Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/299 E. 2023/785 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/299 Esas
KARAR NO : 2023/785

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 03/05/2023
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin en son yapmış olduğu olağan üstü genel kurulun usulsüz olarak hazırlanan hazır bulunanlar listesine göre davacı …, davalı … A.Ş’nin 1000 hisseli; davacı … Tic. Ltd. Şti ise 29.969.287.853,8 hisseli ortağı anlaşıldığını, davacı .., … A.Ş’nde hissedar olan … Tic. Ltd. Şti’ye ait 29.999.698.000 adet … hissesini 08/02/2008 tarihli sözleşme ile devralmak suretiyle hissedarı olduğunu bu nedenle aslında davalı şirketin hissedarı … olduğundan iş bu davada da davacı olarak gösterildiğini, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu, baba …’in vefatı davalı … A.Ş. hissedarları arasında ihtilaflar ortaya çıkardığını ve ihtilaflar sonucu birçok dava açıldığını, … ait bir çok şirketin çatısı konumunda olan … A.Ş., kurulduğu tarihten 1997 tarihine kadar hissedar yapısı %96 oranında baba …’e ait iken o dönem A.Ş.’in 5 ortaklı yapısının zorunlu olması nedeniyle diğer aile bireyleri de ortak yapılarak bu zorunluluğun aşıldığını, buna göre davalı şirketin hakim ortağı baba …’den başka eşi …’e%1+ oğlu …’e %1, oğlu …’e %1 ve kızı …’a da %1 hisse verilmek suretiyle ortaklık yapısı %96+1+1+1+1=100 olarak ve 5 ortak olarak ayarlandığını, 1997 yılında merhum … tarafından kardeşlerinin kurmuş olduğu başkaca şirketlerin satın alındığını ve birleştirmek suretiyle davalı şirketin malvarlığına katılması için işlemlerin başlatıldığını ancak bu birleşme devralma işlemleri tamamlayamadan vefat ettiğini, davalı şirket bünyesine satın alma ve birleşmeler sonucunda yeni sermayeler ve hisseler davalı şirket malvarlığına dahil edildiğini, bu süreçte de ortakların hisselerinde geçici olarak ortakların hisse oranlarında bir kısım farklıklar ortaya çıktığını ancak bu farklılıkların gerçek durumu yansıtmadığını ve birleşmeler sonuncunda hisseler düzeltilmek üzere işlemlere başlanıldığını, babanın ölümü ile birlikte bu durumun düzeltilemediğini, bu şekilde davalı şirket ticari hayatını sürdürmekteyken babanın ölümünden yaklaşık 7 yıl sonra anne …’in, eşi …’in öldüğü tarihte kendisinin daha fazla hissesinin olduğunu, bu hisselerinin oğulları tarafından gaspedildiği iddiası … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasını açtığını, kendisine ait olduğunu iddia ettiğini, fark hisselerin kendi adına tescilini talep ettiğini, … bu hali ile … 9. ATM’nin …Esas sayılı kararı sonucu davalı şirkette % 0,005 oranında hisse çoğunluğunu elde ettiğini, yargı süreçleri sonucunda davalı şirket ortaklarından anne …ve kızı … davalı şirkette çoğunluğu ele geçirdikten sonra şirket yönetimini de ele geçirdiği 2016 yılından sonra sürekli olarak sadece YK seçimi gündemli olağanüstü genel kurul yaptığını, kanuna karşı hile yaparak ve hukuk kurallarını dolanarak diğer hissedarlara hesap vermekten kaçındığını ve sürekli olarak Yönetim Kurulu üyesi olarak kendilerini seçtiklerini, davalı şirketin en son yapılan Olağan Genel Kurulu 29/04/2005 tarihinde olduğunu, bu tarihte azınlığın talebi ile genel kurul gündeminde olan finansal tabloların görüşülmesi ve YK nın ibra edilmesi konularının 1 ay süreyle ertelendiğini ve bu erteleme üzerine en son 08/06/2005 tarihinde genel kurul yapıldığını, bu dönemden sonra davalı şirket hissedarları gerek kayyım denetiminde gerek kayyımların kaldırıldığı 2016 yılından sonra hiçbir zaman olağan genel kurul yapmadığını, davalı şirket ortaklarından …ve …. tarafından açılan … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasından verilen karar ile 31/07/2008 tarihinden itibaren kayyım yönetimine geçtiğini ve kayyım yetkilerinin kaldırıldığı 29/03/2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği tarihe kadar kayyımlar tarafından yönetildiğini ve yine olağan genel kurul yapılmadığını, davalı şirket yönetimi 18/08/2008 tarihinden itibaren …ve …’ın kontrolünde olduğunu, davalı şirket yönetimi 2008 yılından itibaren kendi kontrolünde olan davalı şirketin defterlerinin incelenmesine müsaade edilmediğini, finansal tabloların onaylanmasını Genel Kurluna sunmadığını, yönetim kurlu olarak faaliyet raporu sunmadığını, davalı şirketin yıllarca olağan genel kurul yapmayarak sorumluluk davasının açılmasının önüne geçmeye çalıştığını, … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas …Karar sayılı kararı ile davalı şirkete olağan genel kurul toplantısı yapılması için kayım tayin edilmesinin talep edildiğini, davada verilen karar üzerine kayyım olarak Hakan Taştan’ın atandığını, 24/02/2023 tarihli genel kurul toplantısında davacıların bilançoları gerçekliği ile ilgili değerlendirme yapılabilmesi için özel denetçi tarafından özel denetim raporu alınması talep edildiğini, toplantıya katılanların oy çokluğu ile talebin reddedildiğini, davacıların genel kurul toplantısında yönetim kuruluna açıkça soru sormuşlar ise de hiç bir şekilde açıklama yapılmadığını, davacıların TTK md. 438 uyarınca özel denetim raporu düzenlenmesi için özel denetçi atanması talebini reddettiklerini, yönetim kurulunun şefffalık ilkesi, hesap verme ilkesi, dürüstlük ilkesi, bilançoların doğruluk ve gerçeklik ilkesine uygun davranmadığını, TTK md. 439 uyarınca genel kurulda sunulan bilançolara karşı açıklayıcı bilgi talep edilmiş ise de verilmediğini, davalı şirket yönetim kurulu davacılara şirketin işleyişi ve gerçek durumu hakkında bilgi vermekten kasıtlı olarak kaçındığını, davalı şirketin 2016 yılından sonraki bilançolarında usulsüz kayıtlar bulunduğunu, davalı şirket bağlı şirket ve iştirakleri hakkında hiçbir bilgi vermediğini, açıklanan ve resen tespit edilecek nedenlerle, TTK m. 437/5 uyarınca davalı şirketin 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait yönetim kurulu raporlarının, denetçi raporlarının, bağımsız dış denetleme kuruluşu raporları ile bilanço kar-zarar cetvellerinin, finansal tüm mali tablolarının, yevmiye defterleri üzerinde inceleme yapılarak dava dilekçesi içinde yazılmış tüm hususlarda bir rapor düzenlenmesini, yine davacı şirketin hissedarlık hakkının ususlsüz işlemlerle yok edildiği hakkında özel denetim raporunun düzenlenmesi için özel denetçi atanmasına, davacıların bilgi alma hakkı kapsamında bu yetkisini gerektiğinde Vergi Müdürlüğü nezdinde davalı tarafça sunulmuş olan bilanço ve finansal bilgiler, muhtasar beyannameleri ile her türlü belgenin de incelemeye yetkili kılınmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların hissedar olanlara hazirun cetvelinde yer verilmediği, hissedar olmayanlara yer verildiği ve davacılardan ….’nin müvekkili davalı şirket hissedarı olduğu yönündeki mesnetsiz iddiaları hazirun cetvellerinin … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.,… K. sayılı ve yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen kararı uyarınca hazırlanmış olmaları ve halihazırda daha önce aynı konuda ikame edilmiş olan davaların mahkemelerce reddedilmiş olması nedeniyle gerçeği yansıtmadığını, müvekkili davalı şirkette hissedar sıfatı bulunmayan davacılardan …’nin işbu uyuşmazlık bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, işbu davanın öncelikle davacılardan …’nin aktif husumet ehliyeti eksikliği nedeniyle HMK m. 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının … Tic. Ltd. Şti’nin hissedar sıfatının bulunmadığı bilakis davacı …’nin hissedar sıfatı olmasına rağmen hazirun cetvelinde yer almadığı iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, bir yandan … Şirketinin müvekkili şirkette hissedar sıfatının bulunmadığını iddia eden davacıların diğer taraftan davacılarından birini de … olarak göstererek işbu davayı açmış olması dahi davacıların beyanlarının kendi içinde dahi çelişkili olduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine …’in … A.Ş.’deki hissedarlık ve yönetim kurulu üyeliği sıfatının sona ermediği, … yerine yönetim kuruluna yeni üye atanması işleminin yoklukla malul olduğu, ayrıca yoklukla malul olan bir işlem dayanak alınarak sonradan yapılmaya çalışılan işlemlerin de herhangi bir geçerliliklerinin olmadığı, bu itibarla …’in geçerli katılımı olmaksızın …’ye hisse devrine ilişkin geçerli bir yönetim kurulu kararı alınmasının mümkün olmadığı hususu derecattan geçerek kesinleşmiş mahkeme kararları ile sabit olduğunu, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen hisse devirlerinin tamamen kötüniyetli ve hukuka aykırı olarak yapılmaya çalışılan ve hiçbir geçerliliği olmayan devirler olduğunu, bu hususun kesinleşmiş mahkeme kararları ile de sabit hale geldiğini, müvekkili şirket genel kurulunda hazırlanan hazirun cetveli kesinleşen mahkeme kararları uyarınca düzenlendiğini, …tarafından yapılan usulsüz, yasaya aykırı ve suç olduğu tespit edilen işlemler neticesinde oluştuğu iddia edilen ve sözde davacı …’nin de dahil edilmeye çalışıldığı ortaklık yapısının nazara alınmasının mümkün olmadığını, özel denetçi tayini isteminin reddi halinde pay sahiplerinin dava açabilmesi için TTK’nın 439. maddesi uyarınca öngörülen dava şartı davacılardan …’nin müvekkili şirkette hissedarlık sıfatının bulunmaması nedeniyle davacılardan …’in İse TTK hükümleri uyarınca aranan pay miktarına sahip olmaması nedeniyle gerçekleşmemiş olduğunu, işbu davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, özel denetim isteme hakkının tanınma amacı belirli konuların açıklığa kavuşturulması olduğunu, genel bir denetim talep edilmesinin mümkün olmadığını, TTK’nın 438. maddesi uyarınca özel denetçi tayini isteminin ön koşulunun gerçekleşmediğini, söz konusu talebin dikkate alınması için öncelikle bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıldığının ispatı yanında yetersiz cevap verildiğinin de ispatının gerektiğini, anılan davaların Türkan Uzel Ve Şafak Kibar tarafından açılması söz konusu olmadığı gibi, davacı taraf öyle bir akıl tutulması içindedir ki kendisi tarafından müvekkil şirkete karşı açılan/açtırılan davaları ve bu davalarda verilen usulsüz ihtiyati tedbir kararı ve ihtiyati tedbir kararı nedeniyle müvekkil davalı şirketin yönetiminin …ve …’da olmadığı, bilakis mahkemece müvekkili şirkete yönetim kayyım heyeti atandığı hususlarını dahi birbirine karıştırdığını ya da bilinçli şekilde sayın mahkemeye özellikle yanlış ve yanıltıcı beyanlarda bulunduğunu, davacının gerek müvekkili davalı gerekse de diğer … grubu şirketleri nezdinde yapmış olduğu usul ve yasaya aykırı, hileli ve birçoğu aynı zamanda suç teşkil eden iş ve işlemlerin tamamını görmezden gelerek taraflar arasında neredeyse 2002 yılından itibaren devam etmekte olan ve müvekkil davalı şirket ve hissedarlarının hak arama mücadelesinde uzun yıllar süren yargılamalar neticesinde kısmen de olsa ancak yargı yoluyla bazı haklarını geri kazanabildiklerini, bazı önemli hak ve malvarlıklarının ise ülkemizdeki yargılamaların uzun sürmesini fırsat bilen davacı tarafça zayi edildiği süreçte, davacının müvekkili davalı şirketin iflası için kötüniyetli şekilde iş ve işlemler yaptığını, şirketin içini boşalttığını, birçok haksız iş ve işleminin mahkeme kararları ile tespit edildiğini, arz ve izah edilen nedenler çerçevesinde müvekkili davalı şirkette hissedar sıfatı bulunmayan davacılardan …’nin işbu uyuşmazlık bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmadığı Mahkeme, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararları ile hükme bağlandığını, işbu davanın öncelikle davacılardan …’nin aktif husumet ehliyeti eksikliği nedeniyle HMK m. 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Genel kurul toplantı tutanaklar, sicil kayıtları, taraflarca dosyaya sunulan belgeler ve yapılan açıklamalar, … 14. ATM’nin … Esas sayılı dosyası, … 14. ATM’nin … Esas sayılı dosyası, … 16. ATM’nin … Esas sayılı dosyası, … 5. ATM’nin …Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, TTK md. 438 vd. uyarınca özel denetim isteme hakkına ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunu (TTK) md. 439 uyarınca genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir. Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.
Özel denetim talebinin kabul edilebilmesi için kurucuların veya organların kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ettiğini ve bu ihlal yüzünden şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğradıklarının ikna edici bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Zarar ile borçlar hukuku anlamında malvarlığı eksilmesi kastedilmiştir. Bu iki husus soyut iddialar yerine ikna edici olgularla somut, inandırıcı bir biçimde ortaya konulmalıdır. Mahkeme, mesleki bilgi ve deneyimine göre “ikna edici olma” unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verecektir. (TTK md. 439, 440 gerekçesi)
Özel denetim kurumuyla yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin iş ve işlemlerinin mevzuat ve şirket esas sözleşmesine uygunluğu, usulsüz işlemlerin ortaya çıkarılması, finansal tabloların, bilançonun gerçeklik ve doğruluk ilkesine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, esas sermaye arttırımı, azaltımı, tasfiye gibi işlemlerin kanun ve esas sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığının belirlenmesi amaçlanır.
Özel denetim talebinde bulunabilmek için öncelikle genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmalıdır. Davalı şirket 24.02.2023 tarihinde yapılan 2008-2021 yılı faaliyetlerine ilişkin olağan genel kurul toplantısında bilançoların gerçekliği için davacı şirket bilgi alma ve inceleme hakkını soru sormak suretiyle usulüne uygun bir şekilde kullandıktan sonra özel denetçi atanmasını talep etmiştir. Böylelikle dava ön şartı yerine getirilmiştir. TTK md. 438 gerekçesinde özel denetim isteme hakkının şartlarından birinin de gereklilik olduğu açıklanmıştır. Pay sahibinin kanun ve esas sözleşmeden doğan haklarını kullanmak için edinmek istediği bilgi gerekli ise gereklilik koşulunun sağlanmış olduğu kabul edilmelidir. Bilgi alma ve inceleme hakkı ile özel denetim isteme hakkının kullanılması ve gereklilik şartı için genel kurulda olumsuz oy kullanma şartı bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile pay sahibinin olumlu oy kullanması bu haklarını kullanmasına engel değildir.
Davacı … sunulan belgelere göre davalı şirkette pay sahibi olmadığından hakkındaki davanın davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile, davacı …ise yeterli sermayeye sahip olmadığından hakkındaki davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı … Ltd Şti’ bilançoların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hakkında ancak yapılacak denetimle bilgi sahibi olabilecektir. Anılan bu işlemde yapılan açıklamalar ve sunulan belgelerin incelenmesinden davacının zarara uğradığını ikna edici bir şekilde ortaya koyduğu kabul edilerek bilançonun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel denetim talebinde bulunabilmek için öncelikle genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmalıdır. Davacılar … 14. Noterliğinin …tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 24.02.2023 tarihli genel kurul toplantısında belirtilen soru listesi hakkında beyanda bulunarak davalı şirkete cevaplandırılmak üzere sorular yönetmiştir. 31.03.2023 tarihli olağan genel kurul toplantısında ihatarname ile sorulan hususlarda bugüne kadar açıklayıcı cevap verilmediği ifade edilmiş ise de, devamında sorulan tüm sorular hakkında bilgi alma ve inceleme hakkı ile özel denetim hakkının kullanılacağına ilişkin bir ifade ve talebe rastlanılmamıştır. Dolayısıyla bir kısım talepler hakkında bilgi alma ve inceleme hakkı usulüne uygun şekilde kullanılmamıştır. Özel denetim istenen reddedilen bir kısım talepler hakkında genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkı kullanıldığına dair bir talebe rastlanmadığı gibi davacı zarara uğradığını ikna edici bir şekilde ortaya koymadığı kanaati ile davacı … Ltd Şti’ yönünden davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;.
1-Davalı şirkete özel denetçi atanmasına ilişkin davacı …Ltd Şti’nin isteminin kısmen KABULÜNE, TTK’nun 440/2. maddesi gereğince; Bilançonun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ile sınırlı olmak üzere bu konularda davalı şirketin kayıtlarının incelenmesi için özel denetçi atanmasına, diğer istemlerin reddine,
2-Özel denetçi olarak bilirkişi listesinde yer alan ticari şirketler ve muhasebe alanında …’ ın seçilmesine, özel denetçiye yapacağı işin mahiyeti, emek ve mesaisi nazara alınarak 20.000,00 TL ücret ve 3.000,00 TL masraf takdirine, özel denetçi gideri ile ücreti toplamı 23.000,00 TL’nin TTK.nun 444/1. fıkrası gereğince davalı şirket tarafından mahkeme veznesine gider avansı olarak yatırılmasına,
3-Özel denetçinin özel denetimi görevini tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık süre içinde ve şirket işleri gereksiz yere aksatılmaksızın TTK’nun 441/1,2,3,4,5. fıkralarında belirlenen koşullar, yetki ve sorumluluk ile yerine getirmesine,
4-Özel denetçinin, incelemenin sonucu hakkında, şirketin sırlarını da koruyarak, mahkemeye ayrıntılı bir rapor sunmasına,
5-TTK’nun 442/1. fıkrası gereğince mahkememize sunulan raporun UYAP’a TARANMAKSIZIN ve davacıya tebliğ edilmeden ÖNCE DAVALI ŞİRKETE TEBLİĞ EDİLMESİNE,
6-Davalı şirketin TTK.nun 442/2. fıkrası kapsamında talepte bulunması halinde dosya üzerinden bu talep ve raporun davacıya tebliği hakkında karar verilmesine,
7-Davacı … yönünden davanın husumet yokluğundan reddine,
8-Davacı … yönünden davanın reddine,
9-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile kalan 89,95 TL HARCIN DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
10-Davacı … Ltd Şti lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …Ltd Şti ye verilmesine,
11-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
12-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin, 179,90 TL başvuru, 25,60 TL vekalet harcı ve 30,00 TL posta giderinden ibaret toplam 415,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
13-Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar TTK md. 440 gereği kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/10/2023

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır