Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/803 E. 2022/762 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/803 Esas
KARAR NO : 2022/762

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememiz 2018/1226 esas sayılı dosyasında davalı … Hiz. Ltd Şti vekilinin tarafından 01/02/2019 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ibraz ettiği, cevap dilekçesinin sonuç kısmında davacının acentelik sözleşmesinin feshinden sonra keyfi olarak ve dayanaksız olarak müvekkili şirketin hak etmiş bir takım pirim alacaklarını mahsup ederek ödediğini, müvekkilinin hak ettiği halde yapılmayan ödemeler yönünden karşı dava açacaklarını beyan ettiği görüldü.
Mahkememiz 16/11/2022 tarihli celse 1 nolu ara karar gereğince ; HMK madde 133/1 maddesi gereğince süresinde açılan bir karşı dava olmadığından, HMK madde 133/2 maddesi gereğince davalı tarafından yöneltilen davanın tefrik edilmesine, tefrik edilen davanın işbu davamız ile birleştirilmesine, karar verilmiş olup, Mahkememiz 2018/1226 esas sayılı dosyadan tefrik işlemi yapılarak yukarıda belirtilen esasa kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememiz 2018/1226 esas sayılı dosyasına ibraz ettiği cevap ve karşı davaya ilişkin beyan dilekçesinde özetle: karşı taraf ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmelerde karşı tarafın davasını dayandırdığı komisyon uygulaması ile ilgili alacak talebine gerekçe olabilecek bir hüküm yer almadığı gibi dava konusu edilen alacak talebinin müvekkilinin kontrol ve tasarruf alanının dışında kalan sigorta yaptıran kişilerin tercihleri ile ilgili bir durum olup Bireysel Emeklilik Genel Mevzuat ve düzenlemelerine aykırı olduğunu, karşı taraf sigorta şirketi ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşmelerin belli olduğunu, 2016 yılı için akdedilmiş bir sözleşme olmadığı gibi karşı tarafın davasını dayandırdığı bireysel emeklilik müşterisinin 3 yıl prim ödemesinin acente tarafından garanti edildiği bir hukuku ilişkinin bulunmadığını, eldeki davanın, karşı tarafın kendi kendine belirlediği kulları kapsamında …’ dan bireysel emeklilik poliçesi alan bir müşterinin sistemde 3 yıl kalmaması nedeniyle müvekkili acenteden alacaklı olduğu iddiası ile açıldığını, bu iddia ve alacak talebinin mesnetsiz olduğunu, karşı tarafın müvekkili şirket üzerinden sebepsiz zenginleşmeye çalıştığını, karşı tarafın uygulamaya çalıştığı sistemin BES mevzuatı esaslarına, ruhuna ve genel mevzuatına aykırı olduğunu, karşı tarafın acentelik sözleşmesinin feshinden sonra keyfi olarak ve dayanaksız olarak müvekkili şirketin hak edilmiş bir takım prim alacaklarını mahsup ederek ödemediğini, müvekkiline hak ettiği halde yapılmayan ödemelerin müvekkili şirkete gönderilen ve dilekçe ekinde sunulan 28.07.2017 tarihli ihtarnamede zaten karşı taraf şirketin açıkça ikrar ettiği bir konu olduğunu, karşı tarafın acentelik sözleşmesinin feshinden sonra keyfi olarak ve dayanaksız olarak müvekkili şirketin hak etmiş bir takım pirim alacaklarını mahsup ederek ödediğini, müvekkilinin hak ettiği halde yapılmayan ödemeler yönünden karşı dava açacaklarını beyan etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememiz 2018/1226 esas sayılı dosyasına ibraz ettiği karşı dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın konusu olan toplam 26 adet sözleşme için ödenen ve Komisyon Geri Alım Kurallarına doğan komisyon geri alım borcu nedeniyle 92.377,10 TL ve karşı tarafın 4Renk 2015 teşvik ve mahsuplaşma borcu nedeniyle 10.976,64 TL olmak üzere toplam 103.353,74 TL’ nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, faiz hesabının aktüer bilirkişi aracılığı ile yapılmasını ve karşı davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
HMK madde 133/1 maddesi gereği; “Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır.” maddenin ikinci fıkrası; “Süresinden sonra karşı dava açılması hâlinde, mahkeme davaların ayrılmasına, karar verir.” hükmü kapsamında, davalı vekilince karşı dava davaya cevap süresinden sonra davacıya yöneltilmiş olduğu görülmekle, HMK madde 133/2 maddesi gereğince davalı tarafından yöneltilen davanın tefrik edilmesine, tefrik edilen işbu davanın Mahkememizin 2018/1226 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Mahkememizin iş bu dava dosyası ile, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1226 Esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, mahkememizin dava dosyasının İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1226 Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1226 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Birleştirme kararı verildiğinin derhal UYAP sistemi aracılığıyla İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1226 Esas sayılı dosyasına bildirilmesine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda birleştirilen dosyada karar verilmesine,
5-Karar yazıldıktan sonra derhal dosyamızın İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1226 Esas sayılı dosyası arasına gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı birleşen dava dosyasında verilecek karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır