Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/102 Esas
KARAR NO : 2022/156
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … numara ile … Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile… Sınıflarda, … numara ile …Sınıflarda, … numara ile…Sınıflarda, … numara ile …Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile … sınıflarda ve… numara ile … sınıflarda kayıtlı markalarını doğrudan ve ya dolayı şekilde 5 yıldan uzun bir süredir kullanmadığını, müvekkili şirketin mağazacılık ve perakende sektöründe faaliyet gösteren Türkiye’nin en büyük şirketlerinden biri olduğunu, SMK m.25/2 uyarınca davalı markalarının hükümsüzlüğünün talep edilebileceğini belirterek, davalı markalarının iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu markaları kullandığını, grup şirketi olan … şirketinin de kullandığını, genel olarak Karaca markasını, özel olarak tekstil sektöründe … ana markasını tanıtan müvekkili şirket olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketin tanınmışlığını ve prestijini kullanarak kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 22/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; davalı tarafın … ibareli markasının … numara ile tanınmış marka sicilinde kayıtlı tanınmış marka olduğu, davalı tarafın, dosya kapsamında sunduğu belgeler üzerinde yapılan incelemelerde; davalının … numaralı “…” markasının … Sınıflarda, … numaralı “…” markasının … Sınıflarda, … numaralı “…” markasının… Sınıflarda, … numaralı “…” markasının … Sınıflarda, … numaralı “karaca markasının… Sınıflarda, … numaralı “…” markasının … Sınıflarda, … numaralı “…” markasının …Sınıflarda, … numaralı “…” markasının …Sınıflarda, … numaralı “…” markasının …Sınıflarda, … numaralı “…” markasının … Sınıflarda ve… numaralı … Sınıflarda “…” ibareli markalarının tescilli olduğu sınıflarda kullanımının geriye doğru 5 Yıllık kullanım olduğuna dair bir ispat sunulamadığı davalı tarafın markasını ciddi olarak kullandığını ispatlayamaması sebebiyle; SMK m.9 uyarınca markaların tescil edildiği tüm sınıflarda iptalinin söz konusu olabileceği, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalı adına tescilli markaların kullanılmaması nedeni ile SMK md. 9 uyarınca iptali istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davalının … numaralı “…” markasının … Sınıflarda, … numaralı “…” markasının … Sınıflarda, … numaralı “…* markasının…Sınıflarda, … numaralı “…” markasının… Sınıflarda, … numaralı “… markasının …Sınıflarda, … numaralı “…” markasının …Sınıflarda, … numaralı “…” markasının… Sınıflarda, … numaralı “…” markasının … Sınıflarda, … numaralı “…” markasının …Sınıflarda, … numaralı “…” markasının … Sınıflarda ve… numaralı … Sınıflarda “…” ibareli markalarının tescilli oldukları görülmüştür.
6769 Sayılı Yasa’nın 9. Maddesinde; “- (1) Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.
(2) Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir:
a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması.
b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması.
(3) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
6769 Sayılı Kanun’un 26. Maddesinde, madde de sayılan hallerde Kurum tarafından markanın iptaline karar verileceği düzenlenmiş, SMK 9/1-a maddesinde “9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hâllerin mevcut olmasının” iptal sebebi olarak Kurum tarafından dikkate alınacağı düzenlenmiştir.
6769 Sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesinde;” (1) 26 ncı madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır.
(2) 26 ncı maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır.
(3) Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından Kuruma resen gönderilir.”
Kullanılmayan markaların iptal edilerek Marka Sicili’nden silinmesi ve ticaret hayatına tekrar dahil edilmesinde, markayı tescil ettirmek isteyen kişi yada şirketlerin yararı olduğu gibi kamu yararı da bulunmaktadır.
Markanın kullanıldığını ispat yükü davalıda olup, davalı tarafça markanın tescil edildiği, sınıf/alt sınıflar için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla, temel işlevine uygun olarak, anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde ve ciddi biçimde kullanıldığının ispatı gerekir.
Markaların ciddi olarak kullanılıp kullanılmadığı yönünde bilirkişi heyetinden rapor alınmış, mali kayıtlar üzerinde inceleme yapılmıştır.
Bu kapsamda alınan HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli Bilirkişiler …, Tekstil Mühendisi … ve Marka Patent Vekili …’ın kök ve ek raporları hükme dayanak olarak alınmış ve bu kapsamda, davalı tarafça sunulan deliller üzerinde yapılan incelemede davalı … markasının Türk Patent ve Marka Kurumunda tanınmış markalar sicilinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı tarafça kullanım ispatına yarar nitelikte sunulan, kiracısının dava dışı grup şirketlerinden “… Şti. olan Marka Kullanım Sözleşmesinin 10 yıl süreli, marka kullanım bedeli ödemelerinin 2005 yılından başladığı tarihsiz bir sözleşme sunulmuştur. SMK md. 9/3 uyarınca; “Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması marka sahibi tarafından kullanım” olarak düzenlenmiştir. Marka sahibi, grup şirketlerden birisine veya üçüncü kişiye lisans vermek suretiyle de markanın kullanılmasını sağlayabilecektir. Ancak böyle bir durumda da üçüncü kişinin markayı ciddi ve pazar payı yaratacak şekilde kullanması gerekmektedir. (Çolak Uğur, Ünal, Türk Marka Hukuku, Dördüncü Baskı, s. 970.) Dosya kapsamında üçüncü kişiler tarafından markanın ciddi kullanımını gösterir belge ve davalı tarafından sunulan belgelerden markanın ciddi kullanımını tespit edilemediği görülmektedir. Her ne kadar yukarıda da ifade edildiği üzere … ibareli marka Türk Patent ve Marka Kurumunda … numara ile hazır giyim sektörü alanında tanınmış marka olsa da, dava konusu uyuşmazlık markanın etkin bir şekilde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin olup, adına tescilli olan markanın kullanımının davalı tarafça ispat zorunluluğu bulunmaktadır. Tanınmış markalar bakımından da bu durum geçerli olup, ayrı bir istisnai düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısı ile tanınmış markanın bazı mal ve hizmet sınıfları için son beş yıl içerisinde ciddi ve pazar payı yaratacak şekilde kullanılmamış olması halinde de kullanılmayan sınıflar için iptal kararı verilebilmektedir.
Davalı vekili tarafından 03/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş ve kullanıma ilişkin daha kapsamlı bir delil listesi dosyaya ibraz edilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça ıslah dilekçesine muvafakat edilmemiş ise de, markanın hükümsüzlüğü ve markanın iptali davalarında uyuşmazlığın araştırılması kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkememizce sonradan sunulan deliller kapsamında yeniden inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve ikinci kez ek rapor alınmıştır.
Alınan ikinci raporda bu kez heyete mali müşavir bilirkişisi eklenmek sureti ile davalıya ait ticari defter ve kayıtlar da incelenmiş, incelenen kayıtlar sonucunda davalının … numaralı tanınmış markasının salt bu marka yönünden davalı tarafından hali hazırda etkin bir şekilde kullanıldığı tespit edilmiş ise de, kök ve birinci ek raporda da belirtildiği üzere kabule konu … numara ile … sınıflarda,… numara ile … sınıflarda,… numara ile … sınıflarda,… numara ile … Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile …Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile… Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile … sınıflarda ve… numara ile … sınıflarda kayıtlı markaların tescilli oldukları sınıflarda kullanımının bulunmadığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca belirtilen markalar yönünden kısmi iptal koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları bir arada değerlendirildiğinde, … numara ile … sınıflarda,… numara ile … sınıflarda,… numara ile …sınıflarda,… numara ile …Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile .. Sınıflarda, … numara ile …Sınıflarda, … numara ile …Sınıflarda, … numara ile … Sınıflarda, … numara ile …sınıflarda ve… numara ile … sınıflarda kayıtlı markaların tescilli oldukları sınıflarda kullanımının bulunmadığı, kullanımların … numaralı marka yönünden etkin bir şekilde devam ettiği anlaşılmakla sübut bulan davanın kabulü cihetine gidilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı adına TPMK nezdinde
… numara ile …. ve … sınıflarda,
… numara ile …. ve …. sınıflarda,
… numara ile … ve … sınıflarda,
… numara ile …. ve …. sınıflarda,
.. numara ile … ve …. sınıflarda,
… numara ile … ve …. sınıflarda,
… numara ile…ve …. sınıflarda,
… numara ile … ve …. sınıflarda,
… numara ile …ve… sınıflarda,
… numara ile …ve … sınıflarda ve
… numara ile … sınıflarda kayıtlı markaların İPTALİNE ve sicilden TERKİNİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 36,30 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 164,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.164,50 TL ve 88,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.253,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2022
Katip
e-imza
Hakim
e-imza