Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/156 E. 2022/169 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/156 Esas
KARAR NO : 2022/169

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü talepli asıl ve tazminat talepli karşı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30 yıldan uzun süredir ayakkabı imalatı ve malzeme temini ile iştigal ettiğini, dava konusu davalıya ait ayyakkabı taban pompası ve ayakkabı taban pompası kapağı olup nihai kullanıcınını normal kullanımı esnasında görmesi mümkün olmayan , görünen yerleri ile koruma elde edemeyen ve tasarım hukuku kapsamında tescile konu edilmesi mümkün olmayan ürünler olduğunu, davalının tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin bulunmadığını belirterek, … numara ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı karşı davacı vekili ; cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirketi adına tescil edilen tasarım ve faydalı model olarak bilinen sistemin davacının belirttiği sistemden tamamen farklı olarak yay sisteminin kaldırılması ve bilye valfler ile çalışan bir sistem olduğunu, tescili sağlanan sisteminin 2012 yılından önce müracat edildiği şeklindeki iddiaların gerçek olmadığını, davacı tarafın müvekkili adına tescilli faydalı model ve tasarımı haksız ve onay almadan kullandığını, müvekkilini zarara uğrattığını belirterek asıl davanın reddini, karşı dava yönünden 10.000,00 TL maddi tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı karşı davalı vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olduğunu, faydalı modele ilişkin bir taleplerinin bulunmadığını, dava konusu tasarımın hükümsüzlük şartlarının oluştuğunu, davalı tarafın müvekkili hakkında Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğunu, ancak takipsizlik kararı verildiğini, davalının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 10/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davalı karşı davacı tarafa ait … başvuru tarihli … numaralı tasarım ile davacı/karşı davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu 04.08.2012 tarihinden önce internet ortamında https://… yayınlanmış ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep İle iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılanmadıkları, Davalı karşı davacı tarafa ait … başvuru tarihli …numaralı tasarım ile davacı/karşı davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu… başvuru tarihli … numara tescilli tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılanmadıkları, davalı / karşı davacı tarafa ait … başvuru tarihli… numaralı tasarım ile davacı/karşı davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu … başvuru tarihli … numara tescilli tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılanmadıkları, hükümsüzlüğü talep edilen davalıya ait …sayılı tasarım tescilinin …başvuru tarihli itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt ek ik özelliklerine sahip olduğu, buna mukabil … nolu tasarımın ayakkabı pompası ve ayakkabı taban pompası kapağının kullanım sırasında görünme durumunun söz konusu olmaması nedeniyle tasarım korumasından yararlanamayacağı bu bağlamda SMK 56/1-a bendinde SMK 56’ya aykırı tasarımların hükümsülüğünün talep edilebileceği de dikkate alındığında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalı/karşı davacı karşı davasında davacı/karşı davalının davaya konu tasarıma tecavüz ettiğini ileri sürmüş ise de dosyada bu hususa ilişkin bir delile rastlanmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 20/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ; Davalı karşı davacı tarafa ait… başvuru tarihli … nolu tescilli tasarımın bilgilenmiş kullanıcısı; ayakkabının hareket ederek hava sirkülasyonunun sağlandığı normal kullanım anındaki son kullanıcı olduğunu, … nolu tescilli tasarım ayakkabı ile birleşik ürün olduğu, …nolu tescilli tasarım, ayakkabı ile birleştirildiği normal kullanım esnasında görünür durumda olmadığı, buna mukabil… nolu tasarımın ayakkabı pompası ve ayakkabı taban pompası kapağının kullanım sırasında görünme durumunun söz konusu olmaması nedeniyle tasarım korumasından yararlanamayacağı bu bağlamda SMK 56/1-a bendinde SMK 56’ya aykırı tasarımların hükümsüzlüğünün talep edilebileceği de dikkate alındığında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, kök rapordaki kararın değiştirilmesine neden bulunmadığı, davalı/karşı davacı karşı davasında davacı/karşı davalının davaya konu tasarıma tecavüz ettiğini ileri sürmüş ise de dosyada bu hususa ilişkin bir delile rastlanmadığı, kök rapordaki kararın değiştirilmesine neden bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, asıl davada davalı/ karşı davacı adına TPMK nezdinde …numaralı tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, karşı davada ise, davalı/ karşı davacı tarafından endüstriyel tasarım hakkına tecavüze bağlı maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davalı/ karşı davacı adına hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı tasarımın, “…” olduğu, tasarıma başvuru tarihinin … olduğu ve tasarımın yine … tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davacı/ karşı davalı tarafından yenilik ve ayırt edicilik kriterleri bakımından hükümsüzlüğe dayanak, ispata yarar sunulan … başvuru, …tescil tarihli … numara ile tescilli tasarım ile… başvuru ve tescil tarihli … numara ile tescilli “Hava Tahliye Sistemli Taban” başlıklı tasarımların tescil edildiği görülmüştür.
Davacı/ karşı davalı tarafından hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 04/08/2012 tarihinden önce internet ortamında https://www.kingpaolo.com.tr isimli URL adresinde de dava konusu tasarıma aynı/ benzer olduğu iddia olunan ürünlerin sunulduğu görülmüştür.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Madde 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
Madde 78- (1) Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan hâller dışında menfaati olanlar tarafından istenebilir.(2) Tasarımın hükümsüzlüğü, 77 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre sadece önceki hak sahibi; 70 inci ve 73 üncü maddelere göre ise ancak tasarım hakkına sahip kişiler tarafından ileri sürülebilir.(3) Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak koruma süresince veya tasarım hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava açılabilir.(4) Hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde tasarım sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Tasarım üzerinde sicilde hak sahibi olarak görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca bu kişilere bildirim yapılır.(5) Tescilsiz tasarımlarda hükümsüzlük davası, hak sahibi olduğunu iddia eden kişiye karşı açılır. Hükümlerine amirdir.
Bir tasarımın önceki bir tasarımla aynı kabul edilmesi için birebir ayniyet göstermesi gerekli değildir. Birbiri ile karşılaştırılan iki tasarımın sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde de iki tasarımın aynı olduğu kabul edilir . Şayet farklılık mevcut bir tasarım esas alınarak yapılmış, mevcut tasarımın bir versiyonu niteliğinde ise ve mevcut tasarımla aynı olmayı ortadan kaldırmıyorsa yenilik söz konusu olmaz .
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
SMK m.56/f.6 gereği ayırt edici nitelik incelemesini gerçekleştirecek olan bilgilenmiş kullanıcı, bu değerlendirme sırasında “tasarımcının o tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesini” de dikkate almalıdır. Bu bağlamda seçenek özgürlüğü derecesinin yüksek olduğu ürünlerde küçük farklılıklar tasarımlara ayırt edici nitelik kazandıramazken, seçenek özgürlüğünün dar olduğu ürünlerde küçük farklılıklar ayırt edici nitelik için yeterli görülebilir. Ayrıca ayırt edicilik incelemesinde tasarımcının ürüne ilişkin uymak mecburiyetinde kalacağı teknik zorunlulukların da (ör. tasarımın işlevini görebilmesi için belirli bir şekil ve boyutta olmasını gerektirecek teknik zorunlulukların) dikkate alınması şarttır.
Somut olay bakımından yapılan incelemede, karşılaştırılacak olan tasarımların “…” başlıklı Locarno … Sınıfının …. “…” alt sınıfına ait “…” olarak tanımlanmaktadır.
HMK md. 266 “Mahkeme çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” demektedir. Dava konusu uyuşmazlığın tasarım hakkına ilişkin olması, yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına ilişkin saptamaların genel bilgi veya tecrübeyle ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan konulardan olması dikkate alındığında dosya 1 FSEK Uzmanı Akademisyen, 1 Endüstriyel Tasarım Uzmanı Akademisyen ve 1 Ayakkabıcılık konusunda uzman Sektör Bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişilerce davalı/karşı davacı tarafa ait dava konusu 04.08.2012 başvuru tarihli … numaralı tasarım ile davacı/karşı davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu 04.08.2012 tarihinden önce internet ortamında .com.tr yayınlanmış ürünün karşılaştırılması sonucu, ürünü meydana getiren detayların şekil, biçim, yüzey dokusu gibi özellikleri tek tek ve bir bütün olarak incelenmesi neticesinde; davalı/karşı davacıya ait tescilli tasarım ile davacı/karşı davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu üründe oran, biçim ve yerleşimin benzer olmadığı ve tasarımın genel izleniminde bilgilenmiş kullanıcı üzerinde benzerlik oluşturacak kadar etkiye sahip olmadığı dolayısı ile davalı/karşı davacı tarafa ait … tescil ‘numaralı ayakkabı taban pompası ve kapak tasarımı ile davacı/karşı davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu … web sitesinde yayınlanmış ürün arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep ile tasarımların benzer olarak algılanmadıkları sonucuna varılmıştır. Davalı/karşı davacı tarafa ait dava konusu 04.08.2012 başvuru tarihli … numaralı tasarım ile davacı/karşı davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu 12/10/2005 başvuru tarihli , … numara ile tescilli tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep ile tasarımların benzer olarak algılanmadıkları sonucuna varılmıştır.
Bilirkişi Heyeti tarafından yapılan yenilik ve ayırt edicilik kriterleri bakımından yapılan incelemede, davacı/ karşı davalı tarafından dosya sunulu delillerin işbu dava konusu … numaralı tasarım ile karşılaştırılması sonucunda tasarımların benzer olarak algılanmadıklarına dair görüş bildirilmiş ise de, davacı/ karşı davalının … numara ile tescilli tasarımın görünmeyen unsurları taşıması nedeni ile de hükümsüzlük talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
SMK md. 56/2 hükmüne göre “Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir; a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır. b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Ürünün görünümün tasarım olarak kabul edilebilmesi için bu görünümün insan duyuları ile algılanabilir olması gerekir. Bu nedenle tasarımın görünmeyen unsurları tasarım korumasından yararlanması söz konusu değildir.Görünmeyen özellikler koşulları bulunduğu takdirde patent veya faydalı model korumasının konusunu oluşturabilirler. Tasarım hukuku ürünün görünümünü korur, bu nedenle de bileşik ürünün normal kullanımı esnasında görünmeyen parça tasarımları örneğin otomobilin kaportasının altında kalan buji, motor ve akü tasarım korumasından faydalanamaz. Bu bağlamda örneğin tasarımın görünmeyen unsurları tasarım korumasından yararlanmadığı halde tasarım olarak tescil edilmişse hükümsüzlüğü söz konusu olacaktır. Örneğin kapı profilleri içerisinde kullanılan tekerlek mekanizmalarının tek başına kullanılmadığı, diğer bağlantı elemanları ile pencere ve kapının görünen dış yüzeyinin iç kısmına monte edilerek bir sistem hâline getirildiği ve birden çok bileşenden oluşan bileşik bir ürünün parçaları konumunda olduğu, bu kapı ve pencere kasa profili ürünleri içerisinde kullanılan tasarım konusu tekerlek mekanizmaları ürününün, ilk anda görülebilir olma şartını taşıdıkları halde, bileşik ürünün bir parçası konumuna getirildiklerinde görünebilir olma vasıflarını kaybettiğinden tasarım korumasından yararlanamaz.( Yargıtay 11.HD., 19.11.2018 Tarih, 2017/1538 Esas, 2018/7172 Karar )
Yine Y.11 HD., E.2015/2304, K.2015/7879, T.8.6.2015; tarihli kararında “…dava konusu tasarımların yatak süngerlerine ilişkin olduğu, bir tasarımın korunabilmesi için temel şartın nihai kullanıcının kullanım sırasında tasarımı görebilmesi olduğu, son kullanım sırasında tasarıma konu olan ürünün iç kesit veya yapısal özelliklerinin kullanıcı tarafından görülmemesi halinde korumanın söz konusu olamayacağı, dava konusu ürünlerin kılıf içerisinde ve yatak olarak nihai kullanıcılar tarafından kullanıldığı, bu nedenle son kullanıcılarca kılıf içerisinde kalan sünger kesimin görünmediği, nihai kullanım sırasında görünebilirlik özelliği bulunmayan dava konusu tasarımların tamamı bakımından hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, ” denilmektedir.
Yukarıda anılan Yargıtay içtihatları ve alınan bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu …numaralı tasarımın ayakkabı pompası ve ayakkabı taban pompası kapağının kullanım sırasında görünme durumunun söz konusu olmaması nedeni ile tasarım korumasından yararlanamayacağı ancak şartları oluşması halinde faydalı model korumasından faydalanabileceği, somut olay bakımından SMK md. 56/1-a bendinde SMK md. 56’ya aykırı tasarımların hükümsüzlüğünün talep edilebileceği dikkate alındığında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Davalı/ karşı davalı tarafça alınan rapora, dava konusu tasarımın şeffaf ayakkabılar içinde görülebilmekte olduğu, tasarımın birleşik ürün olmadığı ve tasarım yönünden bilgilenmiş kullanıcının ayakkabı üreticisi olduğu, ortalama tüketici olmadığı itirazlarında bulunulmuş, mahkememizce itirazların değerlendirilmesi noktasında dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek itirazın karşılanması istenilmiştir.
Bilgilenmiş kullanıcıya ilişkin davalı/ karşı davacının itirazları yönünden yapılan incelemede, öncelikle bilgilenmiş kullanıcının tanımlanması gerekmektedir. SMK md. 56/3’e göre “Bu maddede yer alan normal kullanım, bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder” demektedir. Dava konusu tasarımın normal kullanımının; ayakkabı içine yerleştirildiği birincil işlevi olan pompa vasıtasıyla hava sirkülasyonunu sağladığı kullanım olduğu, davalı/karşı davacının dilekçesinde sunduğu “ürünün nihai kullanıcılara sergileme biçimi” şekilde tanımlanmaktadır. Bu nedenle bilirkişi heyeti tarafından yapılan teknik değerlendirme sonucunda dava konusu tasarımın normal kullanımı ayakkabının onarım veya imalat sürecini değil, ayakkabının giyilerek kullanıldığı süreci kapsamaktadır. Böylelikle ürünün normal kullanım sürecinde ayakkabıyı giyerek (yürüyen-duran) kullanan son kullanıcının bilgilenmiş kullanıcı olduğu değerlendirilmektedir. Sektör bilirkişisi tarafından yapılan değerlendirmeye göre; Ayakkabının imalatı veya onarımı gibi süreçlerde müdahil olan üreticiler, tamirciler normal kullanımın dışında olduğu için bu dava alanında bilgilenmiş kullanıcı tanımının dışında kalmaktadır. Ayrıca dava konusu tasarım üretim veya onarım süreci ile ilgili bir işlevden ziyade giyildikten sonra kullanımı ile ilgili bir işlev özelliği bulunmaktadır. Bu nedenlerle dava konusu tasarımın bilgilenmiş kullanıcısı; ayakkabının hareket ederek hava sirkülasyonunun sağlandığı normal kullanım anındaki son kullanıcısı olduğu sonucuna varılmış, bu nedenle itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davalı/ karşı davacının bir diğer itiraz konusu olan tasarımın birleşik ürün olup olmadığına ilişkin yapılan değerlendirmede de, öncelikle birleşik ürünün tanımlanmasına bakılması gerekmektedir. SMKmd. 55/3’de “Birleşik ürün, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçalardan oluşan üründür.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bilirkişilerce yapılan teknik değerlendirmede, dava konusu tasarımın (Ayakkabı taban pompası ve ayakkabı taban pompası kapağı) birbirleri ile ve aynı zamanda bir ayakkabıyla birleştirilen, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen ve yenilenebilen parçalardan oluştuğu, bu nedenle dava konusu tescilli tasarımda bulunan ürün adlarında da belirtilen bir ayakkabı (tabanı) ile birleştirildiğinde normal kullanımını karşılayabileceği, başka bir deyişle, bir ayakkabı dava konusu tasarımdan bağımsız olarak kullanılabilir ise de dava konusu tasarımın ayakkabı ile birleşik ürün oluşturmak durumunda kalacağı dolayısı ile dava konusu tasarımın ayakkabı ile birleşik ürün olduğu, itirazların bu bakımdan yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı/ karşı davacı tarafça bir diğer itiraz konusu tasarımın görünürlüğüne ve şeffaf ayakkabı ile birleşik ürün oluşturma ihtimaline ilişkindir. Bilirkişi heyeti içerisinde bulunan tasarım uzmanı ve sektör bilirkişisi tarafından ortak olarak SMK md. 55/1 ve 56/2 hükümleri uyarınca yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda; dava konusu ayakkabı taban pompası ve kapağının, ayakkabıyla birleştirildiğinde, ayakkabının saya ve taban bölümlerinin içine monte edildiğinden dolayı dava konusu tasarımın normal kullanımda (Ayakkabı giyilip hareket edildiğinde) görünür durumda olmadığı, bu nedenle bilgilenmiş kullanıcının ayakkabı ile hareket ettiğinde dava konusu tasarımın taban ve ayakkabı içerisinde görünemeyeceği, dava konusu tasarımın ayakkabı ile birleştirildiği normal kullanım esnasında görünür durumda olamayacağı ayrıca şeffaf ayakkabı ile birleşik ürün oluşturma ihtimali bakımından yapılan değerlendirmede de, davalı/karşı davacının sunduğu ve internette resen yapılan şeffaf tabanlı ayakkabı görsellerinde yandan görünümün bulunmadığı, karşılaştırmada dava konusu tasarımların şeffaf tabanlı ayakkabı tasarımında birleşik olarak kullanılması ihtimalinde dahi üst görünümde saya bölümünün tamamen altında, yandan görünümde şeffaf malzemenin geçirgenlik seviyesi ve dava konusu ürünün yan görünümündeki ince görünümü nedeniyle tescilli hali görülmeyecek ayakkabı bileşeninin içinde görülmeyen gizli bir parça olarak bulunacağı, dava konusu birleşik tasarımın dış yüzeyinde algılanabilir net görüleceği tek bölümünün valf çıkış deliği olacağı, bu nedenle dava konusu tasarımların normal kullanımda bir kullanıcı tarafından görülmeyeceği, Tasarım tescili görünümü koruduğu için davalı/karşı davacı tarafa ait 04.08.2012 başvuru tarihli … numaralı ayakkabı taban pompası ve ayakkabı taban pompası kapağı tasarım tescili her durumda normal kullanımda bilgilenmiş kullanıcı tarafından görülemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Karşı dava bakımından tecavüz incelemesi
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olaya dönüldüğünde, karşı davaya ilişkin tazminat isteminde bulunulmuş ise de, bu hususta deliller sunulmamıştır. Ayrıca davalı/ karşı davacıya ait 2012/05308 numaralı tasarımın ayakkabı pompası ve ayakkabı taban pompası kapağının kullanım sırasında görünme durumunun söz konusu olmaması nedeni ile tasarım korumasından yararlanamayacağı SMK md. 56/1-a bendi uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğuna dair yukarıda yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında hükümsüzlük kararının tescil başvuru anından itibaren sonuç doğuracağı ve tasarım tescilinin hiç doğmamış gibi kabul edileceği, bu nedenle tasarım hakkına tecavüz ve buna bağlı tazminat talepleri koşullarının da somut olay bakımından oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, 10/01/2022 tarihli kök rapor ve itiraz üzerine alınan, denetime elverişli, gerekçeli 20/06/2022 tarihli ek rapor bir arada değerlendirildiğinde asıl davanın kabulü cihetine gidilerek davalı karşı davacı adına TPMK nezdinde …numara ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karşı dava yönünden davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın KABULÜ İLE; davalı karşı davacı adına TPMK nezdinde… numara ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinine,
2-Karşı dava yönünden davanın REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 26,30 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen dava yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 152,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.652,00 TL ve 108,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 4.760,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karşı dava yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcının davalı karşı davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen karşı dava yönünden davacı karşı davalı vekili yararına hesap olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacı karşı davalıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza