Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/209 E. 2023/857 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/729 Esas
KARAR NO : 2023/853

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/10/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25.10.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan aldığı ihale sonucunda işe aldığı dava dışı işçinin davacı ve davalıya karşı işçilik alacakları talepleri dava açtığını, bahse konu davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararındaki tutarların tahsili talebiyle davacı ile davalı aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı ile davalı arasında asıl iş veren alt işveren ilişkisi olduğunu, taraflar arasında imzalanan Acil Kazı Hizmeti Alımı İhalesi Sözleşmesi’nin 3.4 maddesine göre İş Kanunundan kaynaklana sorumlulukların alt işverene ait olduğunu, ancak müvekkilinin bu sorumluluğu yerleşik içtihatlar gereğince dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısım ile sınırlı olduğunu, ilamdaki konu kıdem tazminatının ise bu döneme ait olmadığını, dava dışı işçinin bu süre zarfında başka şirketlerde de çalıştığını, işçinin davacı şirkette çalıştığı dönemi kapsayan 2.898,61 TL kıdem tazminatı işçiye ödendiğini, işçiden ibraname alındığını, İş Mahkemesi’nde kıdem tazminatına hükmedilirken bu tutarın düşüldüğünü, bu halde kıdem tazminatı yükünün tamamen davalıya ait olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; davalının sorumluluğunda olmasına rağmen davacıdan tahsil edilen şimdilik 48.000,00 TL’nin 02.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 08.12.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçi tarafından açılan … 32. İş Mahkemesi’nin… Esas, …Karar Sayılı ilamında, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının ödemelerinde davacı ile davalı şirkete müteselsilen ve müştereken sorumluluk atfedilmiş olduğunu, işbu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi’nin istinaf ilamı ile kesinleştiğini, buna istinaden davacı işçinin başlatmış olduğu … 6. İcra Müd. … E. sayılı ilamlı icra takibi neticesinde, 54.968,89 TL’lik kısım davacı … tarafından ödendiğini, bakiye 8.384,83 TL’lik kısım ise davalı şirketçe ödendiğini, taraflar arasında alt işveren, üst işveren ilişkisi bulunmadığından davacının rücu hakkı da doğmadığını, davalı ile davacının faaliyet alanlarının tümüyle bağımsız ve farklı olduğunu, iki tarafın çalışanlarının da farklı işleri yaptığını, davalı şirketin ihale makamı olduğunu, ihaleler neticesinde hizmet alımı gerçekleştirdiğini, davalının ihaleyi alan işverenlerin çalışanlarının seçiminde işin yürütülmesinde ve yönetiminde yetkisi bulunmadığını, dolayısıyla dava dışı işçinin davalı şirketin çalışanı olmadığı gibi davalının da asıl işveren olmadığını, açıklanan bu nedenlerle; davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Kök ve Ek Raporu, … 32. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevabı, … İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası, Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
17.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı tarafından ifa edilen dava dışı …’ nun işçilik alacakları ödemesi rücusuna ilişkin yapılan değerlendirmede; Yukarıda yapılan değerlendirmede görüleceği üzere işçilik alacakları 4. madde de belirtilen son dönem yerleşik hale gelmiş Yargıtay kararları ve 5. maddede yer alan sözleşme hükmü çerçevesinde rücu oranı belirlenmiş olup, davacı yüklenici …Tic. Ltd. Şti. dava dışı alacaklının kendi bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin oransal sorumlu olduğu, bu kapsamda; 2 yıl 3 ay 6 gün = 816 gün (Davacı bünyesinde çalışılan süre) 14 yıl 5 ay 10 gün = 5200 gün (Toplam çalışma süresi) Davacıya rücü edilebilecek oranlama katsayısı = 816 (gün ) / 5200 (gün) = 0,157 Hesaplanan Toplam Net Kıdem Tazminatı: 20.359,91 TL Davacıya rücu edilebilecek Kıdem Tazminatı: 20.359,91 x 0,157 = 3.196,51 TL Davacı tarafından 07.09.2010 tarihinde tespit edilen ödemesi yapılan Kıdem Tazminatı: 2.898,61 TL Davacının hesaplanan eksik kalan bakiye kıdem tazminatı: 3196,51 TL – 2898,61 TL = 297,90 TL Dava dışı alacaklıya ödenecek hesaplanan ihbar tazminatı: 2.233,50 TL (Tamamından sorumludur) Dava dışı alacaklıya ödenecek hesaplanan bakiye kıdem tazminatı: 17.426,99 TL Davacının … 32. İş Mahkemesi … karar nolu gerekçeli kararında yer alan; 17.426,99 TL net kıdem tazminatının 297,90 TL, 2.233,50 TL net ihbar tazminatının tamamı, 2.725 TL (vekalet ücreti) + 458,76 (yargılama gid.) + 494,67 (harç) = 3.678,43 TL x 0,157 (katsayı) = 577,51 TL Dosyada yer alan … 6. İcra Dairesi Yekün 63.353,72 TL alacaktan 17.426,99 (kıdem tazminatı), 2.233,50 (ihbar tazminatı), 2.725 TL (vekalet ücreti), 458,76 (yargılama gid.), 494,67 (harç) mahsup edilmiş; 40.014,80 TL x 0,157 (katsayı) = 6.282,32 TL Davacının dava dışı alacağa ilişkin … 32. İş Mahkemesi …karar nolu gerekçeli kararı ve … 6. İcra Dairesi dosyası ile yukarıda oransal katsayı ile hesaplanan sorumlu olduğu ücretler; 297,90 TL (Bakiye Kıdem Tazminatı) + 2.233,50 (İhbar Tazminatı) + 577,51 TL (vekalet ücreti, yargılama gid., harç) + 6.282,32 TL (Faiz, tahsil harcı, masraf, vekalet ücreti) olmak üzere toplam 9.391,23 TL hesaplanmıştır. Davacı alt işveren (yüklenici) … Ltd. Şti.’ nin dava dışı alacağa ilişkin sorumlu olduğu tutar 9.391,23 TL olarak hesaplanmıştır. Davacıdan tahsil edilen tutarın 54.968,89 TL olduğu, Bu kapsamda yapılan hesaplama ve değerlendirme sonucunda; Davacı yüklenici … Tic. Ltd. Şti.’ den dava dışı alacağa ilişkin tahsil edilen fazla tutar; 54.968,89 TL – 9.391,23 TL = 45.577,66 TL (Hesaplanan tahsil edilen fazla tutar) Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı yüklenici …Ltd. Şti.’nin haklı görülmesi halinde tahsil edilen fazla tutarın 45.577,66 TL (kırkbeşbinbeşyüzyetmişyedi Türk Lirası altmışaltı kuruş) olduğu kanaatimi belirtir rapordur.” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
13.10.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı tarafından ifa edilen dava dışı …’ nun işçilik alacakları ödemesi rücusuna ilişkin yapılan değerlendirmede; Davalı işverenlik …Tic. A.Ş.’ nin asıl işveren olduğu, dava dışı işçinin tüm alacaklarından alt işverenliklerle müteselsilen sorumlu olduğu, Kök rapora ve yukarıda yapılan değerlendirmede görüleceği üzere davacı yüklenici … Şti. dava dışı alacaklının kendi bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin oransal sorumlu olduğu, Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, kök raporda hesaplanan davacı yüklenici … Ltd. Şti.’nin haklı görülmesi halinde tahsil edilen fazla tutarın 45.577,66 TL (kırkbeşbinbeşyüzyetmişyedi Türk Lirası altmışaltı kuruş) olduğu kanaatimi belirtir rapordur.” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı şirketin dava dışı işçiye ödediği işçilik alacaklarını davalı şirketten asıl işveren ve alt işveren ilişkisi kapsamında rücuen tazmini davasıdır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisinin mevcut olup olmadığı araştırılacaktır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. maddesinde, müteselsil sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişki düzenlenmiş olup; “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki bu hükümde, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki davaya konu, … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, … 32. İş Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı dosyalarının incelenmesinde; “…davacının 15.05.1995-25.10.2010 tarihleri arasında çalıştığını iddia edilmiş, dosyada yer alan SGK kayıtlarından davacının değişen alt işverenler nezdinde son olarak davalı … tarafından prim ödemelerinin yapıldığı, son olarak 5.10.2010 tarihinde davalı … çıkışının yapıldığı görülmektedir. Tüm dosya kapsamı, sigorta kayıtları ve tanık beyanlarından hasıl olan sonuca göre davacının hizmet süresinin 15.05.1996 – 25.10.2010 arasında 14 yıl, 5 ay, 10 gün olduğu ve davacının taleplerinden davalı …’ın asıl işveren, diğer davalı … İnşaatın devralan son alt işveren sıfatıyla mesul olduğu kabul edilmiş,… 17.426,99 TL net kıdem tazminatının akdin fesih tarihi olan 25/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2.233,50 TL net ihbar tazminatının dava tarihi olan 24/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,…” karar verildiği, davacının da bu mahkeme ilamında belirtilen miktarı dava dışı işçiye ödemek suretiyle taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameye dayanarak davalı şirketten rücuen alacak talep ettiği görülmektedir. Dava konu İş Mahkemesi dosyası istinaf denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Dolayısıyla bu karar ile davacı ile davalı arasında asıl ve alt iş veren ilişkisinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Asıl işverenle alt işverenler arasında yapılan hizmet akitlerine göre yapılan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışan işçilerin işçilik alacakları için açtıkları davalar sonunda ödenmesine karar verilen miktarlardan alacaklı işçiye karşı her biri müteselsilen sorumludurlar. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 167. maddesindeki düzenleme uyarınca, aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça müteselsil sorumlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu olacaklardır. Yasa hükmünde eşit sorumluluğun müteselsil borçlularda aksinin kararlaştırılmaması halinde uygulanacağı belirtilmiştir.
O halde, uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi, hizmet alım tip sözleşmesi, teknik şartname ve hizmet işleri genel şartnamelerinin sorumluluğa yönelik hükümlerinin tatbiki gerekir. Bu nedenle tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümlerinde işçi alacaklarından kimin ne kadar sorumlu olduğuna ilişkin hüküm varsa bu hükümler tarafları bağlar. Hizmet sözleşmelerinde, ihale evraklarında teknik ve idari şartnamelerde ve diğer taraflar arasında karşılıklı düzenlenen belgelerde yüklenici şirketin sorumluluğuna ilişkin açık hüküm olan hallerde, asıl işveren ödemiş olduğu miktarın tamamını, ilgili alt işverenden rücuen tahsilini talep edebilirken alt işverenin, asıl işverenden rücu imkanı yoktur. Sözleşme değerlendirilirken işçinin çalıştığı dönemlere ilişkin sözleşme hükümleri dikkate alınmalıdır. Buna göre, son alt işverenin alacağın tamamından sorumlu tutulamayacağı, tamamından sorumlu olmasının İş Kanunu gereği yalnız işçiye karşı olduğu, işçiyi çalıştırmış olan alt işverenlerin her birinin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti yönünden de alt işverenlere rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının alt işverenlerden bu alacak kalemi ile ilgili talep edebileceği miktar da açıkça belirlenmelidir. (Y.13. HD. 24/05/2018 T, 2015/38873 E.-2018/6205 K. ve yine aynı Dairenin 31.5.2018 T, 2016/2779 E.- 2018/6452 K. ve 11/05/2017 tarih, 2016/7790 E. 2017/5936 K. sayılı ilamları)
Somut olayda, davacı alt yüklenici, davalı asıl işveren ile yapılan ihale kapsamında çalıştırılan dava dışı işçiye, kesinleşmiş mahkeme ilamına istinaden “Kıdem Tazminatı ve İhbar Tazminatı” olarak ödenen işçi alacaklarından davalı …’ın sorumluluğunda olan 48.000,00 TL’nin davalıdan rücuen tahsili talep edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen İhale Sözleşmesi’nin Genel Şartlar başlıklı 3.4. maddesi, “Sözleşme konusu işle ilgili yüklenicinin çalıştıracağı personeline ilişkin İş Kanunları ve diğer mevzuattan kaynaklanan sorumluluklar yükleniciye aittir.” hükmü uyarınca yüklenicinin sorumlulukları belirtilmiştir. Atıfta bulunulan maddede sadece işçinin çalıştırılmasından kaynaklı olarak İş Kanunu ve diğer kanunlardan kaynaklı sorumlu olduğunun belirtildiği, çok geniş bir alanı kapsayan bu maddenin açıklanmadığı, madde içeriğinde sorumluluk sınırlarının belirtilmediği, adeta asıl işveren bünyesinde çalışan dava dışı işçiye ait hiçbir sorumluluk davalı yanca kabul edilmemiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış uygulamalarında “fazla mesai, evlilik yardımı, çocuk zamları, ayni yardımlar, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti gibi ödemelerin haczi mümkün olmadığı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi ödentinin ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından tamamı haczedilebileceğine” yönelik kararları bulunduğu gibi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 01/03/2017 tarih 2015/37589 Esas 2017/2683 Karar’ında “iş akitlerin feshedilmesi nedeniyle doğan tazminatların fiili işçilik alacaklarına girmediğinden ve dava konusu tazminat alacaklarından tümüyle yüklenici alt işverenin sorumlu olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından dava dışı işçilere yapılan ödemelerden asıl işveren ile alt işverenlerin yarı oranında sorumlu olduklarına” ilişkin kararı dikkate alındığında taraflar arasındaki iç ilişkideki sorumluluğa yönelik hükmün sadece ücrete, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatili ücretine ilişkin olduğu, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları hususunda bir anlaşma bulunmadığından TBK 167. maddesi uyarınca eşit paylaşım esasının kabulü gerekmiştir. (İstanbul BAM 45.Hukuk Dairesinin 21/12/2022 Tarih, 2020/1061 Esas ve 2022/1458 Karar sayılı kararı)
Dosya kapsamına göre; dava dışı işçinin işçi alacaklarına ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamına konu borç miktarının tüm fer’ileri de dahil olmak üzere borcun tasfiyesi konusunda dava dışı işçiye için davacıdan 54.968,89 TL ödemeye yaptığı, davalının sorumlu olduğu miktarın 9.391,23 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, yapılan tüm ödemeler davalı asıl işverenden talep edilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere her alt işveren kendi döneminde sorumlu olup davalı asıl işveren TBK 167. maddesi uyarınca diğer alt işverenler ile eşit oranda sorumlu olduğundan ödenen miktarın tamamı davalıdan talep edilemeyeceğinden hesap bilirkişisi tarafından hesaplanan 45.577,66 TL alacağın ödeme tarihi olan 02/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
45.577,66 TL alacağın ödeme tarihi olan 02/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.113,41 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 819,72 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 2.293,69 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye İrad Kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 819,72 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.422,34 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.481,22 TL’sinin davalıdan, bakiyesi olan 78,78 TL’sinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE irad kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 121,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.713,20 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.626,74 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan11,50 TL vekalet harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 761,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 38,43 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır