Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/664 E. 2023/991 K. 04.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/635 Esas
KARAR NO : 2023/992

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2023
KARAR TARİHİ : 04/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket reklam malzemeleri tedarikçisi olduğunu, müvekkili şirketin yapmış olduğu satışlardan dolayı toplamda 190.664,42 TL ve 19.226,25 TL bedelli çek lehdarı müvekkili emrine keşide edildiğini ve teslim edildiğini, anılan çeklerin emre yazıldığını, müvekkili şirketin tek ve gerçek hamil olduğunu, anılan çeklerin müvekkili şirket tarafından mal aldığı tedarikçilerine ödeme yapmak için kargo ile gönderildiğini, çeklerin kargoda çalındığını, bunun üzerine … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasından çeklerin iptali ve tedbiren ödeme yasağı için dava açıldığını, anılan dosyada ödeme yasağı kararı çıkmasına, tarafımızdan teminat yatırılmış olmasına, ilanların yapılmasına ve yazılı talepte bulunmamıza rağmen, mahkeme tarafından bankaya yazılı yazılmadığını, bunun üzerine çekin tahsil edildiğini, istirdat davası açmaları için taraflarına süre verildiğini, müvekkili şirketin cirosundan sonra cirosu olan … Tic. Ltd. Şti. İle müvekkili şirketin hiçbir bağlantısının olmadığını, taraflar arasından ne bir fatura ne de bir cari hesabın olduğunu, anılan çekin teslimine ilişkin çek teslim bordosunun da bulunmadığını, anılan şirketin çalışan ve yetkilileri müvekkili şirket tarafından tanınmadığını, hangi sektörde olduğunun dahi bilinmediğini, açıklanan nedenlerle öncelikle … Bankası …Şubesi, 16.06.2023 keşide tarihli, 190.664,42 TL bedelli, … çek numaralı çek ve … Bankası … Şubesi, 15.05.2023 keşide tarihli, 19.226,25 TL bedelli, … çek numaralı çek bedellerinin davalılardan istirdatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat davasıdır.
6102 Sayılı TTK nın Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde (28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik) “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
15/11/2023 tarihli ara karar ile “Dosyanın incelenmesinden, dosya kapsamında arabuluculuk son tutanağının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekiline, 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A maddesi uyarınca; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulması için tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmesine, kesin sürede sunulmazsa davanın dosya üzerinden yapılacak inceleme ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına” dair ara karar oluşturulmuştur.
Davacı vekili 27.11.2023 e-imza tarihli (Uyap kayıt 30.11.2023) dilekçesinde; dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, arabuluculuk başvurusunun 27.11.2023 tarihinde (dava tarihinden sonra) yapıldığını belirtmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığı ve arabuluculuk dava şartı eksiliğinin tamamlanabilir bir eksiklik olup olmadığına ilişkindir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2022/1249 Esas, 2023/4992 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1680 Esas, 2021/1677 Karar sayılı ilamının ilgili kısmı;
“6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-(2) maddesinin dördüncü cümlesinde “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” düzenlemesinin eklendiği, kanun koyucunun bu maddede “Arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde açık düzenleme yaparak dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı konusunda iradesini net olarak ortaya koyduğu görülmüş, açıklanan sebeplerle Mahkeme kararında bu yönüyle bir isabetsizlik olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Şeklindedir. (Aynı şekilde Yargıtay 11 HD 2021/8511 E, 2023/4136 K)
Davacı vekili dava açıldıktan sonra arabuluculuğa başvurmuş ise de, arabuluculuk dava şartı tamamlanabilir nitelikte olmadığından bu başvuru sonuca etkili görülmemiştir.
6235 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası ile davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceği, ihtarın gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK’nın 115/1 maddesine göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabilir, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. HMK’ nın 115/2 maddesine göre ise mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir, ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmaması, dav açıldıktan sonra arabuluculuğa başvurulmasının sonuca etkisi olmaması nedeniyle davanın arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle HMK md. 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;.
1-Davanın arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle HMK md. 115 gereği usulden Reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL ilam harcının peşin yatırılan 3.584,41 TL harcından mahsubu ile fazla yatırılmış olan 3.314,56 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısımın iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/12/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır