Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/293 E. 2023/340 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/293 Esas
KARAR NO : 2023/340

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 17/11/2017 ve 15/03/2018 tarihli sözleşmeler akdedildiğini, sözleşme gereğince davalı şirket tarafından müvekkilinin … içinde yer alan fabrika arazisi içerisinde 120 ton hacminde betonarme yangın suyu deposu, 350 m uzunluğunda, 6.200 m3 taş duvar imalatı, fabrika binasının etrafına kanal açılması, ilave fabrika binasının temel hafriyatı, diğer tüm alanların hafriyatı ve temel kotuna getirilmesi, 500 m3 taş duvar imalatı, fabrika binasının etrafına yangın boruları için kanal açılması, ilave fabrika binasının temel hafriyatı, diğer tüm alanların hafriyatı ve temel kotuna getirilmesi işi üstlendiğini, davalı şirket tarafından sözleşmelere konu imalatların teslimi sonrasında imalatlar dikkatlice incelenerek gözden geçirildiğini, dava konusu duvara ilişkin tüm hususların davalıya bildirildiğini, davalı tarafından herhangi bir sıkıntı olmadığı, bu kapsamda bir onarım düzeltme güçlendirme çalışmasına gerek olmadığının ifade edildiğini, daha sonra sözleşmeler kapsamında davalı tarafından fabrika binası çevresinde inşa edilen duvarın 30 metrelik kısmının yakıldığını, devam eden 20-25 metrelik kısmında bel verme ve çatlarlar oluşması üzerine davalı taraf ile iletişime geçtiklerini ve asıl davada diğer davalı … Sigorta AŞ ile müvekkili arasında akdedilen 17/11/2017 başlangıç tarihli iş yerim paket sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketine sigorta ekspertiz yaptırdıklarını, sigorta şirkete tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda özetle ; duvardaki hasarın oluşumunda yer kayması olarak tanımlanacak bir etkinin tespit edilemediği, duvarın Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen ölçülere uygun inşa edilmemiş olmasının yapısal zafiyet oluşturduğu sonucuna varılarak, hasar teminat harici değerlendirildiğini, ekspertiz raporunun düzenlenmesi üzerine davalı firma ile tekrar iletişime geçtiklerini, ve şirketten dönüş yapılmasının talep edildiğini, davalı tarafından taleplerinin sürüncemede bırakılması ve kabulü kabil bir teklif edilmemesi üzerine … 43. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile duvar imalatının tamamlanması ve teslimi sonrasında meydana gelen durum durum sebebiyle onarım maliyetine tek başlarına katlanmalarının mümkün olmaması sebebiyle müvekkil şirkete iletilen taş duvar yapımı, hafriyat ve saha içi nakil karşılığı olmak üzere 975.000,00 TL (KDV hariç) bedelli onarım maliyetine yarı yarıya katlanılması teklifinin kabulünün mümkün olmadığı, gerekli onarım ve yeniden inşa faaliyetine başlanılması aksi halde işin 3. kişiye yaptırılarak müvekkil şirket zararlarının tazmini cihetine gidileceği hususunun ihtar ile bildirildiğini, davalı tarafından cevabi ihtarname ile duvarın teknik şartname ve malzemelerine uygun şekilde inşa edildiği, iddia edilen ayıpların ancak açık ayıp olabileceği ve teslim sırasında olağan bir muayene ile anlaşılan bu durum karşısında eserin kabul edilmiş sayılacağı ileri sürdüklerini, süreç dahilinde davalı tarafından müvekkil şirket ihbar iddia ve taleplerinin başından itibaren dikkate almadıklarını, ve nihayetinde müvekkili şirket taleplerinin reddedildiğini, asıl davada davalı sigorta şirketi tarafından da hasarın poliçe kapsamında olmadığının bildirildiğini, beyan ederek davalı ile akdedilen sözleşmeler kapsamında davalı tarafından müvekkili şirketin … içerisinde yer alan … adresinde kain fabrika arazisinde inşa edilen ve diğer davalı … Sigorta tarafından sigortalanan taş duvarın hali hazırda yıkılan kısmının yeniden inşası ile devamında hasar gören kısmının onarımı ve güçlendirme masrafları ile müvekkil şirket zararlarının karşılığı olmak üzere fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak ve sayın Mahkemece gerekleştirilecek bilirkişi incelemesi neticesinde alacağın miktarı belirlenebilir hale geldiğinde artırılmak üzere 855.000,00 TL’nin 04.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte ( asıl davada davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. Bakımından sigorta – teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere) davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında ;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı öncelikle yetki itirazında bulunarak taraflar arasında yapılan sözleşmenin 8.0 numaralı maddesinde sözleşmeden doğabilecek ihtilaflar için öncelikle arabuluculuk kanunu kapsamında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi ile aksi halde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkilendirildiğini, sözleşme gereğince yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğundan ve dava zamanaşımına uğradığından davanın usulden reddini talep ettiği, esasa ilişkin beyanlarında ise davacı tarafın kendi yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, davacı tarafından iddia edilen ayıp olgusunu kabul etmediklerini, ayıba ilişkin süresinde bildirim yapılmadığını, dava konusu hasarın müvekkili tarafından 31/03/2019 tarihinde işin tesliminden sonra davacı tarafından müvekkilinin yaptığı iş üstüne eklemeler yapılmış olduğundan, kendi hatası sebebiyle zarara sebebiyet verdiğini, davacı tarafından kendi yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğinden davacı tarafından iddia edilen ayıp olgusunu kabul etmediklerini, ayrıca ayıba ilişkin süresinde bildirim yapılmadığını, davacı tarafından hasar sonrası sigorta şirketi tarafından alınan ekseptiz raporu ile ardından … 1 Sulh Hukuk Mahkemesinin …d.iş sayılı dosyası ile yaptırdığı delil tespiti dosyasından alınan raporu kabul etmediklerini, iş bu dosyaya itirazlarını sunduklarını, meydana gelen zararı ve kusuru kabul etmediklerini, dava konusu sözleşmeye istinaden yapılan davardaki hasarın müvekkili tarafından iş teslim edildikten sonra davacının taş duvar üzerine beton dökmesi, çit yaptırması ve dolgu malzemesi kaydığını, yine davacı kendi fabrikasının çevre drenaj sularını, yağmur v.s bu duvara yönlendirdiğini, aynı iş sahasında gerkçekleştirilen başka bir işten kaynaklı çıkan tüm malzemeleri de müvekkili şirketin yaptığı duvara yığdığını, bu nedenle yükümlülüklerini yerine getirmeyerek hasarın meydana gelmesine zemin hazırlayan davacının kusurlu olduğunu, beyan ederek öncelikle yetki itirazının kabulüne karar verilerek yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespitine, davanın zamanaşımı yönünden reddine, akabinde davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller:
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.0 maddesinde sözleşmeden doğabilecek ihtilaflar için öncelikle arabuluculuk kanunu kapsamında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi ile aksi halde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkilendirildiğini, sözleşme gereğince yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunun sözleşmede belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE;
Mahkememiz 2022/293 esas sayılı dosyasında 02/05/2023 tarihli ön inceleme duruşmasına davet tutanağının 4 numaralı maddesi ile davalı … Limited şirketi yönünden dosyanın tefrik edilerek mahkememiz yukarıda belirtilen esasına kaydı yapıldı.
HMK’nın 138. Maddesinin “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir” hükmü uyarınca dosya üzerinde yetki itirazı incelenerek karara bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünü ,“Yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü, aynı Kanun’un 448.maddesi gereğince kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı hükmünü ihtiva etmektedir.
HMK m. 17’nin ikinci cümlesine göre, “Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır. (Yargıtay 3. HD 2018/715 E, 2019/6537 K,)
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı … arasında imzalanan sözleşmenin 8. maddesi ile sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Tacir olan taraflar arasında yapılan sözleşmedeki düzenleme dikkate alındığında, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkisi münhasır yetki olup, bu nedenle davanın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Bu nedenle davalı …ne yöneltilen dava mahkememizin 2022/293 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkememizin yetkisizliği nedeni ile reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklandığı üzere ;
1- Uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili olmakla, dava dilekçesinin mahkememiz yetkili olmadığından REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesinden itibaren ya da kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflarca müracaat edildiğinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, belirtilen süre içerisinde taraflarca başvuruda bulunulmadığı takdirde HMK md. 20 uyarınca dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3- HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4- Kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç ve yargılama gideri konusunda ek karar yazılmasına;
Dair, HMK’nın 138. Maddesinin “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir” hükmü uyarınca dosya üzerinde tarafların yokluğunda yapılan inceleme ile verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/05/2023

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)