Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/514 Esas
KARAR NO : 2023/347
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında da ürün satışına ilişkin ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, anılan ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya teslim ettiği ürünlere ilişkin e-arşiv fatura tanzim edilmiş ve davalıya tebliğ edilmiş olduğunu, söz konusu faturaya ilişkin olarak davalı tarafça ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkilinin ilgili faturadan kaynaklı toplam 17.496.00 TL alacağı bulunduğunu, faturadan kaynaklı alacağa ilişkin … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından 09/06/2022 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmiş olduğunu, davalı ile ilgili fatura işlemleri, yasaya ve usule uygun olarak resmi deftere işlenmiş olduğunu, davalının ilgili ürün satışına ilişkin faturadan kaynaklı borcu bulunduğunu ve ödeme yapmadığı hususunun taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde de açıklığa kavuşacağını, bu davanın da icra takibinin konusu faturalardan kaynaklanan para borcu olduğunu, Türk Borçlar Kanunu madde 89 uyarınca, para borcu götürülecek borç niteliğinde olduğundan müvekkilinin yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sabit olması; alacağın likit olması ve ayrıca davalı tarafın kendisine teslim edilen faturaya karşı hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmemesine rağmen hakkında gerçekleştirilen icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini, davalı borçlunun faturanın varlığına rağmen haksız olarak takibe itiraz etmesi nedeniyle hakkında ihtiyati haciz talep etme zarureti hasıl olduğunu, davalının, e-arşiv faturasının varlığına rağmen icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi nedeniyle davalı borçlunun mal kaçırmasından endişe ettiklerini, buna mani olmak için borçlunun alacağa yeter miktarda taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, fazlaya ilişkin her türlü hakları, talep, dava, şikâyet ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının alacağa yeter miktarda taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyaten haczine, davalının … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren işletilen ticari avans faiziyle birlikte takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyasının UYAP kayıtları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki alım-satım ilişkisi kapsamında tarafların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği, davacının … … Esas sayılı icra dosyasında (eski icra dairesi … 6. İcra müdürlüğü …) davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının, eldeki davanın para alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olması ve TBK’nın 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda borcun alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiği nazara alındığında uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve … İcra Daireleri de yetkili olacağından reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17.496,00-TL asıl alacak üzerinden ilamsız takipte bulunduğu, ödeme emrinin borçluya 06/06/2022 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 09/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 16/12/2022 tarihli ara kararı gereğince tarafların 2021-2022 yıl ıticari defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle tespit edilen uyuşmazlık konusu doğrultusunda rapor hazırlanmak üzere dosyamız SMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 22/03/2023 tarihli raporda özetle;
“1-) Davacı yanın Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
2-) Davalı yana ait ticari defterlerin inceleme için sunulmamış olduğu,
2-) Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 16.05.2022 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 17.496,- TL Alacaklı olduğu,
3-) Davacı tarafından davalı yana 2021 yılında KDV Dahil Toplam Tutarı 17.496,- TL olan 1 Adet E-Arşiv Faturası düzenlenmiş olduğu görülmekte olduğu, Fatura içeriği ürünlerin davalı yana teslimine ait teslim belgesine dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, ancak davalı yan BA Bildirimlerinde işbu fatura bedelinin davacı yandan alım olarak bildirilmiş olduğu, davalı yan tarafından davacı yana yapılmış herhangi bir ödemeye gerek ticari defterler gerekse dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu,
4-) Taraflar arasında düzenlenmiş ve imzalanmış bir sözleşmeye ve davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu,
5-) Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan, icra takip tarihi olan 16.05.2022 tarihinden itibaren asıl alacağına işleyecek değişen oranlarda Avans Faizi talep edebileceği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulduğu, raporun dosya kapsamına uygun, denetime elverişli nitelikte düzenlendiği, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Davalı taraf, yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmayarak davacının iddialarını inkar etmiş sayılmıştır. Buna göre eldeki davada takip konusu faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu ispat yükü davacı alacaklı üzerinde bulunmaktadır.
Bu kapsamda alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mali raporda yapılan tespitlere göre, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehe ve aleyhe delil vasfını haiz olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen inceleme gün ve saatinde ticari defterlerinin ibraz edilmediği, yerinde inceleme talebinde bulunulmadığı görülmüş, takip konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının BA kayıtlarının da incelenmesiyle davacı tarafından fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiği, ancak davacı tarafça teslim edilmesine rağmen davalı tarafından söz konusu ürünlerin fatura karşılığının ödenmemiş olduğu, HMK’nın 222.maddesi de nazara alındığında davacının bakiye fatura alacağı nedeniyle takip yapmakta haklı olduğu kanaatine varılarak hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, alacak miktarı likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 1.195,15 TL harçtan peşin alınan 298,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 896,36 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 298,79 TL peşin harç, 156,50 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.047,49 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 02/05/2023
Katip …
✍e-imzalı
Hakim …
✍e-imzalı