Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/135 E. 2023/598 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/135 Esas
KARAR NO : 2023/598

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2013
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 20/10/2011 tarihinde kaza olayına karışan, davalı sigorta şirketinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile çarpması sonucu sebebiyet verdiği trafik kazasında davacıların annesi ve davacı …’ın eşi …’ın vefat ettiğini, müteveffa …’ın vefatı sebebiyle, eşi ve çocuklarının destekten yoksun kalacağını, davalı şirkete müteveffa …’ın deteğinden yoksun kalan varisleri için yapılan müracaat üzerine açılan hasar dosyasından yaptırılan aktüer hesabına istinaden toplamda 20.791,24TL destekten yoksun kalma tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile davacı tarafa ödendiğini, müteveffa …’ın vefatından önce lokantalarda SGK’sız aşçı olarak çalışmakta olduğunu, müteveffanın yaşı, kusur durumu ve desteklik sürelerinin dikkate alındığında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan söz konusu ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, davacı … için 7.500,00TL ve diğer davacılar için 500,00’er TL olmak üzere toplam 10.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı şirketten kaza tarihi itibari ile şahıs başına azami poliçe teminatından davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan kısmi ödeme düşüldükten sonra kalan bakiye azami poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi davalı şirkete başvurunun yapıldığı 18/10/2012 tarihinden sonraki 8 iş günü bitimi olan 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı tarafa sulhen ödeme yapıldığını, davacı tarafın sadece ödeme tarihinden faiz talep etme hakkı olduğunu, 20/10/2011 tarihli kazaya karıştığı belirtilen …plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, poliçedeki ölüm hali (destekten yoksunluk) tazminatı teminat limitinin 200.000,00TL olduğunu, davalı şirketin tespit olunan destekten yoksunluk tazminatını ödeyerek yasal sorumluluğunu yerine getirdiğini, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu belirterek, davacı tarafın daha fazla destekten yoksunluk tazminatı talep etmeye hakkı olup olmadığı ve var ise aktüer bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, hesaplamanın hazine müsteşarlığının 05/02/2010 tarih ve …numaralı genelgesine göre %3 teknik faiz oranı üzerinden yapılmasını, ticari avans faizi talebinin, başvuru tarihinden itibaren faiz talebinin reddine karar verilmesini, davalı şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
.. 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu … esas, … karar sayılı kararı ile;davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur
… 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının sureti getirtilip incelendiğinde; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15/11/2011 tarih ve …soruşturma, … esas no, 2011/258 İddianame sayılı iddianamesiyle Taksirle Ölüme Ve Yaralamaya Neden Olma suçundan şüphelinin eylemine uyan 5237 Sayılı TCK.nun 85/2,22/3,63 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda, Sanığın üzerine atılı taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan eylemine uyan TCK nun 22/3 maddesi uyarınca 85/2 maddesi gereğince, sanığın tâli derecede kusuruna karşı meydana gelen zararın ağırlığına göre takdiren, teşhiden 3 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Sanığın duruşmada gözlenen olumlu kişisel hali, eyleme ilişkin pişmanlığı dikkate alınarak TCK 62 Maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, Suçun bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle TCK 50/4 maddesi uyarınca cezasının seçenek yaptırımlarına çevrilmesine yer olmadığına, Sanığa verilen hapis cezasının süresine göre hakkında TCK 51 ve CMK 231 maddelerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığına, Sanığın sürücü belgesi olmadığından TCK 53/6 maddesinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından iddianamede ileri sürülen bu yöndeki talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 26/05/2015 tarihli ara kararı gereğince dosyanın kusur ve aktüer bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 16/12/2015 tarihli raporda özetle; 1) Dava konusu olayda davalı sürücü … % 40 (Yüzdekırk) oranında tali kusurludur. 2) Davacıların murisi yaya … ve davacı yaya … % 60 (Yüzdealtmış) oranında asli kusurludur. 3) Davacıların destekliği müteveffanın kusuru nispetinde tenzile gidilerek, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %40 kusuru nispetinde hesaplama yapıldığı, 4) Davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemeler hesap tarihi itibariyle güncellenerek davacıların zararından indirildiği, 5) Hak sahibi Eş A…’ın 22 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 42.473,76 TL bakiye zararının olduğu, 6) Hak sahibi Kızı …’nın 14 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 18.227,96 TL bakiye zararının olduğu, 7) Hak sahibi Kızı …’nın 12 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 16.698,92 TL bakiye zararının olduğu, 8) Hak sahibi Kızı …’in 8 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 9.484,82 TL bakiye zararının olduğu, 9) Hak sahibi Oğlu …’in 7 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 6.682.21 TL bakiye zararının olduğu, 10) Hak sahibi Oğlu Yahya’nın 5 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 6.682.21 TL bakiye zararının olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 19/04/2016 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca; Tüm dosya kapsamı itibari ile davalı vekilinin yeniden kusur raporu alınması ve aktüer raporu alınması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 06/05/2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişi Raporuna istinaden , destekten yoksun kalma tazminatının 100.249,88-TL– 10.000,00-TL = 90.249,88 -TL kadar arttırarak ıslahını ve poliçe limiti ile sınırlı kalmak üzere davanın davacı eş … için 42.473,76 TL, davacı kızı … için 18.227,96 TL, kızı … için 16.698,92 TL, davacı kızı … için 9.484,82 TL, davacı oğlu … için 6.682,21 TL, davacı oğlu … için 6.682,21 TL üzerinden kabulü ile tüm tazminatın 31.10.2012 temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 27/01/2017 tarih, 2014/1310 Esas,2017/55 Karar sayılı kararımız ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizin 27/01/2017 tarihli davanın kabulüne dair verilen kararının temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/12/2019 tarih ve 2018/910 esas, 2019/12325 karar sayılı bozma ilamı ile;
”1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-… mahkemece;öncelikle davacılar desteğinin yaptığını iddia ettiği aşçılık işinin bir işverenin yanında hizmet sözleşmesi ile yürütülebileceği ya da bağımsız olarak çalışılıyorsa vergi mükellefi olarak çalışmanın gerekeceği gözetilmek suretiyle, davacılar desteğinin kaza tarihinden önceki SGK hizmet dökümü ile bağlı olarak çalıştığı işyerinden en son gelirlerine ilişkin belgelerin ya da bağımsız olarak çalışmaları söz konusuysa, ilgili vergi dairesinden kazançlarına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazançları dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirin net biçimde belirlenmesi gerekir. Davacıların desteği Semire’nin,ifade olunan biçimde saptanan geliri üzerinden,aksi takdirde asgari ücret tutarında gelir sağladığının kabulü ile asgari ücret üzerinden tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, herhangi bir belge ve bilgiye dayalı olmayan sadece tanık anlatımlarına dayalı kazanç tespiti ve tespit edilen hesap üzerinden eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.”gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir. gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/12/2019 tarih ve 2018/910 esas, 2019/12325 karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 30/06/2020 tarihli ara kararı gereğince dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 23.11.2020 tarihli ek raporda özetle;
“a)17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki değişiklik uyarınca ve de Konya BAM 3. Hukuk Dairesinin İstinaf Kararı da dikkate alınarak kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılarak Progresif Rant Yönetmine göre hesap yapıldığı,
b)Dosya kapsamındaki belge ve bilgiler incelendiğinde; T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ‘nin 2019/12325K. Numaralı kararı sonrası Sayın Mahkeme ‘nin 30.06.2020 tarihli 1. Celsesindeki davacı vekilinin beyanı, davalı vekilinin 10.07.2020 tarihli kök rapora, 20.07.2020 tarihli beyanında yer alan itirazları da dikkate alınarak, geçmiş (bilinen) dönem için 16.12.2015 tarihli rapor tarihine kadar bilinen Asgari Ücretler, gelecek (bilinmeyen) dönem için 16.12.2015 itibari ile bilinen son Asgari Ücret verileri dikkate alınarak hesaplama yapıldığı,
c)Dava Dışı paydaş … açısından evlendiği tarih olan 16.10.2014 tarihine kadar destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığı,
d)Dönem gelirlerine esas hesaplamalarda ve tablolarda, günlük ücret, SGK Yıllık Ücret yönünden 360 gün esasına (Aylık Ücret x 12 / 360) göre, dönem gün sayısı 360 gün ve fazlası olan dönemler 1 tam yıl olarak, 30 Gün ve fazlası olan aylık dönemler 1 ay olarak gösterilip hesaplandığı,
e) Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş. tarafından 19.11.2012 tarihinde 31.PV.242 plakalı aracın poliçe teminatından, dava dışı paydaş … “a ödeme yapılmadığı, davacı paydaş … ‘a 13.032,72 TL, davacı paydaş … ‘a 897,21 TL, davacı paydaş … ‘a 1.301,27 TL, davacı paydaş … ‘a 1.677,47 TL, davacı paydaş … ‘a 1.855,51 TL, davacı paydaş… ‘a 2.027,06 TL ödeme yapıldığı görülmüş olup davacıların zararından bu tutarlar 16.12.2015 tarihi itibariyle güncellenerek tenzil edildiği,
f) 16.12.2015 olan Rapor Tarihine göre değerlendirildiğinde;
– Davacı …” ın zararının 34.784,45 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 18.146,13 TL olduğu,
– Davacı …’ ın talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 1.190,16 TL olduğu,
– Davacı …” n zararının 4.237,72 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 3.092,29 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 2.454,51 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 793,23 TL olduğu,
– Davacı …” ın zararının 3.616,93 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 1.475,38 TL olduğu,
– Davacı …’ın zararının 7.561,71 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenziliz neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 5.192,86 TL olduğu,
– Davacı …’ın zararının 8.782,58 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 6.194,72 TL olduğu” yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacılar vekilinin 30/06/2020 tarihli celsedeki beyanları nazara alınarak Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda müteveffanın gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilerek davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının ayrı ayrı ve en güncel asgari ücret baz alınarak hesaplanması için dosyamız aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 2021 yılı asgari ücret miktarları baz alınarak hazırlanan 15/02/2021 tarihli raporda özetle;
“a)17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki değişiklik uyarınca ve de Konya BAM 3. Hukuk Dairesinin İstinaf Kararı da dikkate alınarak kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılarak Progresif Rant Yönetmine göre hesap yapıldığı,
b) Dosya kapsamındaki belge ve bilgiler incelendiğinde; T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ‘nin 2019/12325K. Numaralı kararı sonrası Sayın Mahkeme ‘nin 26.01.2021 tarihli 3. Celsesindeki kararı ve de davalı vekilinin 23.11.2020 tarihli ek rapora, 27.11.2020 tarihli beyanında yer alan itirazları da dikkate alınarak, geçmiş (bilinen) dönem için 15.02.2021 tarihli rapor tarihine kadar bilinen Asgari Ücretler, gelecek (bilinmeyen) dönem için 15.02.2021 itibari ile bilinen son 2021 Yılı Asgari Ücret verileri dikkate alınarak hesaplama yapıldığı,
c) Dava Dışı paydaş … açısından evlendiği tarih olan 16.10.2014 tarihine kadar destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığı,
d) Dönem gelirlerine esas hesaplamalarda ve tablolarda, günlük ücret, SGK Yıllık Ücret yönünden 360 gün esasına (Aylık Ücret x 12 / 360) göre, dönem gün sayısı 360 gün ve fazlası olan dönemler 1 tam yıl olarak, 30 Gün ve fazlası olan aylık dönemler 1 ay olarak gösterilip hesaplandığı,
e) Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş. tarafından 19.11.2012 tarihinde 31.PV.242 plakalı aracın poliçe teminatından, dava dışı paydaş … ‘a ödeme yapılmadığı, davacı paydaş … ’a 13.032,72 TL, davacı paydaş … ’a 897,21 TL, davacı paydaş … ’a 1.301,27 TL, davacı paydaş … ’a 1.677,47 TL, davacı paydaş … ’a 1.855,51 TL, davacı paydaş … ’a 2.027,06 TL ödeme yapıldığı görülmüş olup davacıların zararından bu tutarlar 16.12.2015 tarihi itibariyle güncellenerek tenzil edildiği,
f) 15.02.2021 olan Rapor Tarihine göre değerlendirildiğinde;
– Davacı …’ ın zararının 88.766,08 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 66.060,58 TL olduğu,
– Davacı …’ ın talep edebileceği Destekten Yoksunluk zarının 1.179,80 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 5.822,21 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 4.259,10 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 2.692,00 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 424,94 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 4.523,88 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 1.601,41 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 15.112,27 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 12.189,80 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 18.747,46 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 15.215,93 TL olduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 25/05/2021 tarih, 2020/195 Esas, 2021/456 Karar sayılı kararımız ile davanın kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin 25/05/2021 tarihli davanın kısmen kabulüne dair verilen kararının temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 19/09/2022 tarih ve 2021/22928 esas, 2022/10572 karar sayılı bozma ilamı ile;
”…ilk hükmün sadece davalı tarafından temyiz edildiği, bozma ilamının kapsamında belirtilen yönler dışında 16/12/2015 tarihli raporda hesaplamaya esas alınan veriler yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmalıdır. İlk hükmü temyiz etmeyen davacı lehine olacak biçimde, asgari ücrette gerçekleşen artışın, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle uygulanmasıyla yeniden hesap yaptırılıp tazminatın belirlenmesi, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakları ihlal edecektir (HGK’nun 18/02/2020 tarih, 2016/21-817 Esas ve 2020/167 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir).
Açıklanan ilkeler karşısında mahkemece; bozma öncesindeki ilk hükme esas alınan 16/12/2015 tarihli rapordaki tazminat hesabında esas alınan veriler yönünden davalı lehine oluşan kazanılmış hakkın korunmasını temin etmek üzere, 2015 yılı asgari ücret verileri esas alınarak hesaplama yapılan 23/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.” değerlendirmesiyle Mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 19/09/2022 tarih ve 2021/22928 esas, 2022/10572 karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bu kapsamda bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda bozma öncesindeki ilk hükme esas alınan 16/12/2015 tarihli rapordaki tazminat hesabında esas alınan veriler yönünden davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu nazara alınarak 2015 yılı asgari ücret verileri esas alınarak hesaplama yapılan 23/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
1-HMK 281. Maddesi ile Yargıtay nezdinde temyiz durumuna göre davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu nazara alınarak;
Davacı … için 18.146,13 TL,
Davacı … için 6.194,72 TL ,
Davacı … için 5.192,86 TL,
Davacı … için 3.092,29 TL,
Davacı … için 1.475,38 TL,
Davacı … için 793,23 TL destekten yoksun kalma tazminatın 19/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta poliçesi ile sınırlı kalmak kaydı ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 2.383,65 TL harçtan peşin alınan 377,20 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 2.006,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan 377,20 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-a-(İhtiyari dava arkadaşı olan) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
b-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 6.194,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
c-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 5.192,86 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
d-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 3.092,29 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
e-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 1.475,38 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
f-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 793,23 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
5-a-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-b-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 6.194,72-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-c-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 5.192,86-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-d-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 3.092,29 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-e-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 1.475,38 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-f-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 793,23 ‬ TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 3,75-TL vekalet harcı, 1.400,00 TL bilirkişi. ücreti, 728,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.156,05 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 750,47 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, arta kalan masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 188,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 122,56 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine, arta kalan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 18/07/2023

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı