Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/247 Esas
KARAR NO : 2023/1054
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2023
KARAR TARİHİ : 13/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10.04.2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; …bank … şubesi’ne ait, keşidecisi … Ltd. Şti., lehtarı …, … seri numaralı, 28.01.2023 keşide tarihli, 78.964,25-TL bedelli ve keşide yeri … olan çekin, son olarak hamil … Şti. tarafından ciro edilerek müvekkil … Tic. A.Ş.’ye teslim ettiğini, söz konusu çekin, müvekkil şirket çalışanı … (TC:…) tarafından, yine müvekkil …A.Ş.’ye gönderilmek üzere …şubesine 01.11.2022 tarihinde … takip numarasıyla teslim edildiğini, fakat söz konusu çekin kargo şirketine teslim edildikten sonra zayi olduğunu, yapılan tüm araştırmalara rağmen bulunamadığını, daha sonra … tarafından keşideci ve cirantalar aleyhine … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 24.01.2023 sabahı internette yayınlanan milliyet haberde; “…” haberine rastlandığını, haber içeriğinin; “…’dan …’ye gönderilen içinde yaklaşık 3 milyon liralık kargoyu, dağıtıma çıkan motosikletli kuryeden çalan 2 şüpheli, …’nin (…) düzenlediği ‘…’ adı verilen operasyonla …’da yakalandı.” ve “… firmasının şikayeti üzerine … İl Jandarma Komutanlığı’nın dedektifleri …(…), güvenlik kamerası görüntülerinden yola çıkarak şüphelilerin … (43) ve … (27) olduğunu tespit etti.” …”‘nun bildirildiğini, bunun üzerine taraflarınca … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numarası ile şüphelilerin tespit edilerek cezalandırılması talebiyle şikayette bulunulduğunu, davalı ile habere konu suçtan yakalanarak tutuklanan şahsın aynı kişi olabileceğinin kuvvetle muhtemel olup, … Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan soruşturma dosyasının celp edilmesini talep ettiklerini beyan ederek, davanın kabulü ile … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı 26.04.2023 tarihli vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava konusu çekin rızası dışında elinden çıktığını iddia ederek TTK 792 uyarınca çekin istirdatını talep etmiş ise de davacının çekte cirosu bulunmadığını, davacının, çekte cirosu bulunmadığından bu çekte hak sahibi olup olmadığının belli olmadığını, bu nedenle de davacının, ilk önce aktif husumet ehliyeti bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde çek tahsilat makbuzu sunulmuş ise de bu belgelerin davacının çeke hamil olduğunu göstermeyeceğini, bu nedenle de davacının, bu iddiasının usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının, aktif husumet ehliyeti bulunduğunun kabulü halinde dahi olayda TTK 792 şartları oluşmadığını, davacının müvekkille ilgili bir haber paylaşmış ise de; ilgili haberin hiçbir gerçeklik payı bulunmadığını, zira ilgili haberde müvekkilin daha evvel kargo firmasında çalıştığını, 13 ayrı suç kaydı vs. bulunduğunun iddia edildiğini, oysa müvekkilin daha önce kargo firmasında hiç çalışmadığını ve tek bir sabıkası dahi bulunmadığını, ilgili olayın gerçekleştiği tarihte de Denizli’de değil; İstanbul’da olduğunu, haberde adı geçen …isimli şahısla müvekkilin hiçbir tanışıklığı bulunmayıp arkadaş olmadıklarını, müvekkilin tutuklu olmayıp söz konusu olayla bir ilgisinin bulunmadığının anlaşılması üzerine serbest bırakıldığını, hatta … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma numaralı dosyası ile yürütülen soruşturmada; hırsızlık suçunun failleri tespit edildiğini ve müvekkilin soruşturma konusu olayla uzaktan yakından bir ilgisinin bulunmadığının tespit edilerek müvekkil hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacının müvekkille ilgili iddialarının asılsız olduğunun …. Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada açığa kavuştuğunu, dava dilekçesinde müvekkilin kötü niyetli olduğunun iddia edilmiş ise de; söz konusu haber dışında herhangi bir somut delil sunulmadığını, bu nedenle olayımızda TTK 792 şartlarının gerçekleşmediğini beyan ederek, davanın reddini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER: … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası UYAP kayıtları, …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası UYAP kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Esas sayılı dosyası müzekkere cevabı, … A.Ş. Cevabi yazısı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Sayılı dosyası UYAP kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası UYAP kayıtları, …8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP kayıtları, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE: Dava, çekin istirdatı ve bedelin iadesi davasıdır.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının … 13.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve takip dosyasına konu 28.01.2023 keşide tarihli, … seri numaralı, 78.964,25 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı, davalının çekin iktisabında ağır kusurlu ve kötü niyetli olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 13. İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davalı tarafından dava dışı … LİMİTED ŞİRKETİ, …, … ŞİRKETİ, …, … ŞİRKETİ, … ŞİRKETİ,… ŞİRKETİ aleyhine 78.964,25 TL asıl alacak, 116,28 TL faiz, 7.896,43 TL Tazminat, 236,89 TL komisyon olmak üzere toplam 87.213,85 TL’lik takip talebinde bulunduğu, ödeme emrinin dava dışı borçlulara tebliğ edilmediği görülmüştür.
Dava konusu çek incelendiğinde, davalının bu çeki müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla iktisap etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı, yetkili hamildir. Gerçekten de hak sahipliğinin tespitine ilişkin 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi hükmüne göre; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” Dava konusu çek incelendiğinde, ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı görülmektedir. Bu durumda davalının anılan hüküm uyarınca meşru hamil sayılması gerektiği açıktır.
Dava konusu alacak, bir kambiyo senedine dayanmaktadır. Kambiyo senetlerinde, taraflar arasındaki ilişkilerden doğan defiler şahsi defilerdir (TTK m.687,825). Bu defiler taraflar arasında ileri sürülebilir. Temel ilişkinin geçersizliği, muvazaa, irade bozukluğu, gabin, ayıp, sözleşmenin ifa edilmediği ve zamanaşımı gibi defiler temel ilişkiden doğan defilerdir.
TTK mad. 818 hükmünün yollamasıyla çek için de uygulama alanı bulan TTK mad. 687 hükmüne göre; “Poliçeden dolayı kendisine haşvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.”. Yine TTK m. 680 hükmüne göre; “Tedevüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez: meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” Görüldüğü üzere temel ilişkiden kaynaklanan kişisel defilerin hamile karşı ileri sürülebilmesinin tek istisnası, hamilin çeki iktisap ederken “bile bile borçlunun zararına hareket etmiş” yani kötüniyetli olarak hareket etmiş olması halidir.
Somut olayda, davacının dava konusu çekin bedelsiz olduğu, bu çekin yaşanan hırsızlık olayı neticesinde kötüniyetli olduğu ve bile bile borçlu zararına hareket ettiği sabit olan meçhul kişilerce ciro edilmek suretiyle kötü niyetli hamil tarafından dava konusu icra dosyasına konu edildiği, senet bedelinin gerçek hak sahibine ödendiği yönündeki iddiaları, kişisel defi niteliğinde olup, bu defilerin davalıya karşı ileri sürülebilmesi için TTK m.680 ve 687 hükümlerinde öngörüldüğü üzere, davalının çeki iktisap ederken bilerek davacının zararına ya da ağır kusurlu bir şekilde hareket etmiş olması gerekir. Eldeki davada, Mahkememizce davalı hakkında UYAP entegrasyon ekranında yapılan inceleme ve dosyaya arasına suretleri alınan dava ve takip dosyaları uyarınca, davalıya ait benzer mahiyette birçok takip ve dava dosyasının olduğu, sadece davacıların farklı olduğu görülmüş, çalınan çekin aynı yöntem ile davalının eline geçtiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda davalı hamilin kötüniyetli olduğunu kabulünün gerektiği, hamil olarak gözüken davalı hakkında dava konumuzla aynı mahiyette pek çok dava, soruşturma, takip olması sebebiyle bu aşamada davalının iyi niyetli kabul edilmesinin TMK Mad. 2 uyarınca dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturacağı, çekleri çalınan kişiler yönünden de telafisi imkansız bir durumu ortaya çıkaracağı gözetilerek (benzer yönde İstanbul BAM 12. HD’nin 24/01/2019 tarihli, 2018/586 Esas ve 2019/77 Karar sayılı ilamı) açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul 13.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu …Bankası …Şubesi’ne ait, keşidecisi … Ltd. Şti. ve lehtarı … olan 28.01.2023 keşide tarihli, … seri numaralı, 78.964,25 TL bedelli dava konusu çekin kötüniyetle iktisap edildiği anlaşılmakla istirdadı ile davacıya verilmesine, çekin istirdadının mümkün olmaması halinde çek bedelinin dava tarihi olan 10.04.2023 tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 5.394,05 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 1.348,52 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.045,53 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.348,52 TL peşin harç, 179,90 TL başvuru harcı, 25,60 TL vekalet harcı ve 159,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.713,27 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan, kullanılmayarak artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır