Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/818 E. 2023/964 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/818 Esas
KARAR NO : 2023/964

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 28.11.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı aracın … plakalı aracın 10.04.2022 tarihindeki kazasında hasar gördüğünü, SBM kayıtlarına göre davacının kusursuz olduğunu, davalı sigorta şirketine başvurduklarını ancak ödeme yapılmadığını, zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunduklarını ve anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kabı miktarlarının tam olarak belirlenemediğini, açıklanan bu nedenlerle; şimdilik 100,00 TL hasar ve 100,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 03.01.2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “dava konusu kazaya karışan … plakalı araçta meydana gelen hasar ve değer kaybının davalı şirket tarafından tazmin edildiğini, davalı şirkete poliçeden kaynaklanan bu hasarların davalı şirketçe karşılandığını, poliçeden doğan başka bir sorumluluğunun bulunmadığını, … plakalı aracın davalı şirkete … sayılı ve… vadeli poliçe ile ZMS sigortalı olduğunu, poliçe limitinin 50.000,00 TL olduğunu, yapılan ödemelerden sonra bakiye limitin 43.028,00 TL olduğunu, kaza tutanağıyla yapılan başvuru sonucu hasar dosyası açıldığını ve alınan ekspertiz raporuna göre 5.790,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, yine davacıya 13.05.2022 tarihinde 1.182,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, kazanın oluşumunda sürücülerin kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tek başına kusurlu olmadığını, hasar miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, anlaşmalı tamirhane iskontosunun uygulanması gerektiğini, tamir faturasının ibraz edilmemesi halinde KDV istenemeyeceğini, değer kaybının belirlenmesi için kriterler olduğunu, davalı şirketin dava açılmasına neden olmadığından faiz taleplerinin reddinin gerektiğini, açıklanan bu nedenlerle; haksız davanın esastan reddini, aksi halde dosyanın meydana geldiği iddia edilen hasar bedeli konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile rapor alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Kök ve Ek Raporu, Hasar Dosyası, SBGM yazı cevabı, Arabulculuk Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
16.05.2023 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; “dava konusu olayda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’nun %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacı sürücünün olayda %25 oranında tali kusurlu olduğu, davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği bakiye maddi zararının olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
21.08.2023 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; “Kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynen sürdüğü” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle değer kaybı tazminatı talebi istemine ilişkindir.
Davacı şirket adına kayıtlı … plakalı araca, davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plakalı aracın çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, mevcut kazada davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğunu ve araçta meydana gelen değer kaybının ve hasar bedelinin tahsili amacıyla açıldığı görülmüş, davalının ise davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır.
Haksız fiillere dayalı tazminat davalarında mahkemece araştırılması ve hükme esas alınması gereken zarar “gerçek” zarardır. Bu tip kazalarda hasara uğrayan araç işleteni değer kaybı talebinde bulunabileceği gibi aracın pert olması durumunda da buna yönelik tazmin talebinde bulunabilir. Aracın değer kaybının hesaplanması yöntemi Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik ve istikrara kazanan içtihatlarında ayrıntılı şekilde belirtilmiştir. Buna göre aracın kazadan önceki 2. el değeri ile kazalı halindeki 2. el değeri arasındaki fark değer kaybına esas alınacaktır.
Mahkememizce dava konusu trafik kazasında araç sürücülerinin kusur durumunun tespiti ile aracın olay tarihindeki yaşı ve kilometresi, önceki kaza kayıtları, kaza nedeniyle araçta değişen parçalar ve işçilik göz önünde bulundurulmak suretiyle araçta varsa oluşan değer kaybının ve hasar bedelinin tespiti için dosyanın İTÜ Otomotiv Kürsüsünde görevli akademisyen bilirkişi ve trafik kazalarında uzman 2 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve hazırlanan 16/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …, yönetimindeki … plakalı aracıyla Meyveli sokaktan bölünmüş yola yaklaşırken kendisine hitap eden DUR levhasını dikkate alarak mutlaka durması, kavşak içindeki araç trafiğini kontrol etmesi, seyrine göre sağındaki bölünmüş yoldan gelen davacı sürücü yönetimindeki … plakalı aracın emniyetle geçişini beklemesi ve bu aracın geçişinden sonra kavşağa girmesi gerekirken aksine hareketle dikkatsiz, tedbirsiz ve süratli seyretmiş ve seyrine göre geçiş önceliğine sahip olan davacıya ait araca kavşak içinde çarpmıştır. Bu nedenle davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü … olayda % 75 oranında asli kusurludur.
Davacı sürücü …ise, yerleşim yerleri içinde ve trafik işaret levhasına göre hız sınırının 30 Km/s olduğu mahalde, bölünmüş yolda seyrederken … sokak kavşağına yaklaşırken hızını azaltması, daha dikkatli ve tedbirli seyretmesi, solundaki sokaktan gelen aracı gördüğünde fren ve sağa direksiyon tedbirlerine başvurması gerekirken bu kurallara uymadığından olayda % 25 oranında tali kusurludur.
Sol arka kapı boyası, sol arka kapı sök tak, sol ön kapı elektrik söktak, sol ön kapı döşeme ve kilit söktak, sol ön kapı boyası, sol ön kapı söktak işçilikleri Değiştirilen parçaların plastik olması nedeniyle hurda değerinin olmadığı tespit edilmiştir.
Parçalar toplamı 190,00
İşçilikler toplamı5.600,00
Hasar miktarı5.790,00 TLdir.
Anılan hasar miktarı davalı şirketçe onarımı yapan servise 5.790,00 TL olarak 20.04.2022 tarihinde ödendiğinden davacının davalı şirketten talep edebileceği bakiye hasar zararı mevcut değildir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ekspertiz raporunda, düzeltilmesi mümkün olan sol ön kapı sacının yenisiyle değişimi 10.000 TL olarak yazıldığından ve aracın 2. El satış değeri 120.000 TL olduğundan, araçtaki gerçek hasarla uyumsuz ekspertiz raporuna itibar edilememiştir. Davacı tarafından araçtaki tamire ilişkin ilave bir onarım faturası da sunulmamıştır.
Aracın kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el rayiç satış değeri, aracın binek araçlar için 271.845 gibi aşırı yüksek bir Km değerinin olması, kaza tarihinde 11 yaşında olması ve 10 yıllık orijinal yedek parça temin süresinin dolmuş olması, aracın Türkiyedeki en ucuz araç kategorisinde olması ve genellikle kiralık araç veya ticari taksi olarak kullanılması hususları da dikkate alındığında, 118.500,00 TLdir.
Dolayısıyla araçtaki gerçek değer kaybı 1.500,00 TLdir.
Davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü olayda % 75 oranında kusurlu olduğundan, davacının talep edebileceği değer kaybı zararı kusur oranına göre 1.125,00 TLdir.
Davacı, aracındaki değer kaybına ilişkin olarak karşılık olarak sigorta şirketinden 13.05.2022 tarihinde 1.182,00 TL tahsil ettiğinden, davacının davalı şirketten talep edebileceği bakiye maddi mevcut değildir. ” yönünde sonuç ve kanaate varıldığı görülmüştür.
Hazırlanan rapora davacı yan değer kaybının düşük belirlendiği savunmasında belirtilmiş ise de, değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, davacıya ait aracın önceki hasarlarının da değerlendirilmiş olmasına gerektiği bilinmekle ve eksper raporunda hasarın olması gerekenden fazla gösterilmiş olması görülmekle bu yöndeki itirazlar Mahkememizce kabul edilmemiş, hazırlanan raporun usul ve yasaya uygun olduğu, Mahkememiz denetimine elverişli rapor kapsamında değer kaybı olamayan araç nedeniyle açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
7036 sayılı Yasa ile getirilen zorunlu arabuluculuk müessesi gereği aynı yasanın 3/14, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bakanlık bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır. Bu nedenle zorunlu arabuluculuk ücretinin devlet tarafından ödenen kısmının davada haksız çıkan taraftan re’sen alınmasına karar verilmesi gerekli olup, Devlet bütçesinden karşılanan zorunlu arabuluculuk ücretinin davadaki haklılık durumuna göre davacıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerle göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 25,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır