Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/207 E. 2023/196 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/207 Esas
KARAR NO : 2023/196

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilim ve davalı şirket sahibi oldukları … markasının katalog çekimleri için 2014 yılında anlaştıklarını ve müvekkilim bu çekimden 1.500,00 USD ücret aldığını, yapılan bu anlaşma ile davalı şirket müvekkilim fotoğraflarının olduğu resim ve videoları 1 yıl süre ile kullanması gerekmekte iken müvekkilim tarafından …’da yapmış olduğu turistik bir seyahat neticesinde 2020 yılının Ağustos ayında … adresinde bulunan … Mağazası’nın duvarlarında kendi resminin bulunduğunu tespit edildiğini, davalı şirketin müvekkilin fotoğrafının bulunduğu billboardu 2014 yılında yapılan sözleşme süresinin bitiminden sonra da kullanmış olmalarından ötürü … 60. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haksız kullanım sebebiyle tazminat ödenmesi talep edildiğini, ancak davalı şirket tarafından işbu ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini, bunun üzerine tarafımızca dava konusu olayın iyiniyet çerçevesinde çözümlenmesi adına arabuluculuğa başvurulduğunu ve ancak yapılan görüşmelerde herhangi bir sonuç elde edilemediğini ve … arabuluculuk numaralı tutanak ile anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, davalı şirketin taleplerimizi kabul etmemesi üzerine müvekkilin resminin sözleşmenin süresinin bitiminden sonra da kullanıma devam edilmiş olması sebebiyle net tazminat miktarı bilirkişi incelemesinden sonra ortaya çıkacağından şimdilik alacağı belirsiz olmak üzere 1.000,00 USD’nin, davalı şirkete çekilen … 60. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin 22/08/2020 Tebliğ tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Maddi hukuk kaynaklı husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın tarafları olduğunu, ancak Mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerektiğini, bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemeyeceğini, dava husumet yokluğundan reddedileceğini, davacının Mahkemeye sunmuş olduğu deliller delil niteliği taşımadığını, davacının dava dilekçesindeki delilleri delil niteliği taşımadığını, hiçbir tespit yapılmadan Mahkemeye sunulan delillerin gerçekliğini kabul etmek ve bu delilleri nazara alınarak dava konusu olayın gerçekleştiğini iddia etmek hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çünkü davacı tarafından dosyaya sunulan bu görsellerin nasıl elde edildiği belli olmayıp Noter vasıtasıyla resmi olarak bir tespitte söz konusu olmadığından dolayı sayın Mahkemenizin bu görselleri delil olarak kabul etmemesi gerektiğini, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının hiçbiri gerçeği yansıtmamakta olup tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, davacı dava dilekçesinde delil niteliği taşımayan delile dayanarak müvekkil şirketten talep etmiş olduğunu, tazminatın tarafımızca kabulü mümkün olmayıp davanın reddi gerektiğini, dilekçemizin usule ilişkin itiraz kısmında da belirttiğimiz üzere davanın tarafı müvekkil şirket olmayıp, delil niteliği taşımayan görsellerle müvekkil şirketi zan altında bırakıp tazminat talep etmek ne yazık ki davacı tarafın kötüniyetini ortaya koyduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu beyanların hiçbirini kabul etmediklerini, davanın öncelikle husumet yokluğu yönünden reddini, Mahkemeniz tarafından aksi kanaat hasıl olur ise delil niteliği taşımayan görsellerin kullanılarak müvekkil şirketten talep edilen tazminatın tarafımızca kabulü mümkün olmayıp haksız ve usule ve esasa aykırı açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Dosyada davacı ile davalı arasında 2014 yılı için yapılan anlaşmaya ilişkin sözleşme, katalog, mail yazışmaları vs bilgi veya belge veya davacının çekinden 1.500 USD aldığına ilişkin bir delil bulunmamakta sadece davacının dosyaya ibraz ettiği … çıktıları bulunduğu, bu fotoğrafta 2 erkek bulunmakta olup davacının hangisi olduğu konusunda dosyada yeterli bilgi bulunmadığı, bu hususlarda dosyaya gerekli bilgi ve belgelerin sunulması halinde değerlendirme yapılabileceği, Yine söz konusu fotoğrafın Google earth üzerinden alınmış ve montaj olmayan fotoğraflar olup olmadığı, bu fotoğrafın davacının iddia ettiği üzere 2020 yılındaki kullanıma ilişkin olduğu da Uzmanlık alanımız dışı olduğu için tespit edilemediğinden Heyetimize bilgisayar uzmanı bilirkişinin dahil edilmesi, ayrıca davacı 2014 yılı için 1500 USD çekim ücreti aldığını iddia etmiş ise de dosyada bu ücreti aldığına ilişkin dosyada bir ödeme belgesi olmadığından davacının haklı çıkması ihtimalinde 2015-2020 yılı için tazminat hesabı için heyetimize reklamcılık sektöründe uzman bilirkişinin de dahil edilmesinin gerektiği, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 10/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ; Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu dilekçede müvekkilinin sol tarafta oturan sakallı erkek şahıs olduğunu belirtmiş olduğunun görüldüğü, müvekkili …’ya ait instagram hesabında yapılan incelemede neticesinde resimdeki sol taraftaki oturan şahsın davacı … olduğu anlaşılmıştır. Tarafımızca Google Haritalar Üzerinde Yapılan İncelemede, davaya konu resmin Mayıs 2020 tarihinde çekilmiş olan fotoğraftan da anlaşılacağı üzere … Sokakta yer alan … mağazası camında bulunduğu tespit edilmiştir. Kökraporda davacının 2014 yılı için 1500 USD çekim ücreti aldığını iddia etmiş ise de dosyada bu ücreti aldığına ilişkin dosyada bir ödeme belgesi olmadığı belirtilmiş olup, Davacı kök rapordan sonra sunduğu 27.6.2022 tarihli dilekçesinde “müvekkil 2014 yılı içerisinde aldığı çekim ücretinin tespiti adına daha öncesinde mahkemenizden talep etmiş olduğumuz davalı şirketin reklam bütçelerinin celp edilmesini talep ederiz” şeklinde talepte bulunduğu, bu taleple ilgili nihai Takdir Sayın Mahkemeye ait olacağı, yine kök raporda da belirtildiği üzere davacının haklı çıkması ihtimalinde 2015-2020 yılı için tazminat hesabı için heyetimize reklamcılık sektöründe uzman bilirkişinin de dahil edilmesinin gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 31/05/2023 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda özetle ; Kök rapordaki kanaatlere ek olarak Heyetimize eklenen reklamcılık sektör bilirkişinin değerlendirmesi çerçevesinde; Davacı ile davalı arasında sözleşme yapılmış olsa idi davacının tanınırlığı, davalı firmanın marka değeri ve bilinirliği dikkate alındığında davacının belirttiği 1500 USD çekim ücretinin 2014 tarihindeki piyasa rayiçlerine göre kadri maruf olarak uygun olduğu, Sektörel uygulamalar dikkate alındığında ise davacının fotoğraflarının … mağazası duvarında kullanılmaya devam edilmesi nedeniyle 2015-2020 arasındaki ödenmesi gereken ücretin yıllık olarak 750 USD olabileceği, Bilcümle hukuki tavsif ve değerlendirme münhasıran Sayın Mahkemenize ait olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava, Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacının fotoğrafı için davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşmenin olup olmadığı, davacının iddia ettiği şekilde katalog çekimlerinde çekilen resminin 2020 yılında … mağazasının duvarında kullanılıp kullanılmadığı, davacının 2015-2020 yılları için davacıdan izinsiz kullanım iddiasıyla tazminat talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlık konusu bir fikri ürünün korunmasından ziyade davacının kişilik hakkının korunması ile ilgilidir ve bu haliyle olaya uygulanacak normlar FSEK m.86 ve Türk Medeni Kanununun 24 vd. maddeleridir. Kişilik hakkının Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda da düzenlenmesinin sebebi, fotoğrafta, resimde görüntüsü yer alan kimsenin şahsiyet haklarının, eser sahibi tarafından yaratılan resim ve fotoğraf üzerindeki haklarını belli bir ölçüde de olsa sınırlandırmasıdır. Bir kimsenin dış görünüşü üzerinde kişilik hakkı vardır. Dış görünüşün yansıması ve tekrarı demek olan resim üzerinde de kişilik hakkı bulunmaktadır ve bu yüzden resim ve portreler öncelikle kişilik hakkı olarak Medeni Kanun tarafından korunur.
FSEK.m.86’da ise resim ve portreler özel bir hükümle korunmuştur. Kişinin fotoğrafı üzerindeki hak Medeni Kanun ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince kişilik hakkı kapsamında herkese karşı ileri sürülebilen mutlak haklardandır. FSEK.m.86/l’e göre, “eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir veya diğer suretle umuma arz edilemez” demektedir.
Resim ve portreler bir kimsenin dış görünüşünü teşhis etmeye elverecek şekilde yansıtan yüzey ve cisimlerdir. FSEK.m.86 hükmü gereği, bir şahsın fotoğrafı, yağlı boya, karakalem portresi, resimleri, büstü vs. onun izni olmaksızın teşhir veya diğer bir şekilde umuma arz edilemez. Ve herhangi bir tarzda (bir ilanda, bir banknotun üstünde, ilgisiz bir haberde, bir değerlendirme yazısında, bir vitrinde veya bilboardda)”, bir reklam filminde, bir afişte, kullanılamaz”. FSEK.m.86/1’deki, “eser mahiyetinde olmasalar bile” tabirinden de anlaşıldığı üzere kişinin fotoğrafı, resmi ve portresi vs. FSEK anlamında eser olmasa bile korunur. Yine FSEK.m.86’ya göre; memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynayan kimselerin resimleri örneğin, milletvekilleri, sinema oyuncuları, tiyatro oyuncuları, şarkıcılar gibi kimselerin resimleri izin alınmadan yayınlanabilir. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler ile günlük hadiselere müteallik resimler, radyo ve film haberleri için muvafakatin alınmasına gerek yoktur. Ancak bu hallerde, resimlerin kamuya sunulmaları haber verme amacı içinde kalmalıdır. Örneğin, ticari amaçlarla, reklam için çekilen resimlerde, fotoğrafa dahil olanların rızaları alınmadan bunların kamuya sunulması söz konusu olamaz. Örneğin ünlü bir sanatçının isminin ve resimlerinin rızası olmadan ticari amaçla kullanılması, örneğin video klipte gösterilmesi, yine bu sanatçının fotoğraflarının yayınlanması kişilik haklarına saldırı oluşturur. Görüldüğü gibi, toplum hayatının gerekleri, toplumun haber alma ihtiyacı, resmin ve portrenin korunmasına bazı sınırlar getirilmesini gerekli kılmıştır. Ancak resimlerin kamuya sunuluşu haber verme amaçları içinde olmalıdır. Bunların reklam araçları için ya da ticari amaçla kamuya sunulması caiz değildir.
Davacının açık veya örtülü rızasının olmaması durumunda vaki kullanımların hukuka aykırı olacağı sabittir. Somut olaya dönüldüğünde; davacı, davalı ile yapılan 2014 yılındaki sözleşme ile 2014 yılı için 1500 USD çekim ücreti aldığını sadece 1 yıllık kullanım için bu ücretin tespit edildiğini ileri sürmüştür. Dosyada davacı ile davalı arasında 2014 yılı için yapılan anlaşmaya ilişkin sözleşme, katalog, mail yazışmaları vs bilgi veya belge veya davacının çekimden 1.500 USD aldığına ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Ancak davalı tarafça cevap dilekçesinde taraflar arasında bir sözleşme ya da anlaşma yapılmadığına dair bir inkarında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça cevap dilekçesinde davacı tarafından dosyaya sunulan Google Earth görüntülerinin ne şekilde temin edildiğinin belli olmadığı, noter tespiti yapılmadığı savunmasında bulunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından, davacının 2014 yılında aldığı çekim ücretinin tespiti yönünden davalı şirketin o döneme ait reklam bütçelerinin celp edilmesine ilişkin talepte bulunduğu, mahkememizce de, 22.06.2023 tarihli duruşmada davalı firmanın 2013-2014 yıllarına ait reklam bütçe raporlarını mahkemeye sunması adına süre verildiği, davalı tarafça 26.04.2023 tarihli ara karara ilişkin verilen cevapla davalı şirketin 2014 yılından itibaren hisse değişiklikleri, hisselerin yurt dışı kaynaklı ortaklara devredilmesi vb sebeplerle talep edilen bilgi ve belgelerin temininin mümkün olmadığına dair cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafından delil olarak sunulan… görüntülerinin incelenmesi bakımından bilirkişi heyetine bilgisayar mühendisi eklenmiş, bilgisayar mühendisi tarafından …, … ve davacıya ait İnstagram hesabı üzerinden yapılan teknik inceleme sonucunda, öncelikle davaya konu resmin …Sokakta yer alan … Mağazası camında yer aldığı, reklamda görüntüsü kullanılan kişinin davacı olduğuna ilişkin tespit ve değerlendirmede bulunulduğu görülmüştür.
Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında davacı tarafça emsal sözleşme sunulmadığından bilirkişi heyetine fotoğrafçılık konusunda uzman bir sektör bilirkişi heyete dahil edilmiş, davacı ile davalı arasında sözleşme yapılmış olsa idi, davacının tanınırlığı, davalı firmanın marka değeri, ve bilinirliği, sektörel uygulamalar dikkate alınarak davacının fotoğrafının … mağazasında kullanılmaya devam edilmesi nedeni ile 2015-2020 yılları arasında ödenmesi gereken yıllık ücretin 750 USD olacağı tespit edilmiştir.
Davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş itiraz dilekçesinde özellikle görselin ne kadar süredir mağazada bulunduğuna ilişkin tespitin yetersiz olduğunu, rayiç bedel hesaplamasının dayanaksız olduğunu belirtmiştir.
Bedel tespiti yönünden bilirkişi heyetinde yer alana fotoğrafçılık sektör bilirkişisinin de ifade ettiği üzere, taraflar arasında yapılan faaliyetin profosyonel bir model veya manken ücreti olduğu, ücret belirleme kriterlerinin modelin tanınırlık durumu, yapılacak çekimler için ne kadar zaman harcandığı çekilecek fotoğrafın nerede ve ne kadar sürede kullanılacağının önem arz ettiği, davalı firmanın marka değeri, ve bilinirliği, sektörel uygulamalar dikkate alındığında davacının fotoğrafının … mağazasında kullanılmaya devam edilmesi nedeni ile 750 USD’nin sektörel teamüllere uygun olduğuna dair tespit karşısında bu itiraz yerinde görülmemiştir.
Görselin ne kadar süredir davalı mağazasında kullanıldığına ilişkin itirazlar yönünden yapılan incelemede de, davacı taraf her ne kadar ihlalin gerçekleştiği tarih aralığının 2014 yılından başladığını beyan etmiş ise de, dosya kapsamında yukarıda da ifade edildiği üzere bu yönde yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Bilgisayar Mühendisi bilirkişisi tarafından resimdeki kişinin davacı olduğunun tespiti ve bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda hak ihlalinin oluştuğu gerçeği karşısında her ne kadar davacı taraf tazminata hak kazanmış ise de, ihlalin başlangıç tarihinin dosya kapsamındaki somut delillere göre belirlenmesi gerekecektir. Bu meyanda davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan Kasım 2018 tarihli Google Earth çıktısı ihlalin başlangıç tarihi olarak değerlendirilmiş, her ne kadar bilirkişi raporunda 2015-2020 yılları arasında hesaplama yapılmış ise de, mahkememizce 2018-2020 tarihleri dikkate alınmıştır. Dolayısı ile 2017-2018, 208-2019 ve 2019-2020 dönemlerine ait davacının talep edebileceği tutarın ıslah tarihi itibari ile dolar kurunun 20,80 TL olduğu dikkate alınarak 46.800 TL olabileceği kanaatine varılmış, fazlaya ilişkin talep reddedilmiştir.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları bir arada değerlendirildiğinde, davaya konu resmin … Sokakta yer alan … Mağazası camında yer aldığı, reklamda görüntüsü kullanılan kişinin davacı olduğuna ilişkin tespit ve değerlendirmeler ışığında davacının FSEK md. 86 uyarınca tazminat talebinde kısmen haklı görüldüğü dolayısı ile davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek 46.800,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 22/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
46.800,00 TL’nin 22/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.196,90 TL karar harcından peşin yatırılan 134,75 TL’nin mahsubu ile kalan 3.062,15 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tazminat talebinin kabulü nedeni ile davacı lehine hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tazminat talebine ilişkin talebin kısmen reddi nedeni ile davalı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 827,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.577,10 TL ve 189,15 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 4.766,25 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre hesaplanan 2.383,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan: 100,00 yargılama giderinin, davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 50,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/07/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸