Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/605 E. 2023/817 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/605 Esas
KARAR NO : 2023/817

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2023
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan …bank … Şubesi, … no.lu, 20.06.2021 keşide tarihli, 757.700,00-TL. bedelli, …bank … Şubesi, … no.lu, 01.07.2021 keşide tarihli, 754.320,00-TL. bedelli, …bank … Şubesi, … no.lu, 05.07.2021 keşide tarihli, 762.400,00-TL. bedelli, …bank … Şubesi, … no.lu, 07.07.2021 keşide tarihli, 753.700,00-TL. bedelli, …bank … Şubesi, … no.lu, 10.07.2021 keşide tarihli, 766.300,00-TL. bedelli çekler davalı (3) … lehine keşide edildiğini, ciro yoluyla diğer davalıların eline geçtiğini ve en son hamil olan … A.Ş. tarafından “karşılıksızdır” işlemi yapılarak müvekkili şirket yetkilisi olan … hakkında … 21.İcra Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayetçi olunduğunu ancak söz konusu çekler üzerine atılan imzalar şirket yetkilisi olan …’ ya ait olmadığından yüksek mahkeme kararları gereğince menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığı konusunda yerleşik içtihatlar oluştuğunu, bu nedenle işbu dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmadığını, müvekkili şirketin içi boşaltıldıktan ve … isimli kişi şirket yetkilisi yapıldıktan sonra dava konusu çek ve dava konusu olmayan onlarca çek piyasaya sürüldüğünü, mahkemece yapılacak olan inceleme sonucunda anlaşılacağı üzere müvekkili şirket adına hiçbir menkul ve gayrimenkul mal varlığı bulunmadığını, şirket aleyhinde çeklerden kaynaklı olarak başlatılmış onlarca icra takibi olduğunu ve takip dosyalarının semeresiz olduğunu, arz edilen nedenlerle müvekkili şirketin ödeme aczi içinde olduğunu, davacı şirket yetkilisinin karşılıksız çek keşide etmek suçundan hükümlü ve halen cezaevinde olması nedenleriyle adli yardım talebimizin kabulüne, davanın kabulü ile …bank … Şubesi, … no.lu, 20.06.2021 keşide tarihli, 757.700,00-TL Bedelli, …bank … Şubesi, … no.lu, 01.07.2021 keşide tarihli, 754.320,00-TL. Bedelli, …bank … Şubesi, … no.lu, 05.07.2021 keşide tarihli, 762.400,00-TL Bedelli, …bank … Şubesi, … no.lu, 07.07.2021 keşide tarihli, 753.700,00-TL Bedelli, …bank … Şubesi, … no.lu, 10.07.2021 keşide tarihli, 766.300,00-TL bedelli çeklerden kaynaklı olarak, davacı müvekkilin davalılara borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere davalılar aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile lehimize hükmedilecek olan avukatlık ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile …Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, kullanılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabı 02/06/2021 tarihinde kat edilerek … 16.Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini ve borçlulara tebliğ edildiğini, tebliğ edilen ihtarnameye rağmen borçlular tarafından ödeme yapılmadığını, kambiyo evrakları üzerinden … Alacakları İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, bu çekler ile ilgili karşılıksız çek keşide etme sucundan … 21.İcra Ceza Mahkemesi… esas sayılı dosyasında yapılan şikayette sanık …’nın cezalandırılmasına karar verildiğini, dava konusu çeklerin 24/3/2021 tarihinde müvekkili bankaya devir ve temlik ile teslim edildiğini, o tarihte şirketi teslime yetkili kişi …’nın olmadığını, … 31/5/2021 tarihli karar ile yetki sahibi olduğunu, çeklerdeki imzanın ona ait olmamasının çek bedellerinden davacı …şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, borcun mevcut olduğunu ve davacı …’un bu borçtan sorumlu olduğunu, çekler ile ilgili başlatılan takibe herhangi bir itirazın yapılmadığını ve takibin kesinleştiğini, icra dosyasının derdest olduğunu ve borcun henüz ödenmediğini, davacı … şirketinin müvekkili banka Manisa şubesinden kullandığı kredinin ödenmemesi nedeniyle … 16.Noterliği … tarih … yevmiye nolu ihtarname ile hesap kat edildiğini ve … 1.İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosyasında borçlu şirket ve kefiller hakkında takip başlatıldığını, kefil … tarafından ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını, her ne kadar davacı kendinden önceki şirket yetkili ve pay sahiplerini dolandırıcılıkla suçlasa da müvekkili banka tarafından … hakkında başlatılan takip dosyalarında bugüne kadar tek tahsilatın müvekkili bankadan şirketin kullandığı krediye kefil olan Semih Utan tarafından yapılan ödeme ile sağlanabildiğini, dava konusu çeklerin müvekkili bankaya teslim edildiği 24/3/2021 tarihinde şirketin yetkilisi … olduğundan çekler üzerindeki imzanın da ona ait olabileceğinin düşünüldüğünü, davacı tarafından kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuşsa da müvekkili banka çeklerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, çeklerin ciro yoluyla bankaya ulaştığını, açıklanan nedenlerle dava şartı yokluğundan, görev ve yetki yönünden davanın reddine , esasa girilmesi halinde esas yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, davaya konu çekin davacıdan ileri vadeli olarak alındığını, sonrasında firmanın yetkili değişikliği yaparak kötüniyetle imza itirazında bulunarak menfi tespit davası ikame ettiğini, işbu hususun ticari defterlerle de sabit olduğunu, ticari defterlerinin temelini oluşturan bu evraklarla davacı firmanın müvekkili şirkete borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, davacı firmanın müvekkili şirkete karşı borçlu olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, açıklanan nedenlere davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, uyuşmazlığa konu çeklerden dolayı davalılara borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK nın Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde (28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik) “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Düzenlemesine yer verilmiştir.
28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik ile menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi kılınmış ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunlu bir dava şartı haline getirilmiştir. Anılan değişiklik 7445 sayılı Kanunun 43/1.a maddesi uyarınca aynı kanunun 31. maddesi 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
24.10.2023 tarihli tensip zaptı ile “Dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bulunmadığı anlaşılmakla, tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dosyaya sunmak üzere davacı vekiline 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi ve HMK 115/2 maddeleri gereği 1 hafta kesin süre verilmesine, kesin sürede sunulmazsa davanın dosya üzerinden yapılacak inceleme ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına,” dair ara karar oluşturulmuştur.
Davacı vekili ara karar gereği sunduğu dilekçesinde menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığı ve bu nedenle arabuluculuk başvurusu yapılmadığını belirtmiştir. Ancak eldeki dava 20.09.2023 tarihinde açıldığından dava şartı olan zorunlu arabulucuk başvurusuna tabidir.
6235 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası ile davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceği, ihtarın gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK’nın 115/1 maddesine göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabilir, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. HMK’ nın 115/2 maddesine göre ise mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir, ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığından davanın arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle HMK md. 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle HMK md. 115 gereği usulden Reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL peşin 269,85 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 539,7‬0 TL Karar ve İlam harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalılar … A.Ş ve … Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca ön inceleme duruşması yapılmadan önce usulden reddedildiğinden (AAÜT 7/1 maddesi gereği) 8.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
4-Davacı yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısımın iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır