Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/808 Esas
KARAR NO : 2023/927
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 23.11.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; … adresinde bulunan davacıya ait… şebekesinin 10.05.2021 tarihinde davalı tarafından hasara uğratıldığını, iş ortağı firma çalışanları tarafından 10.05.2021 tarihinde hasar tutanağı tanzim edildiğini, hasara ilişkin fotoğrafların çekildiğini, söz konusu hasarın davacı iş ortağı firma tarafından onarımı yapıldığını, taraflarına toplam zarar fatura edildiğini, T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru karşılığı KDV toplam 25.669,60 TL zarar meydana geldiğini, açıklanan bu nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar hesaplama (20.08.2021) tarihi itibariyle KDV dahil toplam 25.669,60 TL alacaklarının hasar tarihinden itibaren işleyecek TCMB’nın avans faiz oranları ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 04.01.2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı şirketin yaptığı çalışma esnasında tesislerinin zarar gördüğünün iddia etmiş ise de iddialarını ispata yarar herhangi bir delil sunamadığını, davacı yan tarafından dosya kapsamına sunulan belgelerde ne davalı şirket çalışanlarını ne de kurumun çalışma yaptığına işaret eder bir tabelayı gösteren bir fotoğrafa rastlanmadığını, öte yandan hasarın meydana geldiği tarihte davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede söz konusu mahalde herhangi bir çalışma yapılmadığının tespit edildiğini, belirtilen tarihlerde anılan mahalde davalı şirket tarafından gerçekleştirilen herhangi bir kazı çalışması bulunmadığını, iddia edilen hasarın davalı şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden yada herhangi bir çalışmasından kaynaklanmadığını, dava konusu hasarın davalı şirket çalışmasından kaynaklamadığını, davacının talep konusu ettiği zarar bedelinin de neye göre hesaplandığının belirli olmadığını, açıklanan bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Raporu, Türksat yazı cevabı, Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
03.07.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalının 10.05.2021 tarihinde …adresinde yaptığı kazı çalışması sırasında davacıya ait …kablosuna hasar verdiğini, davalı tarafından verilen hasar neticesinde davacının oluşan zararının 18.839,37 TL + KDV hesaplandığı, söz konusu hasarda gerekçeleri yukarıda açıklanan nedenlerleden dolayı davalının %70 oranında kusurlu olduğu, söz konusu tutarında 18.839,37 TL * %70 = 13.187,55 TL + KDV hesaplandığı, davacı … A.Ş.’nin dava tarihi itibariyle davalı …A.Ş. 13.187,55 TL + KDV edebileceği” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait kablo şebekesinin zarar görmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
… adresinde bulunan davacıya ait …şebekesinin 10.05.2021 tarihinde davalı tarafından hasara uğratıldığını, iş ortağı firma çalışanları tarafından 10.05.2021 tarihinde hasar tutanağı tanzim edildiğini, söz konusu hasarın davacı iş ortağı firma tarafından onarımı yapıldığını, taraflarına toplam zarar fatura edildiğini, davalı yanca ödeme yapılmaması üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup hazırlanan 03.07.2023 tarihli raporda; “Davacı …A.Ş.’nin, 10.05.2021 tarihinde …adresindeki …— kablosu davalı — tarafından yapılan kazı çalışmasında hasara uğratıldığı, davacı şirket görevlileri tarafından tanzim edilmiş olan 10.05.2021 tarihli tutanakta *… tarafından yapılan kazı çalışması esnasında … kablomu koparılarak hasar verilmiştir. şeklinde düzenlendiği oluşan hasarı davacı tarafından giderdiği, dosya kapsamında mevcut 10.05.2021 tarihli hasar tutanağı, ve mevcut fotoğraflar ve diğer yazışmaların değerlendirilmesinin neticesinde, davalının yaptığı kazı çalışmasında davacının … hatlarına zarar verdiği tespit edilmiştir.
Dolayısıyla, dosya kapsamındaki gerek proje bilgileri, hasar tespit formu ve mevcut hasar yeri fotoğrafların incelenmesi neticesinde oluşan hasarın davalı tarafından gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Dava dosyasına sunulan fotoğrafların incelenmesinde, davacı şirketin fiberoptik kablolarını yeterli derinlikte tesis etmediği, ikaz bandı sermediği ve kablo güzergahı boyunca ikaz levhaları çakmadığı anlaşılmaktadır. Bu yüzden davacının 4630 oranında kusurlu olduğu, Kazı çalışmalarına başlanılmadan Alt yapı Kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, hasarın meydana geldiği adreste muhtemelen, davalının kazıyla ilgili Belediyeden Alt yapı Kazı müsaadesi almadan, alt yapı kazı müsaadesi almış olsa bile; davalı tarafından bölgede alt yapısı olabilecek davacıya uyarı yapılmadan, davacıdan gözcü talep etmeden ve alt yapı araştırması yapmadan kazıya başladığı, davalı firma personelinin tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle hasara sebebiyet verildiği, bu nedenle davalının da %70 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalının 10.05.2021 tarihinde … adresinde yaptığı kazı çalışması sırasında davacıya ait …kablosuna hasar verdiğini, davalı tarafından verilen hasar neticesinde davacının oluşan zararının 18.839,37 TL + KDV hesaplandığı, söz konusu hasarda gerekçeleri yukarıda açıklanan nedenlerleden dolayı davalının %70 oranında kusurlu olduğu, söz konusu tutarında 18.839,37 TL * %70 = 13.187,55 TL + KDV hesaplandığı, davacı … A.Ş.’nin dava tarihi itibariyle davalı …A.Ş. 13.187,55 TL + KDV edebileceği” olabileceği belirtilmiştir. Hazırlanan bilirkişi raporunun taraf iddia ve savunmalarına uygun, gerekçeli ve Mahkememiz denetimine uygun olduğu görülmekle hükme esas alınabileceği görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık ve dosyaya sunulan kayıtlardan da anlaşılacağı üzere, olayın davalının kusurundan kaynaklandığı, ancak bir kısım işçilik ücretinin olması gerektiğinden yüksek olduğu belirtilmekle davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
7036 sayılı Yasa ile getirilen zorunlu arabuluculuk müessesi gereği aynı yasanın 3/14, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bakanlık bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır. Bu nedenle zorunlu arabuluculuk ücretinin devlet tarafından ödenen kısmının davada haksız çıkan taraftan re’sen alınmasına karar verilmesi gerekli olup, Devlet bütçesinden karşılanan zorunlu arabuluculuk ücretinin davadaki haklılık oranına göre taraflardan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının haksız fiili nedeniyle ortaya çıkan 13.187,55 TL + KDV’nin zarar tarihi olan 10/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 900,84 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 438,38 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 462,46 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 438,38 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Taraflar arabuluculuk görüşmesine katılmış olmakla Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına göre hesaplanan 801,37 TL’sinin davalıdan, 758,63 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 13.187,55 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 12.482,05 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti 391,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.233,20 TL yargılama giderinin hükmolan kısım üzerinden hesaplanan 1.147,29 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan, kullanılmayarak artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.22/11/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır