Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/866 E. 2023/313 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/789 Esas
KARAR NO : 2023/316

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/11/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 15/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi olan babalarının … A.Ş. den kullandığı ve miktarı müvekkileri tarafından bilinmeyen kredi karşılığında davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortası yapıldığını ve bunun karşılığında sigorta ücreti kesildiğini, davacı müvekkillerinin murisi … ile banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve içeriğini bilmedikleri diğer borç sözleşmelerinden kaynaklanan borcunun mevcut olduğunu, müvekkillerinin murislerine ait bu borcu ödemek için başvuru yaptıklarında, davalı sigorta şirketinin, murisin poliçenin düzenlenmesi sırasında ölümüne neden olan hastalığının gizlendiği gerekçesiyle ödeme yapmadığını, müvekkillerinin murisi babalarının 28/04/2021 tarihinde vefat ettiğini, murisin kredi çekerken yapılmış olan hayat sigortası sırasında ölümüne neden olan hastalığının bilinmemesi nedeniyle bu durumun sigortacıya ayrıca bildirilmemiş olmasının mümkün olmayacağını, ayrıca murisin kalp krizi nedeniyle vefat ettiğini belirterek, murislerine ait ödedikleri borçlarını ve borcun davalı sigorta şirketinden ve sigorta teminatından, ayrıca sigorta bedelinin davalıya dahil edilecek sigorta şirketinden tahsili ve davalı sigorta şirketi tarafından ödenen borçların müvekkillerine geri ödenmesi ve borçlarının olmadığı yönünde menfi tespit davası talepli işbu davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi, Banka cevabi yazıları, Hayat sigortası poliçe sureti
GEREKÇE: Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3.maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun mad. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Huzurdaki dava, davacıların murisi babalarının dava dışı … A.Ş.’den kullandığı kredi karşılığında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan hayat sigortasına rağmen davalı sigorta şirketi tarafından murisin poliçenin düzenlenmesi sırasında ölümüne neden olan hastalığının gizlendiği gerekçesiyle ödeme yapılmadığı gerekçesiyle açılmıştır. Davalıların murisi tarafından kullanılan krediye ait evrakların incelenmesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici kredisinden kaynaklanan hayat sigortasına ilişkin olması nedeniyle Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir (Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 15/02/2018 tarih, 2015/40167 Esas ve 2018/1857 Karar sayılı ilamı).
Anlatılan gerekçe ile dava konusunun TTK 4.maddesi kapsamında kalmadığı ve davanın ticari dava sayılmadığı, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici sıfatına haiz bulunduğu, mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmış, davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde, yetkili ve görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, mahkememiz kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Harç, vekâlet ücreti, yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Davacı tarafından, HMK 20/1 maddesi gereğince işlem yapılmaz ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilirse; davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)