Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/828 E. 2023/1055 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/828 Esas
KARAR NO : 2023/1055

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 02.12.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından davalı firmaya forklift kiralama hizmeti sunulduğunu, taraflar arasında akdedilen 15/01/2021 Tarihli Kısa Dönem Forklift Kiralama Hizmeti Sözleşmesi gereğince Müvekkil şirket tarafından davalı firmaya forklift kiralama hizmeti sunulduğunu ancak davalı tarafın müvekkil şirkete ödemesi gereken kira bedelini ödemediğini, Müvekkil şirkete ödenmesi gerekirken ödenmeyen ve davalı tarafa tebliğ edilmiş bulunan … Nolu, 30.01.2022 tarihli, 10.748,08-TL bedelli, … Nolu, 25.02.2022 tarihli, 11.321,91-TL bedelli, … Nolu, 25.03.2022 tarihli, 11.548,75-TL bedelli, … Nolu, 25.04.2022 tarihli, 11.278,72-TL bedelli, … Nolu, 26.05.2022 tarihli, 12.217,60-TL bedelli, … Nolu, 24.06.2022 tarihli, 12.941,11-TL bedelli 6 adet faturadan doğan toplam 70.056,67-TL ‘nin davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle müvekkil şirket tarafından davalı tarafa … 44. Noterliği … yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesi gönderilerek ilgili rakamın 3 iş günü içerisinde müvekkil şirkete ödenmesi gerektiği, aksi halde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ilgili ihtarnamenin davalı tarafa 05.08.2022 günü tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafça işbu ihtarnamenin tebliğ alınmış olmasına rağmen ödenme yapılmadığını, bu nedenle davalı tarafa karşı müvekkil şirket tarafından 70.056,67-TL asıl alacak ve tahsil tarihine kadar işleyecek %23 faizi, masraf ve ve vekalet ücreti ile tahsili talepli olarak 13.10.2022 tarihinde … 2. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça … 2. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasına sunulan 21.10.2022 günlü dilekçe ile borca, faize ve takibin tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, dava konusu işbu icra takibinin, müvekkil şirket tarafından davalı tarafa sunulan kısa dönem forklift kiralama hizmetinden doğan 70.056,67-TL tutarlı alacağın davalı tarafça haksız şekilde ödenmemiş olması nedeniyle başlatıldığını, Müvekkil şirket tarafından davalı tarafa sunulan kısa dönem forklift kiralama hizmetinden doğan 70.056,67-TL tutarlı alacağın davalı tarafça ödenmesi gerektiği, gerek müvekkil şirket tarafından tanzim olunan yukarıda tarih ve sayıları belirtilen faturalar gerekse de … 44. Noterliği … yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesi aracılığıyla davalı tarafa bildirildiğini, faturaların davalı tarafça ödenmemesi üzerine, Müvekkil şirket tarafından davalıya gönderilen … 44. Noterliği … yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesiyle söz konusu faturalardan doğan davalı borçlarının ödenmesinin ihtar edilmiş olup, davalı tarafça işbu ihtarnameye yanıt verilmediği gibi söz konusu tutarın halen davalı tarafça ödenmediğini, Müvekkil şirket tarafından davalı firmaya kesilen faturalar ve ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine, faturalardan doğan alacağın tahsili için … 2. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, Davalı – borçlunun icra takibine itirazı üzerine takibin durmuş olup, taraflarınca başvurulan arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığından, davalı–borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile işbu itirazın iptali davası açılması zarureti doğduğunu beyan ederek davanın kabulü ile … 2. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takibine davalının yaptığı itirazın iptali ve takibin devamını arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı/alacaklının başlatmış olduğu icra takibi miktarının 70.056,67 TL olduğunu, ancak icra dairesine sunulan itirazlarında belirtildiği üzere; alacaklı tarafça borcun dayanağı olarak tarih ve sıra kaydı adı altında bir kısım bilgiler gösterilmişse de, takip talebinden de anlaşılacağı üzere takip dayanağının belirsiz olduğunu, bu nedenle geçersiz bir borç sebebine dayanılarak açılan takibe ve borca itiraz etme zorunluluğu doğduğunu, taraflar arasındaki ticari işin niteliği itibari ile huzurdaki davanın konusuıaı kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak olması sebebi ile görev itirazları bulunduğunu beyan ederek davanın reddini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Raporu, …ara Ticaret Odası cevabi yazısı, … Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, Gelir İdaresi Başkanlığı cevabi yazısı, …. Vergi Dairesi cevabi yazısı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
17.05.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalının ticari defter kayıtları ve dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir. Davalı E defter tuttuğu 2022 Yılı ticari defterlerin Açılış beratını yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirdiği kapanış berat süresi olduğu kendisi lehine delil teşkil ettiği Takdiri Yüce Mahkemenin, Davalının 2022 Yılı ticari defter kayıtları sabit olmak üzere: Davacı tarafından düzenlenen 7 Adet 86.645,86 TL miktarlı alacağın dayanağı Taşıt İş Makinası kira faturası davalı ticari defter kayıtlarına işlediği kendi içerisinde birbirini doğruladığı ticari defterler usulüne uygun tutulduğu 86.645,86 TL Faturaya karşılık davalının 23.932,00 TL ödemesi olduğu ( 86.645,86 – 23.932,00)= 62.713.86 TL Davacıya borçlu göründüğü.” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
17.05.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Sayın Mahkemenin ara kararı gereğince Davacının yasal defter ve dayanağı belgelerinde yapılan incelemeler ile dosya kapsamında yapılan incelemelerde; -Davacı … Makinaları Servis Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 2022 yılı Yasal Defterlerinin Lehine Delil Teşkil edebilecek vaziyette olduğu, -… 2.lcra Dairesi …Esas Nolu Dosyasının Belge örnekleri UYAP sistemi içerisinde görülememiş olması sebebi ile İcra Dosyası içerisinde inceleme ve tespit yapılamamış olup takdir sayın mahkemenindir. Davacı … Makinaları Servis Ve Ticaret Anonim Şirketi firmasının yasal defter ve dayanağı belgelerinin tetkikinde; Taraflar arasında ki ticari çalışmanın davacının yasal defter ve dayanağı belgelerine göre 2022 Yılından önce başlamış olduğu (2021 Yılından Önce Devir Bakiyesinin bulunmadığı) ve Davacı …’in Davalı … ‘ya Kesmiş olduğu 24.06.2022 tarihli … Nolu 12.941,11.-TL KDV Dahil tutarlı Temel Fatura Senaryosu ile düzenlenmiş olan E-fatura ile sonlanmış olduğu Davacı ve Davalı taraf arasında 15.01.2021 tarihinde Kısa Dönem Kiralama Sözleşmesi (İş Makinası) imzalanmış olduğu, ve buradan hareketle Davacı … İş Makinaları Servis Ve Ticaret Anonim Şirketi firmasının Davalı … Şirketi firmasını ‘asal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 24.06.2022 Cari Hesap Tarihi İtibari ile 70.056,17.-TL tutarında alacaklı olduğu, tespit edilmiştir. Dava dosyası içerisinde Bulunan … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye 06.04.2023 ve 13.04.2023 tarihinde sunulan Beyan yazılarının ekinde bulunan Davalı … Ticaret Anonim Şirketi firmasının 2022 Yılı Dönemine ait olan BA formları üzerinden yapılan incelemede Davacı …Şirketi firması ile ilgili olarak; 2022 Yılı Döneminde Davalı … Şirketi Tarafından Davacı … Şirketi firmasından 6 Adet Satış Faturası karşılığı olarak 59.369,64.-TL Tutarındaki alış Bedelinin Davalı tarafından Davacı taraftan yapılan alışlar olarak beyan edilmiş olduğu, Davalı tarafından Davacıdan yapılan alışlar olarak İcra Takibine konu edilen 6 adet satış faturasının da 2022 Yılı Dönemine ait olan Alış faturalarının içinde bulunması ve 2022 Yılı Dönemi Ba Beyannamesinin Davalı …Anonim Şirketi tarafından vergi dairesine kendisi tarafından beyan edilerek sunulmuş olması,; Davalıya ait olan 2022 yılı Bs Beyannamelerinde Davacıya Satmış/İade etmiş olduğu Fatura bilgilerinin bulunmaması; Ayrıca, 2022 Yılı içerisinde Davacı …tarafından Davalı … firmasına kesilen 6 adet satış faturasının (Hepsi E-FATURA’dır) Red edildiğine/lade faturası kesildiğine dair Davalı … tarafından satın mahkemenin dava dosyasına belge sunulmamış olması sebebi ile; İcra Takibinin Konusu olan Cari hesap bakiyesinin kalan bedelini oluşturan 6 Adet Fatura ve içeriğindeki malların/hizmetlerin Davacı… Şirketi Tarafından Davalı … Şirketi firmasına Nihai Takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere teslim edilmiş olduğu görüş ve kanaatine varılabilecektir. Sayın Mahkeme Tarafından İcra Takibinin Konusu olan 6 Adet E-Fatura ve içeriğindeki Hizmetlerin Davacı tarafından davalı tarafa teslim edilmiş olduğuna karar verilecek olur ise; Davacı …Şirketi Firmasının Davalı … Şirketi firmasından 24.06.2022 Cari Hesap Tarihi İtibari ile 70.056,17.-TL Asıl Alacak bedelini talep edebileceği, görüş ve kanaatine varılabilecek olup nihai takdir Sayın Mahkemenindir.” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
03.08.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “tarafların ticari defter kayıtları birlikte değerlendirildiğinde: tarafların ticari defter kayıtlarını birbirini doğrulamadığı birbiri ile uyumlu olmadığı davacının ticari defter kayıtlarını inceleyen bilirkişi raporu sabit olmak üzere 70.056,17 TL alacaklı, davalının ticari defter kayıtlarına göre 62.713.86 TL borçlu olduğu iki ticari defter arasında 7.342,31 TL fark olduğu farkın nedeni davalının ticari defter kayıtlarında 2021 yılından 2022 yılına 16.589,69 TL davacının alacağı deviri ve 18.02.2022 tarihinde davalının 23.932,00 TL ödemesi davacının ticari defter kayıtlarına olmamasından kaynaklandığı anlaşıldığı (16.589,69-23.932,00)=7.342,31 TL tarafların ticari defter kayıtları arasında çelişkinin nedeni olduğu. Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere : Tarafların ticari defter kayıtları birbirini doğrulamadığı, Mahkemece davacının ticari defter kayıtları kabulü yönünde düşünmesi halinde 70.056,17 TL, Davalının ticari defter kayıtlarını kabulü halinde 62.713,86 TL davalının davacıya borçlu göründüğü,” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, sözleşme nedeniyle hazırlanan fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Huzurdaki davada taraflar arasındaki sözleşme gereği davalı şirkete forklift kiralama hizmeti sunulduğu, taraflar arasında akdedilen 15/01/2021 Tarihli Kısa Dönem Forklift Kiralama Hizmeti Sözleşmesi gereğince davacı şirket tarafından davalı firmaya forklift kiralama hizmeti sunulduğunu ancak davalı tarafın davacı şirkete ödemesi gereken kira bedelini ödemediği ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklı fatura alacağına dayandığı anlaşılmaktadır.
Davalı yan görev ve yetki itirazında bulunmuş olmakla, öncelikle bu hususların karara bağlanması gerekmiştir. Bu kapsamda davalı vekilinin yetki itirazının, HMK’nın Yetki Sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde “tacirler ve kamu tüzel kişilerinin” sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebileceklerinin öngörülmesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin 9.maddesi kapsamında İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılındığından reddine, görev itirazının ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4.maddesi kapsamında kalan ticari işlerden olduğu anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişler ise bu halde hâkimin ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. İki tarafın (veya bir tarafın) gösterdiği deliller ile davaya ilişkin bütün çekişmeli olgular aydınlanmış ise yine ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmakta bir yarar yoktur. Buna karşılık, gösterilen delillerin hâkime dava hakkında tam bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespit edilmesinde yarar vardır.
Delillerin davayı etkileyecek çekişmeli hususlarda gösterileceği ve ispat faaliyetinin çekişmeli vakıalar için söz konusu olduğu hususu göz önünde bulundurulmalıdır ( 6100 sayılı HMK m.187/1). TMK 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir. HMK’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Kendisine ispat yükünün düştüğü taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Somut olayda taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı yan icra dosyasına yapmış olduğu itirazda davacı yana hiçbir borcunun olmadığı gerekçesiyle alacağa itiraz etmiş, huzurdaki davada davalı yan cevap dilekçesi ile yalnızca davacının alacağının bulunmadığı savunması yapılmıştır. Bu durumda ispat yükü ödeme yaptığını belirtmekle davalı yanda olduğu görülmekle, ticari ilişki ve sözleşme karşılığı bedelin ödenip ödenmediği, alacağın ticari kayıtlara nasıl işlendiği ve davacının alacaklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
HMK’nun 222/3 maddesi; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü içermektedir. Bununla beraber Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/425 K. 2021/440 sayılı kararında; “Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatının gerektiği düzenlendiğinden, ticari defterlerin kesin delil olduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde belirtildiği üzere HMK’nun 222’deki şartları oluştuğunda ticari defterlerin ispat gücü bakımından sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilecektir.
Yukarıda kapsamda Mahkememizce taraflara ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişi olarak atanacak mali müşavir bilirkişiye bildirilmesine, davacı vekilinin inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi, aksi takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacağı duruşmada ihtar edilmiş, aynı hususta davalı yana tebliğ ile ihtarat yapılmıştır.
Davalı yanın ticari defterlerinin incelendiği 17.05.2023 tarihli bilirkişi raporunda, davalı E defter tuttuğu 2022 Yılı ticari defterlerin Açılış beratını yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirdiği kapanış berat süresi olduğu kendisi lehine delil teşkil ettiği , davalının 2022 yılı ticari defter kayıtları sabit olmak üzere: Davacı tarafından düzenlenen 7 Adet 86.645,86 TL miktarlı alacağın dayanağı Taşıt İş Makinası kira faturası davalı ticari defter kayıtlarına işlediği kendi içerisinde birbirini doğruladığı ticari defterler usulüne uygun tutulduğu 86.645,86 TL Faturaya karşılık davalının 23.932,00 TL ödemesi olduğu ( 86.645,86 – 23.932,00)= 62.713.86 TL davacıya borçlu göründüğü, tespiti yapılmıştır.
Davacı yanın ticari defterlerinin incelendiği 17.05.2023 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin 2022 yılı yasal defterlerinin lehine delil teşkil edebilecek vaziyette olduğu, 2022 Yılı Döneminde Davalı … Şirketi Tarafından Davacı … Şirketi firmasından 6 Adet Satış Faturası karşılığı olarak 59.369,64.-TL Tutarındaki alış Bedelinin Davalı tarafından Davacı taraftan yapılan alışlar olarak beyan edilmiş olduğu, Davalı tarafından Davacıdan yapılan alışlar olarak İcra Takibine konu edilen 6 adet satış faturasının da 2022 Yılı Dönemine ait olan Alış faturalarının içinde bulunması ve 2022 Yılı Dönemi Ba Beyannamesinin Davalı … Anonim Şirketi tarafından vergi dairesine kendisi tarafından beyan edilerek sunulmuş olması,; Davalıya ait olan 2022 yılı Bs Beyannamelerinde Davacıya Satmış/İade etmiş olduğu Fatura bilgilerinin bulunmaması; Ayrıca, 2022 Yılı içerisinde Davacı Stıll Arser tarafından Davalı … firmasına kesilen 6 adet satış faturasının (Hepsi E-FATURA’dır) Red edildiğine/lade faturası kesildiğine dair Davalı … tarafından satın mahkemenin dava dosyasına belge sunulmamış olması sebebi ile; İcra Takibinin Konusu olan Cari hesap bakiyesinin kalan bedelini oluşturan 6 Adet Fatura ve içeriğindeki malların/hizmetlerin Davacı … Şirketi Tarafından Davalı … Şirketi firmasına Nihai Takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere teslim edilmiş olduğu görüş ve kanaatine varılabilecektir. Sayın Mahkeme Tarafından İcra Takibinin Konusu olan 6 Adet E-Fatura ve içeriğindeki Hizmetlerin Davacı tarafından davalı tarafa teslim edilmiş olduğuna karar verilecek olur ise; Davacı … Şirketi Firmasının Davalı … Şirketi firmasından 24.06.2022 Cari Hesap Tarihi İtibari ile 70.056,17 TL asıl alacak bedelini talep edebileceği, belirtilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarındaki farklılığın tespiti için dava dosyası ek rapor gönderilmiş, hazırlanan 03.08.2023 tarihli bilirkişi raporunda, tarafların ticari defter kayıtlarını birbirini doğrulamadığı birbiri ile uyumlu olmadığı davacının ticari defter kayıtlarını inceleyen bilirkişi raporu sabit olmak üzere 70.056,17 TL alacaklı, davalının ticari defter kayıtlarına göre 62.713.86 TL borçlu olduğu iki ticari defter arasında 7.342,31 TL fark olduğu farkın nedeni davalının ticari defter kayıtlarında 2021 yılından 2022 yılına 16.589,69 TL davacının alacağı deviri ve 18.02.2022 tarihinde davalının 23.932,00 TL ödemesi davacının ticari defter kayıtlarına olmamasından kaynaklandığı anlaşıldığı (16.589,69-23.932,00)=7.342,31 TL tarafların ticari defter kayıtları arasında çelişkinin nedeni olduğunun, belirtildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda ödeme hususunu ispat etmesi gereken davalıya ilgili bakiyenin ödendiğine ilişkin belgeyi sunması istenilmiş ise de sunulmadığı görülmüştür. Bu kapsamda hazırlanan ek raporun davacının davasında haklı olduğunu ortaya koyması ile davanın kabulüne ve takibin kaldığı yerden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması, alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KABULÜNE,
Davalının … 2.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 70.056,17 TL alacağın %20’si olan 14.011,23 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.785,54 TL harçtan peşin yatırılan 846,12 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.939,42 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 846,12 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 vekalet harcı, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti, 31,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam 5.969,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan, kullanılmayarak artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır