Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/81 Esas
KARAR NO : 2023/482
DAVA : Maddi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 17/05/2013
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; Sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … istikametinden otoyolu takiben … istikametine seyrettiği kaza yeri olan Kamyon park alanı çıkışına geldiğinde sol şeritte parlayan şişeye benzeyen bir cisim görmesi üzerine sağa doğrultu değiştirdiği sırada aracının ön kısımları ile sağ şeritte aynı yöne doğru seyreden sürücü … idaresindeki … plakalı çekiciye takılı … plakalı römorkun sol arka teker tampon kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana geldiğini, müvekkilinin bu kazada … plakalı sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğunu, müvekkili …’ın kusursuz olduğu kazada sakatlanıp vücut fonksiyonlarını büyük oranda kaybettiğini, kazada müvekkilinin … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunduğundan kusura katılımının söz konusu olmadığını, bu kazanın oluşumunda tüm kusurun … Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı bulunan … Plakalı aracın sürücüsü …’da olduğunu, kazada asli ve tam kusurlu olan … Plaka sayılı aracın Zorunlu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi sigorta edeni olarak, 132.788.00,TL ödemede bulunduklarını ancak ödemenin eksik olduğunu, davalının poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin bu kaza sonucu vücut fonksiyonlarını % 98 oranında büyük ölçüde kaybettiğinden dolayı çalışamaz hale geldiğini, müvekkilinin çalışamaz durumda olduğundan ve bir desteği de bulunmadığından dolayı maddi olarak kaza gününden beri zor şartlar altında yaşamakta olduğunu, davalı kurumun yapmış olduğu hesabında kusur oranına göre toplam 132.788.00,TL tazminat ödediğini, bu ödemenin müvekkilin mağduriyetini karşılamaya yetmediğini, olayda … Sigorta A.Ş.’nin yapmış olduğu eksik ödemeden sorumlu olduğunu, müvekkilinin usta, ince mobilya boyacısı olduğunu, müvekkilinin yıllardan beri bu işi yaptığını ve bundan başka da bir mesleğinin olmadığını, müvekkilinin kazadan önce aylık kazancının 2.000.00,TL’nin üzerinde olduğunu, hesaplamanın bu miktar üzerinden yapılması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 6100 sayılı yasanın 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın (asıl davada 1.000 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, birleşen davada 500 TL tedavi gideri ve 500 TL bakıcı gideri) davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili talebini 27/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, tedavi gideri için 3.000 TL, bakıcı gideri için 4.605,60 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından söz konusu kaza dolayısıyla davalıya ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile müvekkili şirketin ibra edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin sigortalısının poliçe limitleri dahilinde ve kusur oranına göre sorumlu olduğunu, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu vasıtası ile tespitinin gerektiğini, bilirkişi incelemesi yapılırken ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüt tarihinden itibaren başlayacak faizden sorumlu olduğunu, yasal faiz uygulanması gerektiğini beyan ederek davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2014/56 E – 2019/675 K sayılı, 08/07/2019 tarihli “Dava ve ıslah dilekçelerine göre davanın kabulü ile 3.000,00 TL tedavi gideri ile 4.605,60 TL bakıcı giderinin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,…” ilişkin kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3149 E – 2021/2312 K sayılı 28/12/2021 tarihli kararı ile ” Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “…Dosya kapsamında ana dosya dava dilekçesi ile davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmesine rağmen hükümde ana dosya yönünden olumlu yada olumsuz karar verilmemiş olması doğru olmamıştır. Bu yöndeki davalı vekili istinafı yerindedir. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Davalı Sigorta şirketi vekili birleşen dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde davacının hatır için taşındığı yönünde iddia ve savunmada bulunmuş, aynı cevap dilekçesinde delil olarak kaza tespit tutanağı, ve ceza mahkeme dosyasına dayanmıştır. Mahkemece davalı delilleri toplanmadan, taşımanın hatır için olup olmadığı değerlendirilmeden karar verilmesi de eksik incelmeye dayalı olmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınmalıdır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Davacı vekili birleşen dosya kapsamında geçici ve sürekli ayrımı yapmadan davacının bakıcıya ihtiyacı olduğunu ileri sürerek bakıcı gideri talebinde de bulunmuştur. Mahkemece davacının 6 aylık iyileşme süresinde bakıcı ihtiyacı olacağı kabul edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporuna göre karar vermiştir. Ancak ATK’dan alınan maluliyet raporunda davacının sürekli yada geçici bakıcıya ihtiyacı olup olmadığının belirtilmediği halde bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. Davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerindedir. O halde mahkemece; davacıya bakıcı giderine ilişkin talebi açıklatılarak ve davacıdaki trafik kazasına bağlı yaralanmaya ilişkin teşhis ve tedavi evrakları dosya arasına alındıktan sonra, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik döneminde bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde geçici – kalıcı bakıcı ihtiyacının süresi (tam zamanlı/yarı zamanlı/süreli) konusunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınmalı, bu raporun sonucuna göre aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınmalı, hatır taşıması yönünden de değerlendirme yapılarak ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek hüküm oluşturulmalıdır…” ifadelerine yer verilerek kaldırılmıştır.
Davacı tarafça bakıcı giderine ilişkin talebin açıklanması ve tedavi görülen hastanelerin bildirilmesi konulu dilekçe sunulmuş, davacı vekilinin talebi doğrultusunda … Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve … Üni. Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden tedavi belgeleri istenmiş, ardından davacının geçici ve sürekli iş göremezlik döneminde bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde geçici – kalıcı bakıcı ihtiyacının süresi (tam zamanlı / yarı zamanlı/süreli) konusunda Adli Tıp Kurumu’ndan dosya içerisinde bulunan tedavi evrakı ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınmasına karar verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulundan alınan maluliyet raporunda özetle; Mevcut belgelere göre … ve … oğlu, 30.01.1979 doğumlu …’ın 06.05.2010 tarihinde geçirdiği yaralanma nedeniyle bir başkasının sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumundan alınan raporun sonucuna göre, aktüer bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişi … tarafından mahkememize sunmuş olduğu raporunda özetle; Maluliyet raporuna istinaden kazazede … yönünden sadece Geçici Bakıcı Gideri hesabı yapıldığı, Geçici Bakıcı Gideri Hesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, yapılacak hesaplamada hangi Yaşam Tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisi bulunmadığı, sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlandığı, “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir” hükmü gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlendiği, Borçlar Kanunu’nun 46. maddesinde belirtilen “bütün masraflar” deyiminin çok geniş kapsamlı olduğu bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderlerin dahil olduğu, bu bakımdan zarara uğrayanın, işlerini görememesi nedeniyle tutmak zorunda kaldığı yardımcı ya da hasta bakıcı için ödemek zorunda kaldığı giderleri de isteyebileceği, bakıcı ihtiyacının olduğu geçici iş göremezlik dönemi boyunca davacının maluliyetinin %100 olacağı dikkate alınarak davacı kazazede için 3 Ay süre ile kaza tarihinden bakıcı ihtiyacının son bulduğu tarihe kadar yürürlükte olan Brüt Asgari Ücret esas alınarak Bakıcı Gideri hesaplandığı, davacı …‘ın hesaplanan Geçici Bakıcı Gideri zararının 2.224,80 TL olduğu beyan edilmiştir.
BAM kararı doğrultusunda aldırılan ATK maluliyet raporu ve aktüeryal rapor, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olup hükme esas alınmış, 06/05/2010 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası nedeniyle davacının bir başkasının sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği, … Sulh Ceza Mahkemesi tarafından alınan 25.01.2012 tarihli bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’nın %100 asli ve tam kusurlu olduğu, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu bulunduğu anlaşılmış, davacının asıl davada yönelttiği sürekli iş göremezlik talebinin reddine, tedavi ve bakıcı gideri talep edilen birleşen dava yönünden ise 3.000,00 TL tedavi gideri ile 2.224,80 TL geçici bakıcı gideri toplamı 5.224,80 TL’nin birleşen dava tarihi olan 13/03/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalının hatır taşımacılığı iddiası yönünden, hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma hali olup kaza tespit tutanağı ve … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasının incelenmesinde, taşımanın karşılıksız olduğu veya alınan karşılığın önemsiz olduğu şartlarının varlığı yani taşımanın, taşınanın yararına olduğu hususu kanıtlanamadığından hatır taşımacılığı indirimi yapılmamıştır.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
Asıl davanın reddine,
Birleşen dava yönünden, 3.000,00 TL tedavi gideri ile 2.224,80 TL geçici bakıcı gideri toplamı 5.224,80 TL’nin dava (birleşen dava) tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl davada alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 155,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Birleşen dava yönünden alınması gerekli 356,91 TL ilam harcından peşin + ıslah yatırılan toplam 129,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 227,03 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Asıl davada karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.224,80 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl davada yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Birleşen davada davacı tarafta yatırılan 34,16 TL peşin harç + 95,72 TL ıslah harcı toplamı 129,88 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davada davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 1000,00 TL bilirkişi ücreti, 525,10 TL posta giderinden oluşan toplam 1.553,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 1.067,28 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
Adli Tıp Kurumunun 30/12/2015 fatura tarihli 500,00 TL bedelli ve 25/08/2017 fatura tarihli 765,00 TL bedelli ve 07/12/2022 fatura tarihli 1.810,00-TL bedelli üç adet faturanın davalı tarafça Adli Tıp Kurumu hesabına yatırılmasına, bu hususta faturalardan birer örnek de eklenmek suretiyle gerekçeli karardan bir örneğin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır