibi olarak görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca bu kişilere bildirim yapılır.(5) Tescilsiz tasarımlarda hükümsüzlük davası, hak sahibi olduğunu iddia eden kişiye karşı açılır. Hükümlerine amirdir.
Bir tasarımın önceki bir tasarımla aynı kabul edilmesi için birebir ayniyet göstermesi gerekli değildir. Birbiri ile karşılaştırılan iki tasarımın sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde de iki tasarımın aynı olduğu kabul edilir . Şayet farklılık mevcut bir tasarım esas alınarak yapılmış, mevcut tasarımın bir versiyonu niteliğinde ise ve mevcut tasarımla aynı olmayı ortadan kaldırmıyorsa yenilik söz konusu olmaz .
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
SMK m.56/f.6 gereği ayırt edici nitelik incelemesini gerçekleştirecek olan bilgilenmiş kullanıcı, bu değerlendirme sırasında “tasarımcının o tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesini” de dikkate almalıdır. Bu bağlamda seçenek özgürlüğü derecesinin yüksek olduğu ürünlerde küçük farklılıklar tasarımlara ayırt edici nitelik kazandıramazken, seçenek özgürlüğünün dar olduğu ürünlerde küçük farklılıklar ayırt edici nitelik için yeterli görülebilir. Ayrıca ayırt edicilik incelemesinde tasarımcının ürüne ilişkin uymak mecburiyetinde kalacağı teknik zorunlulukların da (ör. tasarımın işlevini görebilmesi için belirli bir şekil ve boyutta olmasını gerektirecek teknik zorunlulukların) dikkate alınması şarttır.
Somut olaya dönüldüğünde, bilirkişiler tarafından taraflara ait tasarımların karşılaştırılmasında, her ikisinin de başı kapatan, omuzlardan ön robaya kadar inen başörtüsü olduğu, tasarım ile başörtüsünün başa takıldıktan sonra saten çıtçıtlı boyunluk ile çene altından kuşak şeklinde sabitlenmekte olduğu, tasarımın sıradan ürünlere nazaran görünüm açısından ayırt edicilik vasfını kazandıran durumun ilgili kuşak şeklimdeki sabitlemeden ileri geldiği, çıtçıtların kapanması ile kullanım anında görüntülenemeyen forma kavuştuğu, tasarımın seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirmede ise, davalı tarafa ait 31/12/2019 başvuru tarihli … tescil numaralı tasarımın davacı adına tescilli … tescil numaralı tasarım ile bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, dolayısı ile benzer olarak algılandıklarına dair tespit ve değerlendirmeler nazara alındığında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabet Yönünden Yapılan İnceleme
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
TTK MADDE 54- (1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
TTKm.54 uyarınca ‘“haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Bir eylemin haksız rekabet olarak nitelendirilmesi için taraflar arasında dar anlamda rekabet ilişkisinin olmasına, yani tarafların aynı sektörde olmalarına ve birbirlerine rakip konumda olmalarına gerek yoktur (POROY R/ YASAMAN H, Ticari işletme Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2015, s. 334; NOMER ERTAN, F, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s. 115).
Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır. Ayrıca TTKm.55 özel olarak bazı haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. Bunlardan TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hükmün uygulanabilmesi için, bir kimsenin bir başkasının iş ürünlerini, mallarını, faaliyet veya eylemlerini veyahut haklı olarak kullandığı işaretlerini haksız yere vere karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanması gerekli ve yeterlidir.
Somut olaya dönüldüğünde, bilişim uzmanı tarafından yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında davalı yana ait https:// www.modanisa.com ve https:// www.ecardin.com isimli web sitelerinde davalılarca gerçekleşen kullanımların, davacıya ait tescilli tasarımlar ile kıyaslanması sonucunda bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek kadar benzerlik teşkil ettiği, ürünlerin birbirinden farklı olmasını sağlayacak birçok tasarım seçeneği varken birbiri ile detay noktalarda farklılık göstermesinin benzer olarak algılanmalarını engelleyemeyeceği,davacıya ait ürün tasarımları ile davalı tarafa ait davaya konu ürün tasarımlarının birbiri ile benzer olduğu sonucuna varılmakla tasarım hakkına tecavüz koşullarının somut olay bakımından gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Haksız rekabet yönünden yapılan incelemede de, tasarımların benzer olduğuna dair tecavüz incelemesine konu tespitler nazara alındığında TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin aynı zamanda haksız rekabete sebebiyet vereceği de gözetilerek haksız rekabet koşullarının somut olay bakımından oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, TPMK kayıtları, hükme esas alınan 17/05/2021 ve 29/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporları dikkate alındığında, davacı ve davalı tasarımlarını ile ürün görsellerinin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve benzer olarak algılandıkları sübut bulduğundan ; Davalı eyleminin davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, Davalı adına … nolu tasarım belgesinin yeni olmaması gözetilerek hükümsüzlüğüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının davacıya ait … numara ile tescilli tasarımlarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu tecavüz ve haksız rekabetin ref’ine, men’ine,
2-Davalı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca haksız rekabet ve hükümsüzlük davası yönünden hesap olunan 80,70*2=161,40 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 102,10 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına tecavüz davası yönünden hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hükümsüzlük davası yönünden hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 4.200,00 TL bilirkişi ücreti, 97,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.297,00 TL ve 118,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 4.415,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸