Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/166 E. 2023/275 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/166 Esas
KARAR NO : 2023/275

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/03/2012
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacıların kök miras bırakanı … A.Ş. … Şubesi’nde vadeli hesap açtırma istediğini, kendisine 58.000,00 DEM. bedelli %22 faiz oranlı … müşteri nolu hesap cüzdanı verildiğini,bu hesaba vade sonu 24.11.1999 da 3.250,00 DEM. daha yatırılarak hesap bakiyesi 62.508,00 DEM. Olduğunu,vadesi 1 ay 5 gün olarak 29.12.1999 tarihinde %22 faiz oranı ile açıldığını ve cüzdana işlendiğini  22.12.1999 tarihinde Bankaya el konulduğunu ve para ödenmediğini, Merkez Bankası genelgesine uyulmadığını, her belge altına “… hesaplar devlet güvencesinde değildir” ibaresi yazılmadığını,paravan kurulan banka kurularak bankalar yasası sınırlamalarını aştığını, bu şekilde davacı parasının … A.Ş. ye aktarıldığını,… hesaplarında gözüken paraların …’a gitmediğini, … hesaplarında kaldığını, holding bünyesinde kredi olarak dağıtıldığını, davacı tarafından yatırılan 18.10.1999 hesap açım tarihli 58.000,00 DEM. İçin tahakkuk ettirilen faiz 1.258,62 Dem. Ve ilave yatırılan 3.250,00 DEM. Toplamları 62.508,62 DEM. Tutarlı 24.11.1999 vade tarihli %22 faiz oranlı bu hesaba ödenmediğinden alacak yönünden tazminat olarak; 31.254,31 EURO’nun 24.11.1999 tarihinden itibaren hesap cüzdanında belirtilen yıllık %22 den başlamak üzere, EURO hesaplarına uygulanan dönemsel en yüksek mevduat faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki efektif kur üzerinden Türk Lirası karşılığının davacı miras hisseleri nisbetinde davalıdan tahsiline, tüm taleplere yönelik fazlaya ilişkin taleplerini saklı tutmak kaydı ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bank AŞ vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;…. İle … A.Ş. (Yeni unvanı … BANK A.Ş.) arasında imzalanan 09.08.2001 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi gereğince … A.Ş.nin külli halefiyet prensipleri çerçevesinde … A.Ş. ile devren birleştirilmesine karar verildiğini,Hisse devir sözleşmesinde, devir tarihinden önceki döneme ilişkin açılan ve açılacak dava, takip ve benzeri hukuki uyuşmazlıklardaki tüm sorumluluğun …’na ait olacağının kararlaştırıldığını, davalının tahsilini talep ettiği alacak … Ltd’e havale edildiğini, davalı bankadan çıkarak offshore nezdinde bir alacak haline geldiğini,davacı parasını … Ltd. de değerlendirmeyi seçtiğini davalı banka ile … Ltd. farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu başka bir kuruluş için bankaya husumet yöneltilmesi usule aykırı olduğunu,ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını bu nedenlerle davanın reddini ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Fer’i Müdahil … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; öncelikle davacı tarafından davalı … Bank AŞ aleyhine açılan alacak davasında verilecek olan kararın müvekkili kurumu etkileme ihtimali bulunduğundan davaya davalı banka yanında fer’i müdahil olarak katılmak istediklerini, bankanın ayrı bir tüzel kişi olduğundan ve davacının banka nezdınde hesabı bulunmadığından herhangi bir sorumluluğu ve ödeme yükümlülüğünün olmadığını, davacının fazlaya ilişkin faiz talebinin fahiş ve haksız olduğunu beyan ederek, feri müdahale talebinin kabulü ile usuli itirazları çerçevesinde davanın usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i Müdahil … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, davalı yanın atıfta bulunduğu 18/06/2007 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi’nin … Bank A.Ş ile değil şirket merkezi yurt dışında bulunan …ile imzalandığını, 18/06/2007 tarihli sözleşmenin hükümleri’nin müvekkili kurumu davalı yanın belirttiği şekilde bir taahhüt altına sokmadığını, sözleşmenin hükümleri çerçevesinde tarafların karşılıklı hak ve borçlarının devam ettiğinin kuşkusuz olduğunu, huzurda bulunan uyuşmazlığın … ye devrolunan bankaların … hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu tazminat davası olduğunu, bu konuda davalı banka aleyhine açılan onlarca davada karar verildiğini ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bu davalarda ..’nin borcu üstlendiğini açıkça beyan ettiğini, hükümlerin borcu üstlenen sıfatıyla … aleyhine kurulduğunu, husumet ve zamanaşımına yönelik itirazlarının bulunduğunu beyan ederek; davanın asıl muhatap olan …’ye tevcih edilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde müvekkili kurumun hak kaybına ve zarara uğramasını önlemek üzere davaya, davalı yan yanında feri müdahil olarak katılmalarına karar verilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı bilirkişi ve finans uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen raporda özetle; … A.Ş’nin … Şubesi’ne 24/11/1999 tarihinde hesap sahibi …’ın … Ltd. Antedli Hesap Açma talimatı imzalayarak verdiğini, davalı banka … şubesi tarafından davacı adına 18/10/1999 tarihinde Kasa Tahsil Fişi ile 58.000,00 DEM ve 24/11/1999 tarihinde 3.250,00 DEM le 58.000,00 DEM’e işlemiş faiz 1.258,62 DEM toplamları olan 62.508,62 DEM bankanın merkez şubesindeki … Ltd nin … nolu hesabına havale edildiğini ve konu hesaba kaydedildiğini, davacılar murisi mevduat sahibine müşteri nosu: … olan … Ltd antedli ve tek imzalı 24/11/1999 tarihinde 29/12/1999 vade sonlu %22 faiz oranlı 62.508,62 DEM lik vadeli bir mevduat hesabı açıldığına ilişkin mevduat cüzdanı verildiğini,ihbar olunan … yönünden davacı tarafından yapılan havale işlemi ve açılan … hesabı, davacının istek ve iradesine mukabil imzası açılmasına rağmen … A.Ş tarafından …Ltd ‘e gönderilen paraların aslında fiilen Kıbrıs’a aktarılmadığını, bu durumda bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren davalı … A.Ş’nin müşterisi olan davacıyı bu durumu bilerek …’a yönlerdiğini,davacının dava konusu bedeli tahsil edememesinden davalı … A.Ş. Nin de sorumlu olduğunu,davacı hesap sahibinin haklı ve alacaklı olduğu kanaatine varılırsa, davacının … Ltd de açılan hesap tutarı 62.508,62 DEM karşılığı davacıların talebi olan 31.254,31 Euro asıl alacak, 16.832,80 Euro işlemiş avans faizi olmak üzere 48.087,11 Euro toplam alacaklı olduğunu, dava 16/03/2012 tarihinden itibarer de 31.254,31 Euro, asıl alacak tutarına (3095 Sayılı kanun uyarınca ) yıllık %2,00 ve değişen oranlarda faiz uygulanması gerektiğini beyan etmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda (kapatılan … 41 Asliye Ticaret Mahkemesi) mahkememizin (kapatılan … 41 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin) 06/06/2013 tarih ve …esas, …karar sayılı kararımız ile; Davanın kabulü ile 31.254,31 Euro asıl alacağın ve dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında işletilecek faizin ve dava tarihine kadar işlemiş 16.832,80 Euro faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2014 tarih ve 2014/77 Esas, 2014/18971 Karar sayılı bozma ilamı ile; ”1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davalının sorumluluğunun, somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK’nın 336. maddelerinden kaynaklanmasına ve davacıların zararının paralarını off shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren doğması nedeniyle zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren başlayacak bulunmasına göre, davalı banka vekili ile feri müdahil … vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, … hesaba aktarılan paranın tahsili istemine ilişkindir.Dava dilekçesinde 31.254,31 Euro’nun 24.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenmiş olup, paranın bankaya yatırıldığı tarihten dava tarihine kadar olan işlemiş faize ilişkin miktar ayrı bir talep konusu yapılarak buna ilişkin harç yatırılmış değildir.Bu durumda mahkemece, taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınan miktarın hesaba yatırıldığı 24.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca uygulanacak faiz oranları ile tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde dava tarihine kadar olan işlemiş faiz miktarının harcı ödenerek, ayrı bir talep konusu yapılmamasına rağmen söz konusu miktarın da ayrıca hüküm altına alınması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.3-Öte yandan, davalı bankaya harç yüklenmiş ise de davacıların murisine ait paranın … bankasına gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten … Bankası A.Ş.’nin … tarafından devir alındıktan sonra en son … Bank A.Ş.’ye devredildiği, bu durumda Fon Bankası iken …A.Ş.’ye devredilen … Bankası’nın eylemlerinden dolayı açılan işbu davada, bu bankayı devir alan … Bank A.Ş.’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınarak davalı bankaya harç yüklenmemesi, davacılar tarafından yatırılan harçların ise karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacılara iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı bankanın harçtan sorumlu tutulması doğru olmayıp, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. 4-Ayrıca, davacılar mirasçılık haklarına dayalı olarak talepte bulunmaları nedeniyle dava dilekçesinde açıkça hüküm altına alınacak miktarın, miras hisseleri nispetinde ödenmek üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş olup, mahkemece davacıların usul ve yasa hükümlerine de uygun bulunan bu talepleri doğrultusunda hüküm altına alınan miktarın davacılara miras hisseleri nispetinde ödenmek üzere davalıdan tahsiline karar verilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde sadece “davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmek suretiyle talebe, usul ve yasaya aykırı ayrıca infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekili ile feri müdahil … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı banka vekili ve feri müdahil … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı banka ve feri müdahil … yararına BOZULMASINA” değerlendirmesiyle Mahkememizce verilen karar bozulmakla dosya Mahkememize gönderilmiş olup Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2014 tarih ve 2014/77 Esas, 2014/18971 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 29/03/2016 tarih ve 2015/704 esas, 2016/267 karar sayılı kararımız ile; Davanın kabulüne, 31.254,31 EURO ‘nun 24/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca avans faizi ile birlikte, … 1 SHM nin 07/07/2011 tarih ve … esas, … karar sayılı Şükrü Özsağın veraset ilamındaki mirasçıları olan davacılara miras hisseleri oranında davalıdan alınarak miras hisseleri oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07/11/2022 tarih ve 2018/3096 Esas, 2022/7797 Karar sayılı bozma ilamı ile; ”Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 22.04.2022 Tarihli ve 2021/7 Esas 2022/2 Karar sayılı kararı gereğince, mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off shore hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi, feri müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması, dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa gelindiğinde, davacı yanın 18.12.1999 tarihinde Bankaya yatırdığı parası banka yetkilileri tarafından …’de kurulan paravan …Ltd. kıyı bankası hesabına aktarılmış, işbu dava ise 16.03.2012 tarihinde açılmış olmakla 10 yıllık zamanaşımı süresi dolan işbu davada zamanaşımı sebebiyle ret kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
(2) Bozma sebep ve şekline göre davalı banka vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin zamanaşımına ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 14.02.2018 tarihli onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davalı banka yararına BOZULMASINA” şeklinde yapılan değerlendirme ile Mahkememizce verilen karar bozulmakla dosya Mahkememize gönderilmiş olup Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07/11/2022 tarih ve 2018/3096 Esas, 2022/7797 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davanın haksız fiil sorumluluğundan kaynaklandığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı yanın 18.12.1999 tarihinde Bankaya yatırdığı parasının banka yetkilileri tarafından…’de kurulan paravan … Ltd. kıyı bankası hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 16.03.2012 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 1.092,55-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 912,65 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 363,25-TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacılar vekilinin, davalı vekilinin ve feri müdahil vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 04/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır