Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/225 E. 2023/716 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/225 Esas
KARAR NO : 2023/716

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2023
KARAR TARİHİ : 02/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … hissedarı ve yöneticisi bulunduğu … Şirketinin maliki bulunduğu … İli, … İlçesi, … Mahallesinde bulunan ve tapuda … pafta, 7054 ada, 1 parselde kayıtlı 7.457,76 metrekare alanlı, 2 numaralı parselde kayıtlı 2.701,00 metrekare alanlı, 3 numaralı parselde kayıtlı 2.735,00 metrekare alanlı, 4 numaralı parselde kayıtlı 7.854,16 metrekare alanlı taşınmazların tapu kayıtları üzerindeki şerhlerin kaldırılması, gecekondu önleme alanından çıkarılması, ifraz ve tevhid işlemlerinin yapılması, ifraz ve tevhid işleminden sonra yeni tapu çıkarılması, tevhide esas imar durumu alınması ve yeni imar durumuna göre arsa üzerine ticari depolama alanı inşaatı için mimari ve inşaat projelerinin hazırlanarak ilgili belediyelerden onaylatılması, satışı ve/veya kiralanması için denizcilik sektöründen arkadaşı olan müvekkilinden profesyonel yardım talebinde bulunduğunu, o tarihte taşınmazların maliki olan dava dışı …Şirketi yöneticisinin talebini kabul eden müvekkilinin konu ile ilgili çalışmalara başladığını, yapılması istenen işlemler konusunda uzman olan … Şirketi ile taşınmazların maliki olan … A.Ş arasında 12.09.2017 tarihli sözleşme imzalanmasını sağladığını, yüklenici … firmasının sözleşme konusu olan ifraz ve tevhid, taşınmazlar üzerindeki şerhlerin kaldırılması, yeni imar durum belgesinin alınması için gerekli teknik ve hukuki girişimlere başladığını, taşınmazlar üzerinde yapılacak ticari depo inşaatı için mimari plan ve projeleri hazırladığını, yüklenici … firması tüm bu işlemleri davacı müvekkilinin bilgi, öneri ve gözetiminde gerçekleştirdiğini, …A.Ş.’nin 28.11.2017 tarihli adi düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesiyle maliki bulunduğu dört adet taşınmazı davalılardan …’ın kuracağı …Anonim Şirket’ine satmayı vaadettiğini, tapudan devir ve tescil ettiğini, satış bedeli olarak 4.908,675 Euro gösterilmiş ise de taşınmazlar için herhangi bir bedel ödenmediğini, … Şirketinin ortakları arasındaki hesaplar nedeniyle taşınmaz satış işlemi yapıldığını, işbu satış işlemi karşılığında dava dışı …’ın …A.Ş ‘de bulunan % 20 hissesi davalı …’ın eşi …’a devir edildiğini, 07.12.2017 tarihinde … A.Ş 100/100 hissesi …’a ait olmak üzere kurulduğunu, … 05.04.2024 tarihine kadar yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini, davacı müvekkili taşınmazların … şirketine satılmasından sonra da taşınmazlarla ilgili çalışmalarına eksiksiz devam ettiğini, bu kapsamda taşınmaz malik değişikliği nedeniyle … Limited Şirketiyle 14.12.2017 tarihli yeni sözleşme düzenlenmesini sağladığını, ilgili mercilere yapılan müracaatlar ve tüm çalışmalar neticesinde tevhid ve ifrazların tamamlandığını, dört parselden oluşan taşınmazların 7054 ada 5 parselde birleştirilerek yeni tapu belgesi alındığını, taşınmazlar üzerindeki şufa hakkı, TOKİ Kamulaştırma şerhleri ve tüm şerhlerin kaldırıldığını ve yeni bir imar planı durumu sağlandığını, müvekkili arsalar üzerinde ifraz ve tevhid yapılması, yeni duruma göre tapu ve imar belgesi alınması, şerhlerin kaldırılması, ticari depo inşaatı için mimari plan ve projelerin hazırlanması, projelerin ilgili makamlarca onaylatılması, ticari depo inşaatının kat karşılığı başka firmalara yaptırılması, yapılacak deponun kiralanması ve taşınmazların satışı gibi işlemler yaptığını, taşınmazların ifraz ve tevhid işlemlerinin tamamlanarak tek parsel hale getirilmesi, tapu kaydı üzerinde bulunan şufa hakkı, kamulaştırma şerhi gibi tüm şerhlerin kaldırılması, yeni bir imar planı uygulaması nedeniyle taşınmaz üzerine ticari depo inşaatı yapılması hakkı doğması gibi nedenlerle, taşınmazın bedelinde aşırı artış olduğunu, taşınmazın değerindeki bu aşırı artış nedeniyle davalıların müvekkilini aralarında yazılı anlaşma olmamasından da yararlanarak devre dışı bırakmak istediklerini, müvekkilinin oluşturduğu yeni alıcı adaylarını veya kat karşılığı inşaat yapmayı teklif eden kişileri dolayısıyla müvekkilini değişik bahanelerle oyaladıklarını, müvekkilinin yıllarca süren çalışmasının davalılar tarafından suistimal edilmek istendiğini, davalıların sözleşme süresinin bitimini beklediğini anlayarak sözleşmeden kaynaklanan ön alım hakkını kullanmak istediğini, bu nedenle öncelikle davalılar vekiline e-mail yoluyla bu isteklerini bildirdiklerini, bilahare … 25.Noterliğinin … tarih ve … sayılı, … 32.Noterliğinin … tarih ve … sayılı ihtarnameleriyle bildirdiğini ancak davalıların ön alım hakkına riayet etmediklerini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan haklarını elde etmek amacıyla arabuluculuk yoluna 18.01.2023 tarihinde başvurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir kararı verilerek davalı şirket hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalı Şebnem Weınstabl adına kayıtlı menkul, gayrimenkul ve 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, asli taleplerinin Mahkemece kabul edilmemesi halinde şirket değerinin bilirkişi marifetiyle belirlenerek sözleşmedeki komisyon oranlarının uygulanması sonucu belirlenecek danışmanlık/komisyon alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacaklarına ihtar tebliği tarihi olan 22.11.2022 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendi adına işlettiği bir işletmesinin olmadığnı, diğer davalı …’in bir anonim şirket olduğunu, müvekkilin yalnızca bu şirkette hisse sahibi olduğunu, asliye ticaret mahkemelerinin huzurdaki davaya bakmakla görevli olmaması sebebiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirlenen taahhütlerine uyduğunu ve hisse devrinin gerçekleşebilmesi için gerekli her türlü çabayı gösterdiğini, davacının iddia ettiğinin aksine müvekkili davacıyı hiçbir şekilde oyalamadığını, sözleşmenin sona ermesini beklemediğini, sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiğini, müvekkili …’in yaptığı teklifin ardından davacıya ön alım hakkını kullanması için bildirim yaptığını fakat davacı önalım hakkını kullanmadığını, davacının diğer davalı …’in müvekkili tarafından …’e satılmasının muvazaalı bir işlem olduğu iddiasının da gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin hisse devri için hiçbir zaman … Şti. ile görüşmediğini, davacının muvazaa iddiasını ispatlar tek bir delili dahi dosyaya ibraz edemediğini, müvekkili ile … arasında hisse devir sözleşmesi imzalanması ve hisse devri müvekkili ile davacı arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleştiğini, davacının süresi dolan danışmanlık sözleşmesine dayanarak herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle görevsizlik sebebiyle usulden reddine ve dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın ve davacının tüm taleplerinin ayrıca esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili bakımından husumet eksikliğinin söz konusu olduğunu, davacının ön alım hakkını usulüne uygun olarak kullandığını, davacının komisyon alacağının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Sicil kayıtları, tapu kayıtları, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokoller, e-mail kayıtları, taraflarca sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan ön alım hakkının ihlali nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve terditli olarak TBK’nın 520 ve devamı maddeleri uyarınca simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan komisyon ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalılar görev itirazında bulunmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra, tacir olan her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmıştır. Ön alım hakkının ihlali nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebi ve TBK’nın 520 ila 525. maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesinden doğan uyuşmazlık mutlak ticari dava değildir. Buna göre davanın her iki tarafı da tacir ve uyuşmazlık tarafların ticari işletmesi ile ilgili husustan doğmuş ise nispi ticari dava söz konusu olacaktır.
Davacı sözleşmeden kaynaklanan ön alım hakkının ihlali nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep etmiş olup, davalı şirkette pay sahibi ortak olduğuna ilişkin veya pay sahipliğinden kaynaklı bir talebi bulunmamaktadır.
UYAP sistemi üzerinden Gelir İdaresi Başkanlığı ekranından yapılan sorgulamada ve sicil kayıtlarının sorgulanmasında davacının tacir kaydına rastlanmamıştır. Davacı da tacir olduğuna dair herhangi bir iddiada bulunmamıştır.
Somut olayda, dava konusunun TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılan davalardan yani mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davacı gerçek kişinin tacir olduğuna dair bir delilin dosyada yer almadığı, davacının tacir olmaması nedeniyle davanın nispi ticari dava niteliğide bulunmadığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olmakla mahkememizin görevsizliğine, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde, yetkili ve görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde, yetkili ve görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, mahkememiz kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3- Harç, vekâlet ücreti, yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4- Davacı tarafından, HMK 20/1 maddesi gereğince işlem yapılmaz ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilirse; davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2023

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır