Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/741 E. 2023/954 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/741 Esas
KARAR NO : 2023/954

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/10/2022
KARAR TARİHİ : 27/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.05.2022 günü davalı şirkete … no.lu poliçeyle ZMS sigortalı ve diğer davalının yönetimindeki … plakalı aracın davacıya ait …plakalı … marka … tipi 2014 model otomobile % 100 oranında kusurlu olarak çarpması sonucu araçta maddi hasar oluştuğunu, araçtaki hasarın 54.425,16 TL olduğunu, TRAMER kaydına 46.123,02 TL olarak kaydedildiğini, ancak aracın halen 72.840 Kmde olduğunu, değer kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketinden değer kaybı talep edildiğini, davalı şirketin 01.07.2022 tarihinde 6.000,00 TL ödeme yaptığını, diğer davalının asli kusurlu olduğunu, ilk aşamada 100,00 TL araçtaki değer kaybının tazmininin davalılardan talep edildiğini, ayrıca aracın 13.05.2022 tarihinden tamirin bittiği güne kadar 28 gün süreyle serviste kaldığını, davacının bu sürede mağdur olduğunu, kiralama bedeli olarak 50.000,00 TLnin davacıya ödenmesi gerektiğini, belirsiz alacak davası yoluyla ilk aşamada 100,00 TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketinden, 100,00 TL araç mahrumiyeti tazminatının davalı …’dan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili bu talebini 21/09/2023 tarihli dilekçesi ile 6.500,00-TL Değer Kaybı, 1.750,00-TL Araç Mahrumiyeti olmak üzere toplam 8.250,00-TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı …Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Sebepsiz zenginleşme oluşturan ödemelere ilişkin hakları saklı kalmak üzere kusur ve hasar bedelinin kabulü anlamına gelmemek üzere davalı şirketçe ödeme yapıldığını ve tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, bu nedenle araç başına teminat limitine ulaşıldığından başkaca sorumluluklarının kalmadığını, davacının kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.ye 29.07.2022 tarihinde 44.000,00 TL ve 28.06.2022 tarihinde 6.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL ödeme yapıldığını, böylece trafik sigortası poliçesinin tüm limitinin tükendiğini, davanın reddinin gerektiğini, ayrıca… plakalı aracın İhtiyari MMS poliçesi mevcut ise davanın bu poliçeyi temin eden şirkete ihbarının gerektiğini, davalı şirketin sigortalısının kusuru oranında ve teminat limitlerine kadar sorumlu olduklarını, kusur durumunun adli tıp kurumu tarafından belirlenmesini istediklerini, değer kaybının uzman bilirkişi tarafından KMA ZMSS poliçesi genel şartlarına göre belirlenmesi gerektiğini, değer kaybının belirlenmesinde aracın markası, modeli, yaşı, hasarların değer kaybına neden olup olmadığı, hasarın aracın orijinalliğini etkileyip etkilemediği, aracın daha önceden değer kaybına neden olacak bir kazaya uğrayıp uğramadığı hususlarının dikkate alınması gerektiğini, aracın reel piyasa koşullarına göre hesaplama yapılacaksa kaza tarihi itibariyle yapılması gerektiğini, davacıya ait aracın dava konusu kazadan önce bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgede hasar alıp almadığının belirlenmesini istediklerini, eğer aracın aynı yerinden birden fazla hasarının olması veya aracın geçmişinde 3 ten fazla hasar olması durumunda değer kaybı oluşmayacağını, aracın Km değerinin belirlenmesi gerektiğini, Yargıtay kararlarına göre ikame araç kiralanmaması halinde bir araç kiralama bedeli talep edilemeyeceğini, davacının kasko sigorta şirketinden ödeme alıp almadığının ve kaza kapsamında zararının karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi için hasar dosyasının getirtilmesini istediklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte taraflar arasında ticari bir faaliyet olmadığını, davacı aracının özel araç olduğunu , faizin yasal faiz olabileceğini, faiz başlangıç tarihinin ise ihbar tarihinden 8 gün sonrası olacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının kazadan kaynaklı değer kaybı talep ettiğini, değer kaybının ve gün kaybının davalı tarafından belirlenebilecek zararlardan olduğunu, bu nedenle belirsiz alacak davasının konusunu oluşturmadığını, kusura ilişkin olarak adli tıp kurumu ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini, aracın serviste 28 gün kalmasının imkansız olduğunu, hasar ile 28 günlük sürenin uyumsuz olduğunu, Yargıtay kararlarına göre davacının araç mahrumiyet zararı oluştuğunu belgelerle ispatlaması gerektiğini ayrıca araç kiralama bedelinden kaza olmasa dahi yapacağı yakıt, vs. gibi zorunlu giderlerin düşülmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Trafik kayıtları, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, Tramer kayıtları, araç tamirine ilişkin fatura, ekspertiz raporu, araç fotoğrafları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiilden (trafik kazası) kaynaklanan araç mahrumiyet ve değer kaybı istemine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının trafik kazası nedeniyle aracına ilişkin değer kaybı ve araç mahrumiyet / ikame araç bedeline ilişkin davalılardan alacağı bulunup bulunmadığı, belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki itirazın yerinde olup olmadığı hususlarındadır. HMK 107/1.fıkrası gereğince davacının dava açarken alacak miktarını belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği dikkate alınarak belirsiz alacak davası itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 13.05.2022 günü saat 23.00 sıralarında … ilçesinde sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla seyrederken önünde aynı yönde seyreden sürücü … yönetimindeki … plakalı araca arkadan çarpmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosya İTÜ Makine Fak. Öğr. Üyesi …ve Mimar Sinan Devlet Üniv. Öğretim Görevlisi Sigorta Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Kusur Yönünden, Tutanağa göre olay yeri yerleşim yerleri içi olup hız sınırı 50 Km/sdir. Kaza anında tarih itibariyle hava açık, vakit gece, yol asfalt kaplama ve kurudur. Dava konusu olayda davalı sürücü …, yönetimindeki … plakalı aracıyla seyrederken aşırı süratli tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanmış, emniyetli bir hızla seyretmemiş, önündeki araçlarla arasında emniyetli ve yeterli bir takip mesafesi bırakmamış, önünde seyreden davacı yönetimindeki araca arkadan şiddetle çarpmış ve önündeki araca çarpmasına neden olmuştur. Bu nedenle aşırı süratli araç kullanan, önündeki araçlarla arasında emniyetli ve yeterli bir takip mesafesi bırakmayan davalı sürücü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52 ve 56.maddelerine göre: olayda % 100 oranında asli ve tam kusurludur. Davacı sürücü … ise kendi şeridinde normal süratle seyrettiğinden ve kazayı önlemek için alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kendisine kusur yüklenmesi mümkün görülmemiştir.
Hasar Yönünden, hasarlı araç fotoğraflarına ve hasar ekspertiz raporuna göre davacıya ait aracın arka ve ön kısımlarından şiddetli darbe almıştır. Araçtaki hasara ilişkin olarak düzenlenen ekspertiz raporunun ve yetkili servisçe düzenlenen onarım faturasının incelenmesinde, araçtaki arka ve ön kısım hasarı olarak KDV hariç 46.123,02 TL hasar oluştuğu anlaşılmıştır.
Değer Kaybı Yönünden, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir. Yargıtay yerleşik kararlarına göre araçlardaki değer kaybı, aracın kazadan önceki hasarsız 2. El rayiç satış değeri ile kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. El rayiç satış değeri arasındaki farktan ibarettir. Araçlarda oluşan değer kaybının, araçtaki kaporta ve şasi hasarıyla doğru orantılı olacağı tartışmasızdır. Kaporta saçlarının düzeltilip yeniden boyanma işlemleri sonucu bu parçalardaki orijinal fabrikasyon özelliklerine ulaşılamadığından, ilgili Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere bu durum aracın ikinci el değerinin düşmesine neden olmaktadır. Araçta kalıcı hasar oluşturmayan, plastik, cam parçalar ile cıvata vida ile sökülüp takılabilen radyatör gibi mekanik parçaların değiştirilmesinin değer kaybı oluşturmadığı bilinmektedir. Dava konusu … plakalı … marka …tipi 2014 model ve 72.845 Kmdeki özel binek kullanımlı araçta yapılan ve değer kaybına etki etmesi muhtemel işlemlerin: Değiştirilen parçalar: arka panel, Düzeltilen parçalar: sol arka çamurluk, sağ arka çamurluk, bagaj kapağı, havuz sacı olduğu tespit edilmiştir. SBM kayıtları üzerinde yapılan TRAMER sorgulamasında dava konusu aracın dava konusu kazasından önce 03.08.2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu ön kısımlarından hasar gördüğü, 16.09.2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu ön ve arka kısımlarından hasar gördüğü, 07.10.2014 tarihinde ise park halinde arkadan çarpılma şeklinde hasar gördüğü, dolayısıyla dava konusu kazada hasar gören parçalarının orijinal olmadığı, ön kısmındaki parçaların iki kez ve arka kısmındaki parçaların iki kez hasara uğradığı tespit edilmiştir. Aracın arka kısmından daha önce uğradığı kazaların ağırlığı ile dava konusu kazanın ağırlığı ve eski kazalarında hasar gören parçaları ile dava konusu kazada hasar gören parçaları karşılaştırıldığında dava konusu kazada sol ve sağ arka çamurluklar ile havuz sacı parçalarının eski kazalarında hasar görmediği belirlenmiştir. Aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız 2. El rayiç satış değeri ortalama 300.000,00 TL’dir. Ancak 3 eski kazası nedeniyle uğradığı değer kayıpları dikkate alındığında, aracın kazadan önceki satış değeri 280.000,00 TL’dir. Aracın kazadan sonraki 2. El rayiç satış değeri, aracın markası, modeli, eski kazalarında da ön ve arka kısımlarından hasara uğradığı ve orijinalliğini kaybettiği, Km değeri, kullanım şekli, piyasa satış hızı faktörleri de dikkate alındığında 270.000,00 TLdir. Dolayısıyla araçtaki eski kazalarında uğradığı değer kaybına ek olarak sadece bu kazada hasar gören orijinal parçaları nedeniyle uğradığı değer kaybı 12.500,00 TL’dir. Davacı, davalı sigorta şirketinden davadan önce 6.000,00 TL tahsil ettiğinden diğer davalıdan talep edebileceği bakiye değer kaybı zararı 6.500,00 TL’dir ancak diğer davalıdan değer kaybına yönelik talepte bulunmamıştır.
Araç Mahrumiyet Zararı Yönünden, Yargıtay yerleşik kararlarına göre kara araçlarının hasarı nedeniyle oluşan araç mahrumiyet zararının belirlenmesinde, fatura tarihlerinin değil aracın makul tamir süresinin dikkate alınması gerekmektedir. Dava konusu araç 13.05.2022 günü kaza geçirmiş; dosyadaki tamir faturasının düzenlenme tarihi ise 03.06.2022dir. Buna göre araç tamir faturası kazadan 22 gün sonra düzenlenmiştir. Ancak dosyada bulunan 07.06.2022 tarihli Kasko Ekspertiz Raporu’na göre aracın tamiri 8 günde tamamlanabilir. Aynı marka ve model bir aracın kaza tarihi itibariyle günlük kira bedeli, 300,00 TLdir. Dolayısıyla 6 günlük kira bedeli 1.800,00 TLdir. Aynı süre boyunca davacının kendi aracını kullanmaması nedeniyle sağladığı amortisman kazancı, ortalama 50,00 TLdir. Dolayısıyla gerçek araç kiralama bedeli 1.750,00 TL’dir. Davacıya ait aracın Kasko Sigorta poliçesinin olduğu anlaşılmaktadır. Kasko sigorta poliçelerinde hasar halinde ortalama 7 günlük ikame araç temini klozları mevcuttur. Davacı, araç kiralama bedeli 1.750,00 TL’yi davalı …’dan talep edebilecektir. Olay haksız fiilden kaynaklandığından, davacının davalı …’dan alacağına olay tarihinden itibaren yasal faiz talep edebilecektir.
Davalı Sigorta Şirketinin Sorumluluğu Yönünden, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Karayolları Trafik Kanununun 91.maddesinde düzenlenmiş olup buna göre işletenlerin aynı yasanın 85.maddesinde olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu tutulmuştur. Sözleşme şartı niteliğinde olan ve T.C. Hazine Müsteşarlığınca belirlenen trafik poliçesi genel şartlarının 1.maddesinde sigortanın kapsamı belirtilmiş olup buna göre; sigortacı poliçede tanımlanan aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu poliçede yazılı olan limitlerle kadar karşılamaktadır. Davalı şirketçe …plakalı … marka … tipi 2015 model otomobil temin edilen … no.lu ve 06.09.2021/2022 vadeli ZMMS Poliçesinin araç başına limiti 43.000,00 TL’dir. 2918 sayılı KTKnın 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında borçlar kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır…” şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır. 6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Davalılardan araç maliki ve sürücüsü, KTK 85. mad. Düzenlemesi dikkate alındığında, tehlike sorumluluğu nedeniyle zarardan sorumlu olacaktır. Madde hükmüne göre; Değişik 1. fıkra: 4199 – 17.10.1996) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Davalı … Sigorta Şirketi,… plakalı aracın, kaza tarihini kapsayan ZMM (Trafik) sigorta poliçesini düzenlemesi sebebiyle davada taraf olarak yer almaktadır. KTK 91 ve devamında araçlar için trafik poliçesi yaptırma zorunluluğu düzenlenmiştir. KTK 91. mad. gereğince sigorta şirketleri, işletenlerin KTK 85/1 maddesi gereğince olan maddi ve hukuki sorumluluklarını teminat altına almaktadırlar. Araç hasarına ilişkin talep sigortalının KTK 85/1 md. Kapsamında ödemekle yükümlü olduğu gerçek zarar olmakla, sigorta şirketi bu talep yönünden araç maliki ve sürücüsü ile birlikte, hasar tazminatından sonra bakiye poliçe teminatı limitine kadar sorumludur. (KTK 88/1. Md.) Dosya içeriğine göre davalı şirket poliçe teminatının tamamını davacıya ödediğinden bakiye maddi sorumluluğu mevcut değildir.
Dava konusu olayda davalı sürücü …’ın tam kusurlu olduğu, davacının davalı şirketten ZMSS poliçesi kapsamında talep edebileceği bakiye maddi zararının olmadığı, davacının davalı …’dan talep edebileceği değer kaybı zararının 6.500,00 TL olduğu ancak davacının değer kaybı zararı talebini sadece davalı şirkete yönelttiği anlaşılmış, değer kaybı bedeline ilişkin davalı sigorta şirketi hakkında açılan davanın reddine, davacının davalı …’dan talep edebileceği araç mahrumiyet zararının 1.750,00 TL olduğu anlaşılmış, 1.750,00 TL’nin 13/05/2022 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Değer kaybı bedeline ilişkin davalı sigorta şirketi hakkında açılan davanın reddine,
2-Araç mahrumiyeti bedeline ilişkin davalı … hakkında açılan davanın kabulü ile 1.750,00 TL’nin 13/05/2022 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununca alınması gerekli 269,85 TL ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harcın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 678,78 TL’sinin davalı davalı …’dan, bakiye 2.521,22 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.750,00 TL avukatlık ücretinin davalı davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 6.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 189,00 TL tebligat ve müzekkere giderleri olmak üzere toplam 4.269,70 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 905,69 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır