Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/688 E. 2023/301 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/688 Esas
KARAR NO : 2023/301

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 09/10/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1978 yılında kurulduktan sonra 16/04/1996 tarihinde …Tic. Ltd. Şti. Unvanı ile cam ürünleri meslek grubunun içerisine kaydının yapıldığını, uzun yıllardır kesintisiz bir biçimde kullanmış oldukları tescilsiz markasını Türk Patent Enstitüsü’nce düzenlenen Marka Tescil Belgesi ile de 03/04/2007 tarihinden başlamak üzere … Ltd. Şeklinde … Sınıfta tescil ettirdiğini, müvekkilinin … ibaresini marka olarak tescil ettirmeden önce de ticari işlem ve reklamlarında, internet sitesinde ticari unvanı ve markası olarak kullandığını, 21/07/2022 tarihinde kurulan davalı şirketin seçmiş olduğu ticari unvanını … Ticaret Müdürlüğüne tescil ettirdiğini, davalı şirketin …, …,… tarafından kurulduğunu, …’in bu şirketi kurmadan önce müvekkil şirketin ortağı olduğunu, bu şirketten ayrıldıktan sonra davalı şirketi kurduğunu, müvekkilinin ve davalının iştigal konularının camın işlenmek suretiyle camdan ürünler elde edilerek piyasa arzından ibaret olduğunu, müvekkilinin ve davalının aynı sektörde faaliyet gösteren şirketler olduğunu, davalının ticari unvanında yer alan … ibaresine yer vermesinin 45 yıldan fazla bir süredir ticari varlığını devam ettirerek … markasına ülke içerisinde tanınmış marka niteliği kazandıran müvekkilinin müşteri portföyünden yararlanması sonucu doğurabilecek nitelikte mevcut ticari düzenini ve itibarını bozduğunu, müvekkilinin davalı şirketle iştigal konusunun aynı olduğunu, ticaret unvanının korunmasında tescilli unvanın varlığı ve önceliğinin asıl ve yeterli olması nedeniyle ticaret unvanının silinmesi ya da değiştirilmesi için tarafların işletmelerinin faaliyet sahalarının aynı olma zorunluluğunun bulunduğunu, davacı şirketin unvanındaki …Ltd. Şti. İbaresi ile davalı şirketin …Ltd. Şti. Unvanında yer alan … Şti. İbarelerinin TTK. M. 45 uyarınca mevzu şirketi ve nevini gösteren çekirdek kısmını oluştururken davacı ve davalı unvanında yer alan … ibaresinin TTK. 45/1 anlamında zorunlu ek olarak teşkil ettiğini, açıklanan bu nedenlerle; davacı müvekkili tarafından 16/04/1996 tarihinde … Ticaret Odasına usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanının zorunlu ek olan ve cam ve ayna sektöründe faaliyet gösteren diğer tacirlerden ayırt edici nitelik taşıyan … ibaresini, kendi ticaret unvanı için 21/07/2022 tarihinde tescil ettirerek ticari faaliyetlerinde kullanan davalının ticari unvanında yer alan … ibaresinin TTK’nın ticaret unvanının korunmasına ilişkin hükümleri kapsamında silinerek … Ticaret Sicilinden terkin edilmesini, mahkeme aksi kanaate ise ilgili ibarenin tüketiciler yada müşteriler nezdinde karışıklılığa mahal vermeyecek şekilde değiştirilmesini, kararın infazı amacıyla Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak gönderilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin “…LTD. ŞTİ.” Unvanıyla 19/04/1996 tarihinde ortalı olarak kurulduğunu, davacı şirketin kurulmasından adının belirlenmesine kadar ki süreçte müvekkili olduğu şirktin kurucusu olan …’in etkin rol oynadığını,…’in şirketin 1996 yılından 2022 yılına kadar hissedarı olduğunu, davacı şirketten ayrılan … ile şirket unvanının nasıl kullanılacağına dair bir sözleşme&protokol yapılmadığından daha önce ortağı olduğu şirletin unvanını&markasını kullanabileceğini, müvekkil şirketin ise 21/07/2022 tarihinde tescil edilerek ilan olunduğunu, ilan olunması ile derhal faaliyete geçildiğini, iltibasa neden olmaması açısından unvanına öz ve ayna ibaresini eklediğini, davacı şirketin tescil edildiği marka adının ” …” olduğunu, burada davacı şirketin tescil etmiş olduğu unvan ile müvekkil şirketin unvanı arasında ayırt edilmesini sağlayacak birden fazla unsur olduğunu, davacı şirketin tescil etmiş olduğu unvanında … ibaresi, müvekkil şirketin unvanının başına ek olarak öz ve sonuna ayna ibaresi mevcut olduğunu, davacı yanın davalı şirket adına fatura düzenlediği ve faturalarda davalı müvekkilin ….Ltd. Şti. Unvanının kullanıldığını, davacı yanın müvekkil şirkete ait ticaret unvanını kullanmasında olumlu davranışlar ile onayladığını, bu itibarla taraflar arasındaki ilişki ve yaşanılan süreç gözetildiğinde müvekkil şirketin kullandığı ticaret unvanındaki dava konusu ibarenin ticaret unvanında kullanılmasını onayladığını, bu surette müvekkil şirkette unvanın kullanılmasına ilişkin güven oluşturduğunu, davacı yanın müvekkil şirketin unvanı kullanıma sessiz kalmış olması sebebiyle bu durumu zımnen icazet verildiği kabul edildiğini, sessiz kalma yoluyla hak kaybı ilkesi ticaret unvanları yönünden açılacak davalarda da söz konusu olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; usul ve yasaya aykırı olarak ikame olunan mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ticaret ünvanının korunması, tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi mahiyetinde ticaret sicilinden terkin davasıdır.
Davacı tarafından “…Tic. Ltd.” ibaresi Türk Patent Enstitüsünde Marka Tescil Belgesi ile 03.04.2007 tarihinden başlamak üzere … Sınıfta tescil ettirilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık ticaret ünvanının korunması, tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi mahiyetinde ticaret sicilinden terkin davasıdır. Tescilli marka yönünden 556 sayılı KHK’nun 61. maddesi anlamında markaya tecavüz hükümleri uygulanır. Davacı, dava dilekçesi içeriğinde ticaret ünvanı ile birlikte, Ticaret Sicilinde tescilli aynı zamanda Türk Patent Enstitüsünde Marka Tescil Belgesi ile tescil edilmiş “… Tic. Ltd.” tescilli marka hakkına da dayandığına göre uyuşmazlığın çözümünde Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmekle davanın, mahkememizin görevsiz olması nedeniyle 6100 sayılı HMK md. 114/1-c, 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı, Ticaret Ünvanı ile birlikte aynı zamanda Türk Patent Enstitüsünde Marka Tescil Belgesi ile tescil edilmiş bir tescilli marka hakkına dayandığından davanın, mahkememizin görevsiz olması nedeniyle 6100 sayılı HMK md. 114/1-c, 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren ya da kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflarca müracaat edildiğinde dosyanın görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, belirtilen süre içerisinde taraflarca başvuruda bulunulmadığı takdirde HMK md. 20 uyarınca dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç ve yargılama gideri konusunda ek karar yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.06/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır