Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/257 E. 2022/105 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/257 Esas
KARAR NO : 2022/105

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirket … A.Ş.’nin … A.Ş. ile birlikte … ve …markalarını yurtiçi ve yurt dışında uzun yıllardan beri baklavacılık işini devam ettirdiğini, belirli noktalara franchise vererek kendi markası ve ürünleriyle başka firmaların satış yapmalarına olanak sağladığını, davalı şirketle ile kendileri arasında 11.11.2019 tarihinde franchise sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede tarafların yükümlülüklerinin belirlendiğini, bu yükümlülüklere aykırı davranılması halinde sözleşmenin feshedileceğinin açıkça yer aldığını, sözleşmenin 3.1 ve 4.1. maddeleriiyle ilgili olarak tarafların açık bir mutabakata vardıklarını, müvekkil şirket tarafından sözleşme uyarınca tescilli tüm marka, logo ,sembol ve ismiyle ilgili tüm bilgilerin kullanımının davalı işletmeye verildiğini, bir süre sonra yükümlülüklerini yerine getirmemeye başlayan ve sözleşmeye aykırı davranan davalı işletmeye karşı cari borcun müvekkile ödenmesi, tarafların akde dair eksikliklerin giderilmesi, ödeme düzensizliğinin giderilmesi aksi halde Franchise sözleşmesinin feshedileceği ve hukuki yollara başvurulcağı ihtar edildiğini, davalı işletme tarafından ihtarnamelere cevap verilmediğini ve ihtarı yapılan hususlarda herhangi bir aksiyon alınmadığını, davalı işletmenin halihazırda müvekkil şirket adına tescilli olan “…” markasını kullanmaya ve tabelaları kullanmaya devam ettiğini, davalının bu tip davranışları karşısında müvekkil şirketin sözleşmeyi tek taraflı oarak feshetme hakkı doğduğunu, bunlara ek olarak ilgili mağazada dışarıdan turta ve pasta alım satımının yapıldığının tespit edildiğini, bu konuda davalı işletmenin mezkur franchise sözleşmesinin 4.6.7. maddesine aykırı davrandığının anlaşıldığını, davalının sözleşmenin 4.11.18. maddesi çerçevesinde franchise sözleşmesi bedelleri ve reklam katılım paylarını davalının süresinde ödemediğini, bu durumun sözleşmenin 7.3. maddesi çerçevesinde müvekkiline sözleşmenin tek taraflı olarak ve haklı nedenle feshedebilme imkanı verdiğini, Sinai Mülkiyet Kanunu’nun 159. Maddesinin ikinci fıkrasında ihtiyati tedbirin özellikle kapsaması gerektiği hallerin sayıldığını, buna göre davacının sinai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fillerin durdurulmasına, sinai mülkiyet hakkına tecavüz eden ürünlere bulundukları her yerde bunların saklanması ve herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, bu bağlamda HMK’daki klasik tedbirden farklı olarak teminatın tedbir talep edenden değil karşı tarafça yatırılacağının öngörüldüğünü, öncelikle mahkemenizce davalı bünyesinde bulunan … markasını ihtiva eden tabelanın ve ürünlerinin toplanmasını, bu mümkün değilse satılarak karşılığının muhafaza edilmesini, ayrıca alacak taleplerini karşılayacak uygun bir teminatın davalı firmadan alınarak mahkemenize depo edilmesini talep ettiklerini, yukarıda izah edilen nedenlerle 11.11.2019 tarihli franchise sözleşmesinin haklı nedenlerle tek taraflı olarak feshedildiğinin tespitini, öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulünü, 11.11.2019 tarihli franchise sözleşmesinin müvekkil şirket tarafından haklı nedenle feshinin tespitini, müvekkil şirkete ait tabelaların kaldırılmasını, ürünlerin toplatılması ile müvekkile teslimini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, cevap vermediği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
İşbu dava 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış Franchise sözleşmesinin feshi ile davacı markasının yer aldığı, tabela ve ürünlerin kaldırılması istemine ilişkin davadır.
Davacı taraf franchise veren …A.Ş. (…) ile davalı taraf …Şti. (…) arasında 11.11.2019 tarihinde franchise sözleşmesi imzalanmış, sözleşmenin 1.2. maddesinde franchise alan davalı şirketin …” adresinde münhasıran davacı tarafın markasını içeren ürünlerini pazarlayıp satışını gerçekleştirecek, başka bir yerde davacının ürünlerinin satışını gerçekleştirmeyecek ve ticari faaliyet göstermeyecektir. Sözleşmede davacı tarafın yükümlülükleri arasında davalı franhise alan tarafından siparişi verilen ürünlerin tek tedarikçisi olarak bu ürünlerin teminini sağlamak, mağaza dizayn, ekipmanların seçimi, teknik destekte bulunma, fiyat belirleme, mimari proje ve konsept temin etme, davalı tarafa gerekli her türlü eğitim verme gibi edimlerdir. Davalı franchise alan …ise …’ye sürekli franchise ödemesi (Royalty) ve reklam katılım payı ödeme, mağazada bulunan elemanlarını davacı nezdinde gerçekleştirilecek eğitime gönderme, işletmede yeterli sayıda tecrübeli ve davacı …’nin onayını almış personel çalıştırma, davacının markasının itibarını koruma, bu isim marka, know how gibi fikri hak ve sistemleri hiçbir şekil ve surette kısmen veya tamamen doğrudan veya dolaylı olarak başkasına devretmeme, davacıdan temin ettiği ürünleri sözleşmede tespit edilen şartlara uygun olarak satma, işletme içinde …’nin lisans vermediği başka ürünleri satmama, sözleşmenin ihlali halinde davacıya cezai şart ödeme, işyeri (satış ) noktasını dekoratif olarak iyi durumda tutma, kendisine davacı tarafından teslim edilecek demirbaş veya emanet malzemeyi koruma, sözleşmenin feshi halinde bunları iade etme, resmi müesseler tarafından konulmuş tüm mevzuat ve yönetmeliklere uyma, …’nin mamulleri dışında üçüncü şahıs ve firmalardan temin ettiği hiçbir mamul hammadde , ambalaj, sarf malzemesi alıp satmama,mamul hammadde, yarı mamul, ticari ürün, ambalaj, ve sarf malzemelerinin teminini sadece … ve/veya …’nin bildireceği firmalardan sağlama, bunun dışında …’nin onaylamadığı ya da yönlendirmediği tedarikçiden mal alımı yapmama, …’nin menüsünde tanımlı ürünlerin dışında başkaca ürünleri işyerinde satmama, menüde tanımlı ürünlerin dışında herhangi bir ürünü satış veya reklam vs. amaçlı bulundurmama, satış ve veya sözleşmede belirlenen rekabet yasağına fesihten sonraki iki yıl dahil uyma vb. Yükümlülüklerin olduğu görülmüştür.
Davacı franchise veren … ile davalı franchise alan … arasındaki ticari ilişki 11.11.2019 tarihinde franchise sözleşmesinin imzalanmasıyla başlamıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde davalı tarafın cari hesap borcunun bulunduğu, cari hesap borcunun ödenmesi gerektiği ayrıca davalı şirketin franchise sözleşmesine aykırı hareketlerin giderilmesi konusunda davalı tarafa ihtarname gönderildiği ancak bu ihtara karşın davalı tarafın aksiyon almadığını belirtmiştir. Ancak her ne kadar davacı tarafın 28.01.2021 tarihli dava dilekçesinin son iki sayfasında yer alan “Hukuki Deliller” içerisinde 4 numarada yer alan ihtarname deliline yer verilmişse de dosya içerisinde herhangi bir ihtarname görülmemiştir. Bu durumda davalı tarafın temerrüde düşürüldüğünü beyan eden davacı tarafın bu iddiasını ispat edemediği sonucuna varılmıştır.
Sözleşmeyi fesheden tarafın, iradesini açıklıkla ve belirsizliklerden uzak bir şekilde açıklaması gerekmektedir. Feshin açıklığı, güven prensibine göre belirlenecektir. Bu hususta fesih beyanına muhatap olan tarafın dürüstlük kuralına göre ne anlayabileceği ve ne anlaması gerektiği hesaba katılacaktır. Fesih beyanına muhatap olanın yalnızca diğer tarafın sözleşmeyi feshettiğini değil, olağan süreyi de beklemeksizin beyanda bulunduğunu anlayabilmesi gerekmektedir. Sözleşmeyi feshetmek isteyen tarafın sözleşmeyi veya bazı yükümlülükleri artık ifa etmek istemediğini beyan etmesi yeterli değildir; fesheden tarafın sözleşmeye bir nokta koyduğunu belirtmesi gerekir. Yalnızca sözleşmeyi feshedecek bir hakkın varlığının belirtilmesi, sözleşmeyi haklı nedenle feshetmek niyetinde olunduğunun belirtilmesi veya böyle bir fesih hakkının saklı tutulduğunun söylenmesi, sözleşmeyi sona erdirmeye yetmemektedir. Feshe muhatap olan taraf, fesheden tarafın bu hakkı kullandığını anlayabilmelidir. Eğer sözleşmeyi feshetmek isteyen taraf, sözleşmeyi sona erdirmek yolundaki iradesini açıkça belirtmezse, fesih etkisizdir ve hiçbir hüküm doğurmamaktadır. (Olağanüstü Fesih – Doç. Dr. Öz Seçer-Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi-Lexpera bloq-Erişim tarihi 27.04.2022)
Sözleşmenin feshi veya feshinin bildirimi bozucu yenilik doğuran bir haktır. Mevcut bir hukuki ilişkinin ortadan kaldırılması sonucunu meydana getiren haklar, bozucu yenilik doğuran haklar olarak ifade edilmektedir, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde temerrüt sebebiyle sözleşmenin ifasından vazgeçme, fesih hakkı, takas dermeyanı, geri alma, sözleşmeden dönme, vekaletin sona ermesi bozucu yenilik doğuran haklar arasında saymak mümkündür. (Yenilik Doğuran Haklar- Hazırlayan Harun Demirbaş-İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı -Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi- sayfa 77) Dönemli edimli ve sürekli borç ilişkilerinde sözleşmeyi ortadan kaldırmak için başvurulacak hukuki imkân dönme değil, fesihtir. Ancak sözleşmenin süresi belirli değilse, bu sözleşme feshi ihbarla sona ermektedir. Fesih hakkı, dönemli ve sürekli borç ilişkilerinin -dönme bozucu yenilik doğuran hakkından farklı olarak ileriye (ex nunc) etkili biçimde sona erdiren bozucu yenilik doğuran bir haktır. (a.g.e. sayfa 77) Belirsiz süreli sözleşmelerde feshi ihbarla fesih imkanı tanınmıştır. Bozucu yenilik doğuran hak karşı tarafa ulaşmakla ileriye etkili olarak hüküm ifade etmektedir.
Yukarıda yer alan görüşler mevcut uyuşmazlık yönünden dikkate alındığında huzurdaki davada davacı franchise verenin davalı franchise alana sözleşmenin feshedildiği veya verilen mehil içinde franchise alan davalının ödenmesinde temerrüde düşülen borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden feshedilmiş sayılacağı yönünde bir ihbarı da bulunmadığından sözleşmenin ayakta bulunduğu, davacı tarafın mevcut davada sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesinin tespiti talebinde yasaya uygun olan bir bir fesih talebinin mevcut bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde yerinde yapılan tespit sonucu hazırlanan rapor ve hükme esas alınan 04/05/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde sübut bulmayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılama masrafı yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸