Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/9 E. 2022/256 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/9 Esas
KARAR NO : 2022/256

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 13/10/2011
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların merhum …’ ın yasal mirasçıları olduğunu, Merhum …, davalılardan … Sigorta A.Ş. ‘nin kurucu hissedarlarından olduğunu halihazırda 199 ve 200 numaralı 2 adet kurucu hisse senedi ile 198,15 TL karşılığı nama yazılı hisse senedi sahibi olduğunu,Davalı … Sigorta 24/09/2007 tarihinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. ve 20. M. uyarınca kısmi bölünme işlemine tabi tutulduğunu, kısmi bölünme suretiyle diğer davalı …’ a … Sigortanın mal varlığının belirli unsurları ayni sermaye olarak tahsis edilmiş olduğunu ve bu tahsis karşılığında … ‘ın bu tahsise isabet eden sermaye hisseleri … Genel Sigorta ‘ nın ortaklarınca iktisap edildiğini,Bölünme işlemi neticesinde sadece merhum …’ın nama yazılı hisse senedinden kaynaklı olan payına tekabül eden …’ da 42 adet 42,00 TL değerinde ayni sermaye niteliğinde hisse senedi verildiğini, 24/09/2007 tarih ve 6901 sayılı Limited Şirketlerin Kısmi Bölünme İşlemlerinin Usul ve Esaslarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’ in 8. M uyarınca devralan şirketin devreden şirketten imtiyazlı paylara, intifa hakkı sahiplerine ne türlü haklar verildiğinin bölünme planlanında gösterilmesi zarureti olduğunu,.Ne var ki; bölünme planında Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümleri tahtında korunması gereken intifa hakkı sahiplerinin haklarının karşılığı gösterilmediğini, sadece merhum …’ın … Genel Sigorta nezdindeki nama yazılı hisse senetlerinin karşılığı olarak bölünme neticesi oluşan değiş/tokuş oranı çerçevesinde 42,00TL değerindeki 42 adet hisse verildiği bölünme planının konusu olduğunu, Belirtilen sebeple bölünme işlemi aslen intifa hakkı sahiplerinin haklarının karşılığı gösterilmemiş olduğu için batıl olduğundan işbu davayı ikame ederk kısmi bölünmenin butlanını talep ettiğini,2007 yılında davalı … Genel Sigorta A.Ş’nin bölünmesi sonucunda kurulan davalı … Sigorta A.Ş nezdindeki 42 adet hisse senedinde kaynaklı kar payı hakkının tahsili ile bölünme neticesi kurulan yeni şirkete de intikal eden kurucu payların tescili ve bu paylardan kaynaklı temettü alacağının davacılara ödenmesi için … 7. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye namaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarnameye cevaben davalılardan … A.Ş, başvuru halinde nama yazılı hisselere ait ilmuhaberin davacılara teslim edileceğini ancak şirketin dağıtabilecek karı bulunmadığını ve kuruluş sırasında şirketlerine intikal eden herhangi bir kurucu hissenin bulunmadığını bildirdiğini. Ayrıca şirketin 09/03/2011 tarihinde aldığı sermaye artırımına ilişkin davacıların hissesine 1 kuruş karşılığı 1 adet hisse düşen ve davacıların sermaye artırımına katılmak istemesi halinde hisselerine 14 kuruş karşılığı 14 adet hisse düştüğü bildirildiğini. Bunun üzerine 14 kuruş şirketin bildirilen hesabına davacılar adına yatırıldığını davalı … A.Ş. ‘ye keşide edilen ikinci ihtarname ile davacıların bilgi alma hakkı çerçevesinde şirketin 2007-2011 yılları arasındaki mali tablo,bilanço ve kar zarar cetvelleri ve banka hesap bilgilerinin davacıya bildirdiğini Mali kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda şirketin ilgili yıllarda kara geçtiğini ancak kar dağıtmadığını Kurucu hisse senedi sahiplerinin kardan pay alabilmeleri için şirketin kara geçmesi yeterli olup ayrıca kar dağıtım kararı verilmesine gerek bulunmadığını ,bu nedenlerden dolayı işbu davayı açtığını,kısmı bölünme işleminin butlanının tespitine bunun mümkün görünmemesi halinde belirlenecek kurucu hisse senedi karşılığına gelecek oranda kurucu hisse senedi tahsisi ile bu karşılık hisselerinin davacılar adına tescili veya davacıların bölünme ile hak etmiş olmaları gereken belirlenecek hisse senedi karşılığına gelecek oranda kurucu hisse senedinin bugünkü rayiç değeri üzerinden bedelinin tespiti davalılardan tahsiline karar verilmesini,Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini istediklerini beyan etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın belirttiği kısmi bölünme işlemi, 22/06/2007 ve 11/09/2007 tarihli olağanüstü Genel Kurul kararları ile vücuda getirildiğini, dolayısıyla davacı tarafın kısmi bölünme işleminin iptaline ilişkin iddiaları, esasında kısmi bölünme kararı alınan ilgili olağanüstü Genel Kurul kararlarının iptalini içerdiğini,TTK’ nun 381. M uyarınca davacı taraf davayı söz konusu 3 aylık süreye uygun şekilde açmadığını, Davacı tarafın netice-i taleplerinin, HMK ‘nun 111. M. uyarınca aykırı olarak düzenlediğini,bu nedenlerle dava ve taleplerin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE :
Kapatılan ve mahkememiz ile birleştirilen 41. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/407 esas, 2012/134 karar ve 07/06/2012 tarihli kararında : “Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre,davacıların Muris …’ın mirasçıları olduğu,davacıların miras yolu ile davalı … Sigorta A.Ş de 2 adet kurucu hisse senedi ve 198,15 TL karşılığı nama yazılı hisse senedi sahibi olduğu,davacıların 198,15TL karşılığı nama yazılı hisse senedinin karşılığı bölünme sonucu oluşan davalı … A.Ş de 42 adet hisse senedi olarak aldıkları,davalı … Sigorta A.Ş’nin bölünme nedeniyle azalan sermayesinin artırıldığı ve davacıların bu artırılan sermaye uyarınca yeni hisseler aldıkları,taraflar arasında nama yazılı hisse senetlerinden dolayı ihtilaf bulunmadığı,açılan davanın kurucu intifa senetleri ile ilgili olduğu ,kurucu intifa senedi sahipliğinin şirkette ortaklık sıfatı vermediği ve iptal davası açma hakları olmadığı,dava konusu bölünme işleminin Genel Kurul Toplantısında alınan kararla gerçekleştiği,davacıların kurucu hisse senedi sahipliğinden dolayı Genel Kurul İptali davası açma hakları olmadığı, iptal davası açma hakları olmayan davacıların bölünmenin butlanının tespiti davasıda açamayacakları,kurucu hisse senetlerini çıkarma yetkisinin genel Kurul’a ait olduğu,bu nedenle kurucu hisse senedi tahsisi ve tescili talebinin yerinde olmadığı, bölünen davalı … A.Ş de genel kurul kararı ile davacılara tahsis edilmiş kurucu hisse senedi bulunmadığı ve … A.Ş’nin şirket ana sözleşmesinde kurucu intifa payı bulunmadığı,ana sözleşmesinde kurucu intifa payı bulunmadığından Genel Kurul tarafından intifa senedi çıkartılamayağı’ gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, iş bu kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay a gönderilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 10/04/2014 tarih ve 2012/17293 esas, 2014/7051 karar sayılı ilamında : ” Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davalı … Genel Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddinin yerinde olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, davacıların murisi olan …’ın davalılardan … Genel Sigorta A.Ş. nezdindeki kurucu hisse senetlerinin bu şirketin kısmi bölünme işlemine tabi tutulması sonucu kurulan … A.Ş. nezdindeki karşılığının gösterilmediği, intifa hakkı sahiplerinin haklarının karşılığı gösterilmediğinden bölünme işleminin batıl olduğu iddiasıyla bu işlemin butlanına, bunun mümkün görülmemesi halinde davacıların bölünme ile hak etmiş olmaları gereken değiş/tokuş oranına göre belirlenecek kurucu hisse senedi karşılığına gelecek oranda kurucu hisse senedi tahsisi ile bunların davacılar adına tesciline veya belirlenecek kurucu hisse senedi karşılığına gelecek oranda kurucu hisse senedinin rayiç değeri üzerinden bedelinin tespiti ile tahsili istemlerine ilişkindir.
Davacılar, bölünme işlemine tabi tutulan şirkette mevcut kurucu hisse senetlerinin ve bu senetlerin davacılara sağladığı hak ve ayrıcalıkların bu şirketin bölünmesi sonucu kurulan yeni şirkette de devam ettirilerek haklarının korunması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Davacıların kurucu hisse senedi sahibi oldukları davalı … Genel Sigorta A.Ş’nin bilançosunun aktifinde yer alan iştirak hisselerinin … A.Ş’ye ayni sermaye olarak konulması suretiyle … A.Ş’nin kurulduğu anlaşılmış olup, davalılar bölünme işlemi nedeniyle azalan sermayenin enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farkları ile olağanüstü yedek akçe tutarlarının ilavesiyle tamamlandığını, bu şekilde davacıların hiçbir zararı olmadığını savunmuşlardır. Bölünen şirketin sahip olduğu iştirak paylarının yeni kurulan şirkete sermaye olarak konulması ile her halükarda bölünen şirketin aktifinden çıkan söz konusu iştirak payları kadar sermayesi azalmış olup, sonradan iç kaynaklar ve yapılan enflasyon düzeltmeleri ile azalan sermayenin tamamlanmış olması davacıların kurulan şirkete sermaye olarak konulan iştirak hisseleri üzerinde mevcut haklarını ortadan kaldırmayacağı gibi bu nedenle uğradıkları hak kayıplarını da bertaraf etmez. Davacıların kurucu hisse senetlerine dayalı olarak … Genel Sigorta A.Ş’ye karşı ileri sürebilecekleri haklar, bu şirkete ait varlıkların konulması sonucu kurulan diğer şirkete karşı da ileri sürülebilecektir.Bu durumda, … Genel Sigorta A.Ş’nin bölünmesi ile kurulan … A.Ş’de kurucu hisse senedi ihdas edilmemesi sonucu kurucu hisse senedi sahiplerinin bu nedenle uğradığı zararların kurulan yeni şirket olan … A.Ş. tarafından karşılanması gerekmektedir. Bu itibarla mahkemece davacıların hak sahibi olduğu şirketin bölünmesi suretiyle kurulan … A.Ş’nin kurucu hisse senedi ihdas etmemesi nedeniyle davacıların bu şirketten uygun bir tazminat isteyebileceklerinin kabul edilerek, buna göre karar verilmesi gerekirken, davacıların bu yöndeki istemleri üzerinde durulmaması doğru görülmemiş olup, kararın bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozularak dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamada Muris …’ın mirasçıları olduğu,davacıların miras yolu ile davalı … Sigorta A.Ş de 2 adet kurucu hisse senedi ve 198,15 TL karşılığı nama yazılı hisse senedi sahibi olduğu,davacıların 198,15TL karşılığı nama yazılı hisse senedinin karşılığı bölünme sonucu oluşan davalı … A.Ş de 42 adet hisse senedi olarak aldıkları,davalı … Genel Sigorta A.Ş’nin bölünme nedeniyle azalan sermayesinin artırıldığı ve davacıların bu artırılan sermaye uyarınca yeni hisseler aldıkları,taraflar arasında nama yazılı hisse senetlerinden dolayı ihtilaf bulunmadığı,açılan davanın kurucu intifa senetleri ile ilgili olduğu ,kurucu intifa senedi sahipliğinin şirkette ortaklık sıfatı vermediği ve iptal davası açma hakları olmadığı,dava konusu bölünme işleminin Genel Kurul Toplantısında alınan kararla gerçekleştiği,davacıların kurucu hisse senedi sahipliğinden dolayı Genel Kurul İptali davası açma hakları olmadığı, iptal davası açma hakları olmayan davacıların bölünmenin butlanının tespiti davasıda açamayacakları,kurucu hisse senetlerini çıkarma yetkisinin genel Kurul’a ait olduğu,bu nedenle kurucu hisse senedi tahsisi ve tescili talebinin yerinde olmadığı, bölünen davalı … A.Ş de genel kurul kararı ile davacılara tahsis edilmiş kurucu hisse senedi bulunmadığı ve … A.Ş’nin şirket ana sözleşmesinde kurucu intifa payı bulunmadığı,ana sözleşmesinde kurucu intifa payı bulunmadığından Genel Kurul tarafından intifa senedi çıkartılamayağı gerekçesiyle Yargıtay bozma ilamına karşı direnilmesine ve davalı … AŞ hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2015/483 esas, 2015/924 karar 17/12/2015 tarihli kararının davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05/10/2021 tarih, 2017/11-2923 esas, 2021/1165 karar sayılı ilamı ile;
“24. Bu genel açıklamaların ışığında ön sorun değerlendirildiğinde; Özel Dairenin davalı … Genel Sigorta A.Ş’nin kısmî bölünmesi ile kurulan diğer davalı … A.Ş’de kurucu intifa/hisse senedi ihdas edilmemesi sonucu kurucu intifa/hisse senedi sahiplerinin bu nedenle uğradığı zararların kurulan yeni şirket olan … A.Ş. tarafından karşılanması gerektiği, bu itibarla davacıların kurucu intifa/hisse senetleriyle hak sahibi oldukları şirketin bölünmesi suretiyle kurulan diğer davalı … A.Ş’nin kurucu intifa/hisse senedi ihdas etmemesi nedeniyle anılan davalı şirketten uygun bir tazminat isteyebilecekleri kabul edilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacıların bu yöndeki istemleri üzerinde durulmamasının doğru olmadığına işaret eden bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararında hangi gerekçeyle direnildiğine, davacıların tazminat taleplerinin hangi nedenle yerinde bulunmadığına dair herhangi bir gerekçeye yer verilmediği anlaşılmaktadır.
27. O hâlde mahkemece yapılacak iş, özellikle Anayasa’nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren HMK’nın 297. maddesi de gözetilerek ve özellikle bozma kararında yer verilen bozma gerekçesine karşı direnmenin gerekçesini de (gerekirse yeni bir hüküm oluşturmayacak şekilde yasal sınırlarda genişleterek) açıkça kaleme alarak kararda göstermek olmalıdır.
28. Bu durumda, açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte direnme kararı verilmek üzere kararın usulden bozulması gerekir. “
Gerekçesiyle yeni bir hüküm oluşturmayacak şekilde direnme gerekçesi yazılmak üzere dosya mahkememize gönderilmiştir.
Direnme gerekçesi;
Yapılan yargılamada Muris …’ın mirasçıları olduğu,davacıların miras yolu ile davalı … Sigorta A.Ş de 2 adet kurucu hisse senedi ve 198,15 TL karşılığı nama yazılı hisse senedi sahibi olduğu,davacıların 198,15TL karşılığı nama yazılı hisse senedinin karşılığı bölünme sonucu oluşan davalı … A.Ş de 42 adet hisse senedi olarak aldıkları,davalı … Genel Sigorta A.Ş’nin bölünme nedeniyle azalan sermayesinin artırıldığı ve davacıların bu artırılan sermaye uyarınca yeni hisseler aldıkları,taraflar arasında nama yazılı hisse senetlerinden dolayı ihtilaf bulunmadığı,açılan davanın kurucu intifa senetleri ile ilgili olduğu ,kurucu intifa senedi sahipliğinin şirkette ortaklık sıfatı vermediği ve iptal davası açma hakları olmadığı,dava konusu bölünme işleminin Genel Kurul Toplantısında alınan kararla gerçekleştiği,davacıların kurucu hisse senedi sahipliğinden dolayı Genel Kurul İptali davası açma hakları olmadığı, iptal davası açma hakları olmayan davacıların bölünmenin butlanının tespiti davasıda açamayacakları,kurucu hisse senetlerini çıkarma yetkisinin genel Kurul’a ait olduğu,bu nedenle kurucu hisse senedi tahsisi ve tescili talebinin yerinde olmadığı, bölünen davalı … A.Ş de genel kurul kararı ile davacılara tahsis edilmiş kurucu hisse senedi bulunmadığı ve … A.Ş’nin şirket ana sözleşmesinde kurucu intifa payı bulunmadığı,ana sözleşmesinde kurucu intifa payı bulunmadığından Genel Kurul tarafından intifa senedi çıkartılamayağı anlaşılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2014 tarih ve 2012/17293 esas, 2014/7051 karar sayılı bozma ilamı ile davalı … Genel Sigorta AŞ hakkında verilen hüküm yönünden, davanın reddi kararının yerinde olduğu ve davacının temyiz itirazlarının reddine karar vermiştir. Davacı tarafın karar düzeltme talebi de yerinde görülmediğinden … Genel Sigorta AŞ hakkında verilen davanın reddine ilişkin hüküm kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret 403. maddesinde de, “intifa senetleri sahiplerine azalık hakları verilemez; ancak safi kazanca veya tasfiye neticesine iştirak yahut yeni çıkarılacak hisse senetlerini alma hakları tanınabilir.” Hükmü bulunmakta olup, anılan hükümlerden de anlaşıldığı üzere, TTK uyarınca ihraç edilen intifa senetleri, sahiplerine şirketin safi karına, tasfiye bakiyesine iştirak hakkı gibi haklar verebilen, bu nedenle mali nitelikte haklar sağlayan, Anonim Şirkette herhangi bir payı ve dolaylısıyla ortaksal hakları temsil etmeyen, sahiplerine azalık hakkı vermeyen senetlerdir. Anonim Şirketler Hukukunda hisse senedi sahiplerinin malik oldukları hisse senetlerini ve intifa senetlerini, senedi ihraç eden Anonim şirkete müracaatla başlangıçtaki veya güncel değeri üzerinden şirketçe satın alınmasını talep etme hakları bulunmamaktadır. İntifa senetleri, nakit karşılığında çıkarılan senetler olup, bu senetler karşılığında elde edilen para, bilançoda ayrı bir kalem halinde sermaye olarak gösterilebilir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2007/9800 esas, 2007/12239 karar)
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2008/9248 easas, 2010/4881 karar sayılı ilamının ilgili kısmı “Diğer yandan, davalı şirketin sahibi olduğu iştirak hisseleri satışından, maddi duran varlıkların yeniden değerlemesinden, değer artış fonundan karşılanarak elde edilen tutarın şirketin ticari etkinliği sonucu elde edilen “safi kâr” olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmamasına, bu şekilde doğan kazancın kurucu intifa senedi sahiplerinin dayanağı olan TTK’nun 298. maddesi kapsamında ticari etkinlik sonucu elde edilen kazanç kavramına girmemesine ve TTK’nun 385. maddesinin paydaş olanlar ile ilgili olmasına göre, kurucu intifa senedi sahipleri olan davacılar, somut olayda da bu şekilde oluşan kârı isteyemezler.” şeklindedir.
Davaya uygulanması gereken 6762 sayılı Kanun’un 403. maddesi uyarınca, kurucu hisse senedi sahiplerinin, anonim şirketin sermayesine, iştiraklerine ve/veya aktiflerine dayalı doğrudan bir hakları bulunmamakta olup bu nitelikteki hisse sahipleri ancak safi kazanca veya tasfiye neticesine iştirak edebileceklerdir. Davalılar arasındaki bölünme planında, bölünen şirkette kurucu hisse senedi sahiplerine bölünme sonucu kurulan şirkette aynı nitelikte hisse senedi verilmesini gerektiren bir hüküm bulunmamaktadır. Keza, bölünen şirketin sermayesi, bölünme planında öngörülen ve bölünme suretiyle oluşturulan şirkete aktarılan varlıkların bilanço değerleri miktarında artırılmış, bölünme suretiyle azalan şirket sermayesi tahkim edilmiştir. Diğer yandan şirketin sermayesi, iştirakleri ve aktifleri üzerinde doğrudan herhangi bir hak sahibi bulunmayan kurucu hisse sahiplerinin haklarının bölünme suretiyle ihlali, ancak, bölünme suretiyle oluşan şirkete bölünen şirketten aktarılan varlıklar nedeniyle bölünen şirketin safi karının azalması, eş söyleyişle, bölünmenin gerçekleşmesinden sonra davacılara verilecek kar payının azalması halinde ortaya çıkabilecektir. Davacılar bölünmeden sonra kar paylarının azaldığını da ispatlayamamıştır.
Açıklanan nedenlerle Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2014 tarih ve 2012/17293 esas, 2014/7051 karar sayılı bozma ilamına karşı, mahkememizin 07/06/2012 tarihli 2011/407 Esas, 2012/134 Karar sayılı kararında direnilmesine ve davalı … AŞ hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 07/06/2012 tarihli 2011/407 Esas, 2012/134 Karar sayılı kararında DİRENİLMESİNE
2- Davalı … AŞ hakkındaki davanın reddine,
3- Davalı … Sigorta AŞ ile ilgili karar kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 18,40 TL harç düşüldükten sonra kalan 62,30.-TL karar ve ilam harcının davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … AŞ ye verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadasine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2022

Başkan
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Katip
(e-imza)