Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/509 E. 2023/1001 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/509 Esas
KARAR NO : 2023/1001

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2023
KARAR TARİHİ : 06/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 01.08.2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket … A.Ş. ile davalı … Anonim Şirketi arasında … nolu Kurumsal hat abonelik sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı ile akdedilmiş olan bu sözleşme kapsamında düzenlenmiş olan Haziran- Temmuz- Ağustos- Eylül 2022 dönemlerine ait 40.130,20 TL tutarlı faturalara ödeme yapılmadığını, işbu sebeple davacı şirket … A.Ş. Adına yıllık % 48 sözleşme faizi ile birlikte alacak davası açma zorunluluğu hasıl olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; haklı davanın kabulünü, asıl alacağın fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile beraber ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 17.08.2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği ve dava dilekçesinin ekinde davacı tarafından sunulan sözleşmenin 7. Maddesinde taraflar arasında açıkça yetki şartı belirlendiğini, davalı şirketin adresinin … olduğunu, davaya bakma yetkisinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğunu, davacı tarafın dava dayanağı yaptığı faturaların davalı şirketçe kabul edilmediğini, faturalara itiraz ederek iade faturaları düzenlediğini, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile birlikte de davalı şirketin herhangi bir şekilde faturadan davacı yana bir borcu olmadığını, davacı tarafından davalı şirkete sunulan hizmet ayıplı olduğundan dolayı davalı şirkete söz konusu ayıplı hizmet nedeni ile 2022 Mayıs ayı itibari ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacı tarafından sunulan hizmette şebeke yetersizliği nedeni ile davalı şirketin adresinde söz konusu telefonların çekmemeye başladığını, davalının bu nedenle çok fazla sıkıntıya girdiğini, davalı şirketin 29.05.2022 tarihinde davacının kurumsal maili ile birlikte iletişime geçerek sözleşmeden caymak istediklerini belirttiğini, cayma bedelini sorduğunu, davacının ise cayma bedeli hakkında bilginin verilemediği belirtildiğini, ddavacı tarafından dava konusu yapılan faturalara ilişkin davalı şirket hakkında … Merkezi Takip Sistemi … Esas numaralı dosyası ve … Adliyesi Merkezi Takip Sistemi …Esas sayılı dosyaları ile takipleri başlatıldığını, açıklanan bu nedenlerle; yetki itirazının kabulü ile dosyanın incelme yetkisi … Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğundan mahkemenin yetkisizliğine, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … 2. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, Sicil Kayıtları, Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE: Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilerek genel yetkili mahkeme ve yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddede ise; “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” denilerek yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 23.10.2023 Tarih, 2023/4566 Esas ve 2023/9379 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun’un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
6100 sayılı Kanun’un 17 nci maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin 8 inci maddesinde sözleşmeden doğacak anlaşmazlılarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Dava, 6100 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra, 02.11.2022 tarihinde açılmış olup, sözleşmedeki yetki şartının geçerli olup olmadığı 6100 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenecektir. Sözkonusu Kanun’un Yetki Sözleşmesi başlıklı 17 nci maddesinde “tacirler ve kamu tüzel kişilerinin” sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Düzenleme ile gerçek kişilerin korunması amaçlanmış, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki gerçek kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları kabul edilmemiştir. Somut olayda, dosya kapsamından tarafların ikisinin de tacir olduğu anlaşıldığından sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenlemenin geçerli olduğu anlaşılmaktadır.”
Taraflar arasında imzalanan kurumsal abonelik sözleşmesinin 7.maddesinde, uyuşmazlık halinde davanın abonenin ikametgah adresinde bulunduğu yer icra ve mahkemelerinin açıkça yetkili kılındığı görülmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Aynı maddenin son fıkrasında ise yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir, hükümleri karşısında davalı şirket cevap dilekçesinde süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu ve somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralının bulunmadığı, davalı şirketin “…” adresinde mukim olduğu anlaşılmakla, davada … Asliye Ticaret Mahkemelerin görevli olduğundan, yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde, yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti konusunun yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
3-HMK 20/1 maddesi gereğince, mahkememiz kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Davacı tarafından, HMK 20/1 maddesi gereğince işlem yapılmaz ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilirse; davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilnin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır