Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/215 E. 2023/92 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/215 Esas
KARAR NO : 2023/92

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan “… Şirketi’nin”, “…” adına tescili yapılan … başvuru nolu “…” ibareli markanın gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin söz konusu … markasını 10 yılı aşkın süreden bu yana …. Sınıfta yer alan malların hizmetinde yoğun, yaygın ve aktif şekilde kullanmakta olduğunu ve piyasada markayı yaratan, ilk defa kullanan maruf ve meşhur hale getiren olması bakımından müvekkillerinin, … ibareli markanın özellikle … Sınıfında yer alan malların hizmetinde müktesep hak sahibi olduğunu, davalı firmanın “…” markasını tesadüfen seçmesinin mümkün olmadığını, muhatap firmanın müvekkili olan şirketi yakinen bilmekte ve tanımakta olduğunu, muhatap firmanın müvekkili olan firma ile ticari ilişkisi olan ve müvekkili olan firmadan yıllardır mal alıp satan bir tacir olduğunu, söz konusu tescil talebinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”), 6/1, 6/3, 6/6, 6/9 madde kapsamında ve diğer alakalı maddeler gereğince başlı başına kötü niyetli bir tescil talebi olduğunu, müvekkilinin ilk olarak 2005 yılında “…” markası için kuruma … Sınıfta tescil müracaatında bulunduğunu, başvuru sahibinin amacının söz konusu müvekkiline ait “…” ibareli markanın itibar ve şöhretinden yararlanmak olduğunu, aykırılık teşkil ettiğini, … no’lu … Sınıfta tescili talep edilen 27.04.2020 tarih ve 347 Sayılı Resmi Markalar bülteninde yayınlanan “…” ibareli söz konusu markanın müvekkili olan şirkete ait “…” markası ile ayırt edilemeyecek derecede aynı olması, marka başvurusunun müvekkili olan şirketin markasını aktif olarak kullandığı mal ve hizmetlerde aynı/benzer … Sınıfta yer alan tüm mallar için müvekkili olan şirketin markaları ile iltibas yaratmak saikiyle kötü niyetli olarak gerçekleşmiş olması sebebiyle iptaline karar verilmesini, müvekkilinin 35 yılı aşkın süredir sektörde faaliyet gösterdiğini, “…” ibareli markasını 10 yılı aşkın süredir aralıksız yoğun yaygın ve fasılasız olarak kullanmakta olup “…” ibareli markanın gerçek hak sahibi olduğunu, Google arama motorunda “…” yazılarak yapılan aramada, müvekkilinin ilk sırada ve yaklaşık olarak 329.000 sonuç (0,49 saniye) elde edilmekte olup, ilk sırada ve devamında sayfalarca müvekkilinin “…” ve … “” markası ve adresinin yer aldığını, müvekkili olan şirketin … alan adı tescilinden kaynaklı gerçek hak sahibi olduğunu, markaların aynı markalar olmasının dışında, tescilin yapıldığı sınıfın da müvekkilinin markasını kullanmakta olduğunu ve aynı zamanda aktif olarak faaliyet konusu oluşturan aynı mallar olduğu iddiaları ile … nolu … Sınıfta tescilli olan tüm malların / ürünlerin / emtiaların tamamının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunı 6, 6/3, ve 6/9 Madde kapsamında ve diğer alakalı maddeler gereğince hükümsüzlüğünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirketin, “…” ve “…” işaretlerinin gerçek hak sahibi olduğunu, … Ticaret Odası kayıtlarından anlaşılacağı üzere müvekkili olan şirketin ortaklarından olan …’ın “…” unvanını sicile 16.10.1997 tarihinde tescil ettirildiğini ve … ilçesinde beyaz eşya ve mobilya ticaretine başladığını, davacı tarafın halihazırda bir marka başvurusu ya da tescilli markası olmadığı için SMK m. 5/1-ç ve m. 6/1’e dayalı olarak müvekkilinin markasının hükümsüzlüğü talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın … markası nezdinde halihazırda ne bir marka başvurusu ne de tescilli bir markası bulunmadığını, davacının marka başvurusun reddedildiği için, herhangi bir marka aleyhine bu markasına dayanarak karıştırılma ihtimali gerekçesiyle itirazda bulunamayacağını ve dava açamayacağını, bu bağlamda davacının SMK m. 5/1-ç ve SMK m 6/1 kapsamındaki iddialarının isabetsiz olduğunu, müvekkili Zümrüt ve … markaları üzerinde gerçek hak sahibi olduğu için davacının gerçek hak sahipliği temelinde dayandığı SMK m. 6/3 kapsamındaki hükümsüzlük iddialarının isabetsiz olduğunu, müvekkilinin … ve … markaları üzerinde gerçek hak sahibi olduğu için davacının alan adı dolayısıyla dayandığı SMK m. 6/6 kapsamındaki hükümsüzlük iddialarının isabetsiz olduğunu, davacı tarafın her ne kadar müvekkili olan şirketin … markasını davacının haberdar olmasına rağmen tescil ettirdiğini ve SMK m. 6/9 uyarınca kötü niyetli olduğunu ileri sürmekte ise de tam aksine davacının, müvekkilinin bu marka ve … ibaresi üzerinde marka hakkını bilmesine rağmen kullanmaya devam etmekte olup davacının kötü niyetli olduğunu, … tescil numaralı marka hakkına davacı tarafından tecavüz edildi edilmeye devam edilmekte olduğunu, ilgili marka kullanımı hakkında zarara uğrayan kişinin müvekkili olan şirket olup bu konudaki tüm yasal haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafından … isimli internet adresi üzerinden ticari faaliyet yapılmakta olduğunu, müvekkili olan Şirket’in üzerinde hak sahibi olduğu markanın bu şekilde hukuka aykırı olarak kullanıldığını, haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davalı yana ait dava konusu markanın SMK 5/1-ç ve 6/1 hükümleri nispetinde hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, Davalı yana ait dava konusu markanın 6/3 hükmü nispetinde “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… Doğrama, öğütme, ezme, çırpma ve ufalama için mutfakta kullanılan elektrikli aletler; yıkama makineleri (çamaşır/bulaşık yıkama makineleri, ısıtmalı olmayan santrifüjlü çamaşır kurutma makineleri dahil); zemin, halı veya döşeme temizleme amaçlı elektrikli makineler, elektrikli süpürgeler ve bunların parçaları. / Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri.. Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. Her türlü malzemeden mamul alet sapları. Ses ve görüntünün – kaydı, nakli veya yeniden meydana – getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayar, giyilebilir. teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri/Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler. makineler ve cihazlar: firınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık – kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu, Davalı yana ait dava konusu markanın SMK 6/4 hükümleri nispetinde hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, Davalı yana ait dava konusu markanın 6/9 hükmü nispetindetümden hükümsüzlüğü, koşullarının oluştuğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememize sunulan 17/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ; kök raporumuzda arz ettiğimiz görüş ve kanaatlerimizi değiştirmemizi gerektirir herhangi bir durumun var olmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalı adına TPMK nezdinde tescilli … numaralı “…” ibareli markanın SMK hükümleri uyarınca hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, hükümsüzlük iddiasına konu davalıya ait … numaralı “…” ibareli görselini ihtiva eden markanın mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğ’in … Sınıfında mal ve hizmetler bakımından tescilli olduğu görülmüştür.
Davacı yan, davalı adına tescilli … başvuru nolu “…” ibareli markanın gerçek hak sahibinin kendileri olduğunu, dava konusu markanın 10 yılı aşkın süredir, … Sınıfta yer alan mal ve hizmet sınıflarında yoğun ve aktif şekilde kullanıldığını, piyasada markayı ilk yaratan, ilk defa kullanan ve meşhur hale getiren tarafın kendileri olduğunu, davalı firmanın “…” markasını tesadüfen seçmesinin mümkün olmadığını, davalı firmanın müvekkili olan şirketi yakinen bilmekte ve tanımakta olduğunu, davalı firmanın müvekkili olan firma ile ticari ilişkisi olan ve müvekkili olan firmadan yıllardır mal alıp satan bir tacir olduğunu, söz konusu tescil talebinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”), 6/1, 6/3, 6/6, 6/9 madde kapsamında ve diğer alakalı maddeler gereğince başlı başına kötü niyetli bir tescil talebi olduğunu, müvekkilinin ilk olarak 2005 yılında “…” markası için kuruma … Sınıfta tescil müracaatında bulunduğu, … no’lu … Sınıfta tescili talep edilen 27.04.2020 tarih ve 347 Sayılı Resmi Markalar bülteninde yayınlanan “…” ibareli söz konusu markanın müvekkil şirketine ait “…” markası ile ayırt edilemeyecek derecede aynı olması, marka başvurusunun müvekkili olan şirketin markasını aktif olarak kullandığı mal ve hizmetlerde aynı/benzer 35. Sınıfta yer alan tüm mallar için müvekkili olan şirketin markaları ile iltibas yaratmak saikiyle kötü niyetli olarak gerçekleşmiş olması sebebiyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı yan savunmasında, müvekkili olan şirketin, “…” ve “…” ibarelerinin gerçek hak sahibi olduğunu, … Ticaret Odası kayıtlarından anlaşılacağı üzere müvekkili olan şirketin ortaklarından olan …’ın “… ” unvanını sicile 16.10.1997 tarihinde tescil ettirildiği ve… ilçesinde beyaz eşya ve mobilya ticaretine başladığı, davacı tarafın halihazırda bir marka başvurusu ya da tescilli markası olmadığı için SMK m. 5/l-ç ve m. 6/1’e dayalı olarak müvekkilinin markasının hükümsüzlüğünü talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın … markası nezdinde halihazırda ne bir marka başvurusu ne de tescilli bir markasının bulunmadığını, davacının marka başvurusun reddedildiği için, herhangi bir marka aleyhine bu markasına dayanarak karıştırılma ihtimali gerekçesiyle itirazda bulunamayacağını, bu bağlamda davacının SMK m. 5/1-ç ve SMK m 6/1 kapsamındaki iddialarının isabetsiz olduğunu, davacı tarafın her ne kadar müvekkili olan şirketin … markasını davacının haberdar olmasına rağmen tescil ettirdiği ve SMK m. 6/9 uyarınca kötü niyetli olduğunu ileri sürmekte ise de tam aksine davacının, müvekkilinin bu marka ve … ibaresi üzerinde marka hakkını bilmesine rağmen kullanmaya devam etmekte olup davacının kötü niyetli olduğu, bu nedenle davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DAVACININ GERÇEK HAK SAHİPLİĞİ İDDİASI VE SMK 6/3 HÜKMÜ KAPSAMINDAKİ HÜKÜMSÜZLÜK TALEPLERİ BAKIMINDAN YAPILAN İNCELEME VE DEĞERLENDİRMELER
Türk hukukunda marka hakkı iki şekilde kazanılabilir. İlk olarak, daha önceden kullanılmamış bir marka seçilerek tescil ettirilir. Bu ihtimalde yapılan tescil, marka hakkının kazılması için kurucu niteliktedir. İkinci ihtimalde ise marka üzerindeki hak, o markayı ilk kez kullanan ve piyasada maruf hale getiren kişiye ait olur. Bu kişi doktrinde “gerçek hak sahibi” olarak adlandırılır. Tescil yoluyla kazanılan marka hakkı, sahibine şarta bağlı bir hak sağlar. Markanın gerçek sahibinin bir başkası olması durumunda, gerçek hak sahibi dava açana ve markayı kendi adına tescil ettirene kadar, ilden doğan marka hakkı devam eder. Bizim hukukumuzda kural olarak tescil ile marka hakkı doğar; ancak söz konusu işaret ilk tescilden önce kullanılmak suretiyle piyasada maruf hale getirilmişse, marka hakkı sahibi, işareti tescilden önce kullanarak piyasada maruf hale getirendir. Bu kişiye “gerçek hak sahibi” denilir. Bu bakımdan, SMK’nın 7/1 maddesinde yer alan “Bu kanunla sağlanan marka koruması tescil ile elde edilir” biçimindeki hüküm açıkça tescil ilkesinin kabul edildiğini gösterirken, buna karşılık SMK’nın 6/3 maddesinde tescile rağmen başkasının hak sahibi olabileceği, markayı ilk kez ihdas eden, kullanan kişinin de korunacağı düzenlenmiştir.
Eskiye dayalı kullanım yoluyla tescilsiz bir markanın gerçek hak sahibi olan kimse, üzerinde gerçek hak sahibi olduğu markanın tescil edilmesi halinde SMK’nın 25. Maddesinde yapılan atıfla işbu markanın üz kılınmasını talep edebilmektedir. Hükümsüzlük hallerinin düzenlendiği SMK’nın 25. Maddesinde atıf yapılan SMK’nın 6. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan düzenleme “Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.” hükmünü ihtiva etmektedir.
“.. SMK’nun 7/1 maddesine rağmen, SMK’nun 6/3 maddesi gereğince bir markanın eskiye dayalı, öncelikli kullanıcısı o markanın gerçek hak sahibidir. (.) her ne kadar marka koruması tescil ile elde edilmekte ise de, tescil başvurusundan önce o markayı ihdas eden, kullanan, piyasada maruf hale getiren ve o marka üzerinde hak elde eden kimsenin itirazı üzerine Türk Patent tarafından tescil başvurusunun reddi gerekir. Türk Patent’in tescil belgesi vermesi durumunda ise SMK’nun 25. Maddesine dayalı olarak gerçek hak sahibinin açacağı hükümsüzlük davası üzerine, tescil sahibinin bu markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi mümkündür. Bu durumda sonuçta tescil sahibinin tescili şeklen ve geçici olarak kendisine koruma sağlamakta, hükümsüzlük kararı ile birlikte ise bu koruma ortadan kalkmaktadır.” (Uğur ÇOLAK, Türk Marka Hukuku, İstanbul, 4. Baskı, Sf. 420.)
Gerçek hak sahipliği ilkesinin hangi şartlarda uygulanabileceği gerek öğretide gerekse içtihat hukukunda ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmuştur:. İlkolarak, gerçek hak sahibinin markasıyla, üçüncü kişiye ait başvuru ya da tescile konu marka arasında ayniyet ya da benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmalıdır. İkinci olarak, gerçek hak sahibi markayı, üçüncü kişinin başvurusu veya varsa rüçhan tarihinden önce kullanmaya başlamış olmalıdır. Kullanımın Türkiye’de gerçekleşmesinin gerekip gerekmediği Yargıtay kararlarına konu olmuştur. Yargıtay, kararlarında, ülkesellik ilkesine atıfta bulunmakta ve marka üzerinde gerçek hak sahipliği iddiasında bulunulabilmesi için o markanın Türkiye’de kullanılmasını aramaktadır. Üçüncü olarak, gerçek hak sahibinin kullanımı “marksal kullanım” olmalıdır. Yine Yargıtay kararlarında, tescilsiz işaretin ticaret sırasında marka hukukuna özgü bir şekilde kullanılması gerektiğini ifade etmektedir. Dördüncü olarak, Yargıtay kararlarında, “marka üzerindeki öncelik hakkı, o markayı yaratan, kullanan ve piyasada maruf hale getiren kişiye aittir.” denilerek marufiyet şartı aramaktadır. İlgili yasal düzenlemeler ve doktrinde yer alan görüşler ile markanın başvuru tarihinden önce tescilsiz bir marka ya da ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret olduğunun tespit edilmesi halinde hükümsüz kılınması gerektiğinin düzenlendiği noktasında herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.
Somut olaya dönüldüğünde, davacı tarafından dosyaya sunulan gerçek hak sahipliğinin ispatına yarar … ibaresini barındıran, fatura, senet, sevk irsaliyesi, makbuz, reklam görselleri, kartvizit ve broşürlerde yer alan markasal kullanımlar ile, yine davacıya ait olduğu tespit edilen … uzantılı alan adında yer alan markasal kullanımların incelenmesinde, kullanımların aktif ve yoğun bir biçimde 2006 ve sonrası yıllara ait olduğu, internet alan adının 06/11/2008 tarihinde oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından dosyaya sunulan delillerin incelenmesi sonucunda, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı yanın … ibaresini uzun yıllardır … Sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… Doğrama, öğütme, ezme, çırpma ve ufalama için mutfakta kullanılan elektrikli aletler; yıkama makineleri (çamaşır/bulaşık yıkama makineleri, ısıtmalı olmayan santrifüjlü çamaşır kurutma makineleri dahil); zemin, halı veya döşeme temizleme amaçlı elektrikli makineler, elektrikli süpürgeler ve bunların parçaları. / Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri.. Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. Her türlü malzemeden mamul alet sapları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların. kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri/ Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. / Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler. elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. / Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular / mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından kullandığı görülmektedir.
Davalı kullanımlarının incelenmesinde de, davalı yanın … asli unsurlu eski tarihli şirket kuruluşları ve markasal kullanımlarına dayanak teşkil edecek bir takım evraklar sunduğu, sunulan tüm evraklardan anlaşıldığı üzere davacı yana ait … ibareli markasal kullanımlar ile davalı yanın … ibareli markasal kullanımlarının uzun yıllar ticari sahada birlikte var olduğu, … ibaresinin ihtiva ettiği anlam itibari ile “zayıf marka” olarak nitelenebilecek olması, tarafların markalarına / markasal kullanımlarına kattıkları ayırt edici tali unsurlar ile markalarına / markasal kullanımlarına ayırt edicilik kazandırdıkları ve markaların / markasal kullanımların uzun yıllardır ticari hayatta birlikte var oldukları anlaşılmaktadır. Ancak davalı yanın, davacı yanın uzun yıllardır doğrudan kullanımında olan … ibaresi ile değil “…” ibaresi ile olan var olan kullanımları, davacı yana karşı “…” ibaresi bakımından gerçek hak sahipliği kazandırmadığı, davacı yanın uzun yıllardır kullanımında olan … ibaresi bakımından davalı yana karşı gerçek hak sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı yanın münferiden … ibaresi bakımından var olan markaları / markasal kullanımları her ne kadar uzun yıllara dayanmakta ve engellenemeyecek ise de, başka bir marka olan … ibaresi bakımından davacı yanın davalı yana karşı gerçek hak sahibi olduğu izahtan varestedir.
Davacının gerçek hak sahipliğini dayandırdığı deliller ağırlıklı olarak, davalı yan tarafından dava konusu marka tescil başvurusunun gerçekleştirildiği 26.03.2020 tarihinden eski tarihli olmakla birikte; ilgili deliller çerçevesinde davacı yanın dava konusu markayı ülkemiz sathında davalı yanın dava konusu markayı başvuru konusu ettiği tarihten önce kullanıma soktuğu, söz konusu delillerin markasal kullanımı göstermeye ve marufiyet şartını sağlamaya yeterli olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan nedenlerle, gerçek hak sahipliği sıfatının davacıya ait olduğu, davalı yan adına tescilli … nolu “…” markasının … Sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için.Doğrama, öğütme, ezme, çırpma ve ufalama için mutfakta kullanılan elektrikli aletler; yıkama makineleri (çamaşır/bulaşık yıkama makineleri, ısıtmalı olmayan santrifüjlü çamaşır kurutma makineleri dahil); zemin, halı veya döşeme temizleme amaçlı elektrikli makineler, elektrikli süpürgeler ve bunların parçaları. / Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri.. Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. Her türlü malzemeden mamul alet sapları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayar, giyilebilir teknolojik cihazlar Çakıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri./ Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. / Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. / Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular / mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından SMK’nın 6/3 maddesi hükümleri gereğince hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonucuna varılmıştır.
DAVALI YANIN MARKASININ SMK 6/9 HÜKMÜ ÇERÇEVESİNDE HÜKÜMSÜZLÜĞÜ KOŞULLARININ OLUŞUP OLUŞMADIĞI YÖNÜNDEKİ DEĞERLENDİRME
Davacı yan, davalıya ait … numaralı “…” ibareli markayı kötü niyetli olarak tescil ettirdiği iddiaları ile ilgili markanın hükümsüzlüğünü talep etmektedir.
Marka KHK döneminde, kötü niyetli bir tescil; hükümsüzlük nedeni olarak gösterilmemişti. Ancak Marka KHK’nın mehazında; kötü niyetli tescil açıkça bir hükümsüzlük nedeni olarak düzenlendiğinden, Yargıtay HGK; E. 2008/11-501 K. 2008/507 sayılı, 16.07.2008 tarihli kararından yola çıkarak kötü niyetli tescilin bir terkin nedeni olacağını açıkça kabul etmiştir..
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile, arz edilen yerleşik uygulama mevzuat hükmünde açıkça düzenlenme alanı bulmuştur. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 25. maddesi ile düzenlenme alanı bulan Hükümsüzlük Halleri; “Madde 25- (1) 5 inci veya 6’ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.” şeklinde düzenlenmiş olmak ile birlikte madde hükmünün atıf yapmakta olduğu 6. Maddenin son fıkrasında, “SMK m.6/(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklinde tanzim edilmiştir. Bu halde gerek yasa hükmü gerek de yerleşik içtihatlar çerçevesinde kötü niyetli olarak tescil ettirilen markaların hükümsüz kılınması gerektiği noktasında herhangi bir duraksama bulunmamakla beraber, hukukumuz çerçevesinde, kural olarak asıl olanın “iyi niyet” olduğu; kötü niyetin ise iddia eden tarafından ispatlanması gerektiği de ifade edilmelidir. Zira Yargıtay aynı tarihli başka bir kararında, dayanak markanın tanınmış marka olduğu kabul edilse dahi, “asıl olan iyi niyetin varlığı olduğu tescilin kötü niyetli olduğunun bunu iddia edenin ispatlaması gerektiği, her ne kadar, markanın tanınmış olması ve tacirlerin aynı sektörde iştigal etmeleri ispat kolaylığı sağlamakta ise de, kötü niyetle tescil ettirildiği iddia edilen markanın tanınmış olmasının, kötü niyetin kabulü için tek başına yeterli olmadığı ” kabul edilmektedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 02.04.2013 Tarih,2012/7350 Esas, 2013/6540 Karar)
Kötü niyetin tespitinde önceki markadan haberdar olma veya bilebilecek durumda olma ciddi bir kötü niyet göstergesi iken, tek başına belirleyici değildir. Nitekim, …, 2013 tarihli … kararında, önceki markayı bilmenin, kötü niyetin varlığının kabulü için tek başına yeterli olmadığı ve bunun için başvuru anındaki tüm faktörlerin göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Avrupa Adalet Divanı bu konuda, “kendisinden önce bir başkasının diğer üye bir devlette aynı veya karışıklığa yol açacak kadar benzer bir markanın tescilli olduğunu bilip bilmediği, bilmesinin gerekip gerekmediği, bu kimsenin, bir başkasına ait markanın kullanılmasına engel olma amacı taşıyıp taşımadığı ve önceki markanın sahip olduğu hukuki korumanın ölçüsünün ne olduğu, önceki markanın kullanımının ne kadar eski olduğu, tescil konusu ürünleri pazarlamaktan alıkoyma, piyasaya girmesini engelleme amacı olup olmadığı ” hususlarının ve tescil başvuru tarihi itibariyle “markanın sahip olduğu ün”ün göz önünde bulundurulmasını içtihat etmiştir (2009 tarihli … sayılı … kararı için bkz.: ÇOLAK, S.901, dn. 2239).
Somut olaya dönüldüğünde, davalı yanın, davacı yana ait kullanımlardan aynı hizmet kolunda olmasından mütevellit haberdar olmasının beklenebileceği, yanı sıra davacı yanın dava dilekçesinin EK-4 başlığında birden fazla sunduğu 2015, 2019, 2020 tarihli fatura ve sevk irsaliyesinden anlaşıldığı kadarıyla davalı yan ile davacı firma arasında bir ticari ilişkinin varlığının mevcut olduğu, davalı yanın ticari faaliyet içerisinde olduğu davacı yanın … ibareli markasal kullanımlarından haberdar olduğunu ve bu çerçevede davalıya ait … kod numaralı, “…” ibareli markanın kötü niyetle başvuru konusu edildiğinin değerlendirilebileceği ve SMK’nın 6/9 Maddesi hükümleri gereğince tüm mal ve hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde, toplanan deliller, taraflara ait defter ve kayıtlar ile hükme esas alınan bilirkişi raporları bir arada değerlendirildiğinde, gerçek hak sahipliği sıfatının davacıya ait olduğu, davalı yan adına tescilli … nolu “…” markasının 35. Sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için.Doğrama, öğütme, ezme, çırpma ve ufalama için mutfakta kullanılan elektrikli aletler; yıkama makineleri (çamaşır/bulaşık yıkama makineleri, ısıtmalı olmayan santrifüjlü çamaşır kurutma makineleri dahil); zemin, halı veya döşeme temizleme amaçlı elektrikli makineler, elektrikli süpürgeler ve bunların parçaları. / Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri.. Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. Her türlü malzemeden mamul alet sapları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayar, giyilebilir teknolojik cihazlar Çakıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri./ Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. / Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. / Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular / mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından SMK’nın 6/3 maddesi hükümleri gereğince hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, ancak yukarıda ayrıntılı olarak ifade edildiği üzere davalı yan ile davacı firma arasında bir ticari ilişkinin varlığının mevcut olduğu, davalı yanın ticari faaliyet içerisinde olduğu davacı yanın … ibareli markasal kullanımlarından haberdar olduğu, bu nedenle “…” ibareli markanın kötü niyetle başvuru konusu edildiğine ilişkin kanaat çerçevesinde, SMK md. 6/3 kapsamında ki mal ve hizmet sınıfları dışında tüm sınıflar yönünden markanın hükümsüz kılınması gerekeceğine ilişkin hukuki kanaate varılmakla, davanın kabulü cihetine gidilerek davalı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğün ve sicilden terkinine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğün ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 125,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tespit talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 288,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.038,50 TL ve 108,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 4.147,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama masrafı yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸