Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/106 E. 2022/67 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/106 Esas
KARAR NO : 2022/67

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat İstemli
DAVA TARİHİ : 27/12/2010
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…” markasının kendi adına … sayıyla tescilli olduğunu, “…” markasının kendisinin hiçbir izni alınmadan davalıların ürettiği ürünlerin üzerinde kullanıldığını, davalıların uyarılmalarına rağmen faaliyetlerine devam ettiklerini, “…” markasını kendi adına tescil ettirdikten kısa bir süre sonra davalılardan … Ltd. Şti’nin “…” ibaresini tescil ettirmek için TPE’ye başvurduğunu, başvurunun reddedildiğini, daha sonra “…” markasını tescil ettirmek üzere başvurduğunu, yapılan tüm uyarılara rağmen faaliyetlerine devam eden davalılardan … Şti.’ye … 20. Noterliğinin … tarihli … no’lu ihtarnamesinin 29.09.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların fiillerine devam etmeleri üzerine … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin… D. iş sayılı dosyasında delil tespitinde bulunulduğunu, tespit kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda “…” markasının ürünlerde ve resmi baskılı faturalarda kullanılmasının tescilli marka sahibinin ticari haklarına tecavüz oluşturduğunun belirtildiğini, davalıların 556 s. KHK. m.6l hükmüne göre kendi marka hakkına tecavüz ettiklerini, davalıların üzerinde “…” ibaresi bulunan ürünleri yurt dışına ihraç ettiğini belirtmiş olup “…” markasına yapılan tecavüzün tespitini, önlenmesini, 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Ltd. Şti.’nin “…” markasını tescil ettirmek için 25.10.2005 tarihinde … sayılı başvuru numarasıyla TPE’ye başvurduğunu, başvurunun yapıldığı sırada davacı dahil başka bir kişi veya firmalar tarafından “…” kelimesi ile ilgili bir başvurunun yapılıp yapılmadığı hususunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, başvurunun yapıldığı sırada “…” ibaresinin davacı adına henüz tescilli olmadığını, 25.10.2005 tarihinde yapılan başvurunun ” …” ibaresini tescil ettirmek için olduğunu, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. iş numaralı dosya kapsamında yapılan tespitte herhangi bir ürüne rastlanmadığını, tespitte olmayan kasalarca mamulden bahsedildiğini, tespit sırasında fotoğrafları çekilen kasaların boş olduğunu, davacının iç piyasaya yönelik, kendilerinin ise yurt dışına yönelik çalıştığını belirtmiş ve asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Birleşen … 2. FSHHM …Esas Sayılı Dosyası
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, aynı tecavüze konu ettiği olaya ilişkin davalılar aleyhine tecavüzün tespiti, izinsiz kullanımın önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile hükmün ilanına ve 5.000 TL maddi tazminata hükmolunmasını makul bir payın da hesaplanarak eklenmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan ilk yargılama sonucunda, asıl dava yönünden davanın kabulü ile davalıların davacının marka hakkına tecavüzünün tespiti önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bilirkişi tarafından hesaplanan 612.542,76 TL’nin (davalı … yönünden 7.500 TL’si üzerinde sınırlı sorumlu olması ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, KHK 67 maddesi uyarınca makul paya ilişkin talebin reddine, birleşen dava yönünden Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan davanın Kabulü ile davalıların davacının marka hakkına tecavüzünün tespiti önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına 5.000 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, takdiren belirlenen 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, KHK 67 maddesi uyarınca makul paya ilişkin talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Temyiz üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2370 Esas, 2017/1428 Karar ve 09/03/2017 tarihli bozma ilamı ile Mahkememizce verilen kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yeniden esas numarası alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememize sunulan 20/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davalı …Şti.” ve … Tic. Ltd. Şti” nin incelenen 2010-2011 – yıllarına ait ticari defterlerinin davalılar lehine delil vasfına haiz olmadığı, davalılara ait 2010-2011 yıllarına ait ticari defter ve alış-satış faturalarında yapılan incelemelerde muhteviyatı itibarı ile dava konusu markaya ait ürünleri içeren gelir tespit edilemediği, davalı … Ltd. Şti” nin 11.04.2011 tarihli … sayılı Gümrük Çıkış Beyannamesi ve 12/05/2011 tarihli … sayılı Gümrük Çıkış Beyannamelerinde yapılan ihracatta tespit edilen Davacı “…” markasının Marka Hakkına Tecavüz Edilen Ürün Yoksun Kalınan Kazanç (Tazminat) tutarının 14.278,28 TL olarak hesaplandığı, davalılara ait 2010-2011 yıllarına ait defter ve belge incelemesinde, dava konusu markaya ait ürünlerin tespiti yapılamadığından, 556 sayılı KHK”’nin 66/b’ye göre yoksun kalınan kazanç, marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre hesap yapılamadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 09/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; davalı … yönünden Gümrük Beyannamesi ekinde yer alan çeki listeleri üzerinde davacıya ait … markası kullanılmış olmakla, davacının talebi olan SMK m.151/2-b kapsamında davalının 2008-2009-2010 yılları için 1.562.806,72 TL brüt satış karı elde ettiği, 2011 yılı 2 adet gümrük beyannamesi konu ürünlere yapılan tespitlere yönelik tutanaklardaki çelişkiden dolayı markasal kullanımın olup olmadığının tespitinin yapılamadığı, davalının 2011 yılı için 16.783,72 TL brüt satış karı elde ettiği, diğer davalı …yönünden değişik iş dosyasında yarı mamul ürünlerde ve faturalarının üzerinde … markası kullanılmış olmakla 2006-2007-2008-2009-2010 yılı toplamda 480.623,87 TL brüt satış karı elde ettiği, markasal kullanımın kazanca etkisinin ne kadar olduğunun tespiti BK m.50 ve m.51 uyarınca mahkememize ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava ve birleşen dava, 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepli davalardır.
Davacı adına tescilli “…” markasının, … sayıyla … sınıfta yer alan “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış giysiler (iç ve dış giysiler), penye, triko, kot, deri, kağıt vb. malzemeden giysiler; spor yaparken giyilen giysiler, banyo ve plaj giysileri: iç çamaşırlar, eldivenler… ; ÇoraplarAyak giysileri: Ayakkabılar, çizmeler, botlar terlikler, patikler ve bunların parçaları, spor ayakkabıları ve bunların çivileri, ayakkabı parçaları yani pençeler, topuklar, konçlar, sayalar… ; Başlıklar, şapkalar, bereler, kepler, kasketler… ; Bebekler için bu sınıfa dahil özel eşyalar: Bebekler için tekstilden bezler, bebekler için tekstilden kundak besleri, zıbınlar, naylon donlar, mama önlükleri (kağit mama önlükleri hariç)… Kravatlart papyonlar, fularlar, şallar, baş örtüleri, pareolar, geçme elbise yakaları, bandanalar, manşonlar, kol bantları, baş bantları, bileklikler. Kemerler, pantolon askıları, jartiyerler..” bakımından, 07.11.2006 tarihinde tescil edilmiş olduğu, 15.09.200S olan başvuru tarihinden itibaren koruma altında olduğu tespit edilmiştir.
556 s. KHK m. 61/l-a hükmüne göre marka sahibinin izni olmaksızın markayı 9. maddede belirtilen biçimde kullanmak marka hakkına tecavüz sayılır. Anılan hükme göre 556 s. KHK m. 9/1-a hükmünde belirtilen markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve/veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması fiili ile m. 9/l-b hükmünde belirtilen tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescili, markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması fiili marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerdir.
556 s. KHK m. 6l/l-b hükmüne göre marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle taklit etmek fiili de marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerdendir.
Mahkememizce bozma ilamı öncesinde yapılan yargılamada “davalıların davacı marka hakkına tecavüzlerinin gerçekleştiği, yoksun kalınan kazanca ilişkin bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre ve ıslah edilen miktara göre asıl ve birleşen dosyada davalı … şirketinden 10.000 TL maddi tazminat talep edilmiş olduğu ve her iki dosyada da tazminat talebi bulunduğu dikkate alınarak taleple bağlı olarak asıl davada 612.542,76 TL’nin 7.500 TL’sinden davalı …’ın sorumlu olacak şekilde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması gerektiği, birleşen davada 5.000 TL maddi, 5.000 TL’de manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına” dair karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2370 Esas, 2017/1428 Karar ve 09/03/2017 tarihli bozma ilamında; “…mahkemece hükmedilen maddi tazminat davalının tüm ihracat gelirlerinin %4’ü alınmak suretiyle hesaplanmış olup, dosya içerisinde yer alan bir kısım tutanak ve gümrük kayıtlarından davacının şikayeti üzerine davalının ihracata konu ürünleri üzerinde Gümrük Müdürlüğü’nde yapılan incelemelerde dava konusu markaya rastlanmadığı anlaşılmakla birlikte, bu tutanak içeriğinden ve davacısı …Tic. Ltd. Şti, davalısı … olan … 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen Gümrük Müdürlüğü’ne başvuru üzerine kırmızı hatta alınan emtiada dava konusu “…” markasının bulunmadığı tespit edildiğinden uğranılan zararın tahsiline yönelik dava dosyasına sunulan bilirkişi raporundan 12/05/2011 ve 11/04/2011 tarihli gümrük beyannamesi muhteviyatı eşyaların kontrolünde “…” markasına rastlanıldığı anlaşılmaktadır. Bu suretle asıl ve birleşen davadaki maddi tazminat talebinin tecavüzlü ürünler belirlenmek suretiyle belirlenen tecavüzlü ürünler üzerinden davacının “marka hakkına tecavüz edenin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre” maddi tazminatın hesaplanmasını talep ettiği nazara alınarak belirlenmesi gerekirken davalıların davacı adına tescilli markaya tecavüzlü ürünleri, miktarı tespit edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş..” şeklinde belirtilen bozma gerekçesi uyarınca mahkememizce bilirkişilerden tecavüzlü ürünler belirlenmek sureti ile maddi tazminat hesaplaması yapılması istenilmiş, bilirkişilerce hükme esas alınan raporda belirtildiği üzere, gümrük çıkış beyannameleri ekinde yer alan ticari faturalarda … ünvanı ve logo olarak … markasının bulunduğu, ancak fatura ekinde ürünlerin adet ve koli dağılımını gösteren … ( çeki listesi) evraklarında…Tic. Ltd. Şti. Ünvanı yanında davacıya ait dava konusu marka olan … ibaresinin kullanımının olduğu, fatura ve çeki listesi içeriklerinin incelenmesinde bayan, erkek, çocuk terlik açıklamasının yazılı olduğu tespiti ile birlikte davalı … Ltd. Şti.’ne ait Gümrük Beyannameleri ekinde çeki listesinde yukarıda yer alan satış tutarlarındaki brüt karlılık oranının 2008-2009-2010 yılları toplamında 1.562.806,72 TL olduğu, 2011 yılına ait 2 adet gümrük beyannamesine konu ürünler bakımından tutanaklar arası çelişki bulunduğu gözetilerek markasal kullanım olup olmadığının tespit edilemediği, diğer davalı … yönünden ise 2006-2007-2008-2009 ve 2010 yılları toplamında 480.623,87 TL brüt satış karı elde edildiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere çeki listeleri, gümrük beyannameleri ve faturalar üzerinden yapılan inceleme sonucunda her iki davalının da davacıya ait markaları kullandığı, başkaca ürün çeşidine rastlanmadığı, kayıtlardan davalıların başka marka adı altında satışlarının bulunmadığı sabit hale gelmiş yapılan inceleme sonucunda davacının bozma öncesinde ki talepleri doğrultusunda 617.542,76 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2370 Esas, 2017/1428 Karar ve 09/03/2017 tarihli bozma ilamında belirtilen bir diğer husus birleşen davadaki taleplerin, asıl dava bakımından derdestlik dava şartı bakımından inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmasına ilişkindir.
HMK 114/1- ı bendinde aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması hali dava şartlarından sayılmış olup mahkemecede resen yapılacak araştırma ile bu şartın noksanlığı halinde HMK 115 maddesi gereği davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
Bu nedenle her iki davanın da taraflarının davaya konu maddi vakaların ve konusunun, talep sonuçlarının aynı olduğu, her iki davanın netice itibarıyla aynı sonuca yönelik bulunduğu, birleşen dava yönünden manevi tazminat isteminde de bulunulmadığı anlaşılmakla birleşen dava bakımından davanın HMK 114/1-ı maddesi uyarınca usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir
Davacı tarafça aynı zamanda 21/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile birlikte dava konusu alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi talep edildiği görülmekle, HMK md. 177/2 fıkrası uyarınca talep uygun görülmüş ve alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde usul ve yasaya uygun Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2370 Esas, 2017/1428 Karar ve 09/03/2017 tarihli bozma ilamı, toplanan deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde, çeki listeleri, gümrük beyannameleri ve faturalar üzerinden yapılan inceleme sonucunda her iki davalının da davacıya ait markaları kullandığı, başkaca ürün çeşidine rastlanmadığı, kayıtlardan davalıların başka marka adı altında satışlarının bulunmadığı sabit hale gelmiş, yapılan inceleme sonucunda davacının bozma öncesindeki talepleri doğrultusunda 617.542,76 TL( davalı … yönünden 5.000,00 TL üzerinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alacaklı olduğu, birleşen dava bakımından ileri sürülen taleplerin asıl davada ileri sürüldüğü maddi tazminat taleplerinin asıl dava bakımından tümden ıslah edildiği, birleşen davada manevi tazminat taleplerinin de bulunmadığı anlaşılmakla birleşen dava bakımından davanın HMK 114/1-ı maddesi uyarınca usulden reddi gerekeceği, davacı yanın 21/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alındığında faiz talebinde bulunduğu, talebin HMK md. 177/2 kapsamında uygun olduğu görülmekle, asıl davanın kabulü ile davalıların davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin tespitine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, 617.542,76 TL’nin(davalı … yönünden 5.000,00 TL üzerinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, makul paya ilişkin talebin reddine, birleşen dava yönünden davanın HMK 114/1-ı maddesi uyarınca usulden reddine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın kabulü ile davalıların davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin tespitine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, 617.542,76 TL’nin(davalı … yönünden 5.000,00 TL üzerinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Makul paya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 42.184,35 TL karar harcından peşin yatırılan 148,50 peşin ve 25/01/2013 tarih ve … sıra no ile yatırılan 10.375,35 TL ıslah harcı ile 25/01/2013 tarih ve … sıra no ile mükerrer yatırılan 10.375,35 TL ıslah harçlarının mahsubu ile kalan 21.285,15 TL bakiye karar harcının (341,55 TL’sinin davalı … yönünden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, ancak mahkememizin bozmadan önce 2010/182 esas sayılı dosyası üzerinden 31.318,94 TL bakiye karar harcı yönünden 18/02/2016 tarih ve … harç nosu ile harç tahsil müzekkeresi düzenlendiğinden bu miktar yönünden yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılması yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına marka hakkına tecavüz talebi yönünden hesap olunan 7.375,00 TL TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4–Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına maddi tazminat talebi yönünden hesap olunan 47.927,14 TL nispi vekalet ücretinin (davalı …’ın 5.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olması ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.350,00 TL bilirkişi ücreti, 230,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.580,70 TL ve 20.981,75 TL harç (başvuru+peşin+ıslah+ mükerrer yatırılan ıslah harcı +karar düzeltme) olmak üzere toplam 25.562,45 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Tic.Ltd.Şti tarafından yapılan yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen dava yönünden davanın HMK 114/1-ı maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
A) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap 80,70 TL maktu karar harcından peşin yatırılan 74,25 TL harcın indirimi ile geriye kalan 6,45 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
B) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
C) Davacı tarafından yapılan yargılama masrafının üzerinde bırakılmasına,
D) Davalı …Ltd.Şti tarafından yapılan 314,27 TL harç (temyiz yoluna başvurma harcı+ temyiz nispi karar harcı) ve 300,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 614,27 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
E) Esas davada ve birleşen davada yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza