Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/686 E. 2023/890 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/686 Esas
KARAR NO : 2023/890

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/10/2022
KARAR TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirketin yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet verdiğini, davalı şirketin talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkili şirketin davalı borçludan 18.104,82-TL tutarında alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin davalıya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı tarafa karşı … 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız ve kötü niyetli borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazlarının iptaline, davalı aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili adına düzenlediğini iddia eden davacının dava konusu faturaların taraflar arasındaki akdi ilişkiye uygun olarak düzenlendiğini, dava konusu faturalardaki ürünlerin müvekkili adına taşıma hizmetini gerçekleştirdiğini, faturalardaki ürünlerin müvekkili firmadan alıp alıcılara teslim ettiğini yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacının dava konusu faturala ilişkin herhangi bir ürün teslimi yapmadığını, müvekkilinin davacı yana hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkili hakkında başlatılan takibin kötüniyetli ve haksız kazanç sağlama amacına matuf olduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiğini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, takip başlatmakta haksız ve kötüniyetli olan davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı ödemesine mahkum edilmesine, ücreti vekaletin dahil bilcümle yargılama giderlerini davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyasının UYAP kayıtları, bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesi kapsamında tarafların yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği davacının taşıma hizmetinden kaynaklanan faturalara dayalı, … 8.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 8.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18.104,82 TL’lik ilamsız takipte bulunduğu, ödeme emrinin borçluya 28/05/2021 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 02/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 07/02/2023 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve taşıma hukukçusu bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 01/03/2023 tarihli raporda özetle;
“1. Davacı tarafın 2019-2020-2021 yılına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
2. Davalı tarafın 24.02.2023 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdir sayın mahkemenize bırakılmıştır.
HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer almıştır.
3. Takip Talebi,
Davacı tarafın davalı hakkında 18.104,82 TL asıl ve toplam alacağının takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %16,75 reeskont avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile … 8. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası üzerinden 12.05.2021 tarihinde takibe geçtiği, davalı tarafın 02.06.2021 tarihinde itiraz ettiği, icrra müdürlüğünün takibi durdurduğu,
Faturalar,
Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği cari hesaba ait 2019 yılında 14 adet KDV dâhil 21.710,07 TL tutarlı, 2020 yılında 18 adet KDV dâhil 52.993,29 TL tutarlı, 2021 yılında 6 adet KDV dâhil 22.759,84 TL tutarlı olmak üzere toplam 38 adet ve KDV dahil 97.463,20 TL tutarlı faturanın olduğu,
Faturaların açıklama kısmına GÖNDERİ NUMARASININ, ÇIKIŞ YERİNİN, TESLİMAT DETAYININ, AĞIRLIK bilgilerinin yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı,
İş bu faturaların davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği,
Davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye astlanılmadığı görülmüştür.
“Türk Ticaret Kanunu’nun MADDE 21- (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer almaktadır.
Tarafların BS-BA FORMU Beyanları,
Dosya muhteviyatında bulunan taraflara ait BS-BA FORMU beyanlarda,
2020 yılında,
Davacı tarafın BS FORMU ile davalı tarafa ait 5 adet KDV dâhil 32.533,00 TL tutarlı faturayı beyan ettiği, davalı tarafın BA FORMU ile davacı tarafa ait herhangi bir faturayı beyan etmediği,
2021 yılında,
Davacı tarafın BS FORMU ile davalı tarafa ait herhangi bir faturayı beyan etmediği, davalı tarafın BA FORMU ile davacı tarafa ait herhangi bir faturayı beyan etmediği,
Davacı Tarafın Ticari Defter ve Kayıtları Ve Değerlendirme,
Davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde,
Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 28.08.2019 tarihli 1.740,06 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.03.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 18.104,82 TL alacaklı olduğu,27.12.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 18.846,54 TL alacaklı olduğu,
Davalı tarafın dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafa borcu olmadığını ispat etmesi gerektiği,
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 18.104,82 TL alacağı talep edebileceği,
Davalı tarafın takip tarihiden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı,
Davacı tarafın takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi ve değişen oranlardaki faizi talep edebileceği,
Sektörel incelemede; davaya konu faturalar karşılığında taşıma hizmetinin verildiğinin tespit edildiği; sunulan taşıma belgelerin taşıma hizmetinin kusurlu olduğuna yönelik bir itirazın dosya kapsamına sunulmadığı, itirazın genel olduğu; bu nedenle taşıma hizmetinin kusurlu olduğunun veya taşıma hizmetinin verilmediğinin ispatı gerektiği kanaatine ulaşıldığı” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Mahkememizin 20/06/2023 tarihli ara kararı gereğince dosyamız ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 17/10/2023 tarihli ek raporda özetle;
“Uyuşmazlığa konu 6 farklı sevkiyatın Davalı gönderen tarafından Davacı taşıyıcıya teslim edildiğinin tespit edildiği;
Sevkiyatı yapılan 6 adet farklı gönderiye yönelik davacı taşıyıcının kargoları hangi tarihte kime teslim ettiğinin tespit edilemediği; Davacı Taşıyıcının internet üzerindeki takip ekranından gönderi takip numarasına göre teslimat sorgusu yapılmak istendiği, ancak ilgili sevkiyatlar eski tarihlere ait olması nedeni ile teslim bilgilerine ulaşmanın mümkün olamadığı; bu yönü ile ilgili sevkiyatların hangi tarihte/tarihlerde, kime/kimlere teslim edildiğinin Davacı Taşıyıcı tarafından ispatı gerektiği kanaatine ulaşılmakta olup, taktirin sayın mahkemeye sunulduğu” yönünde ek rapor ibraz edilmiştir.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Davalı taraf cevap dilekçesinde dava konusu faturalara ilişkin herhangi bir ürün teslimi yapılmadığını savunmuştur. Buna göre eldeki davada fatura konusu taşıma hizmetinin verildiği hususunda ispat yükü davacı alacaklı üzerinde bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan tespitler ışığında eldeki davada, taraflar arasında kargo taşıma yapılmasına ilişkin anlaşma sağlandığı, sektörel yönden yapılan inceleme neticesinde davacı tarafından üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirildiği ve takip konusu faturalara konu taşıma hizmetinin verildiğinin tespit edildiği, ticari defterlerin incelenmesinde davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehe ve aleyhe delil vasfını haiz olduğu, takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça ise yapılan ihtarata rağmen inceleme gün ve saatinde ticari defterlerinin ibraz edilmediği, yerinde inceleme talebinde bulunulmadığı görülmüş, HMK’nın 222.maddesi de nazara alındığında dava konusu davacı tarafından verilen hizmete rağmen davalı tarafça hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği anlaşıldığından (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2020/1170 Esas, 2020/1325 Karar sayılı ilamı) davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile, davalının … 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 1.236,74 TL harçtan peşin alınan 218,67 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭1.018,07 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 218,67 TL peşin harç, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 125,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 4.435,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 14/11/2023

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır