Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/730 E. 2023/505 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/869 Esas
KARAR NO : 2023/513

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/12/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı borçlunun müvekkili şirkete cari hesap ve faturadan kaynaklanan 7.565,14 TL borcu bulunması ve uyarılara rağmen bu borcun ödemesinin yapılmaması üzerine … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından huzurdaki davaya konu icra takibine geçildiğini, davalı borçluya defalarca yapılan uyarılara ve kendisine verilen sürelere rağmen davalının borcunu ödemediğini, derdest takibe usul ve yasaya aykırı olarak hiçbir yasal gerekçe de göstermeksizin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafın yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin alacağını ve ilgili icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, bu itibarla davalı tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep etme ve davalı borçlunun tacir olup borç/alacaklarını bilmesi asıl olduğunu, haksız ve kötüniyetli olarak gerçekleştirdiği itiraz sonucu alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, işbu itirazın iptali davasını açma zarureti doğrultusunda ilk olarak dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, 21.09.2022 tarihinde arabulucuya başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, anlaşmaya varılamadığı sebebiyle arabuluculuk sürecinin sona erdiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten alacağının sabit olduğunu, borcunu bilen davalının icra takibine itiraz ederek takibi durdurmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptal edilmesi gerektiğini, davalı tarafın müvekkiline 7.565,14 TL borçlu olduğunu, bakiye borcunu ödemeyerek haksız ve hukuka aykırı olarak borca itiraz ettiğini, davalı tarafın yaptığı itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, alacağı ve icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, bu itibarla davalı tarafın itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu alacağın fatura ve cari hesaptan kaynaklandığını ve likit olduğunu, davalı tarafın tacir olduğunu, izah edilen nedenlerle … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalının yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER: Bilirkişi Raporu, … Ticaret Sicili Müdürlüğü yazı cevabı dosyada mevcuttur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
06/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “İncelenen davacı şirkete ait 2022 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2022 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2022 yılına ait ticari defterlerinin sahibine lehine delil niteliği taşıdığı, davalı …Tic. Ltd. Şti’nin inceleme günü olan 27.02.2023 günü saat 14:00’da mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmadığı ve davalı yanın yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı, davacı … Tic. A.Ş.’nin düzenlediği faturalardan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 27.04.2022 tarihi itibariyle davalı … Tic. Ltd. Şti’den 7.565,14 TL tutarında cari hesap alacağının bulunduğu, davalı …Tic. Ltd. Şti’nin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, davacı yanın 7.565,14 TL asıl alacağı için icra inkar takip tarihi olan 27.04.2022 tarihinden itibaren yıllık %15,75 oranında avans faiz talep edebileceği, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzer taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin taktirinde olduğu” yönünde sonuç ve kanaatlerine varıldığı belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap ilişkisi olduğundan bahisle açılan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz (YHGK 28.03.2018 tarih, 2017/19-1634 Esas ve 2018/633 Karar sayılı ilamı). Huzurdaki davada taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında bir borç ilişkisi bulunduğu, cari hesap ilişkin şartların oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişler ise bu halde hâkimin ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. İki tarafın (veya bir tarafın) gösterdiği deliller ile davaya ilişkin bütün çekişmeli olgular aydınlanmış ise yine ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmakta bir yarar yoktur. Buna karşılık, gösterilen delillerin hâkime dava hakkında tam bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespit edilmesinde yarar vardır.
Delillerin davayı etkileyecek çekişmeli hususlarda gösterileceği ve ispat faaliyetinin çekişmeli vakıalar için söz konusu olduğu hususu göz önünde bulundurulmalıdır ( 6100 sayılı HMK m.187/1). TMK 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir. HMK’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Kendisine ispat yükünün düştüğü taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Somut olayda davalı takibe yaptığı itirazda, davacı yana borçlu olmadığı savunması ile takibe itiraz etmiş, ancak huzurdaki davada cevap dilekçesi ise sunmamıştır. Bu durumda ispat yükünun davacı yanda olduğu görülmekle, ticari ilişki karşılığı alınan malların bedelinin ödenip ödenmediği ile bedelin ticari kayıtlara nasıl işlendiği ve davacının alacaklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
HMK’nun 222/3 maddesi; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü içermektedir. Bununla beraber Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/425 K. 2021/440 sayılı kararında; “Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatının gerektiği düzenlendiğinden, ticari defterlerin kesin delil olduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde belirtildiği üzere HMK’nun 222’deki şartları oluştuğunda ticari defterlerin ispat gücü bakımından sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilecektir.
Yukarıda kapsamda Mahkememizce taraflara ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişi olarak atanacak mali müşavir bilirkişiye bildirilmesine, davacı vekilinin inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi, aksi takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacağı duruşmada ihtar edilmiş, aynı hususta davalı yana tebliğ ile ihtarat yapılmış, ancak buna rağmen ticari kayıtları sunulmadığından, davalı yanın ticari kayıtları ibrazdan kaçındığı kabul edilmiştir.
Nitekim dosyamıza sunulan 06/03/2023 tarihli bilirkişi raporu ile; incelenen davacı şirkete ait 2022 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2022 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2022 yılına ait ticari defterlerinin sahibine lehine delil niteliği taşıdığı, davalı … Tic. Ltd. Şti’nin inceleme günü olan 27.02.2023 günü saat 14:00’da mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmadığı ve davalı yanın yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı, davacı … Tic. A.Ş.’nin düzenlediği faturalardan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 27.04.2022 tarihi itibariyle davalı … Ltd. Şti’den 7.565,14 TL tutarında cari hesap alacağının bulunduğu, davalı …Tic. Ltd. Şti’nin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, davacı yanın 7.565,14 TL asıl alacağı için icra inkar takip tarihi olan 27.04.2022 tarihinden itibaren yıllık %15,75 oranında avans faiz talep edebileceği, davalı taraf incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtları ibraz etmediğinden davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitin yapılamadığı, tespiti yapılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulü ile takibin kaldığı yerden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması, alacağın fatura ve açık hesap alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;.
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KABULÜNE,
Davalının … 13.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 7.565,14 TL alacağın %20’si olan 1.513,03 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 516,77 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 129,20 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 387,57 TL harcın ve arabuluculuk ücreti olan 1.540,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 7.565,14 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 129,20 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti 54,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.775,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan, kullanılmayarak artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 09/06/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır