Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/777 E. 2023/969 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/777 Esas
KARAR NO : 2023/969

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 11.11.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin e-arşiv fatura karşılığında davalı tarafa mal sattığını, teslimini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, fatura konusu mallar nedeni ile davalı tarafın hiç bir ödeme yapmadığını, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine … 14. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, fatura konusu malların davalı yana eksiksiz teslim edildiğini, davacı şirketin davalı taraftan fatura bedeli toplamı kadar alacaklı olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; davalının … 14. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile icra takibinin asıl alacak toplamı olan 21.6000,00 TL üzerinden devamını, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalının 21.600,00 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 28.12.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının tacir olmayıp görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olmadığını, bu sebeple görev itirazları olduğunu, bunun kabul görmemesi halinde; davalının yerleşim yeri adresi … olup huzurda ikame edilen davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davayı görmeye yetkili mahkeme … Asliye Ticaret Mahkemesi olup bu yönüyle yetkisizlik kararı vermesini talep ettiğini, taraflar arasında yapılan anlaşma gereği davacı bir takım kıyafetleri davalıya teslim edeceğini taahhüt ettiğini, davalının ise bu kıyafetlerin ödemesini yapmayı kabul ettiğini, yapılan anlaşma gereği kıyafetlerin bedeli teslimden sonra ödeneceğini, davacı yapılan anlaşmadan sonra kıyafetler ile ilgili fatura düzenlendiğini, ancak kıyafetlerin teslimini taahhüt ettiği tarihte yerine getirmediğini, davalının davacı ile yapmış olduğu görüşmelerde sürekli olarak kıyafetlerde eksikler olduğu, eksiklik tamamlandıktan sonra teslimatın yapılacağı bilgisini aldığını, ancak davacı tarafından taahhüt edilen kıyafetler halihazırda halen teslim edilmediğini, bu durum üzerine taraflarınca … 16. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafından düzenlenen fatura teslimat yapılmaması sebebiyle iade edildiğini, açıklanan bu nedenlerle; öncelikle davalının tacir olmaması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini, bunun kabul görmemesi halinde müvekkilinin yerleşim yerinin … olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, haksız ve mesnetsiz ikame edilen davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Kök ve Ek Raporu, … Vergi Dairesi ve … Vergi Dairesi Yazı Cevabı, … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
14.02.2023 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; “Davalının defterlerinin Vergi Usul Kanununa uygun olarak Maliye Bakanlığı GİB sisteminde (Defter Beyan) İşletme defteri olarak elektronik olarak tutulduğu, Dolayısı ile açılış ve kapanış tasdikine tabi olmadığı, Davalının defter kayıtlarında dava konusu olan — 30.07.2022 tarih ve … nolu davacıya ait e arşiv faturanın yer aldığı, yine bu davacıya ait faturaya 09.09.2022 tarih ve … nolu iade e arşiv fatura düzenlediği bu faturanın da davalı defterinde kayıtlı olduğu, davacıya gönderdiği ihtarnamede iade faturası düzenlendiğinin belirtildiği, Davalı kayıtlarına göre, davacının faturasına karşı iade faturası düzenlemesinden kaynaklı davacıya borcu olmadığı, Dava konusu fatura muhteviyatı mallar ile ilgili davalıya teslim edildiğine ilişkin dava dosyasında belge olmadığı, davalı tarafından tarafıma herhangi bir belge ibraz edilmediğinden, dava konusu fatura ve muhteviyatının teslimine ilişkin bir tespitin tarafımdan yapılamadığı,” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
08.05.2023 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; “Dosya mevcudu, davacı şirketin 2022 yılı ticari defterleri, dava ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve raporumun içinde açıklanan nedenlerle; İncelenen davacı şirkete ait 2022 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2022 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2022 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı …. Ltd. Şti.’nin düzenlediği fatura içeriği malları davalı …’ya teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, davacı yanın fatura içeriği malları davalı yana teslim ettiğini ispatlaması ile davacı şirketin 31.12.2022 tarihi itibariyle davalı …’dan 21.600,00 TL tutarında alacağının bulunduğu, Davalı …’nun düzenlediği iade faturasını dava dosyasına ibraz etmediği, bu nedenle iade faturasının kanuni sure içerisinde düzenlenip düzenlenmediğine dair tarafımdan herhangi bir tespitin yapılamadığı, Davalı … tarafından, … 16. Noterliği kanalıyla davacı yana … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiği ve dava dosyasına ihtarnamenin tebliğ mazbatasının ibraz edilmediği tespit edilmiş olup, ihtarname tarihinden de anlaşıldığı üzere, davalı yanın kanuni sure olan 8 gün içerisinde fatura içeriğine ihtarname ile itiraz etmediği, Tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
04.07.2023 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; “Dosya mevcudu, kök rapor, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu, davacı ve davalı vekillerinin bilirkişi raporlarına karşı itiraz ve beyan dilekçeleri ile ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve raporumun içinde açıklanan nedenlerle; Davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği 30.07.2022 tarihli … numaralı 21.600,00 TL tutarlı e-Arşiv Faturasının davalı …’nun işletme defterinde kayıt altına alındığının tespit edildiği, bu nedenle dava konusu fatura içeriği malların davalı …’ya teslim edildiğine dair görüş ve kanaate varıldığı, Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda, davalı yanın 09.09.2022 tarih ve … nolu iade faturasını davacı şirket ünvanına düzenlediği tespit edilmiş olup, davacı yanın tarafına düzenlenen iade faturasını ticari defterlerinde kayıt altına almadığı, davalı yanın düzenlediği iade faturası içeriği malları davacı yana teslim ettiğini ispatlaması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı, Davalı …’nun düzenlediği iade faturası içeriği malları davacı yana teslim ettiğini ispatlayamadığı takdirde, davacı şirketin 31.12.2022 tarihi itibariyle davalı …’dan 21.600,00 TL fatura alacağının bulunduğu, ” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREKÇE: Dava, fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Huzurdaki davada taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı davalıya mal satıldığı, davacı yanca verilen gönderilen mal karşılığı hazırlanan faturaların davalı yana tebliğ edildiği, davalı yanca faturaların ödenmediği ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklı fatura alacağına dayandığı anlaşılmaktadır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişler ise bu halde hâkimin ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. İki tarafın (veya bir tarafın) gösterdiği deliller ile davaya ilişkin bütün çekişmeli olgular aydınlanmış ise yine ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmakta bir yarar yoktur. Buna karşılık, gösterilen delillerin hâkime dava hakkında tam bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespit edilmesinde yarar vardır.
Delillerin davayı etkileyecek çekişmeli hususlarda gösterileceği ve ispat faaliyetinin çekişmeli vakıalar için söz konusu olduğu hususu göz önünde bulundurulmalıdır ( 6100 sayılı HMK m.187/1). TMK 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir. HMK’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Kendisine ispat yükünün düştüğü taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Somut olayda davalı yan icra dosyasına yapmış olduğu itirazda davacı yana hiçbir borcunun olmadığı gerekçesiyle alacağa itiraz etmiş, huzurdaki davada davalı yan cevap dilekçesi ile davacı yanca ürünlerin eksik teslim edildiği, bu nedenle iade faturası ile ürünlerin iade edildiği ve davacının alacağının bulunmadığı savunması yapılmıştır. Bu durumda ispat yükü iade faturası ile ürünleri iade ettiğini iddia eden davalı yanda olduğu görülmekle, ticari ilişki ve faturanın hangi sebeple hazırlandığı, karşılığı bedelin ödenip ödenmediği, alacağın ticari kayıtlara nasıl işlendiği ve davacının alacaklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
HMK’nun 222/3 maddesi; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü içermektedir. Bununla beraber Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/425 K. 2021/440 sayılı kararında; “Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatının gerektiği düzenlendiğinden, ticari defterlerin kesin delil olduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde belirtildiği üzere HMK’nun 222’deki şartları oluştuğunda ticari defterlerin ispat gücü bakımından sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilecektir.
Yukarıda kapsamda Mahkememizce taraflara ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişi olarak atanacak mali müşavir bilirkişiye bildirilmesine, davacı vekilinin inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi, aksi takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacağı duruşmada ihtar edilmiş, aynı hususta davalı yana tebliğ ile ihtarat yapılmış, davalı yanca ticari kayıtların talimat mahkemesi aracılığıyla incelenilmesi talep edilmiştir.
Davalı ticari defterlerine göre davacının alacağının olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ise de, hükme esas alınan 08.05.2023 tarihli bilirkişi kök ve 04.07.2023 bilirkişi ek raporunda;
İncelenen davacı şirkete ait 2022 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2022 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2022 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin düzenlediği fatura içeriği malları davalı …’ya teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, davacı yanın fatura içeriği malları davalı yana teslim ettiğini ispatlaması ile davacı şirketin 31.12.2022 tarihi itibariyle davalı …’dan 21.600,00 TL tutarında alacağının bulunduğu, Davalı …’nun düzenlediği iade faturasını dava dosyasına ibraz etmediği, bu nedenle iade faturasının kanuni sure içerisinde düzenlenip düzenlenmediğine dair tarafımdan herhangi bir tespitin yapılamadığı, Davalı … tarafından, … 16. Noterliği kanalıyla davacı yana … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiği ve dava dosyasına ihtarnamenin tebliğ mazbatasının ibraz edilmediği tespit edilmiş olup, ihtarname tarihinden de anlaşıldığı üzere, davalı yanın kanuni sure olan 8 gün içerisinde fatura içeriğine ihtarname ile itiraz etmediği, davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği 30.07.2022 tarihli … numaralı 21.600,00 TL tutarlı e-Arşiv Faturasının davalı …’nun işletme defterinde kayıt altına alındığının tespit edildiği, bu nedenle dava konusu fatura içeriği malların davalı …’ya teslim edildiğine dair görüş ve kanaate varıldığı, Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda, davalı yanın 09.09.2022 tarih ve … nolu iade faturasını davacı şirket ünvanına düzenlediği tespit edilmiş olup, davacı yanın tarafına düzenlenen iade faturasını ticari defterlerinde kayıt altına almadığı, davalı yanın düzenlediği iade faturası içeriği malları davacı yana teslim ettiğini ispatlaması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı, Davalı …’nun düzenlediği iade faturası içeriği malları davacı yana teslim ettiğini ispatlayamadığı takdirde, davacı şirketin 31.12.2022 tarihi itibariyle davalı …’dan 21.600,00 TL fatura alacağının bulunduğu, tespiti yapılmıştır.
Bilirkişi raporunda detayıyla belirtildiği üzere davalı yan ürünleri eksik teslim aldığını iddia etmiş ise de ayıp ihbarının yapılmadığı ve iade faturasının da 2 ay sonra yapıldığı, aksi yönde davalı yanca sunulan delil de bulunmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması, alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, 7036 sayılı Kanunun 3. maddesinin 14-16. fıkralarında; tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik arabuluculuk ücreti tutarının Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı, yine bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderlerin anlaşmaya varılamaması halinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı düzenlendiği, bununda tarafların haklılık durumuna göre belirleneceği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KABULÜNE,
Davalının … 14.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 21.600,00 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihi olan 09.03.2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi uygulanarak devamına,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 21.600,00 TL alacağın %20’si olan 4.320,00 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.475,50 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 258,33 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.217,17 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 258,33 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 279,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.630,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan, kullanılmayarak artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır