Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/259 E. 2022/91 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/259 Esas
KARAR NO : 2022/91

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil firma Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş … markası ile yıllardır bilişim teknolojileri alanında faaliyet yürüten bir firma olduğunu, marka ismimiz aynı zamanda 2010 yılından beri faaliyet yürüten firmamızın da ismi olduğunu, firmamızın Ticaret Sicil Memurluğu ve … Ticaret Odasındaki tam unvanı … A.Ş. Olduğunu, ayrıca müvekkilim www…..com.tr alan adıyla internet sitesini de uzun zamandan beridir aktif ve filli olarak ticaretinde ve tanıtımında kullandığını, “…” ibareli markamız Türk Patent Enstitüsü tarafından … ve … numaraları ile müvekkilim firma sahibi ve yetkilisi olan … adına tescillenmiş marka olduğunu, davalı taraf ise 2019 yılında kurulmuş bir firma olduğunu, müvekkilimle aynı sektörde faaliyet yürüttüğünü, davalı müvekkilimin firmanın adı ve tescilli markası olan “…” adından (D) harfini (T) harfi ile değiştirmek suretiyle “…” ismi şeklinde müvekkilimin … markasını birebir içeren ve tam bir benzerlik içinde firma ünvanı, marka ibaresi ve alan adı olarak internet sitesi şeklinde kullandığını, davalının kullanımları açıkça kanuna ve ticari teamüllere aykırı olduğunu, müvekkilin davacı firmanın adı olan … A.Ş. karşısında davalının firma ünvanı içinde … ibaresi kullanması TTK ve haksız rekabet hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, müvekkilimin sahibi olduğu www…..com.tr alan adı karşısında davalının tam bir benzerlik içinde … alan adını kullanması haksız rekabet hükümlerine ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, öyle ki alan adları o kadar benzer ki birçok kişi aynı sayfa olduğunu dahi düşünmekte olduğunu, hatta dünyanın önde gelen en önemli arama motorlarından google da internet üzerinde yaptığınız bir aramada “…” yazdığınız ekranda “…” mu demek istediniz şeklinde açıklama çıktığını, davalı taraf bu eylem ve işlemleriyle … ve … numaralar ile TPE tarafından tescil edilmiş ve koruma sağlanmış markalarımızın müvekkilime sağladığı yasal haklara karşı tecavüz fiilini işleyerek hukuka aykırı hareket ettiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı dava dilekçesinde özetle TPMK nezdinde tescillenmiş … markası ile yıllardır bilişim teknolojileri alanında faaliyet yürüten bir firma olduğunu, marka isminin aynı zamanda 2010 yılından beri firma adı olduğunu, alan adı olarak — www…..com.tr şeklinde uzun zamandır aktif ve fiili olarak faaliyet gösterdiklerini, … markasının TPMK nezdinde … ve …tescil numarası ile tescilli olduğunu, müvekkilimin 2019 yılında kurulmuş bir firma olarak … ibaresiyle faaliyete başladığını ve tarafların aynı mal ve hizmette faaliyet gösterdiğini, müvekkilimin … alan adıyla faaliyet gösterdiğini ve markaların ve unvanların birbirine benzer olduğunu iddia ederek müvekkilim alan adı ve unvanının terkinine karar verilmesini talep ettiğini, Öncelikle belirtmek gerekir ki tarafların marka kullanım alanı ve emtiaları birbirinden farklı olup, markaların tecavüz teşkil edecek bir kullanım alanı bulunmadığını, tarafımızın faaliyet alanı internet sitemizde de belirtildiği üzere dünyanın önde gelen markalarının (…) ile bayilerine toptan satış ve destek sağlayan bölgesindeki öncü firmalardan birisi olduğu belirtildiğini, sektörün öncü markalarının dağıtıcılığını yaptığı, ürün tedariği, teknik destek faaliyetlerini sürdürdüğünü, faaliyet alanının … kamera sistemleri, IP Kamera sistemleri, Alarm Sistemleri, Yangın Sistemleri, Network Sistemleri, Uydu Sistemleri, Görüntülü Diafon Sistemleri, Personel Devam Kontrol Sistemleri, Kabinet Sistemleri ile müşterilerine güçlü stoğu ile tüm proje ürünlerini tek bir yerden temin edebilmelerini hedeflediği belirtildiğini, tarafınıza ait site incelendiğinde ise yukarıda belirttiğimiz alanlarda herhangi bir faaliyetinizin olmadığı ve salt bilgisayar ve türevleri alanında faaliyet gösterdiğiniz anlaşıldığını, hal böyle olunca markalar arasında herhangi bir iltibas tehlikesi bulunmadığını, bu husus haksız rekabet teşkil etmediğini, taraf unvanları incelendiğinde karıştırma ihtimalinin gerektirdiği unsurlar taraf unvanlarında bulunmamakta olup, gerek görsel, gerek kavramsal, gerekse de işitsel benzerlik taraf unvanlarında bulunmadığını, tarafların mal ve hizmet alanları birbirinden farklı olup, tüketici kitlesi farklı olan unvanlar tüketiciler tarafından rahatlıkla ayırt edilebileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 26/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; TTK’nun 52, 54, 55, SMK’nun 6’ncı maddeleri çerçevesinde davalı …’nin kullanımlarının davacı …’ne ait marka hakkına haksız rekabet oluşturduğu, davalı … Limited Şirketi’nin ticaret unvanından “…” ibaresinin terkini gerektiği, davacı …’nin zararının hesaplanmasında yukarıda belirtilen iki yöntemden birinin seçilmesi görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalıının ticaret ünvanından kaynaklanan kullanımlarının davacıya ait marka hakkına haksız rekabet oluşturup, oluşturmadığının tespiti ile, tespit halinde bunun önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemi ile birlikte davalı şirkete ait ticaret ünvanının terkini istemlerine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacıya ait … ibareli … tescil numaralı markanın …Sınıflarda tescilli olduğu, … numara ile tescilli … markasının ise, … Sınıflarda tescilli olduğu ve halen koruma süresinin devam ettiği görülmüştür. Davalı firmaya ait ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde, firmanın tescil tarihinin 27/09/2019 olduğu görülmüştür.
Haksız Rekabet Bakımından Yapılan Değerlendirme
Bilindiği üzere TTK’nun 54’üncü maddesi hükmünde, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen, dürüstlük kuralına diğer şekillerde aykırı davranışların haksız ve hukuka aykırı olduğu düzenlenmiş, TTK’nun 55’inci maddesi hükmünde başlıca dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulamalar sayılmıştır.
TTK madde 55/1/a/4 uyarınca bakasının malları, ürünleri, faaliyetleri veya karıştırılmaya yol açacak önlemleri almak haksız rekabet oluşturur.
Öte yandan, SMK’nun 6’ncı maddesi gereğince, tescil başvurusu yapılan bir marka, tescilli veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği ve kapadığı mal ve hizmetlerin aynılığı veya benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Taraf markaları arasında davacı markasında “…” davalı markasında “…” ibareleri arasında (d) ve (t) harfleri dışında aynı ibareler mevcuttur. Davalı kullanımlarının, davacının markasının kelime unsuru ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olması kulakta kalan iz bakımından karıştırılabileceği sabit olup davacıya ait marka ile davalı kullanımlarının iltibasa sebebiyet verebileceği sonucuna varılmıştır.
Mal ve Hizmet sınıfları bakımından yapılan karşılaştırmada ise, bilişim uzmanı bilirkişisi tarafından, taraflara ait web sitelerinin incelenmesinde, tarafların her ikisinin de bilişimsel donanım satış faaliyeti gösterdikleri, sabit disk gibi bilgisayar yedek parçalarının (OEM) ve monitör, kesintisiz güç kaynağı (UPS) gibi çevre birimleri müşterek satış konusu kılınmış ise de bu tür ürünlerin davalının asli odak noktası olarak değerlendirilen dijital güvenlik (alarm ve kamera sistemleri) alt alanının çalışabilmesi için gereksinim duyduğu mücbir bileşenler olduğu; bilgisayar ağ bileşenlerinin (switch gibi) ortak satış konusu olarak tespit edildiğine dair yapılan teknik tespit ve değerlendirmeler ışığında tarafların faaliyet alanları dikkate alındığında benzer ihtiyaçları giderdikleri, son kullanıcı profillerinin aynı olduğu dolayısı ile mal ve hizmet sınıfları bakımından benzerlik taşıdıkları kanaatine varılmıştır.
Gerçek Hak Sahipliği Bakımından Yapılan Değerlendirme
SMK m.7’de marka korumasının tescile bağlı olduğu ifade edilmektedir. Ancak markanın kullanım veya tanınma yoluyla da korunabileceği haller de mevcuttur. Tescil ilkesinin en önemli istisnası ise “gerçek hak sahipliği” ilkesidir. Buna göre 3. kişilerin sahibi bulunduğu bir markayı kendi adına tescil ettiren kişinin korumadan yararlanması mümkün değildir. Kişinin önceden kullandığı markasını sonradan tescil ettirmesi durumunda bu tescil açıklayıcıdır. SMK sisteminde özellikle m.6/3, m.6/4 ve m.6/6 hükümleri dikkate alındığında işaret üzerindeki hakkın tescilden önce doğması halinde, önceki hak üstün tutulmaktadır. Tescilsiz bir markanın işaretin, ticaret unvanının eskiye dayalı kullanım yoluyla bu marka, işaret, unvan üzerinde hak sahibi olan kimsenin bu markayı tescil ettirenin tescil başvurusunu engelleme veya tescil gerçekleşmiş ise hükümsüzlüğü için talepte bulunma yetkisi mevcuttur.
Buna göre tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan başka işaretin sahibinin itirazı üzerine tescili istenilen markanın tescil için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ya da belirtilen işaret sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkı veriyorsa o marka tescil edilemez. Bu hüküm markanın gerçek sahibinin eskiye dayalı kullanımını tescilden üstün tutarak gerçek hak sahibinin korunmasını sağlamaktadır. Buna göre bir markayı ihdas eden kimse o markanın gerçek sahibidir ve açıklayıcı etkiye sahip tescile karşı üstün ve öncelikli hak sahibidir.
Somut olayda, davacının markaları 2009 ve 2010 yılarında, davalı markası 2019 yılından itibaren tescillidir. Bu durumda davacının asli unsuru oluşturan “…” ibareleri üzerinde davalıya kıyasen eskiye dayalı kullanıma ve gerçek hak sahibi olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu sayılan nedenlerle TTK md. 52,54 ve 55 ile SMK md. 6 kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda davalı kullanımlarının, davacıya ait marka hakkına haksız rekabet oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
Ticaret Ünvanının Terkinine İlişkin Talep Bakımından Yapılan Değerlendirme Ticaret unvanı bir taciri diğer tacirlerden ayırt etmeyi sağlarken, marka ise bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini diğer bir teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlamaktadır. Ticaret unvanı veya unvanda yer alan bir kelime, ticaret sicilinde yazılı halinden farklı olarak mal veya hizmetle bağlantılı şekilde kullanılır ve bu kullanıma artık markasal değer atfedilirse, izahı yapılan SMK hükümleri kapsamında marka hakkına tecavüz söz konusu olacaktır. Bu durumda ticaret unvanı, taciri değil, teşebbüsün mal veya hizmetini diğer bir teşebbüsün mal veya hizmetinden ayırt etme fonksiyonunu da üstlenmektedir.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun “Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları” başlıklı 7/3- d gereği İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmasının başlı başına marka hakkı ihlali yarattığı belirtilmektedir.
Bu çerçevede davacının önceki tarihli tescilli markası ile davalının sonraki tarihli tescilli ticaret unvanı ile ayırt edilemeyecek derecede bir benzerlik bulunmaktadır. Tarafların fiili faaliyet alanları da dikkate alındığında benzer ihtiyaçları giderdikleri, son kullanıcı profillerinin aynı olduğu, davalının, … ibareli ticaret unvanı ile yaptığı kullanımlar ile davacı adına tescilli … markasının davacı ile davalı arasında iltibas kurulacağı ve bu iltibasında davacı için tehlike oluşturacağı gözetilerek, davalıya ait unvanın sicilinden terkini gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar dava dilekçesinde tazminat taleplerinde bulunulmuş ise de, davacı yanın 16/06/2022 tarihli duruşmada tazminat taleplerinden feragat ettiklerine dair beyanı dikkate alındığında bu hususta ayrıca bir inceleme yapılmamıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, usul ve yasaya uygun denetime elverişli 26/11/2021 tarihli bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu haksız rekabetin önlenmesini, durdurulmasını, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına bu bağlamda davalıya ait iş yerinde kullanılan … ibaresinin yer aldığı tabela, ambalaj, katalog, broşür ve her türlü basılı evrak görsel yayın ve kullanımın sona erdirilmesine,
2-Davalıya ait www…..com.tr alan adına erişimin engellenmesine bu hususta erişim sağlayıcıları birliğine müzekkere yazılmasına,
3-Davalının ticaret unvanında bulunan … ibaresinin ticaret unvanından terkinine,
4-Peşin alınan 85,39 TL harçtan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL maktu karar ilam harcının mahsubu ile geriye kalan 4,69 TL harcın yatırana iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılar vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan: 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 116,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.866,00 TL ve 140,00 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 4.006,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı yargılama masrafı yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸