Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/694 E. 2022/632 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/694 Esas
KARAR NO : 2022/632

DAVA : Tazminat (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Müvekkil şirket ile davalı arasında 10.03.2020 tarihinde “…” adresinde bulunan taşınmazın kiralanmasına yönelik kira sözleşmesi düzenlendiğini, düzenlenen kira sözleşmesi kapsamında müvekkilinin güvence/depozito olarak davalı kiralayana 2 aylık kira bedeli ödediğini, kira sözleşmesi süresince aylık kira bedellerini her ay düzenli olarak zamanında yatırdığını, bir kiracının yapması gereken sorumlulukları gereği gibi yerine getirdiğini, taşınmazı özenli ve sorunsuz bir şekilde kullandığını, taraflar arasında 1 yıl olarak imzalanan mevcut kira sözleşmesinin, izleyen döneme uyarlandığı ikinci yılda da müvekkilinin aylık kira bedellerini zamanında ödediğini ve kiracı olmanın gerekliliklerini yerine getirdğini, takip eden kira sözleşmesinin sonunda müvekkili ile iletişime geçen davalının, müvekkilinden mevcut kira bedeline (7416-TL + stopaj ile 9270 TL) zam talep ettiğini ve kira sözleşmesinde yazılı artış oranından çok fazlasına varan bir artış talep ettiğini, bu fahiş ve haksız zammın kabul edilmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14. maddesinde de yazılı olduğu üzere (Kira bedeli 03.03.2020 tarihinden başlamak üzere her bir kira dönemi başlangıcında, üzerinden bir önceki yıla ait ortalama tüketici fiyat (TÜFE) oranının üzerinden yapılır.) yapılacak zammın TÜFE oranı üzerinden yapılmasını istediğini, davalının, müvekkili ile iletişime geçtiği dönemde sözde geçerli olduğunu iddia ettikleri tahliye taahhütnamesinden bahsetmediğini, yalnızca fahiş bir şekilde zam yaparak belirledikleri kira tutarını taraflarına ilettiklerini, müvekkilinin, yasada belirlenen oranın çok üzerinde yapılmak istenen bu zamma karşı çıkması üzerine davalının kötü niyetini açıkça belli ederek başlangıçta mevzu bahis dahi etmediği geçersiz olarak düzenlenen tahliye taahhütnamesini koz olarak kullandığını ve müvekkili şirketi mağdur ettiğini, zarara uğranıldığını, tüm bu durumlar neticesinde müvekkili şirketin haksız yere taşınmazdan çıkarılarak maddi ve manevi olarak zarara uğradığını ve bunun yanı sıra haciz sırasında pek çok eşyanın hasar aldığını, davanın kabulü ile haksız tahliye sebebi dolayısıyla TBK 350. Maddesi uyarınca156.058-TL tazminatın müvekkiline ödenmesi ile dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, kiralama sözleşmesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanı, 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddelerinde düzenleme altına alınmıştır.
Kanunun 4.maddesi, “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü,
Kanunun 5.maddesi ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içermektedir.
Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanı ise 6100 Sayılı HMK’nın 4.maddesinde düzenleme altına alınmıştır.
Kanunun 4.maddesi, ”Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, eldeki davanın 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5.maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı, 6100 Sayılı HMK’nın 4.maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından görev hususunun dava şartlarından olması nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri doğrultusunda yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği hususu da nazara alınarak mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri, arabuluculuk gideri, harç ve vekalet ücreti konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç ve yargılama gideri konusunda ek karar yazılmasına, ,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 18/10/2022

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı