Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/223 E. 2022/112 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/223 Esas
KARAR NO : 2022/112

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin bebek ve çocuklar için tasarlanan, ürünler tasarlayan ve üreten, bu sektörde önemli bir firma olduğunu, müvekkilinin “…” markalı ürünleri dünya çapında 43 ülkede satışa sunduğunu, davalının “…” isimli ürününün, müvekkilinin ürünün taklidi niteliğinde olduğunu belirterek dava dilekçesindeki talepleri ile birlikte, müvekkilinin tescilli tasarımının taklidi ürünlere el konulmasına, muhafaza altına alınmasına, tasarım hakkına tecavüz teşkil eder nitelikte taklit yolla imal edilmiş/imal edilecek ürünlerin satış, satış için teşhir ve sergilenmesi veya ticari maksatla elde bulundurma fiillerinin ihtiyati tedbire yoluyla durdurulmasına karar verilmesini
… tescil numaralı tasarım tescil belgesi başvurusuna konu ürünün taklidi ürünlere, el konulmasını ve muhafaza altına alınmasını, tasarım hakkına tecavüz teşkil eder nitelikte taklit yolla imal edildiğini, imal edilecek ürünlerin satış, satış için teşhir ve sergilenmesi veya ticari maksatla elde bulundurma fiillerinin ihtiyati tedbire yoluyla durdurulmasını, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 6769 sayılı sınai mülkiyet kanunu md 151-a fıkrası gereğince davacı müvekkilin uğradığı zararın ve yoksun kaldığı kazancın hesaplanmasını, md 151/4te belirtildiği üzere müvekkilin yoksun kaldığı kazancın hesaplanmasında makul bir payın da eklenmesini, şimdilik 10.000.-tl maddi tazminat ile 100.000.-tl manevi tazminatın toplamda 210.000 tlnin hukuka aykırı işlemlerin başladığı tarihten itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, 6769 sayılı sınai mülkiyet kanunu md 150/3 uyarınca müvekkilin uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, dava konusu taklit silikon mama önlüğünün satış adetine ait belgelerin, ticari kayıtlarının tazminat yükümlüsü davalı tarafından mahkemeye sunulması için davalıya kesin süre verilerek ihtarat yapılmasını, masrafı davalıya ait olmak üzere hükmün türkiye genelinde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkil şirketinin … A.Ş. Ticari unvanına sahip olduğunu, tanındığını, yaygın dağıtım ve pazarlama ağına sahip olduğunu, sürekli olarak yazılı ve görsel medyada tanıtım ve reklamları yapılan … adı markase ve ile hakl arasında ve sektörde bilinen bu marka ön plana çıkarıldığını, “…” olarak tarif edilen konseptte, 2008 yılında kurulmuş olmasına rağmen halen Türkiye çapında 60.000’ i aşkın çalışanı, 50 Bölge Müdürlüğü ve 10.000’i aşkın mağazası ile hızla büyüdüğünü, müvekkil firma 28 Nisan 2008 tarihinde … markasıyla ilk marketini açtığını, bir ay içerisinde hedefi olan “… ” sayısını aşarak 121. marketinin açılışını gerçekleştirdiğini, konsept itibari ile müvekkil firmanın potansiyel alıcıları ve tüketicileri, her gelir düzeyinde tüm tüketiciler olduğunu, dava konusu ürün davacının ürünüyle benzer olmamakla birlikte ürünün üreticisi müvekkili olmadığını, davacı dava konusu yapmak istediği tasarımın benzerliğini değil fotoğrafın izinsiz kullanılmasını öne sürerek tasarımın da kullanıldığı izlenimi vermek istediğini, davacı ürünün üzerinde üretici firma yazmasına rağmen müvekkile dava açarak asıl amacının tasarımın korunması değil haksız menfaat sağlanması olduğunu gösterdiğini, davanın üretici firmaya ihbarını talep ettiklerini, dava konusu ürünle davacının tasarımı benzer olmadığını, tasarımlar arasındaki farklılıkların farkında olan davacı fotoğrafı ön planda tutmak istediğini, ürünler bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesinde herhangi bir hukuki yarar bulunmadığını, davacının maddi manevi tazminat taleplerine tümden itiraz ettiklerini, talep edilen manevi tazminat miktarı fahiş olup manevi tazminat, müvekkilin sektöründe zirvede olması dolayısıyla zenginleşme amacıyla kullanıldığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddini, davanın… TİC. LTD.ŞTİ.’ne ihbarını, fahiş maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Bilirkişiler mahkememize sunduğu 09/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ve ürün örneği ile davalı tarafa ait dava dosyasına sunulan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile FARKLI olarak algılandıkları yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
KANAAT VE GEREKÇE
İşbu dava 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış davacı adına tescilli tasarımlara vaki tecavüzün önlenmesi, TTK hükümlerine göre haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile haksız üretilen ürünlerin satışının durdurulması, toplatılması ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde dava konusu davacıya ait …numara ile tescilli tasarımın başvuru tarihinin 25/08/2017 olduğu, yine bu tarih itibari ile tescil edildiği, tasarımın … olduğu ve sahibi lehine halen koruma altında olduğu görülmüştür.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir. Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
Aynı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlığa dönüldüğünde çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile dosya Endüstriyel Tasarım Uzmanı ve Sektör bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilerek rapor hazırlanılması istenilmiş, ürünlerin fiziki olarak karşılaştırılması sureti ile bilirkişilerce yapılan tespit sonucunda, davacı tarafa ait … numaralı tasarımın, gövdenin iki yanında simetrik bir bicinde yukarı açılı olarak konumlanmış dört adet bağlantı kolunun bulunduğu, kolların (A) üst kenarlarında bu kollara dik konumlanmış iki adet eklenti yer almakta olup bu kolların “…” biçiminde görüldüğü, aşağıda yer alan kolların üzerinde iki sıra halinde bağlantı ayar deliklerinin bulunduğu (B), önlüğün gövde alt kenarında sınıra komşu dairesel cep yer aldığı (C). davalı tarafa ait ürün örneği incelenmesinde davacı tarafa ait ürünün aksine gövdenin üst kısmında daire biçiminde bir forma sahip ortası boş bir bağlantı sistemine sahip olduğu, ayar deliklerinin bu öğenin üzerinde yer aldığı, gövde üzerinde başka bağlantı kol ya da öğesinin yer almadığı, gövdenin alt kısmında benzer biçimde farklı oranlarda cebe sahip olduğu tespit edilmiş, tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamanda yapılan değerlendirme sonucunda davacı tarafa ait …numaralı tasarım tescili ve ürün örneği ile davalı tarafa ait dava dosyasına sunulan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıklarına dair tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, denetime elverişli bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde davacı taraf ait …numara ile tescilli tasarım ile davalıya ait dava dosyasına sunulan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandıkları dolayısı ile tasarım hakkına tecavüz koşullarının oluşmadığı, tasarım ürünlerinin farklı olması ve tecavüz koşullarının oluşmaması sonucuna bağlı olarak TTK md. 54 ve TTK md. 55/l-a (4) kapsamında haksız rekabet koşullarının da oluşamayacağı, tazminat taleplerinin de bu suretle dinlenemeyeceği gözetilerek sübut bulmayan davanın reddi cihetine gidilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 1.878,53 TL harçtan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70*3=242,10 TL karar harcının mahsubu ile kalan 1.636,43 TL karar harcının yatırana iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 maddesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı yargılama masrafı yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2022

Katip
¸

Hakim
¸