Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/366 Esas
KARAR NO : 2022/153
DAVA : Maddi Tazminat (Fsek)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Maddi Tazminat (FSEK ) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2001 yılında faaliyetlerine başladığını, yapım, pazarlama ve dağıtım konularında stratejiler geliştirerek sektöre katkı sağladığını, …, …. isimli filmin / filmlerin Türkiye’deki mali haklarının müvekkiline ait olduğunu, davalıya ait … adlı internet sitesinde mali hakların devrine ilişkin bir sözleşme yapılmadan izinsiz ve hukuka aykırı olarak yayınlandığını belirterek, FSEK m.68 uyarınca üç katı tutarında şimdi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça herhangi bir cevap ve beyan sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 27/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; davacının FSEK’in kendisine verdiği imkan ile mali hakları kullanma yetkisini elde ettiği ve dava konusu ettiği … filmlerinin FSEK md. 5 kapsamında sinema eserleri kapsamında olduğu, her ne kadar davacının dava konusu ettiği filmlere ilişkin ilgili internet linklerine erişilememişse de, dosyada mündemiç zaman damgalı CD içerisinde yer alan görüntüler ve deliller çerçevesinde bahsi geçen linklerde … filminin 1:34:56 ( 1 saat 34 dakika 56 saniye ) olarak 20/11/2018 tarihinde yayınlanarak umuma iletildiği, … filminin de 1:54:44 ( 1 saat 54 dakika 44 saniye ) olarak 20/11/2018 tarihinde yayınlanarak umuma iletildiği, Davacının dava konusu ettiği … isimli film, davacının dava dilekçesinin … numaralı ekinde sunmuş olduğu Kayıt Tescil Numarası:…, Kayıt Tescil Tarihi:… olan Kültür ve Turizm Bakanlığı İthal Sinema Eserlerine İlişkin Kayıt-Tescil Belgesi suretine göre, İşleme Hakkı, Çoğaltma Hakkı, Yayma Hakkı, Temsil Hakkı, Umuma İletim Hakkı yönünden Türkiye’deki mali hak sahipliğine 16/11/2030 tarihine kadar davacının sahip olduğu, davacının dava konusu ettiği … isimli film davacının dava dilekçesinin … numaralı ekinde sunmuş olduğu Kayıt Tescil Numarası:…, Kayıt Tescil Tarihi:… olan Kültür ve Turizm Bakanlığı İthal Sinema Eserlerine İlişkin Kayıt-Tescil Belgesi suretine göre, İşleme Hakkı, Çoğaltma Hakkı, Yayma Hakkı, Temsil Hakkı, Umuma İletim Hakkı yönünden Türkiye’deki mali hak sahipliğine 31/03/2032 tarihine kadar davacının sahip olduğu, davalının dava konusu edilen filmleri davacıdan izin almaksızın ve herhangi bir ödeme yapmaksızın söz konusu linklerde yayınlayarak umuma ilettiği tespit edilmiş olup, raporda ayrıntıları ile tespit edildiği üzere FSEK md.68 çerçevesinde ihlalin gerçekleştiği, davacı tarafından sunulan 3 adet emsal sözleşme çerçevesinde FSEK md. 68 uyarınca her iki film için tespit edilebilecek rayiç bedelin … için 52.000 TL ve … filmi içinse 48.000 TL olduğu kanaatinden işaretle toplamda 100.000 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 13/10/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 200.000,00 TL’ye arttırdığı anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
İşbu dava 5846 sayılı FSEK m.68 uyarınca açılmış dava konusu filmin davalı tarafından izinsiz olarak kullanılması nedeniyle üç katı tutarında tazminat talepli davadır.
Eser Sahipliğinin Tespiti Bakımından Yapılan Değerlendirme
Dava konusu filmlerin FSEK Kapsamında eser niteliğinde olup olmadığı ve davacının hak sahipliğinin değerlendirilmesi gerek isteğe bağlı kayıt ve tescil sisteminde gerekse de diğer sistemlerde de görüleceği üzere, fikri hakların korunmasında belirtilen yöntemlerin uygulanmaması söz konusu fikri hakkın, eser niteliğine haiz olmadığı anlamına hukuken gelmemektedir. FSEK 1/B maddesine göre ise de, sahibinin hususiyetini taşıyan, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri eser olarak kabul edilmiştir. Eserde beklenen fikri çaba ve yaratıcılık mutlak olarak anlaşılmamalıdır.
Her eserde, eser sahibi, kendisinden önce yaratılmış eserlerden istifade suretiyle yararlanmıştır. Burada önemli olan husus, eser sahibinin esere kendi hususiyetini yansıtabilmesidir. Fikir ve düşünceler hak konusu olamazlar, burada korunan, eser sahibinin kendi hususiyetiyle fikrini ifade tarzıdır. Dolayısıyla, FSEK kapsamında korunan fikir ve/veya sanat değil, eser sahiplerinin kendi yaratıcılık seviyeleri ile fikir ve/veya sanat mahsullerini ifade ediş biçimi, tarzıdır. Davacının dava konusu ettiği filmlerin incelenmesinde, özel bir çaba sarf edilerek hazırlandığı görülmektedir. Sahibinin hususiyetini taşıması için, bu eserin yepyeni ve orijinal olması aranmamaktadır. Eser sahibinin hususiyetini taşıması yeterlidir. Eserin özgün olması gerekmektedir. Davacının dava konusu ettiği … ve … isimli filmlerin FSEK kapsamında sinema eseri olduğu kabul edilmelidir. Dolayısıyla bu eserlere tecavüz halinde FSEK hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekmektedir.
Hak Sahipliği Bakımından Yapılan İnceleme
Davacı; eser, icra, fonogram veya yapım sahibi ise, hakları eserin yaratılmasıyla kendiliğinden kazanır. Ancak FSEK md.13 çerçevesinde filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları hakların ihlâl edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve malî haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla, sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini yaptırırlar.
Esasen FSEK ile sağlanan koruma, marka, patent gibi, tescille kazanılan sınai mülkiyet haklarından farklı olarak, eserin yaratılmasıyla birlikte kendiliğinden doğan bir hukuki korumadır. Dolayısıyla eser, icra, fonogram veya yapım sahibi, mali ve manevi hakları, bunların yaratılmasıyla birlikte kazanır (FSEK m. 8). Eser (ve bağlantılı hak) sahipliğinin kazanımı için ayrıca bir kayıt ve tescil gerekmez (FSEK m.13). Nitekim Bern Sözleşmesi m. 2/(2) uyarınca maddi bir araç üzerine tespit edilmemiş eserler veya herhangi bir eser grubunun korunma esasları Birlik Ülkeleri mevzuatı tarafından düzenlenir. Bu çerçevede konuyu düzenleyen FSEK m. 13/son fıkrası, “filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak ihdas etmek amacı taşınmaksızın, sahip oldukları hakların ihlal edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve mali haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla, sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini yaptırırlar” hükmünü içermektedir. Yine anılan maddeye göre, aynı maksatla, eser sahiplerinin talebi üzerine, bu Kanun kapsamında korunan tüm eserlerin kayıt ve tescili yapılabilir, mali haklara ilişkin yararlanma yetkileri de kayıt altına alınabilir. Görüldüğü üzere, Bern Sözleşmesi’nin üye ülkelere tanıdığı serbesti çerçevesinde 5846 Sayılı FSEK eser ve bağlantılı hak sahiplerine tanınan korumayı ilke olarak kayıt ve tescili koşuluna tabi tutmamıştır. Ancak sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini bunlar üzerindeki mali haklardan yararlanma bakımından bir fiili gereklilik olarak ele almıştır. Diğer eser ve bağlantılı hak konuları ise isteğe bağlı kayıt ve tescile tabidir. Kayıt ve tescilin amacı maddede, “hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve mali haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi” olarak açıklanmıştır. Zira hakkın doğumu için gerekmemekle birlikte, ispatı ve takibi bakımından belge ve kanıtlara ihtiyaç duyulması kaçınılmazdır. Ancak dikkat edilecek olursa bu belge “eser sahipliği” değil “hak sahipliğini” ispat ve takip amacına yöneliktir. Nitekim Yönetmeliğe göre de, bu belge, eser ve bağlantılı hak konularının kayıt ve tescilinin yapıldığına dair başvuru sahibine verilecek belgeyi ifade eder (Kayıt Tescil Yönetmeliği m.4/h). FSEK md.18/III’e göre; film yapımcısı, eser sahibi ile yaptığı sözleşmeye göre mali hakları kullanabilir. Bu sözleşme ile mali haklar değil, mali hakların kullanılması intikal eder(FSEK md.48/II). FSEK md. 80/I/2 hükmüne göre de, film yapımcısının eser sahibinden ve icracı sanatçıdan mali hakları devraldıktan sonra orada sayılan haklara sahip olacağını ifade etmektedir.
Somut olaya dönüldüğünde, dava konusu edilen ithal sinema eserlerinde de filmin yapımcısından, eserin mali haklarının kullanılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı İthal Sinema Eserlerine İlişkin Kayıt-Tescil Belgesi ile eser üzerinde mali hak sahipliği elde edilmektedir. Davacının dava konusu ettiği … isimli film, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu Kayıt Tescil Numarası:…, Kayıt Tescil Tarihi:… olan Kültür ve Turizm Bakanlığı İthal Sinema Eserlerine İlişkin KayıtTescil Belgesi suretine göre, İşleme Hakkı, Çoğaltma Hakkı, Yayma Hakkı, Temsil Hakkı, Umuma İletim Hakkı yönünden Türkiye’deki mali hak sahipliğine 16/11/2030 tarihine kadar davacının sahip olduğu tespit edilmiştir. Bir diğer dava konusu … isimli film de davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu Kayıt Tescil Numarası:…, Kayıt Tescil Tarihi:… olan Kültür ve Turizm Bakanlığı İthal Sinema Eserlerine İlişkin Kayıt-Tescil Belgesi suretine göre, İşleme Hakkı, Çoğaltma Hakkı, Yayma Hakkı, Temsil Hakkı, Umuma İletim Hakkı yönünden Türkiye’deki mali hak sahipliğine 31/03/2032 tarihine kadar davacının sahip olduğu tespit edilmiştir.
Tüm açıklanan bu hususlar nezdinde davacının FSEK’in kendisine verdiği imkan ile mali hakları kullanma yetkisini elde ettiği ve dava konusu ettiği filmlerin FSEK md. 5 kapsamında sinema eserleri kapsamında olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan deliller, davacı yanca sunulu CD, eser işletme belgesi, mahkeme aşamasında alınan HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu, … 1.FSHCM’nin … Esas sayılı dosyası bir bütün olarak incelendiğinde; davacının kullanım ve mali haklarının sahibi olduğu “…”, “…” isimli filmlerin davalının yetkilisi olduğu “…” isimli internet sitesinden hukuka aykırı olarak yayınladığı ,alınan bilirkişi raporunda; dava konusu “…” alan adındaki internet sitesinde “…”, “…” adlı sinema filmlerinin yayınlanmak suretiyle umuma iletildiğinin tespit edildiği, mahkememize davalı tarafından söz konusu filmin hukuka uygun olarak yayınladığına dair bir delil sunulmadığı ve sitenin kendisine ait olduğuna dair ikrarı gözetildiğinde davacının 5846 sayılı yasa kapsamındaki mali haklarının(umuma iletim/ yayma hakkı) ihlal edildiği bu kapsamında fsek 68. Göre maddi tazminat talep etme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı izinsiz yayın nedeniyle FSEK m.68 çerçevesinde 2 kat tutarında tazminat talep etmiştir. FSEK m.68/1 hükmüne göre; Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımın hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya bir türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilip. FSEK m.68’deki kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için, mütecavizin kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir.
Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü; coğrafî kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedel, bunun faizi 6 madde uyarınca açılacak davada dikkate alınacaktır…”. Ayrıca rayiç bedelin tespitine ilişkin taraflar arasında daha önceden yapılmış bir sözleşme, teklif var ise, başka bir deyişle rayiç bedel somuta indirgenmiş ise, rayiç bedelin tespiti taraflar arasındaki sözleşme, teklif vs. ile tespit edilecektir.
Fsek 66/son maddesinde tazminatın takdirinde “tecavüzün şümulü, kusurun olup olmadığı ve ağırlığının takdir edileceği” öngörülmüş, Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
Dolayısıyla taraflar arasında davalının izinsiz gösterdiği filmler için kullanımına dayanak oluşturacak bir sözleşme yapılmış olsaydı, somut olaydaki filmdeki kullanım karşılığı hangi miktarda bir bedel ödenecekti ise bunun belirlenmesi ve somut olayda, ihlalin niteliği, süresi ve kastın ağırlığına göre, FSEK m 66/4 hükmü koşulları da dikkate alınarak sektördeki rayiç bedelin ne alabileceği yönünde mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bu çerçevede alınan rapor ile Eser İcra yapım ve Yayınların Kullanılması ve Kamuya İletilmesine İlişkin Usül ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te yer verilen düzenlemeler, filmin izinsiz yayınının internet yolu ile geniş halk kitlelerine ulaşacak vasıta ile sunulması, filmin gösterim yılı ve niteliği değerlendirildiğinde davacıdan izin alındığına dair davalı yanca her hangi bir belge de sunulmamış olması, bu hali ile bilirkişilerce düzenlenen rapor ve ulaştıkları sonuç rayiç bedel mahkememizce denetime uygun bulunmuş, FSEK 68. maddesi kapsamında bilirkişilerce hesaplanan … için 52.000 TL, … için 48.000 TL’ nin 2 katı olan 200.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile, davalıya ait … web adresinde davacıya ait … Ve …isimli filmlerin hukuka aykırı olarak yayınlanması nedeniyle iki film yönünden tespit edilen 100.000,00 TL’nin 2 katı tutarında 200.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 13.662,00 TL karar harcından peşin ve ıslah ile yatırılan toplam 3.416,17 TL’nin mahsubu ile kalan 10.245,83 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 31.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 135,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.635,50 TL ve 3.416,17 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 6.051,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2022
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza