Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/446 E. 2023/1040 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/42 Esas
KARAR NO : 2023/946

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2023
KARAR TARİHİ : 27/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, tıbbi malzeme ve cihazlar satan bir firma olup, davalı hastane ile aralarında dönem dönem ticari ilişkilerinin bulunduğunu, cari hesaptan anlaşılacağı üzere davalıya kesilen faturalara ilişkin davalı tarafından ödemeler yapıldığını ve iş ilişkisinin yıllarca devam ettiğini, ancak cariden ve kesilen faturalardan görüleceği üzere bir kısım fatura bedelinin müvekkili şirkete ödenmediğini, bu sebeple davalı şirket aleyhine … 30. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe, borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine dosyanın … 31. İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı numarayı aldığını, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın kısmen iptaline, takibin 19.826,34 TL asıl alacak üzerinden takipteki şartlar doğrultusunda devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
… 31. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı uyap dosyası, fatura örnekleri, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, cari hesaba ilişkin olarak davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı var ise asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları hususlarındadır.
İlgili … 31. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı uyap dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19.826,34 TL cari hesap alacağı, 8.871,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.697,95 TL alacağın tahsili amacı ile 04/10/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinde özetle; ödeme emrinde belirtilen miktarın gerçek dışı olduğunu, takip alacaklısına borçlarının bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, borca ve faize itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı genel ifadelerle takibe itiraz ettiğinden, özel bir itiraz nedenine dayanmadığından ve cevap dilekçesi de sunmadığından ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı, alacağının varlığını ve miktarını ispat ile yükümlüdür.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir …’e tevdi edilmiş, bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce “…davalı tarafa tebligat çıkartılmasına, çıkartılacak tebligata “inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi, aksi takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacaklarının ihtar edilmesinin şerh düşülmesine…” karar verilmiş ve tebligat yapılmış olmasına rağmen inceleme günü defter ve belge ibrazında bulunulmadığından davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Davacı …Tic. A.Ş.’nin usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarında, davalı …A.Ş.’ne ait hesap hareketleri dava dilekçesi ekinde sunulduğu şekilde olup, davacı şirketin kendi defterlerinde 19.826,34 TL alacaklı gözüktüğü, ticari defterlerde sondan geriye doğru gidildiğinde, takip konusu alacağı 5 adet faturanın oluşturduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan faturaların incelenmesinde, davacı şirket tarafından, davalı şirkete teslim edilen tıbbi cihazların teslimi karşılığında düzenlenen 5 adet toplam 24.449,80 TL tutarlı faturalara ilişkin olduğu, işbu faturaların 19.826,34 TL’lik kısmının davaya konu alacağı oluşturduğu, faturaların e-fatura sistemi üzerinden “Ticari Fatura” olarak düzenlendiği ve GİB portalı (elektronik sistem) üzerinden davalı tarafa teslim edildiği, ilgili faturaların ticari fatura senaryosu olarak düzenlenmiş olması sebebiyle, fatura alıcısının Kabul/Red işlemi uygulayabildiği, faturalar ile ilgili herhangi bir itirazı olması halinde; faturayı ancak yasal süresi (faturanın alındığı tarihten itibaren sekiz gün içerisinde) içerisinde düzenleyene Kabul ve Red uygulayabileceği gibi süresi içerisinde faturanın tamamına veya kısmen iade faturası düzenleyebileceği ancak süresinde düzenlenmiş herhangi bir Red işleminin ve düzenlenen iade faturasının sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin takip konusu alacağı oluşturan faturalar içeriği malları teslim ettiğine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün yer değiştirerek ödemenin yapıldığının ispat yükünün davalı şirkete geçtiği, davalı şirketin işbu hizmeti almadığını ya da fatura bedellerini ödediğini ispatlaması gerektiği, ancak bu hususta davalı şirketin dosyaya sunmuş olduğu herhangi bir belge bulunmaması nedeniyle, davacı şirketin 19.826,34 TL tutarındaki alacak talebinin yerinde olduğu, takip öncesi faiz talep edilmişse de davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname bulunmadığından takip öncesinde alacak muaccel olmadığından faiz talebinin yerinde olmadığı, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmış, davalı tarafından … 31. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 19.826,34 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 31. İcra Müdürlüğünün …E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 19.826,34 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.354,33 TL ilam harcından peşin yatırılan 195,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.159,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 179,90 TL başvuru harcı, 195,10 TL peşin harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 254,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.629,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır