Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/681 E. 2023/814 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/681 Esas
KARAR NO : 2023/814

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/10/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı … görünen dosyadan müvekkilinin adresine … ödeme emri gönderildiğini, bu adrese tebliğ yapılamadığından bahisle 01/11/2021 tarihinde Tebligat Kanunu 35. Maddesine göre tebligat yapıldığını ve takibin kesinleştirildiğini, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin dayanaksız ve herhangi bir açıklama gösterilmeden açılmış bir takip olduğunu, borcun sebebi kısmında sadece “Asıl alacak 140.000,00 USD, Takip öncesi faiz alacağımız 66.624,62 USD” şeklinde bir sebeple icra takibi başlatıldığını, borcun sebebinin taraflarınca bilinmediğini, davalı yanca müvekkiline herhangi bir bildirimde de bulunulmadığını, müvekkiline borcu olduğu hususunda bir ihtarname gönderilmediğini, müvekkilinin hiçbir borcu olmamasına rağmen söz konusu icra takibini başlatan davalı şirketin amacının müvekkilini zor durumda bırakarak müvekkilinin borcu olmayan bir parayı tahsil etmek olduğunu, açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle takdiren teminatsız olarak … 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yatan paraların alacaklı görünene ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve takibinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına, … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi nedeniyle davacı müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; söz konusu icra takibinin konusu hisse devrine karşılık belirlenen meblağın ödenmemesi ihtimaline istinaden müvekkiline verilen teminat senetleri olduğunu, takibe konu bonoların hisse devrinden kaynaklanan alacakların tabi olduğu 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, müvekkilinin …Ltd. Şti.’nde bulunan 8000 adet hissesini dava dışı takip borçlusu …’e 700.000-USD karşılığında devredeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, müvekkili söz konusu sözleşme hükmü uyarınca hisselerini davacıya devrettiğini, dava dışı borçlu … söz konusu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek müvekkiline hisse devri karşılığında herhangi bir ödeme yapmadığını, ilgili hisse devir sözleşmesinde söz konusu devirden kaynaklanan alacağın ödenmemesi durumunda davacı şirketin ve diğer takip borçlusu…’in sorumlu olacağının hükme bağlandığını, sözleşmenin 3/2 bölümünde söz konusu bedellerin ödenmemesi halinde de …’in ve kefil olarak … Ltd. Şti. sorumlu olacağının kabul edildiğini, ilgili bonoların sözleşme hükümlerine riayet edilmemesi ihtimaline istinaden teminat senedi olarak verildiğini, bonoların hisse devrinden kaynaklanan alacakların tabi olduğu 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının dava dilekçesinde takibe konu bonoların 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu iddia etmesi açık bir şekilde hukuka aykırı olduğunu, müvekkili sabit halde bulunan alacakları için borçlu davacıya herhangi bir bildirim yükümlülüğünün bulunmadığını, açıklanan nedenlerle takibin hukuka uygun olduğu sabitken sayın mahkemenin 12/10/2022 tarihli ara karardan rücü edilmesine, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi raporu, sicil kayıtları, … 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
Faiz hesabı için bilirkişiden alınan ek raporda;
“İcra takibine konu alacakların; 140.000,00 USD Asıl Alacak, 66.624,62 USD İşlemiş Faiz, İcra giderleri, Vekalet ücreti talepli olduğu, Ödeme emrinin 01/10/2021 tarihili olduğu,
Takip konusu alacağın mesnedi son senet vade sonu olan 20/12/2011 ile icra ödeme emri 01/10/2021 tarihi arasında geçen süre için T.C.MB’nin internet sitesinden…edinilen Kamu Bankalarınca Mevduatlara Fiilen Uygulanan Azami Faiz Oranları gözetilerek hesaplanacak faiz tutarının 61.115,88 USD olacağı,” Tespitlerine yer verilmiştir.
GEREKÇE;
Dava, … 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı ile dava dışı … arasında imzalanan 14.01.2011 tarihli adi yazılı sözleşme ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü nde … sicil numarası ile kayıtlı … nde davalı … in sahip olduğu 8.000 adet hissenin tümünün dava dışı alıcı … e, 700.000 USD karşılığı devri kararlaştırılmıştır. Davacı bu sözleşmeye kefil sıfatı ile imzalamıştır. Aynı sözleşme uyarınca devir bedeli karşılığı 10 adet teminat senedi düzenlenmiştir. 9. Sırada yer alan 70.000 USD bedelli senedin vadesi 20.11.2011, 10. Sırada yer alan 70.000 USD bedelli son senedin vadesi ise 20.12.2011 tarihlidir.
… 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında asıl alacak 140.000,00 USD, takip öncesi faiz alacağı 66.624,62 USD olarak talep edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde takip sebebinin poliçe olması durumunda 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduğunu davalıya borcu bulunmadığını, karar duruşmasında ise noterde yapılan pay devrinde davalı taraf tüm alacağını aldığını kabul ettiğini belirterek menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, alacağın 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olduğunu, 14.01.2011 tarihli adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmenin tarafların gerçek iradesini yansıttığını, harç ve masraflar için noterde düzenlenen sözleşmede bedelin düşük gösterildiğini, icraya konu senetlerin teminat senedi olduğunu savunmuştur.
Zamanaşımı nedeni ile borçlu bulunmadığı iddiası yönünden;
Takip sebebinin poliçe olması durumunda 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu belirtilmiştir. Davalı kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yoluna başvurmayıp, genel haciz yolu ile alacak talebinde bulunmuştur. Bu nedenle alacak talebi 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Vadesi 20.11.2011 ve 20.12.2011 olan senetler icra takibine konu edilmiştir. Her iki senet yönünden icra takibi 10 yıllık zamanaşımı dolmadan 29.09.2021 tarihinde başlatılmıştır. Diğer yandan menfi tespit davaları herhangi bir sebeple açılabilecektir. Ancak zamanaşımı def’inin ise takip veya dava sırasında ileri sürülmesi gerekmektedir. Genel haciz yoluyla takibe itiraz süresini kaçırarak ayrı bir dava yoluyla zamanaşımı def’i ileri sürülemez. Süresinde ileri sürülmeyen bu hak yitirilecektir. (Aynı şekilde Yargıtay 11. HD 2020/2929 E, 2021/1141 K,) Davacı zamanaşımı def’ini takip veya takibin kesinleşmesinden önce açtığı bir davada ileri sürmediğinden iş bu davada zamanaşımı nedenine dayanarak menfi tespit talebinde bulunamayacağından bu yöndeki iddiası kabul görmemiştir.
Takip talebinde borcun sebebinin gösterilmediği iddiası yönünden;
Davacı vekili, başlatılan icra takibinin dayanaksız ve herhangi bir açıklama gösterilmeden açılmış bir takip olduğunu, borcun sebebi kısmında sadece “Asıl alacak 140.000,00 USD, Takip öncesi faiz alacağımız 66.624,62 USD” şeklinde bir sebeple icra takibi başlatıldığını iddia etmiştir. Takip talebinde “Asıl alacak 140.000,00 USD, Takip öncesi faiz alacağımız 66.624,62 USD” yazıldığı gibi bu savunma ancak takibi itiraz süresi içerisinde ileri sürülebileceğinden iş bu davada dikkate alınmamıştır.
Noter hisse devir sözleşmesinde tüm alacağın alındığı, başka bir hak ve alacağın kalmadığı savunması yönünden;
Davacı vekili yargılama sırasında; noterden yapılan pay devrinde davalı taraf tüm alacağını aldığını kabul ettiğini belirterek menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ile dava dışı Tuncay Muhammed Şahinler arasında imzalanan 14.01.2011 tarihli adi yazılı sözleşme ile davalı …’ in sahip olduğu 8.000 adet hissenin tümünün dava dışı alıcı …’ e, 700.000 USD karşılığı devri kararlaştırılmıştır.
Ticaret sicil müdürlüğünden celp edilen (Uyaptan celp edilen yazısının 15. vd sayfasında) … 18. Noterliğinde yapılan … tarihli Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesinde hisse devir protokolünde belirtilen 8000 adet hissenin 2.00.000,00 TL karşılığında tamamının devredildiğini, devir ve temlik bedelinin nakten alındığı kararlaştırılmıştır.
Davalı ile hisse senetlerini devir alan dava dışı alıcı … arasında 14.01.2011 tarihinde noterde hisse devir sözleşmesi düzenlenmiş ve devir bedeli 2.00.000,00 TL olarak gösterilmişse de aynı tarihte taraflar devir bedelinin 700.000 USD olduğuna ve oluşturulacak ödeme planıyla ödeneceğine dair adi yazılı belge düzenlemiştir. Anılan adi belge uyarınca kararlaştırılan 700.000 USD nin ödenmesi için teminat senetleri düzenlenmiştir. 14.01.2011 tarihli adi yazılı belgeden ve düzenlenen senetlerden noterde yapılan hisse devir sözleşmesinde bedelde muvazaa yapıldığı ve bu bedelin esasında ödenmediği anlaşıldığından davacı tarafın kefil olduğu sözleşmede belirlenen bedelin noter senedinde yazılı olduğu üzere ödendiğine ilişkin açıklaması kabul görmemiştir. (Aynı şekilde emsal Yargıtay 11. HD 2013/3050 E, 2013/19136 K,)
Takibe konu edilen bonoların teminat senedi olduğu davalının kabulündedir. Bonolar 14.01.2011 tarihli adi yazılı sözleşmenin teminatı olarak verilmiştir. Anılan sözleşmede kararlaştırılan devir bedelinin ödendiği davalı tarafça kesin deliller ile ispatlanamadığından senedin teminat fonksiyonu gerçekleşmiştir. Bu nedenle artık alacak nedeniyle senet hakkında takip yapılabileceğinden davanın bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği üzere işlemiş faiz yönünden kısmen kabulüne, davalının alacağı nedeni ile takip başlatmış olması nedeniyle kötü niyet tazminat talebinin reddine ve toplam işlemiş faizden 5.508,74 USD kadar işlemiş faiz borcu bulunmadığının tespitine, talep edilen asıl alacak ve bakiye 61.115,88 USD faiz talebi yönünden ise reddine hükmedilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;.
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının … 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalıya talep edilen toplam işlemiş faizden 5.508,74 USD kadar işlemiş faiz borcu bulunmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 7.006,81 TL Karar ve İlam harcından peşin alınan toplam 31.361,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 24.354,97 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 210.709,16 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 31.361,78 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 137,25 TL posta giderinden ibaret toplam 3.229,45 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 180,38 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır