Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/426 E. 2023/840 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/426 Esas
KARAR NO : 2023/840

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2023
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket 11.11.2021 Tarihli 983.74,77 TL cari alacağı ve cari alacağına işlemiş 208.640,85 TL faizi için … 27. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile eser sözleşmesinden kaynaklı cari alacağa dayalı ilamsız icra takibi ikame edildiğini, davalı şirket tarafından icra takibine konu borca itiraz edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 21/02/2018 tarihli… başlıklı sözleşmenin akdedildiğini, işbu sözleşme gereğince müvekkili şirket inşaat projesi için proje ve teknik şartnamelere göre Anahtar Teslim Sabit Birim Fiyat Götürü Bedel fiyatlarla yapılarak yapının tam, kusursuz ve işler durumda davalı şirkete teslim işini üstlendiğini, müvekkili şirket üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve sözleşmeyi gereği gibi ifa ettiğini, müvekkili şirket sözleşmede yazan yükümlülükleri yerine getirmiş olmasına rağmen davalı … A.ş tarafından müvekkili şirket tarafından takibe dayanak evraklar ile de görülmekte olan eser sözleşmesinden kaynaklı 983.741,77 TL borcu ödenmediğini, dava konusu olayda müvekkili şirket … tarih … No’lu 2.981.801,74 TL tutarındaki faturayı davalı şirkete gönderdiğini ancak davacının cari alacağı 983.741,77 TL’ye ilişkin ödeme yapmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 18. maddesi uyarınca faturanın kesim tarihi olan 08/04/2021 tarihinden 45 işgünü sonra ödeme yapma borcu doğduğunu ancak gelinen aşama itibari ile davalı tarafından bakiye kalan borcun ödenmediğini, müvekkili şirketin tüm şifai uyarılarına ve çabasına rağmen söz konusu alacağını tahsil edemediğinden yasal yollarla alacağının tahsili yoluna giriştiğini ancak davalı şirketin 14/10/2022 tarihinde dava konusu icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile … 27. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının borca yeter menkul ve gayrimenkulleri üzerine teminatsız bir şekilde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketlerin adresleri .. Maltepe/İstanbul olduğunu, yetkili yerin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri olduğunu, iddia edilen işin proje adresi de … olduğunu, mahkeme yetkisine itiraz ettiklerini, davacı ile davalı arasında akdedilen bir sözleşmenin olmadığını, bu nedenle davacının müvekkili şirket …A.ş’den talep ve dava hakkının bulunmadığını, davacının edimlerini eksiksiz ve tam olarak yerine getirmediğini ve müvekkiline teslim etmediğini, sözleşme konusu edimlerin davacı tarafından yerine getirilmediğini ve sözleşme konusu edimler müvekkili tarafından veyahut üçüncü kişiler tarafından yerine getirildiğini, bu haliyle davacının hakediş alacağı iddiasının hukuka ve somut gerçekliğe aykırı olduğunu, davacının müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağı olmadığını, müvekkili şirketin yürüyen davalar ve ödenmeyen vergi, harc ve diğer kalemler yönünden davacıdan alacağının bulunduğunu, bu nedenle talep edilen tutara, işlemiş faiz içeriğine itiraz ettiklerini, davacının fatura düzenlendiği veya bu faturanın tanziminin müvekkili tarafından talep edildiğine dair iddialarına itiraz ettiklerini, müvekkili tarafından talepte bulunulmadığını, tanzim edilen faturanın da müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının faiz ve faize dair iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının gerek faiz başlangıcına dair iddiası ve gerekse de faiz oranına dair talebinin hukuka aykırı olduğunu, takibe konu edilen alacak tutarının likid olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 27. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası, davacı ile … AŞ ile … Tic. A.Ş ortak girişimi arasında 21/02/2018 tarihli … Sözleşmesi başlıklı sözleşme ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başaltılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirket ile davalı … AŞ ile …Tic. A.Ş ortak girişimi arasında 21/02/2018 tarihli …İnşaatı Sözleşmesi başlıklı sözleşme imzalanmıştır. Davacı sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdiği halde eser sözleşmesinden kaynaklı 983.741,77 TL borcun ödenmediği iddiasıyla adi ortaklığı oluşturan şirketlerden davalı …Tic. AŞ ye karşı … 27. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra takibi başlatmıştır.
Uyuşmazlık davacının adi ortaklığı oluşturan şirketlerden her hangi birinden alacağını talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Davacı vekili adi ortaklığı oluşturan ortakların üçüncü kişilere karşı tüm mal varlığı ile sınırsız olarak sorumlu olduklarını, bu nedenle alacaklının borçlulardan dilediği birinden veya hepsinden alacağın tamamını talep edebileceğini ileri sürmüştür.
Yargıtay 11. HD 2021/8172 esas, 2023/2037 karar sayılı ilamının ilgili kısmı;
“… adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı için adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerektiği dikkate alınarak icra takibine konu faturalarda yer alan adi ortaklığın her iki ortağına yöneltilmiş geçerli bir icra takibi olmadığından 2004 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi hükmü gereği açılan itirazın iptali davasının da takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu gözetilerek davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.”
Şeklindedir.
Somut olayda; davacı …AŞ ile …Tic. A.Ş ortak girişimi ile imzaladığı sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için … 27. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı icra dosyasındaki takip talebinde borçluyu… Tic. AŞ olarak göstermiş olup davayı da husumet yönelttiği davalı tarafı bu şekilde göstererek açmıştır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından davanın adi ortaklığı oluşturan gerçek veya tüzel kişilere ayrı ayrı yöneltilmesi gerekir. Gerek taşınır ve taşınmaz mallara, gerekse salt para alacağına ilişkin takip ve davalarda adi ortaklığı oluşturan şirketler arasında zorunlu takip ya da dava arkadaşlığı bulunduğundan, aksine hüküm bulunmadığı hallerde adi ortaklığa ait mallardaki rejimin iştirak halinde olduğunun kabulü zorunlu olduğundan ortaklığı ilgilendiren haklar ve borçlar bakımından ortakların tümünün davacı alacaklı veya davalı borçlu olmaları gerekir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı için adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerektiği dikkate alınarak icra takibine konu faturalarda yer alan adi ortaklığın her iki ortağına yöneltilmiş geçerli bir icra takibi olmadığından 2004 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi hükmü gereği açılan itirazın iptali davasının da takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu gözetilerek davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Adi ortaklığın her iki ortağına yöneltilmiş geçerli bir icra takibi olmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 14.401,01 TL harcın düşümü ile bakiye 14.131,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/1 hükmü uyarınca 8.950,00 TL vekalet ücretinin davcıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2023

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır