Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/188 E. 2023/864 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/790 Esas
KARAR NO : 2023/801

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16.11.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı şirket ile birleştiğini, buna ilişkin ticaret sicil gazetesi ilanıile imzalamış olduğu 01.03.2020 tarihli Periyodik Bakım Sözleşmesi kapsamında sözleşme ekinde belirtilen jenaratörlere ilişkin bakımların yapıldığını, buna ilişkin 14.04.2022 tarihli 5.184,33 TL tutarlı ve 18.03.2022 tarihli 90.849,83 TL tutarlı e-faturalar düzenlendiğini, usulünce borçluya tebliğ edildiğini, faturaların her birinin 90 gün vadeli olarak düzenlendiğini, vade tarihlerinin geçmiş olmasına rağmen davalı tarafından borç tutarının ödenmemiş olması nedeni ile davalı şirket hakkında … 3. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği ve takibin durduğunu, açıklanan bu nedenlerle; davanın kabulünü, davalı tarafın … 3. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları haksız ve kötü niyetli tüm itirazların iptalini, takibin takip talebinde belirtilen şartlarda devamını, asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 15.12.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, yasaların emredici hükmü gereği davacının dava dilekçesinde idda ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge ve delil sunamadığını, davalının alacaklı olduğunu iddia eden davacıya takibe konu nam ve tutarda borcu bulunmadığını, davalının almış olduğu hizmete ilişkin faturaları davacıya ödediğini, yapılacak olan bilirkişi incelmesinde davacının davalıdan alacaklı olmadığının tespit edileceğini, ticari ilişki sözleşmeye uygun devam etmekte iken davacı tarafından … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, davacının bu kezde itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurduğunu, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, açıklanan bu nedenlerle; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Bilirkişi Raporu, Ba/Bs Formları, … 3. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası, Ticaret Sicil Kayıtları, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
29.09.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacı tarafın defter ve belgelerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2022 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davaya konu olan faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki işlemlerin TTK kapsamında cari hesap ilişkisi ile yürütüldüğü görülmüştür. Davacı Alacağı Yönünden: Davaya konu olan faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura ve cari hesap incelemesi sonucunda, Davaya konu olan faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura ve cari hesap incelemesi sonucunda davacı şirketin davalıdan 19.07.2022 takip tarihi itibari ile 96.034,16 TL bakiye alacağının olduğu değerlendirilmiştir. Davacı Faiz Alacağı Yönünden: Davacının takip tarihi itibariyle 96.034,16 TL’lik faturaya bağlı asıl alacağı için 1.265,66 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, ancak davacının icra takibinde 1.226,46 TL faiz talebinde bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı faiz alacağının 1.226,46 TL olduğu değerlendirilmiştir. Ancak, Sayın Mahkemenin farklı yönde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İcra İnkâr Tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesi nedeniyle hazırlanan fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Huzurdaki davada taraflar arasında periyodik bakım sözleşmesi kapsamında davalıya hizmet verildiği, davacı yanca verilen hizmet karşılığı hazırlanan faturaların davalı yana tebliğ edildiği, davalı yanca faturaların ödenmediği ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklı fatura alacağına dayandığı anlaşılmaktadır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişler ise bu halde hâkimin ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. İki tarafın (veya bir tarafın) gösterdiği deliller ile davaya ilişkin bütün çekişmeli olgular aydınlanmış ise yine ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmakta bir yarar yoktur. Buna karşılık, gösterilen delillerin hâkime dava hakkında tam bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespit edilmesinde yarar vardır.
Delillerin davayı etkileyecek çekişmeli hususlarda gösterileceği ve ispat faaliyetinin çekişmeli vakıalar için söz konusu olduğu hususu göz önünde bulundurulmalıdır ( 6100 sayılı HMK m.187/1). TMK 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir. HMK’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Kendisine ispat yükünün düştüğü taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Somut olayda davalı yan icra dosyasına yapmış olduğu itirazda davacı yana hiçbir borcunun olmadığı gerekçesiyle alacağa itiraz etmiş, huzurdaki davada davalı yan cevap dilekçesi ile fatura karşılığı bedellerin ödendiği ve davacının alacağının bulunmadığı savunması yapılmıştır. Bu durumda ispat yükü ödeme yaptığını belirtmekle davalı yanda olduğu görülmekle, ticari ilişki ve sözleşme karşılığı bedelin ödenip ödenmediği, alacağın ticari kayıtlara nasıl işlendiği ve davacının alacaklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
HMK’nun 222/3 maddesi; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü içermektedir. Bununla beraber Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/425 K. 2021/440 sayılı kararında; “Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatının gerektiği düzenlendiğinden, ticari defterlerin kesin delil olduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde belirtildiği üzere HMK’nun 222’deki şartları oluştuğunda ticari defterlerin ispat gücü bakımından sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilecektir.
Yukarıda kapsamda Mahkememizce taraflara ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişi olarak atanacak mali müşavir bilirkişiye bildirilmesine, davacı vekilinin inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi, aksi takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacağı duruşmada ihtar edilmiş, aynı hususta davalı yana tebliğ ile ihtarat yapılmış, ancak buna rağmen ticari kayıtları sunulmadığından, davalı yanın ticari kayıtları ibrazdan kaçındığı kabul edilmiştir.
Nitekim dosyamıza sunulan 20/09/2023 tarihli bilirkişi raporu ile; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2022 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davaya konu olan faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki işlemlerin TTK kapsamında cari hesap ilişkisi ile yürütüldüğü, Davacı Alacağı Yönünden: Davaya konu olan faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura ve cari hesap incelemesi sonucunda, Davaya konu olan faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura ve cari hesap incelemesi sonucunda davacı şirketin davalıdan 19.07.2022 takip tarihi itibari ile 96.034,16 TL bakiye alacağının olduğu, Davacı Faiz Alacağı Yönünden: Davacının takip tarihi itibariyle 96.034,16 TL’lik faturaya bağlı asıl alacağı için 1.265,66 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, ancak davacının icra takibinde 1.226,46 TL faiz talebinde bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı faiz alacağının 1.226,46 TL olduğu, tespiti yapılmakla davanın kabulü ile takibin kaldığı yerden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması, alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KABULÜNE,
Davalının … 3.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 97.260,62 TL alacağın %20’si olan 19.452,12 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.643,87 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 1.174,67 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.469,20 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 1.174,67 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 500,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.266,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan, kullanılmayarak artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır