Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/858 E. 2023/647 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/858 Esas
KARAR NO : 2023/647
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/12/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 15/12/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; 14.11.2015 tarihinde sigortalı … …’in maliki olduğu ve … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs dolmuş seferi yaparken hak sahibi … …’ın önce otobüsün kapısına sıkıştığını ve daha sonra açılan kapıdan düşerek yaralandığını, hak sahibi tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi 2016 / … Esas sayılı dosya ile maddi tazminat istemli dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda hak sahibinin %60 oranında meslekte çalışma gücünden kaybetmiş olduğu tespit edilerek maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verildiğini, müvekkili şirketin sigortalı … plakalı aracın ZMMS sigortacısı konumunda olduğunu, aracın ticari yolcu taşımacılığı için kullanılması nedeniyle kaza tarihindeki mevzuat itibariyle zorunlu karayolu taşımacılık sigortası da yaptırması gerektiğini, ilgili sigortasını yaptırmamış olduğu söz konusu davada tespit edildiğini ancak sıralı sorumluluk gereği ZMMS sigortacısı olan müvekkili şirket ilk derece mahkemesince teminat tutarları oranında tazminattan sorumlu tutulduğunu, işbu karar neticesinde teminat limitlerinin dolmuş olması ve daha fazla faiz ve vekalet ücreti artışına neden olmamak adına açılan … İcra Dairesi 2020 / … Esas sayılı dosyaya 463.183,98 TL tutarında tazminat ödemesi yapılarak karar istinaf yoluna götürüldüğünü, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından 2021/… Esas sayısı ile incelenen dosya kapsamında 2021/… Esas sayılı karar ile 29.09.2021 tarihinde istinaf başvurusunun reddine karar verildiğini, bu karar neticesinde sıralı sorumluluk gereği …na rücu edilme ihtiyacının hasıl olduğunu, 14.10.2021 tarihli mektup ile ilgili dosya kapsamında … İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı dosyada ön ödeme olarak yapılan 22.943,04 TL ile … İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı dosyaya yapılan 463.183,98 TL’nin sıralı sorumluluk kapsamında … nın sorumlu olması nedeniyle müvekkili şirkete ödenmesi için …na rücu mektubu gönderildiğini, … tarafından ödeme yapılmasının 20.10.2021 tarihli cevap ile reddedildiğini ancak müvekkili şirkette ZMMS sigortası olan aracın kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat kapsamında zorunlu karayolu taşımacılık sigortası da yaptırması gerektiğini, bu kapsamda tazminatın öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında tazminat ödenmesi ve sıralı sorumluluk kapsamında artan tutarın müvekkili şirket tarafından karşılanması gerekirken ilgili taşımacılık poliçesi bulunmayan aracın vermiş olduğu zarar neticesinde ilk sırada poliçe bulunmaması nedeniyle doğrudan ikinci sıradaki poliçenin sorumlu tutulduğunu, açıklanan nedenlerle toplam 486,127.02 TL’nin 463.183,98 TL’sinin ödeme tarihi olan 16.10.2020 tarihinden itibaren 22.943,04 TL’sinin ödeme tarihi olan 06.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili 17/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun davacının talep ettiği ödeme kapsamında sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafından sıralı sorumluluk gereğince müvekkili kurumdan tazminat talep edildiğini ancak somut olayda sıralı sorumluluk esaslarının uygulanmasının mümkün olmadığını, davacı taraf taşımacılık sigortasının yapılmadığından bahisle müvekkili kurum aleyhine başvurduğunu, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası’nın yapılmadığı durumlarda sıralı sorumluluk ilkesi gereğince mali sorumluluk sigortasını düzenleyen sigorta şirketinin sorumluluğunun gündeme geldiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/… Esas ve 2020/… Karar sayılı kararına dair … Bölge Adliye Mahkemesi 2021/… Esas ve 2021/… Karar sayılı istinaf talebinin reddi kararının temyiz edilip edilmediğinin tespitinin gerektiğini, dosyanın kesinleşip kesinleşmediği hususunun belirsiz olduğunu, davacı tarafından ödeme yapılmış olmasının mezkur kararın usule ve hukuka uygun olup olmadığını göstermediğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Raporu, Hasar Dosyası, …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyası, … Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyası, … İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı ve 2019/… Esas sayılı İcra Dosyaları dosyada mevcuttur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
25/05/2023 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Türk Genel Şartlarınca düzenlenen poliçenin Sigorta süresinin 26.05.2015-26.05.2016 olduğu, kaza tarihi olan 14.11.2015 tarihinin poliçe süresi dahilinde ve poliçe düzenleme tarihi sonrasında olduğu, Davalı Sigortacının, tanzim etmiş olduğu poliçe ile düzenlendiği poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında ( … plakalı araç), üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olup, Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlı olduğu, b) Davacı Sigortacının, yukarıda izah edildiği üzere 16.10.2020 tarihinde…. İcra Dairesine 453.651,22 TL ve 06.08.2019 tarihinde yine aynı daireye 22.943.04 TL ödeme yaptığı, c) Davacı tarafın Trafik Sigortalısı dava dışı …’in yapmış olduğu faaliyet ve işletici olduğu … plaka sayılı araç için Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk poliçesi bulunmaması sebebi ile …nın 14.11.2015 kaza tarihi itibari yürürlükte olan sorumluluğunun Sakatlanma ve Ölüm Halinde kişi başı Teminat tutarının 290.000.-TL olduğu, d) Tazminatın ödenmiş olmasına istinaden ZMMS’nin düzenleyicisi davacı taraf ile davalı … arasında rücu ilişkisi açısından hukuki münakaşanın ve taktirin Saygıdeğer Mahkeme’ye ait olabileceği” şeklinde görüş bildirdiği görüldü.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
14/11/2015 tarihinde dava dışı … …’in maliki olduğu ve dava dışı … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün dolmuş seferi yaparken dava dışı … …’ın otobüsten düşerek ağır yaralandığı olay nedeniyle …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasında dava dışı … …’ın iş gücü kaybı nedeniyle açtığı tazminat davasında davacı sigorta şirketinin asıl davada 309.506,28 TL maddi, birleşen … .Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında 20.000,00 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verildiği, verilen kararın … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 29/09/2021 Tarih, 2021/… Esas ve 2021/… Karar sayılı kararı ile istinaf talebinin reddedildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
Ödenen tazminatın tazmini için davacı … Sigorta A.Ş. tarafından 14/10/2021 tarihli dilekçe ile davalı …na başvurulduğu, davalı tarafından verilen 20/10/2021 tarihli cevabi yazı ile; “4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 19 uncu maddesinin son fıkrası “Meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Bu sorumluluk sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına müracaat edilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu hükümden hareketle Yargıtay 17.Hukuk Dairesi, 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 19 uncu maddesinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası ile Trafik Sigortası ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası arasında sıralı bir sorumluluk olduğu gerekçesiyle tazminatın bu sigortalardan kaza anında mevcut olan sigortadan (trafik sigortasından) ödenmesi yönünde karar vermiştir. Konuya ilişkin Yargıtay 17.Hukuk Dai 2017/1199 Sayılı Kararı bu yöndedir. Bu nedenle talebinizin karşılanması mümkün olamamaktadır.” gerekçesiyle talebin reddedildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemenin, aynı zamanda zorunlu karayolu taşımacılık sigortası da yapılması gerektiğinden bahisle davalı … ndan rücu yoluyla tazminin için davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Olay nedeniyle … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada, Adli Tıp …. İhtisas Kurulundan alınan 23/10/2017 tarihli rapor ile; davacının %60 oranında meslekte çalışma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, … Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasından aldırılan ATK … İhtisas Dairesinin 15/03/2018 tarihli raporu ve stanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dava dosyasından aldırılan 09/01/2018 tarihli raporları arasında çelişki bulunması nedeniyle Karayolları Fen Heyetinden aldırılan 26/11/2018 tarihli raporda; davalı … …’in meydana gelen olayda %50 oranında kusurlu olduğu, davacı … …’ın ise olayda %50 kusurlu oldukları yönünde raporun tanzim edildiği görülmüştür. Bu kapsamda dava dışı yolcu ile araç işleten ve sürücünün kusur durumunun tespiti için yeniden rapor alınmasına gerek duyulmamaıştır.
6102 sayılı TTK m. 1472 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Davacının, halefiyet ilkesine göre dava açabilmesi için sigortalıya oluşan zararın tazmin etmesi gerekmektedir. Dava dosyasında davacının ödeme dekontları ve ibraname belgeleri mevcut olduğundan dava açmakta hukuki yararı vardır.
…ATM 2016/… Esas sayılı dosyanın da dikkate alınarak, dava konusu trafik kaza nedeniyle davacının rücu hakkı olup olmadığı, var ise hangi miktarda olduğunun tespiti için dosyanın sigorta hukuku alanında uzman bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 25/05/2023 tarihli raporda; ZMSS Türk Genel Şartlarınca düzenlenen poliçenin Sigorta süresinin 26.05.2015-26.05.2016 olduğu, kaza tarihi olan 14.11.2015 tarihinin poliçe süresi dahilinde ve poliçe düzenleme tarihi sonrasında olduğu, davalı Sigortacının, tanzim etmiş olduğu poliçe ile düzenlendiği poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında (… plakalı araç), üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olup, Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlı olduğu, b) Davacı Sigortacının, yukarıda izah edildiği üzere 16.10.2020 tarihinde…. İcra Dairesine 453.651,22 TL ve 06.08.2019 tarihinde yine aynı daireye 22.943.04 TL ödeme yaptığı, c) Davacı tarafın Trafik Sigortalısı dava dışı …’in yapmış olduğu faaliyet ve işletici olduğu … plaka sayılı araç için Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk poliçesi bulunmaması sebebi ile …nın 14.11.2015 kaza tarihi itibari yürürlükte olan sorumluluğunun Sakatlanma ve Ölüm Halinde kişi başı Teminat tutarının 290.000,00 TL olduğu, hazırlanan raporun Mahkememiz denetimine elverişli olduğu da anlaşılmıştır.
Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta kapsamına almaktadır. Aynı Kanun’un 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Kanun’un 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Somut olayda, kaza yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunmamakta olup, bu halde husumet …na yöneltileceği gibi yukarıdaki açıklamalar ışığında sıralı sorumluluk gereği zorunlu taşıma sigortası hiç yaptırılmamış olması nedeniyle aracın kaza tarihinde geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı da dava açabilecektir. Tazminatın ödenmesi halinde ZMMS ile … arasında rücu ilişkisi doğacaktır (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 08/02/2022 Tarih, 2021/8132 Esas ve 2022/1846 Karar sayılı kararı, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 15/12/2021 Tarih, 2021/5793 Esas ve 2021/10464 Karar sayılı kararı, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 10/11/2021 Tarih, 2021/15022 Esas ve 2021/8597 Karar sayılı kararı). Anlatılan kapsamda davacının rücu hakkı olduğu ve bu hakkın …nın 14/11/2015 kaza tarihi itibari yürürlükte olan sorumluluğunun; taşımacılık sigortasının olmaması nedeni ile Sakatlanma ve Ölüm Halinde kişi başı Teminat tutarının 290.000,00 TL olduğundan bu miktarla sınırlı olarak kabulü gerekmiş (YHGK 22.06.2021 Tarih, 2017/(17)4-3069 Esas ve 2021/819 Karar sayılı kararı) ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının poliçe limitleri kapsamında sorumlu olduğu 290.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 16/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 19.809,90 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 8.301,84 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 11.508,06 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 8.301,84 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 45.500,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 30.419,05 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 25,60 TL vekalet harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 116,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.722,30 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.623,99 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır